Muhabbet Fedâileri

Seçimden hemen sonra Türkiye'nin gündemine cumhurbaşkanlığı seçimi oturdu.
Yeni Meclis cumhurbaşkanını seçerken 367'yi bulabilecek mi?
Bu sorunun yanıtı aranırken gözler kilit konumda olan MHP'ye çevrilmiş durumdaydı.,
[img:180:171]http://www.milliyet.com.tr/2007/07/26/yazar/resim/bila.jpg[/img]
MHP, cumhurbaşkanı seçimi yapılırken Meclis'te olacak mı, olmayacak mı?
Bu sorunun yanıtını alabilmek için dün saat 17.00 sıralarında MHP lideri Devlet Bahçeli'yi makamında ziyaret ettim.
Bahçeli, siyasette tutarlılığa çok önem veren bir lider. Nitekim, "Cumhurbaşkanı seçiminde Meclis'te olacak mısınız?" diye sorduğumda, 29 Ekim 2006'da yaptığı bir açıklamayı anımsattı. "O zaman" dedi, "şöyle demiştim: Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'yi kaosa sürüklememelidir. Eğer mevcut TBMM cumhurbaşkanını seçemeyecekse, bu durumda 11 Mart 2007 tarihinde erken seçime gidelim. Oluşacak yeni Meclis yeni cumhurbaşkanını seçsin. Eğer erken seçimde de AKP birinci parti çıkarsa Anayasa'daki prosedürü uygulayarak cumhurbaşkanını kendileri seçebilir."

'Meclis'te olacağız'
"O halde" diyerek sorumu tekrarladım, "MHP, cumhurbaşkanı seçiminde Meclis'te yerini alacak mı?"
MHP lideri, "Evet" dedi, "Tutarlılık bunu gerektirir. Bizim görev anlayışımız da bu." Bahçeli, izleyecekleri tutumu şöyle anlattı:
"TBMM, cumhurbaşkanlığı seçimi gündemiyle toplandığında MHP Meclis'te yerini alacaktır. Eğer konu Anayasa Mahkemesi'nin son kararına göre 367 sayısı açısından değerlendiriliyorsa, MHP cumhurbaşkanlığı seçiminde orada olacaktır. Bizim anlayışımız budur."

Alternatif DTP
Bahçeli, partisinin tutumunu böyle açıkladıktan sonra şunu da ekledi:
"Bizim tutumumuz böyle olacak. Ama bunu beğenmezlerse o zaman alternatifleri var. 23 bağımsız milletvekili var, DTP kökenli. O zaman onlara giderler."

'3. turda seçilir'
MHP lideri Bahçeli'ye, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün adaylığını ve destekleyip desteklemeyeceklerini de sordum. şu yanıtı verdi:
"AKP'nin adayının kim olacağı bizi ilgilendirmez. O, AKP'nin sorunu. ıstediklerini aday gösterebilirler. Biz onların adayını desteklemeyebiliriz. Zaten ihtiyaçları da yok. 340 milletvekilleri var. Anayasa'daki prosedüre göre ilk iki turda 367 oy alamazlarsa, 3. turda kendi sayıları adaylarını seçmeye yetiyor."

'Aday çıkarabiliriz'
MHP liderinin sözleri, yeni Meclis cumhurbaşkanını seçerken "367 sorunu" yaşanmayacağını gösteriyor. Bu durumda cumhurbaşkanı seçimi sorunu çözüme kavuşmuş oluyor.
Peki MHP cumhurbaşkanı adayı çıkaracak mı?
Bahçeli bu sorumu, "Biz de kendi adayımızı çıkarabiliriz. Onu partimizin yetkili kurullarında kararlaştırırız" diye yanıtladı.
MHP lideri, partisinin her zaman sorunları çözmeye yönelik bir anlayışa sahip olduğunu, sorun, kriz üreten bir parti değil, aksine çözüm üreten; Türkiye'nin önünü tıkayan değil, açan bir zihniyete sahip olduğunu da vurguladı.

Telefona neden çıkmadı?
Merak edilen bir konu da Bahçeli'nin, Başbakan Erdoğan'ın telefonuna cevap vermemiş olması.
Sohbetimizde MHP liderine bu konuyu da sordum:
"Sayın Erdoğan, telefonla sizi aradığını ama sizin cevap vermediğinizi söyledi. Neden telefona çıkmadınız?"
Bahçeli'nin bu soruma yanıtı şu oldu:
"Başbakan çok aceleci davranıyor. Daha seçim sonuçları kesinleşmeden, TBMM oluşmadan aceleci bir tavırla girişimlerde bulunuyor. Doğrusu ben bu hareketini samimi bulmadım. Telefona çıkmayışımla ilgili olarak, işte hakaret davaları açıldı, bu nedenle çıkmadı, gibi yorumlar yazıldı. Neden bu değil elbette. Ama şunu takdirlerinize sunarım: 38 yıllık MHP gibi bir siyasi kuruma, 'Meclis'e girseler bile selam verilmez' diyebiliyor Başbakan. Böyle söz söylenir mi? Bu ne kadar ağır bir laf? Bir Başbakan'a yakışıyor mu? Bir Başbakan'ın böyle bir üslubu olabilir mi? Böyle kırarak, dökerek konuşulur mu? Sonra MHP Meclis'e girerse DTP'lilerle kavga eder gibi sözleri oldu. Bunlar da çok yakışıksız sözlerdir."

'Uzlaşma araması gereksiz'
Başbakan Erdoğan, bu kez liderleri ziyaret edip uzlaşma arayacağını açıkladı. Bu bağlamda, MHP lideri Bahçeli'ye, "Her şeye rağmen Erdoğan, uzlaşma aramak için cumhurbaşkanı adayı isimlerle size gelirse, tavrınız ne olur?" diye sordum.
Bahçeli net bir yanıt verdi:
"Efendim, buna gerek yok. Kendi adaylarını ilan ederler. Dediğim gibi Meclis'te 3. turda seçecek sayıları da vardır. Bu nedenle bizimle uzlaşma aramalarına da ihtiyaçları yoktur."
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın sözlerine derinden alınmış, kırılmış görünüyor.
Bu yanıtı alınca, "MHP, Erdoğan'ın bir özür borcu olduğunu mu düşünüyor?" diye de sordum.
MHP Lideri "evet" demedi, ama söz ve davranışlarından böyle düşündüğü belli oluyordu.

DTP'lilerle kavga
Bahçeli, Erdoğan'ın, "MHP ile DTP'liler Meclis'te kavga ederler" sözüne tepkili...

DTP'nin Meclis'teki varlığıyla ilgili soruma verdiği karşılık da şu oldu:
"Ben size bu konuda bir kriter söyleyeyim: Kriter, Türkçe milletvekili yeminidir. Türkçe olmak kaydıyla milletvekili yeminine sadakat gösterirlerse bizim kimseyle problemimiz olmaz. Ama o yeminin dışına çıkarlarsa, onu aşarlarsa karşılarında bizi bulurlar. Bunu kim yaparsa yapsın karşısında bizi bulur. Bir DTP'li de yapsa, bir başka partiye mensup olan da yapsa, bizim tavrımız bu olur."

Görüşmemiz sonunda edindiğim izlenim, MHP'nin TBMM'de sorunlara çözüm üreten, yapıcı bir muhalefet çizgisi izleyeceği yönündeydi...

fbila@milliyet.com.tr

(Milliyet)