Muhabbet Fedâileri

anlamadım neden lübnanı karıştırdın.. evet hizbullah tı karşı duran. zaten onlar hep karşı duruyor ve biz bunu biliyoruz...

Alıntı sahibi ""ayse55""

Sizler Tayyib ERDOğAN konusunda sabit fikirli olduğunuz için; olaya sadece siyasi yönden bakıp buna göre Ustaddan örneklerle olayı tarafgirliğe çeviriyosunuz.. bugün başbakanın yerinde bir başkası olsa buna cesaret bile edemezdi.. Kendisini bu tavrından dolayı tebrik ediyorum.. Türkiyenin nasıl ayaklarının üstüne sağlam bastığını, Gerektiğinde nasıl rest çekip eyvallah etmeyeceğini gösterdi.. Ayrıca bunun asla oy toplamak adına bir show olduğunu düşünmüyorum.. Başbakan böyle ufak hesaplarla uğraşacak kapasitede değil.. olaya biraz daha şeffaf yaklaşın lütfen...siyaseti bir tarafa bırakın...

Nakarat gibi ezber ettiniz kardeşim aynı lafı..

Bir okuyun evvela yazdıklarımı..

Ben neyden bahs ediyorum, sizin yazdıklarınız ney..?

Kaç yıllık devlet yönetimi tecrübeniz var..?

Ya da Türkiye dış politikasının % de kaçını biliyorsunuz..?

Ne biliyorsunuz geçmişte daha cesur şeyler olmadığını..?

Buraya yazacak olsam, yaftanız hazır nasılsa, o tarz siyasete bulaşmam..

Zaten alacağım cevablar da diyeceklerimi karşılamaz..

Dış politika ve devlet felsefesinin tartışılabileceği bir seviye olmadığından yazmıyorum buraya..

Parti teşkilat toplantısına dönmüş mesajlarla işim olmaz..

Benim derdim, devletimin gerçekte ne yapabilecekken, ne yapmadığıdır..

Bu yazdıklarımı da şahsınıza almayın..

Aynı tarz cümleleri bana karşı bir daha yazdıklarımı adam gibi okumadan kullanan olmasın diye ortaya yazdım sadece..

Alıntı sahibi ""Muha1""

Alıntı sahibi ""Muha1""

şayet; hakkaten, bizatihi, kalben ısraile ve Peres teresine püskürdüyse Türkiye'deki derin mihraklar rahat durmaycaktır.

Alıntı sahibi ""ayna""

Türkiyedeki o derin dediğin mihraklar zaten hiçbir zaman rahat durmuyor...

Alıntı sahibi ""ayna""

anlamadım neden lübnanı karıştırdın.. evet hizbullah tı karşı duran. zaten onlar hep karşı duruyor ve biz bunu biliyoruz...

Gülmek bu başlığa yakışmaz ama..neden karıştırdın Lübnanı mı..=

Yani kardeşim, sana sormak lazım..

Bilmem..Hamastan ben mi bahs ettim 4-5 mesaj önce..

Hamas mı, Hizbullah mı diye sordum sadece..(=

sorduğun soru bana biraz garip geldi ki hamas dedim... hiç hizbullah kelimesi demedim ve bu zaman için konuşuyorum 2006 savaşından değil.. onun için ben de sana sordum neden karıştırdın diye.

Muha 1 hastalık sana iyi geldi. demek ki hastalar risalesini okurken lahikalarıda hatmetmişsin. ışte bu kardeşim. muhalar lazım bize.........

Alıntı sahibi ""ayse55""

Sizler Tayyib ERDOğAN konusunda sabit fikirli olduğunuz için; olaya sadece siyasi yönden bakıp buna göre Ustaddan örneklerle olayı tarafgirliğe çeviriyosunuz.. bugün başbakanın yerinde bir başkası olsa buna cesaret bile edemezdi.. Kendisini bu tavrından dolayı tebrik ediyorum.. Türkiyenin nasıl ayaklarının üstüne sağlam bastığını, Gerektiğinde nasıl rest çekip eyvallah etmeyeceğini gösterdi.. Ayrıca bunun asla oy toplamak adına bir show olduğunu düşünmüyorum.. Başbakan böyle ufak hesaplarla uğraşacak kapasitede değil.. olaya biraz daha şeffaf yaklaşın lütfen...siyaseti bir tarafa bırakın...

SÖZDE DEğıL, FııLÎ ıCRÂAT LAZIM!

Siyasî iktidar, milletten aldığı irâdenin hakkını vermeli; en son yaptığı 140 milyon dolarlık “casus uçak ve görsel istihbarat entegre sistemleri”nin satınalınmasından başlayarak, savunma sanayi işbirliklerini ve silâh alımları ihâlelerini iptal etmeli. Filistinlileri katleden ısrail savaş uçaklarının Konya üzerindeki “eğitim uçuşları”na son vermeli. Sulamadan tarıma, telekomünikasyondan turizme, doğal gaz hattından enerjiye varan ekonomik mutâbakatları en azından askıya almalı. Bu hususta Başbakan Demirel’in 1967 savaşında ABD ve ısrail’in ıncirlik Üssünü kullanma talebini, “Müslüman Anadolu topraklarından havalanan uçakların Filistin’i ve Kudüs’ü bomlamasına, Müslümanları katletmesine müsaade etmem!” direnciyle reddettiği irâdeyi göstermeli…

Ağustos 1980’de ısrail’in Kudüs’ü başşehir yapıp Harem-i şerif’e saldırısı üzerine Adalet Partisi hükûmetinin Kudüs konsolosluğunu kapatmasını ve Telaviv Büyükleçiliğini “kâtiplik” seviyesine indirmesini örnek almalı…

Zulme ve zâlime “en ufak bir bir meylin” ve hatta “lâkayd kalmanın” taraftar olmak anlamına geldiği hakikati hiçbir zaman unutulmamalı…

Keçeli Abdullah abi..

Demek isteyipde, diyemediğimi, dediniz nihayet..

Teşekkürler..

Birileri yalanlayıpta, sakın siz de "siyasi tarafgir" damgası yemeyin şimdi..

Slogan dünyası haline gelmiş siyasette, her tantanasız bakana bu yafta vurulacaksa," kimse konuşmasın, muhalefet olmasın" demek gibi bir netice çıkıyor ortaya..

Eee yandaşlar, herşeyi alkışlasın, karşı tarafta hep sussun keyfleri bozullamasın diye..

Peki bu ülkenin idaresine kim adam gibi yol gösterecek o zaman..?

Bu çok daha tehlikeli değil mi, destek verilen siyasi görüş için..

Her karşınızda konuşanı, kendinize düşman görerek, memleket meselesi konuşulmaz, kusura bakmayın da..

Bu memleket hepimizin, tarafgir endişelerle muhalefetin her dediğini görmezden gelmeyiniz..

Ne malûm belki muhalif bir söz sizin alkışınızdan çok daha faydalıdır bu memlekete..?

Siyasetin ana gayesi millete hizmet ise, parti ve lider menfaati söz konusu bile olmamalı..Olamaz da zaten..

Alıntı sahibi ""Ceka""

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Ayrılarak ve fevri davranarak, uluslarası siyaset ve diplomasi konusundaki eksikliğini ziyadesiyle göstermiş...

Hangi uluslar arası siyaset ve diplomasi. Zalimin katilin alkışlandığı siyaset ve diplomasi mi?

Başbakanımızı tebrik etmak lazım. Müthiş bir şekilde hazırlanmış oyunu bozdu. Türkiyenin Alem-i ıslam'daki sempatisi ve güvenini kırmak ve rezil etmek için tezgahlanan oyuna düşmedi.

Bu gün alem-i ıslam bayram yaşıyor. Elbette vadeye bağlı olarak akıbeti, ittihad ve ümitsizliğin kırılması olacaktır.

ıster acemilik deyin, ister başka bir niyet var, deyin yapılması gereken yapılmıştır.

Meseleyi siyasi tarafgirlikten çıkarmak lazım.

Ceka abi beni şaşırtmaya devam ediyorsun. Bunları sana söylemekten içtinap ederdim ama işte AKP'nin yaptığı takdirde sizin gibi benim de helal olsun diyebileceğim diplomasi örnekleri;

AMACI ıSRAıL'E DERS VERMEK OLAN DıPLOMASı ÖRNEKLERı:

1- DAVOS'a hiç katılmayıp, gerekçe olarak katillerle aynı masaya oturmayacağını belirtmek,

2- Tüm ihaleleri ve devlet ödemelerini askıya alarak Filistin'in hesabını sormak,

3- ıslami Konferans Örgütünü toplayarak devletlerarası toplu ambargo kararı almak vb...

ıSRAıL'LE ZITLAşMADAN DıPLOMASı ÖRNEKLERı

1- Filistin'in belli bir süre tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri'nden oluşan BM güçleri tarafından korunmasını istemek aksi takdirde askeri ihaleleri iptal edeceğini açıklamak;

2- NATO ve BM içerisinde Filistin'e destek programları oluşturup Filistin'e tamamen medya önünde yardım yapılmasını sağlamak,

3- Türkiye'deki Yahudi şirketlerinin Türkiye'deki devlet ihalelerinden süreli men kararı almak, gibi...

Kasımpaşalı kükresin dursun. En ami siyaset izleyicisi olan bendeniz bile bu işin danışıklı dövüş olduğunu anladım. Türkiye'de halkın ısrail'e karşı tansiyonu yükselmişti. Halkın sesini kısmak için bir parmak bal gerekiyordu. O da sürüldü. Bunu zaten AKP'nin bu olaydan sonraki siyasi propagandalarından da rahatlıkla gördük.

Her neyse... AKP Hükümeti ısrail&ABD ortak yapımıdır. Siz bunu kabul etseniz de etmeseniz de gerçek budur. Gözünü kapayan, sadece kendisine gece yapar gündüzü....

Alıntı sahibi ""Muha1""

Alıntı sahibi ""ayse55""

Sizler Tayyib ERDOğAN konusunda sabit fikirli olduğunuz için; olaya sadece siyasi yönden bakıp buna göre Ustaddan örneklerle olayı tarafgirliğe çeviriyosunuz.. bugün başbakanın yerinde bir başkası olsa buna cesaret bile edemezdi.. Kendisini bu tavrından dolayı tebrik ediyorum.. Türkiyenin nasıl ayaklarının üstüne sağlam bastığını, Gerektiğinde nasıl rest çekip eyvallah etmeyeceğini gösterdi.. Ayrıca bunun asla oy toplamak adına bir show olduğunu düşünmüyorum.. Başbakan böyle ufak hesaplarla uğraşacak kapasitede değil.. olaya biraz daha şeffaf yaklaşın lütfen...siyaseti bir tarafa bırakın...

"Dar görüşler... Dar düşünceler...."
Written in Risale-i Nur

Herkes kendi baktığı penceresi çapında görür... herkeste fikrini açıkça ortaya koymakta hürdür.... bu forumda herkes aynı görüşü tasdikleyecek die bir kaide yok sanırım...

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Ceka abi beni şaşırtmaya devam ediyorsun.

Tuhaf bir söz.

Beni de sizler şaşırtmaya devam ediyorsunuz.

Meseleyi siyasetin üstüne çekemeyip anlamsız boğuşmalara girildiği için olmasın.

Sanırım Yeni Asya gazetesi okuyorsunuz. Böyle günlük boğuşmalarda şahsi davranmak yerinde, tavrınızı gazeteye göre koysanız daha isabet olmaz mı?

Değerli kardeşim, biz Yeni Asya cemaatini temsil ediyoruz. Onun ağırlığını taşımak lazımdır.

Nihayetinde ben Davostaki tavrı alkışladım. ışe baktım. Siz niyeti kurcalayarak gümlediniz. Mağlup oldunuz.

Niyet belli olmadan müneccimliğe kalkıştınız. Alın, AKP ve taraftarları apaçık diyor "seçim meydanlarında güzel pankart olur"

Apaçık mazlumların kanı üzerinden siyasi rant peşindeler. BEKLEYEMEDıNıZ Mı?

Ama onlar adına şaşırmıyorum. Her seferinde Yeni Asyacıları aynı partiye oy vermedikleri için siyaset bulaşmakla suçlayan, ama siyasetin tam ortasına düşümüş, burunlarına kadar batmış olanların daha farklı davranmasını beklemiyordum.

Ama Yeni Asya'nın olaylara bakışı siyasi tarfgirlik ile değildir. Elbette benim gibi en ufak en zelil bir ferdi dahi aynı ölçü içinde olmalıdır.

Eğer biri "Ben Yeni Asycıyım" diyorsa, Yeni Asya'ya uygun hareket etmelidir. "Ben Yeni Asyacıyım" dedikten sonra şahsi değerlendirmesi dışardan Yeni Asya'nın bütünü olarak algınacağı bilinmeldir.

Eğer bu işlerin siyaset ile olmayacağını biliyorsanız ve eninde sonunda hak galip olacak iman ediyorsanız bu endişealud tavır nedendir?

"Eyvah AKP halkı yine kandırdı, yine iktidar olacak" tavrı ve endişesi nedendir?


Yeni Asyacı kardeşlere haddimin fevkinde tavsiyem şudur; "Acilen Yeni Asya'nın usul ve uslubunu iyi anlayıp istimal ediniz. Yoksa zarardan başka hiç bir şey vermeyecek."

Yeni Asya'nın amacını iyi anlamak lazımdır. Yeni Asya başkaları gibi Alem-i ıslam zafer kazanacaksa bizim fırkamız, bizim görüşümüzle kazansın yoksa kazanmasın zihniyetinde değildir.

Ayrıca şu boğuştuğunuz kişiler rakib, düşman değil kardeşelerimizdir.


Muhabbetle

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Evet..Neden kalmadı..?

Kalınca ne yapacağını bilmediğinden mi..?

Kalsa da, orda kalıcı bir takım kararlar aldırsa -o esip gürlemeden sonra- daha faydalı olmaz mıydı..?

Zayi edilmiş, eksik diplomasi dediğimiz bu işte..

Madem o toplantı o kadar mühim, adam gibi bir karar çıkarttırmalıydı kockoca Türkiye..

Asıl kızdığım bu işte benim..

Madem bağırıp çağırdın, millete gaz verdin, bari az daha bekle de arabanın lastiği tam şişsin..

Yazılı karar aldırmak, akşam sabah bağırmaktan çok daha tesirlidir uluslar arası arenada..

Ki onca bağırmanın üstüne çok da kolay olurdu bu..

Türkiye elçilik derecesi bilmem kaçlara düşürülmüş siyonları da gördü..

Ne yapabildiler o zaman..Hiç bir halt edemediler..

Fihi nazarun..