Davos Fatihi!...
Yazar: M. Nureddin Kutan - 22.02.2009
Fatihlerin torunlarından başka ne beklenebilirdi? Tarihi fetih ve fatihlerle dolu bir millet olduğumuza göre… Atalarımıza olan bu özentimizi de lütfen çok görmeyin. M. Kemal´in yolundan ayrılmayan Kıbrıs fatihinden sonra Davos fatihi de meydanlarda boy gösterecek. Hani mesele Davos´la sınırlı kalsaydı bu konuya girmeyecektim. Fatihimiz kulaklıkları çıkarır atar atmaz Gazze sokaklarına posterleri asılmasaydı, filistinli çocukların tişörtlerinde, su kupalarında O´nun resimleri olmasaydı, tesadüfe verip geçecektim. Hayır, mesele hiç de sokaktakilerin bildiği gibi değil. Davos Fatihimize bir önceki seçimi e-muhtıra ile nasıl kazandırdıysalar, önümüzdeki seçimleri de Filistin´le, Gazze ve Davos ile sürüp götürecekler. Götürebilirler mi? Hay Hay, hem de nasıl.
Siyasal islamcıları vitrine koyarak bir milleti sömürmek o kadar kolay oldu ki… Nene gerek? ısrail´in Harran, Güneydoğu ve diğer yerlerde satın aldırdığı araziler, pilotlarını Filistinli çocukları ödürmek için eğittiği Konya Ovası, bugün yeniden imzalanan silah anlaşmaları ve gırla devam eden ısrail–Türkiye yüksek münasebetleri büyük devlet ilişkileri imiş. Davos Fatih´in kavgası yalnızca hükümet ile imiş. Sanki bütün bu işleri işbaşındaki hükümet değil de, Süleyman Peygamberin cin taifesi yapıyormuş gibi…
Göğsünde Yahudilerin cesaret madalyasını gururla taşıyan Davos Fatihi, belki de kendisini filim setinde zannediyor. Türkiye´yi sömüren güçlerin büyük yardımlarıyla oynanan oyun halka çaktırılmıyor. Davos Fatihi ile Dindar Cumhurbaşkanımızın çocukları da dahil olmak üzere altmışa yakın bakan ve vekilin çocukları ve eşleri büyük şirketler kurmuşlar. Başbakanın gürlediği adamların çocuklarıyla ortaklaşa ticaret yapıyorlar. Davos fatihi sözünün eridir. Almanya başbakanıyla karşılaştığında adama ticaret yapıp yapmadığını sordu. Adamcağız başbakan maaşıyla yetindiğini söyleyince, adama acıdı ve nasihatlarını bir güzel tutup, ticarete atıldı. Ama başbakanlığı bıraktı. Çünkü getirisi azdı. Bizimki; ticaretine hem başbakanlığı, hem başörtüsünü, hem imanını ve hem de Filistin´i alet ederek zirveye yürüyor. Yedi seneden beri milletin hukukuna beş paralık faydası olmayan Fatihimiz büyük dinazorlardan arta kalan birazcığını dinî cemaat liderlerine dağıtıyor, onları işlevsiz bürokraside belli yerlere yerleştiriyor ve Türkiye´yi üçkağıda bağlayanların parasıyla sivil toplum örgüt liderlerlerini yağlıyor, böylece işler tıkırında yürüyor. Böyle birisine Fatih değilde ne diyeceksiniz?
Davos Fatihinin en önemli özelliği ekip çalışması. Ne yapıyorlarsa ekipce yapıyorlar. ısrail´li, Avrupa´lı, Kanada´lı, ıngiliz ve Amerika´lı ortaklarla öyle güzel ekipler kurmuş ki… Müslümanlara adım attırmıyorlar. Rüşvet resmîleşmiş. Allah var, etrafındaki yerli meddahlar ancak bu ekibin zekâtıyla geçiniyorlar. Ne de olsa dindar çevrelerden, dinî okullardan geldiklerinde hallerine şükrediyorlar.
Davos´un Fethi, önümüzdeki yerel seçimler için birinci şarttı. Yalnız belediye başkanlarını kazanmayacaklar, tüm meclis üyeleri de lazım. Meselâ bütçesi birçok Avrupa ülkesinin iki misli olan ıstanbul ve Ankara şehirlerindeki paracıkları, Davosun mağduru zavallı Peres´in adamları sıkıntısızca alabilecekler. Yalan diyenler AKP´li belediyelerin dış bağlantılarına internette ulaşabilirler. Hem de dünyayı panikleten bankerlerin bankalarına kazanç cenneti olan Türkiye´ye AKP´den daha uygun hangi idare gelebilir ki… Japonya´da % 1, ısveç´te % 5, Amerika´da % 1 olan faiz Fatih´in ülkesinde % 15… Böyle bir kazanç kapısı kapatılır mı? ısterse Fatihimiz Davos´ta belden aşağı da küfretseydi durum değişmezdi.
Size son doğru bir cümle daha söyleyeceğim. Davos Fatih´inin, daha önceki Davos´larda Türkiye karşıtlarınca fethedildiğini yine medyada okuyabilirsiniz.
Copyright © EuroNur - www.SaidNursi.de - Kaynak gösterilerek veya izin alınarak yayınlanabilir.
Diğer yazıları: http://www.saidnursi.de/tr2/index.php/Table/NUREDDiN-KUTAN