Muhabbet Fedâileri

Aha buyrun size bi haber daha: http://www.tevhidhaber.com/news_detail.php?id=30690

Okuyun da anlayın, neden Zaman grubu Nurcu değildir diye haykırdığımı. Her Zaman grubuna kızan Nurculuğa da kızıyor. Ben nefes aldığım sürece, bu duruma her platformda tepki göstereceğim. Kimsenin Nurculara laf getirmeye hakkı yok!!!

23 Mart 2008 - ışte Yeni Asya



Ve işte Zaman

Sevgili Auburn kardeşim,

Benim yazdıklarımda yanlışım olmamasına rağmen bir sürü hakaret ve tehdit almışsam ve hiç kimse bana şu konuda yanlışsın deyip delil sunamamışsa, ben bu davamdan vazgeçmem. Sen bana yönelik mesaj yazmasaydın, bu başlığa kendi yorumumu barındıran hiç bi mesaj yazmayı da düşünmüyordum.

Sadece şu kadar söyleyecem. Ben bu başlığa her sene 10 kasımda ve 23 martta Zaman ile Yeni Asya nın ilk sayfalarını koymaya devam edeceğim. Ne zaman Zaman gazetesi en azından Mustafa Kemal e verdiği değeri Bediüzzaman'a da verirse o zaman bu başlıkta gazete karşılaştırması yapmaktan vazgeçerim.

Vesselam...

Sen gelip süfyanı dost göstermeye kalkarsan ve bunun adına tedbir dersen ve de bunun yanına Risale-i Nur'un lahikalardan arındırılmış 5. şua'sız halini koyarsan asıl aldatma bu olur Auburn kardeşim. Ben karşılaştırma yapmıyorum. Nurcu kim, Nurcu olmayan kim insanların öğrenmesine vesile olmaya çalışıyorum. Elbette benim şahsi hatalarım var. Ama ben hiç bir zaman Risale-i Nur'u kendi maddi veya manevi menfaatlerime alet etmedim. Bu yüzden Risale-i Nur'u alet edenleri deşifre etmeye hakkım olduğuna eminim. Bu bir tercih meselesi değil, dava meselesidir!

Eğer Fethullah Gülen Hocaefendi'nin başka gazetesi olsaydı onu da karşılaştırma içerisine koyardım. Zaman Gazetesi ilgili cemaatin sesini duyurma gayesini taşıdığına göre 10 Kasım'lar onlar için 23 Mart'lar dan daha önemli sanırım.

Her neyse.. Ben karşılaştırma derdinde değilim. Ama Nurcular olarak Zaman grubunun yaptıklarını hesabını vermek zorunda olmadığınızı son nefesime kadar ispatlamak durumundayım. (Orhan ınal Öz'ü ve 1970-80 yıllarında yaptıklarını bilmeyenler bu başlıkta karşıma çıkmasınlar. Çünkü Fethullah Gülen cemaatinin gizli ismi budur)

NOT: "Sen" ifadesiyle faraza bir şahısı karşıma aldım, seni değil Auburn kardeşim. Yoksa seni tanımam etmem

Alıntı sahibi ""Auburn""

talha_genc Isimleri zikretmen madem insanlara rahatsIzlIk veriyor,Isimleri zikretmeden manalarI nazara vererek fikir beyan etmemiz en guzeli olur.

Orhan ınal Öz denen kişiyi biliyor musun omer_kazim kardeşim?

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Zübeyir Abi hayatta olsa, bunlar yani olanlar olabilir miydi?

Zübeyir ağabey hayattayken Salih Özcan denilen şahısla beraber yanlarındakiler gelmişler. Din adına siyaset yapmak derdindelermiş. ılk seferinde Zübeyir ağabey onları ikna etmiş. Hatta Beyanet ve Tenvirler ile Hizmet Rehberi isimli eserleri neşretme ihtiyacı bundan sonra doğmuş. Ancak Salih Özcan denilen hıyar yine rahat durmayarak tekrar Zübeyir ağabeye gelmiş. Zübeyir ağabey "biz size destek vermeyiz ama engel de olmayız, yeter ki dersaneleri bu işe karıştırmayınız" demiş. Neyse daha sonra Zahit Kotku Hazretlerine giden Salih Özcan , kıymetli Zahit Kotku Hocaefendi'yi ikna ederek Erbakan'la birlikte Milli Nizam Partisi'ni kurdurtarak ilk etapta başarılı olamadı.

Daha sonra kapatılan Milli Nizam Partisi'nin yerine Milli Selamet Partisi kuruldu. Ancak bu sefer oyuna katılan 1 isim daha vardı. Orhan ınal Öz! Bu kişi devlet ajanı olarak hem Fethullah Hocaefendi hem de Mehmet Kırkıncı Hocaefendi arasında mekik dokuyarak hatırı sayılır maddi yardımlar yapmaya başladı. Zübeyir ağabey döneminde hiç görülmemiş olan bu zat önce hatırı sayılır maddi yardımlarıyla iman Kuran hizmetlerini dünyevileştirirken, diğer yandan hizmetlerin muhafazası kisvesi altında sözüm ona tedbir niyetiyle tavizler verdirmeye başlattı. Bu olaylar sonucunda Mehmet Kırkıncı Hocaefendi Anadolu'da dersaneleri bölerek Yeni Asya'ya karşı kampanya başlattı. Tabi bu olaylardan saff-ı evvel olan tüm ağabeyler olumsuz etkilendiler.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin misyonu ise 1956 'dan sonra milletin siyasi tercihlerini belirleyen Nurcuların siyasi tesirini kırmak ve Mustafa Kemal sevgisini millete mal etmekti. Ayrıca 1980-1982 yılında Kemalist 1982 anayasasının kabul ettirilmesi için Mehmet Kırkıncı ve Mehmet Fethullah Gülen Hocaefendiler bizzat Kenan Evren tarafından görevlendirilmişlerdir. Karşılığında ise devlet organlarının Mehmet Kırkıncı ve talebelerine dokunmayacağı ve de devlet imkanlarının Fethullah Gülen Hocaefendi'ye açılacağı taahhüt edilmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Haim Naum'un vazifesi neyse, Salih Özcan ve Orhan ınal Öz aynı vazifeyi yapmıştır. Neticede Nurcular dağılmış, demokratlar iktidardan (günümüz de dahil olmak üzere) 26 yıldır düşürülmüştür.

Benim Fethullah Gülen ile veya talebeleriyle bir derdim yok. Yeterki biz Nurcu değiliz, Nurculukla falan alakamız yok desinler. Hizmet edene sözümüz yok bizim. Ama kafasına göre hizmet edip de biz Nur talebesiyiz demeye hakkı olamaz hiç kimsenin.