40- Kuran'ın hükümleri Mehdi tarafından icra edilecektir... Şeriat-i Muhammediyeyi ve hakikat-i Furkaniyeyi ve sünnet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) ihya ile, ilan ve icra ile, başkumandanları olan "Büyük Mehdi" nin kemal-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya göstermeleri gayet makul olmakla beraber, gayet lazım ve zaruri ve hayat-i içtimaiye-i insaniyedeki düsturların muktezasıdır..." (Şualar, 456)O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektir. Birinci vazife maddi kuvvetle değil, belki kuvvet...
32- Bediüzzaman, Hz. İsa'nın semavi nuzulünün kesin olduğunu bildirdiğine göre, Hz. İsa geldiğinde kiminle ittifak yapacaktır, o anda Müslümanların başında kim olacaktır? Rivayetler ve Bediüzzaman bu şahsın Mehdi olduğunu söylemektedirEvet, hadis-i şerifin ifadesiyle Hazret-i İsa'nın semavi nuzulü kat'i olmakla beraber; mânâ-yı işârisiyle-başka hakikatları ifade ettiği gibi bu hakikata da mu'cizane işaret ediyor. (Kastamonu Lahikası, 50)Şahs-ı İsa Aleyhisselam'ın kılıncı ile maktül olan şahs-ı ...
21- Üstadın ifadesiyle Mehdi'nin milyonlarca kişiden oluşan orduları olacaktırAlem-i İslâmın vahdetini nokta-i istinad edip beşeriyeti maddi ve mânevi tehlikelerden ve gadab-ı İlâhi'den kurtarmaktır. Bu vazifenin, nokta-i istinadı ve hadimleri, milyonlarla efradı bulunan ordular lazımdır. (Emirdağ Lahikası, 259) 22- Bediüzzaman, Mehdi'nin şeriatı icra ve tatbik edeceğini, yani toplumlarda İslam'ın hükümlerini uygulayacağını söylemiştir.O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektir. (...
11- Bediüzzaman, şu an zulüm gören ve mağlup görünümünde olan Müslümanların galip olacağını, tarihini vererek müjdelemiştirTa 1371 senesinden sonraki alem-i İslam'ın mukadderatına nazar eden Hutbe-i Şamiye'deki hakikatler... Evet şimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet ve medeniyetin mehasini o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip o dokuz manileri mağlup edip dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (Hakikati araştırma meyli) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi o dokuz dü...
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'YE GÖRE MEHDİ NEDEN GELECEK?Çünkü,1- Kuran-ı Kerim'in bazı ayetlerinde işaretle, Peygamberimiz'in (sav) hadislerinde de sarahatle Mehdi'nin geleceği müjdelenmiştirBazı ayet-i kerime ve ehadis-i şerife ahir zamanda gelecek bir müceddid-i ekberi mana-yı işari ile haber veriyorlar. (Tılsımlar Mecmuası,16 2- Allah her yüzyıl bir Müceddid gönderirAshâb-ı Kütüb-i Sitte'den İmam-ı Hâkim'in "Müstedrek"inde ve Ebu Dâvud'un "Kitab-ı Sünen"inde, Beyhaki "Şuab-ı İman"da tahriç buyurdu...
abdestsiz tefsir ve cevşen okumak Her an abdetsli olamıyoruz. Abdestsiz olduğumuz anlarda Risale ve Cevşen okuyabilir miyiz? Mesela otobüste? Veya normal zamanlarda abdestsiz Risale okuyabilir miyiz? Cevap: Tefsir kitaplarının abdestsiz okunup okunamayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Haleb-i Sağîr gibi bazı fıkıh kitaplarında, dini kitapların abdestsiz olarak ele alınması mekruh sayılmaktaysa da İmam-ı Azam’dan rivayet edilen bir görüş mekruh olmadığı yönündedir. Çünkü insan bu ki...
Risale-i Nur'a göre İttihad-ı İslam Üstadımız bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslam diyor. Risale-i Nur'a göre İttihad-ı İslam nedir? Cevap İSLÂM BİRLİĞİ Alıntı “Hepiniz Allah’ın ipine (Kur’ân’a) sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin.” (Al-i İmran, 103) Alıntı “Allah’a ve Resulüne itaat edin; birbirinizle çekişmeyin; sonra içinize korku düşer de, kuvvetiniz (devletiniz) elden gider.” (Enfal, 46) Avrupa tarihi, din savaşları, mezhep savaşları, milletler arası savaşlarla dolu kanlı bir ...
Osmanlı Türkçesi Millî kültürümüzün temelini teşkîl eden eserlerimizin hemen hemen tamamı, Osmanlıca’dır. Halbuki yeni neslimiz, kim bilir hangi dedesinden kalmış bir kitap veya eski bir tapu senedinin, bir paranın, bir çeşme kitâbesi, tarihî bir çarşı girişi ya da belki her gün altından geçtiği üniversite giriş kapısında yazılı olan Osmanlıca metnin, gerek muhtevâ, gerekse estetik zevkini yudumlama imkânından ne yazık ki mahrûmdur. Üzerinde güneş batmayan koca bir cihân devletinin dayandığı sır...
Osmanlıca'nın Ehemmiyetine Dair Yeryüzünde milli kütüphanelerindeki eserlerin dilini ve harflerini bilmeyen, bunları okumaktan aciz bir tek millet var mıdır? Tarihinden edebiyatından, ilmi, felsefi ve dini eserlerinden, milli kültür hazinelerinden haberi olmayan bir miletin bir toprak parçasında rastgele toplanmış bir kuru kalabalıktan farkı nedir? Avrupalılar okullarında Shakesper’e, Milton’a, Schiller’e, Voltaire’e dair bilgi verirken talebeye bu yazarların okul kütüphanesindeki eserleri de ok...
Bir nur talebesi Hatt-ı Kur’an-ı muhafaza etmek ile alakalı bir halini Husrev Efendi’ye şöyle arzetmişti: “Biz işçiyiz, çiftçiyiz. Haliyle çok yoruluyoruz ve o yorgunlukla gaflet çöküyor. O halde yazı vazifesi kalacağı zaman, ehl-i tarikatın zikrini yapmadan rahat edemediği gibi, az da olsa yazmaya gayret ediyorum. Masanın yanına varıyorum; zahmetle ama yorgun, bitkin haldeyim. Fakat yazıya başlayınca Cenab-ı Hak o yorgunluğu izale edip atıyor, rahatlık veriyor. Hulasa yorgun da olsak, hasta da ...
Bediüzzaman Hazretleri'nin "Husrev'in bin kusuru olsa ben onun aleyhinde bulunmaktan korkarım" dediği Hüsrev Efendi çocukluk yıllarında şöyle bir rüya görür. “Büyük bir deniz ortasında bir ağaç vardır. Deniz çekilir ve ağaç kurur. Bir zat gelir, o ağacın dallarını budar. Sonra denizin ortasında büyükçe bir yol açılır ve kendileri o yoldan yürümeye başlarlar”. Bu rüyasını şeyhine anlattığında, şeyhinin tabiri şöyle olmuştur. Bilahire 1926 yılında Bediüzzaman Hazretleri sürgün olarak Barla’ya gelm...
BİZ YAZIYORUZ, NE KAYBETTİK?” SEYYİD AHMED HÜSREV ALTINBAŞAK EFENDİ'NİN NASİHATİ (DİN, NASİHATTİR. HADİS) “Kardeşim! Bakın! Siz yazmıyorsunuz da ne kazandınız? Biz yazıyoruz, ne kaybettik? Kardeşim! Mahşer meydanında bir şehid, biiznillah yetmiş kişiye şefaat edebilir. Yazı yüz şehid sevabı kazandırıyor. Bunu niye ihmal ediyor, niye yazmıyorsunuz? Yazın kardeşim, karlı olursunuz. Bir şehid yetmiş kişiye şefaat ettigine göre, bir yazı yazan Nur Talebesi yüz şehidin sevabını kazanıyor. Yedi bin ki...
Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Alıntı Sual: Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor. Bunları nasıl anlamalıyız? Alıntı Alıntı Cevap: Sualinizin cevabını, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin, "Kudret Hazineleri Kef-Nun'dadır" başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız. Alıntı Yasin Suresi’nin sonundaki ayette beyan edildiği gi...
MEVZU OSMANLICAYI KORUMAK DEĞİL, KUR’ÂN’IN HARFLERİNİ MUHAFAZA ETMEKTİR Risâle-i Nur bu asra hem bir sirac, hem bir lem’a, hem bir şua olmakla dalâlet karanlıklarını dağıttığı gibi; harflerinin yazılmasıyla hâsıl olan netice, manevî bir elmas kılıç hükmünde dalâletin şer neticelerini neticesiz bırakıyordu. Nurdan, ateşten şuurlu varlıklar yaratan Rabbimizin şe’nidir ki, “hattâ zulmetten, hattâ esîr maddesinden, hattâ mânâlardan, hattâ havadan, hattâ kelimelerden zîhayat, zîşuuru kesretle halkede...
BU UĞURSUZ GECENİN YOK MU SABAHI? Zaman öyle bir cendereye girmişti ki, yüzyıllardır peygamberler ümmetlerine onun tarifini yapa gelmişlerdi. Ahir zaman peygamberi, o zamanı “İmanı muhafaza etmek, çıplak elde kor ateşi tutmaktan zor.” diye tarif ediyordu. Rahmeti gazabını sebkat etmişti Rabbimizin. Her asra imdad ettiği gibi bu asra da imdadını Nur Risâleleri şeklinde göndermişti. Mehmet Akif’in: “Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin, yoksa felâhı! Nur istiyoruz... ...
“Evet muhterem üstadım, bu günlerde Risâlet-ün-Nûr’un, fevkalâde faaliyeti içinde çok kerâmetlerini müşahede ediyoruz. Hattâ şöyle diyebilirim ki: Her bir talebeniz, başlı başına, birer birer, belki de kerratla böyle ikrama ve böyle in'âma mazhardırlar.” diyen Husrev Efendi mektubuna şöyle devam etmişti: “Milâslı Mehmed Efendi, ‘Bir karyede bin kalemle Nura sarılan kardeşlerimizin köyündeki faaliyeti biraz mübalâğalı görmüşler. Ben onun tahkiki için geldim’ dedi. Risâlet-ün-Nurun bir kerameti id...
Her şeyi o mektup anlatıyordu… “Evet muhterem üstadım, bu günlerde Risâlet-ün-Nûr’un, fevkalâde faaliyeti içinde çok kerâmetlerini müşahede ediyoruz. Hattâ şöyle diyebilirim ki: Her bir talebeniz, başlı başına, birer birer, belki de kerratla böyle ikrama ve böyle in'âma mazhardırlar.” diyen Husrev Efendi mektubuna şöyle devam etmişti: “Milâslı Mehmed Efendi, ‘Bir karyede bin kalemle Nura sarılan kardeşlerimizin köyündeki faaliyeti biraz mübalâğalı görmüşler. Ben onun tahkiki için geldim’ dedi. R...
Alıntı sahibi "Hasan_Sinan" Mazi sadece ibret icin gerekir. Ayni meseleleri tartisip konusmak hic fayda etmez. Ittihad etmek icin bugünü ve yarinlari tartismamiz gerek. Islam adina neler yapabiliriz? Kurani nasil duyurabiliriz? En önemlisi Alem-i Islam olarak Allahin marziyatini nasil elde edebiliriz? Allah razı olsun ben de aynı fikirdeyim tarih ibret içindir. Tarih tekerrürden ibarettir derler. Hataların tekerrür etmemesi için maziyi bilmek gerekir. Maziyi bize en güzel Risale-i Nur anlatıyor...
Risale-i Nur talebelerinin birbirinden ayrılmaları normal ve istenen bir süreç değildir. Tamamen gizli düşmanların ve casusların ve gövdenin içine giren kurtların parmak karıştırması ile talebeler arasında fitne ve ayrılıkların başlamasıdır. Üstadımız hayatta iken dahi bu planlarını hayata geçirmeye çalışmışlar fakat Üstadımızın ikazları ve hayatta olması ve de herkesin kabul ettiği hiç bir ihtilafa düşmediği vazifeli bir kumandan olmasından dolayı muvaffak olamamışlardır. Elhamdülillah. Hatta Ü...
Alıntı sahibi "Hasan_Sinan" Hüsrev agabeye saygimiz sonsuz; Hüsrev agabeyin Üstadimiza ve Risale-i Nur hizmetine neler yaptigini bildigimiz halde. Burada bir şey dikkatimi çekti. Kusuruma bakmayın. Şu kısmı açabilir misiniz? " Hüsrev agabeyin Üstadimiza ve Risale-i Nur hizmetine neler yaptigini bildigimiz halde." bu kısım kafamı karıştırdı. Hüsrev Efendi, Bediüzzaman Üstadımıza ve Risale-i Nur hizmetine ne yapmış? Açar mısınız? Lütfen bilmek istiyorum. Acaba Hüsrev Efendi bir müfsid mi? Yanlış ...