Giriş yapmadınız.

MeRCaNDeDe

Stajyer

  • Konuyu başlatan "MeRCaNDeDe"

Mesajlar: 119

Konum: ıstanbul

Meslek: Hamal

  • Özel mesaj gönder

1

18.06.2004, 12:03

Diyalog ve örnek bir medrese

Doğru ya da yanlış, haklı ya da haksız; konumuz bu olmadığı için sözü uzatmaya gerek yok. Ama bir gerçek var ki ilmen bütün fonksiyonlarını yitirdi denilen Osmanlı son dönem medreselerindeki ilmî seviye bugün bulunduğumuz yerden çok daha ötede imiş. Ulema arasında yapılan tartışmalar, medrese mezunlarının ortaya koyduğu çalışmalar, bu çalışmalarda dile getirilen düşüncelerin kendilerinin de bizzat rol aldığı pratik hayattaki yansımaları bizi bu kanaate ulaştırıyor...


ABD’nin Connecticut eyaletinde yer alan bir medrese var; adı Hartford Seminary. Medrese diyorum; çünkü sözlüklerin “seminary” kelimesine verdiği anlamın Türkçedeki en güzel karşılığı bu. Tabii bu arada kurumun kuruluş gayesi, hedefi ve bugüne kadar gerçekleştirdiği fonksiyonlarını da hesaba katıyoruz medrese derken.

1833 yılında bir kilise teşkilatı tarafından kurulmuş bu medrese. O gün bugün isim, bina, şehir, küçülme vb. değişikliklere uğrasa da hedeflerinden hiç taviz vermeden çalışmalarına devam ediyor. Birçok ilke imza atmış tarihi boyunca. 1889 yılında dinî eğitim için kapılarını ilk defa kadınlara bu medrese açmış ABD’de. ılk defa bir kadın, böylesi dinî eğitim veren bir kurumda dekanlık yapmış. Bir kilise teşkilatı olduğu halde ıslamî ilimler alanında ilk defa akademik çalışmaları bu medrese başlatmış. Ayrıca Hıristiyan-Müslüman diyaloğu adına mazisi neredeyse yüz yıla yaklaşan çalışmaların da sahibi. Mesela “The Muslim World” adlı akademik dergi 1938’den bu yana aralıksız bu medrese tarafından çıkartılıyor.

Ne yapıyor bu kurum? Dinî ilimler alanında master, doktora ve sertifikalı kurs programları düzenliyor. Hıristiyan ve Müslümanlara yüksek dinî eğitim veriyor sizin anlayacağınız. “Islamic Chaplaincy” adlı bir programı var mesela bu yılki müfredatlarında. 72 kredilik eğitimi alınca ülkenin her yerinde resmen din görevlisi olabiliyorsunuz. Meşhur Martin Luther King doktorasını bu medreseden almış.

Kurum akademik eğitimin yanı sıra kış-yaz yaşlı-genç, kadın-erkek herkesin katılabildiği bir haftalık seminerler, kurslar düzenliyor. Kredi veya sertifikaların da verildiği bu kurs programlarının -ki hepsi bu yaz düzenlenecek- birkaçının başlıklarını sunayım sizlere: Hıristiyanlığın geleceği, Günümüzde Hz. ısa ve Hıristiyan hayatı, Dinî ritüeller ve Amerika’daki Müslüman dinî liderlerin sorumluluğu, Modern Müslüman dünyasında çağdaş problemler, ıslamî teolojide Allah’ın sıfatları ve yaratılış gayesi, Dinlerarası diyalog; Barselona Dünya Dinler Parlamentosu.

Medreselerimiz...

Niçin dile getirdim bu kurumu? Geçen hafta “ıbrahimî Dinler Arasındaki Ortaklık” adlı kurs programının ilk iki gününe katıldım. Bu çerçevede ortaya konan doküman, eğitim esnasında dile getirilen düşünceler, bu ortaklığın hayatın çeşitli alanlarda pratik yansımasına yönelik öneriler, referanslar ve hepsinden önemlisi bunların seviyesi ile uygulanabilirliği bana bizim medreseleri hatırlattı.

Malum, cumhuriyet rejiminin eğitim bağlamındaki ilk faaliyetlerinden biridir medreseleri kapatmak. ılmî ve içtimaî alanda fonksiyonlarını mektep-medrese çatışması sürecinde bütün bütün yitirmesi kapatma kararının asıl gerekçesi. Doğru ya da yanlış, haklı ya da haksız; konumuz bu olmadığı için sözü uzatmaya gerek yok. Ama bir gerçek var ki ilmen bütün fonksiyonlarını yitirdi denilen Osmanlı son dönem medreselerindeki ilmî seviye bugün bulunduğumuz yerden çok daha ötede imiş. Ulema arasında yapılan tartışmalar, medrese mezunlarının ortaya koyduğu çalışmalar, bu çalışmalarda dile getirilen düşüncelerin kendilerinin de bizzat rol aldığı pratik hayattaki yansımaları bizi bu kanaate ulaştırıyor.

Tarihî ilim hazineleri

Sözgelimi, yukarıda dile getirdiğim Hartford medresesindeki dinlerarası diyalog adına sunulan görüş ve düşünceler cumhuriyet öncesi medrese uleması arasında yani 80-90 yıl önce tartışılan, dinî temellerine göndermeler yapılan, pratik uzantıları ile desteklenen bir mahiyete sahip. Hem de çok daha ileri seviyede. Dolayısıyla hiçbir orijinalliğe sahip değil. Sadece eğitim ortamı ve dili değişik. Küçümsediğim sanılmasın bu sözlerimle bütün bu yapılanları. Ama ecdadımızın da hakkı verilsin. “Ötekilerle” ilişkilerimizin siyasi alanda düşmanlık esası üzerine kurulu olduğu bir zamanda, bir başka tabirle barış değil, savaş ortamında çok daha ileri, çok daha orijinal yaklaşımlara sahibiz biz. Medrese geleneğinin son uzantısı şu isimler bile bahse medar hususta ne demek istediğimizi anlatmaya yeter: Kevseri, Mustafa Sabri, ısmail Hakkı ızmirli, Ahmet Naim, Ahmed Hamdi, Elmalı, M. Akif, Ö. Nasuhi, Bediüzzaman.

ınsan bu noktada iç geçirmeden edemiyor; keşke diyor medreseler bütün bütün kapatılmasaydı da ıslah edilseydi! Batı standardı türküleri ile asırlık birikimler, metodolojiler, tecrübeler zayi edilmeseydi! Madem kapatıldı mevcut ilmî seviye “ıslahat tartışmaları” etrafında dile getirilen görüşler doğrultusunda ıslah edilip yeni açılan okullara transfer edilseydi! Yeniden her şeye sıfırdan başlanmasaydı! Bir boşluk, bir kopukluk yaşanmasaydı!

Ne olurdu o zaman? Bugün Türkiye’de yaşadığımız ilmî düzlemdeki problemlerin pek çoğunu yaşamazdık. Ne imam-hatip tartışması yapardık, ne de ilahiyat fakültesi! Ne ehliyetsiz insanların gece yarılarına kadar yaptıkları din eksenli tartışmaları dinlerdik TV ekranlarından, ne de modernizm adına ortaya konulan düşüncelerin yer aldığı kafa bulandıran kitaplar görürdük kitapçı reyonlarında! Yasakçı bir zihniyete sahip değilim; bunlar yine olurdu; olurdu ama ehli arasında, akademik platformlarda, TV ekranlarında değil.

Ve hepsinden önemlisi o dedelerin mirasyedi torunları olarak bizler aleme nizamat vermeye kalkanların önünde diz çökmez, onların çalışmalarını gazete makalesi olarak kaleme almazdık belki de. Dedelerimizin 80-90 yıl önceki seviyesi hem ilmî hem de kurumsal anlamda bunlardan ileri olduğuna göre o günden bu yana kesintisiz devam edecek çalışma ve faaliyetlerle kim bilir şimdi nerelerde olurduk! Bunlarla Osmanlı mirasına sahip Türkiye hem ıslam ülkeleri hem de dünya genelinde çok daha saygın bir konuma haiz olurdu!

şimdi olamaz mıyız? Elbette olabiliriz. Ama önce durduğumuz yerin farkına varalım. Sonra hedef belirleyelim ve yılmadan usanmadan, belli bir metodoloji eşliğinde çalışmalara başlayalım. Devam edelim diyecektim; fakat başlamak tabiri bulunduğumuz konuma daha uygun gibi geldi.



AHMET KURUCAN
Bir Savaşçıdır Kalbim...

Sultan

Stajyer

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

2

18.06.2004, 18:03

cok yazik

batililarin islama hizmet icin islam akademileri actigini sanan gafillere cok yazik. Allah onlari islah etsin. Simdi sizlere Prof. Dr. şaban KUZGUN'un dört incil ve celiskileri isimle eserinin on sozunden alinti yapiyorum:



Batıda ıslâmiyet ile ilgili olarak yapılan bu çalışmalar, Türkiye'de ve diğer ıslâm ülkelerinde pekçok kimse tarafından takdir ve hayranlıkla karşılanmakta, bu çalışmaların ıslâmî ilimlere büyük çapta katkıda bulunduğu ıleri sürülmektedir. Acaba, yapılan bu çalışmalar sadece ilim uğruna mı yapılmaktadır? Yoksa bunun arkasında başka gayeler mi vardır? şimdiye kadar Sovyetler Birliği başta olmak üzere bazı devletler tarafından yürütülmekte olan Türkoloji çalışmaları hakkında, başlangıçta aynı şekilde ıyi niyetli değerlendirmeler yapılmışken, son zamanlarda bu çalışmaların sadece ilim aşkına yapılmadığı, bunların arkasında siyasî ve ekonomik bazı hesapların yattığı konusunda şüpheler uyanmıştır, Tıpkı bunun gibi, Hristiyan ban dünyasında ıslâmiyet ile ilgili olarak yapılan çalışma ve araştırmaların arkasında, dinî, siyasî ve ekonomik bir takım hesapların bulunduğu konusunda en azından şüphe etmek gerekir.




Ben sundan eminim ki kesinlikle bu islam adina yapan hristiyan mikroblari, islami inceleyip müslümanlarin akillarini celecek fitne icin arastirmanin pesindeler. Ates olmayan yerden duman cikmaz. Bugune kadar yapilan faaliyerler acik birer delildirler. Bunlarin tuzagina düsmüs bütün gafillerin Allahdan basiretlerin acilmasini diliyorum. Kurt dersinden post, gevurdan dost olmaz.

Allaha emanet olunuz
Sevgi Çiçekleri

MeRCaNDeDe

Stajyer

  • Konuyu başlatan "MeRCaNDeDe"

Mesajlar: 119

Konum: ıstanbul

Meslek: Hamal

  • Özel mesaj gönder

3

18.06.2004, 22:51

Muhterem Kardeşim kaygınız nedir önce bunu izah edermisiniz. ıslamın yok olacağımı müslümanların dinlerini kaybedeceğimi?Yadırgamıyoruz elbette anlamamızıda beklemiyoruz.Aslında haklısınız zahire göre hüküm vermenizi doğal karşılıyoruz.Allahın hesabının büyüklüğünü anlayamamamızda çok doğal.Hudeybiyeye sahabe bile vakıf olamamıştı ki şimdi kalkıp size yüzyıllık hesaplardan bahsedelim.Belki bizde o devirde yaşasak bizde vakıf olamayacaktık.Çünkü zannediyoruz ki ıslam'a halel gelecek.Bunların yüzden din elden gidecek.
Üstadın zamanında da çevresindeki ehli cemaat ve ehli tarikat anlayamadıkları için bazı mevzuları ne yazıkki karşı çıkmışlar hatta şiddete sözlü saldırılara gerek duymuşlardır.Bunuda anlarız o zamanda insanlar küçük düşünüyorlardı.şimdide küçük hesaplar yapıyorlar.Zaman Üstadı her zaman haklı çıkardı o zaman karşı çıkanlar tarihten silindi şimdi anlayamayanlarda tarihten silinecek Bediüzzaman Hazretlerinin ıseviler ve Müslümanların hakkındaki sözleri gerçek çıktı ve çıkacak.
Herkes hesap peşinde hristiyanlar yahudiler fakat bizim bile gözardı ettiğiniz bir hesap varki bütün hesapların fevkinde oda Allahın hesabı.Abdulhamid Han Hazretlerinin Batıda kiliselere yerleştirdiği müslüman fakat görevler icabı papazlar onun 33 sene Osmanlıyı idare etmesine sebeb olmuş.ıttihat ve Terakki Cemiyyetinin yaptığı korkunç hatalardan biride onları deşifre ederek Hristiyan ve yahudi mezheplerini birleştirmek olmuştu.Sonunda Osmanlı yerle bir oldu.Tabiki Perdeleri kaldırsanız buda Allahın bir hikmeti.
Aslında üzüm yemekmi yoksa bağcıyı dövmekmi anlamak zor değil.Ama hiç değilse dua etmiyorlar keşke gölge etmeseler.Siz bu şekilde dinini kaybetmiş hristiyan olmuş tek bir adam gösteremeyeceğiniz gibi bende bu vesile ile Müslüman olmuş yüzbinleri gösteremem.Yanlızca şahit olduklarımı anlatabilirim.Yapılan her hizmet Risale-i Nurların programı aynen tatbik edilmekte.Ve zaman Risale-i Nurları haklı çıkardı haklıda çıkaracak.....
Üzülmeyin yapılan hiç birşey bilinçsiz vede ihanet içerisinde yapılıyor değil.Başka planlar varsa buyrun ortaya döküp güzel bir şekilde tahlil edip stratejiler üretelim.Neler yapmalıyız hangi sistematik planlarla yola çıkıp hareket edelim konuşalım.Birbirimizi anlama yoluna gidelim.Biz kardeşiz nasıl zararları olur tarihte bunun emsalleri nelerdir konuşalım...

Muhabbetle
Bir Savaşçıdır Kalbim...

Sultan

Stajyer

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

4

19.06.2004, 00:06

Gönül isterki keske sizin dediginiz gibi olsun. Diyalog ile anlasmak, kibleye bir sene daha gidememkle bin yillik medreseye bile haclarla donatmak birbirinden cok cok farkli.

Sultan hamidin politakalirini anlayamayip istibdad olarak isimlendirenlerden birisi de bediuzzaman demiyorlar mi? Kilise icine müslüman papazlar hikayesini ilk defa duyuyorum. neyse bu beni de ilgilendirmiyor. Simdi su diyalogcu nankörlerininkini hudeybiye ile kiyaslamaniz beni üzdü. Bakin birinde Allah rasulü tek üstün güctü düsmanlar güc kaybetmis ve zayiflamislardi. Simdi ise binlerce misyonerler sokak sokak gezmekte, müslüman mahallerinde salyangoz satiyorlar. O zaman medine yani islam dünyasi bir huzur ve sukunet icinde idi, simdi islam dünyasi büyük bir maddi sefalet ve "EnBüyükBen-Ne yaparsak dogrudur" pesindeler

Ama asirlar once abdulhamidin uyguladigi politikali bugun bize uyguluyorlar. Müslümanlar arasina soktuklari müslüman kimlikli bilmem ne ajanlari basimiza biniyorlar. ve biz onlarin yaptiklarindan meded umar hale geldik.
Sevgi Çiçekleri

MeRCaNDeDe

Stajyer

  • Konuyu başlatan "MeRCaNDeDe"

Mesajlar: 119

Konum: ıstanbul

Meslek: Hamal

  • Özel mesaj gönder

5

19.06.2004, 01:52

Misyonerlerin sokak sokak gezmesi kaç yıllık bir hadise.Bu insanların bu davayı yüklenmeleri kaç yıllık bir hadise.Suçlayacak yada hesap sormak için Hilafeti kaldıran ve inkilapları yapan şahıslara göz yuman hiç bir harekette bulunmayan Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir gibi Ordu komutanlarını mezarlardan çıkarıp bu işin sorumlusu sizsiniz diyerek hesabamı çekelim güzel kardeşim.

Ürettiğiniz çözümü sunun o zaman.Daha iyi bir fikir varsa buyrun alalım.Gidip ıngiliz konsolosluğunumu yerle bir edelim.28 şubat sorumlusu deyip Erbakan Hocayı asalım.Yada ikiz kulelere iki tane uçak yollayalım bunlarsa çözüm yapalım.

Kilise içinde Müslüman Papazları ilk defa duymanız normal çünkü tarih bilmiyorsunuz güzel kardeşim.ılber Ortaylı gibi bir taraflı tarihçi bile bunu yazıyor söylüyor.

Üzülmeyin sevgili kardeşim.Ne bu din sahipsiz nede müslümanlar.Yani sizin kaygılanacağınız kendi nefsiniz olsun.Zira bu işin yapanların yazdıkları destanlar Kanada dan Rusyaya Brezilyadan Yeni Zellendaya Koreden Dominik adasına kadar yüzlerce insanın fedakarlıkları ile binlerce müslüman olan gayri müslimlerin destanları yazılıyor.Okunuyor.Neden bu insanların eliyle müslüman olmuş milyonları konuşmuyorsunuz.

Siz hiç üzülmeyin.Tarih tekerrüden ibarettir.Zira Hudeybiyede bir tarih tir.Sıffinde bir tarihtir.Cemel de bir tarihtir.Onları yaşayanlarda bir tarihtir.Enduluse yardım edemeyen Osmanlıda tarihtir.şeyh Said i destekleyemeyen Haliçte dünyanın en muaazzam donanmasını bekletmek zorunda kalıp çürüten Osmanlıda bir tarihtir.Hepsi tekerrü edecektir.Mühim olan uyanık olup ders almak.....

Peki bu işin sonu nereye gidecek....

O şöyle bu böyle...

Erbakan Hocaya saygısızlık yapanlar belli....Fethullah Gülen Hocaya belli....Mahmut Efendiye ham softa diyenler belli eleştir eleştir nereye gideceğiz.

Hikmetleri nasıl anlaşılacak.....

Sonuç olarak derim ki dua edelim.Bu işi yapan insanlar içtihat ile yapmaktalar.Hata varsa ıslamın içtihat kaidesine göre sevap var.Unutmayın ki bu ülkeye o misyonerleri sokan kasteddiğiniz insanlar değil.Bu ülkenin en akılsızına bile ıslamı bırak hristiyan ol desen söyleyeceği şeyler bellidir.

ıslamı bırakıp başka din seçenler huzur bulduklarından değil para ve yaşam rahatlıklarından dolayı seçiyorlar...
Bir Savaşçıdır Kalbim...

Sultan

Stajyer

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

6

19.06.2004, 03:39

evet ben tarihi bilmedigimi biliyorum. sizden ogrenecek cok seylerin oldugunu da biliyorum. Benim hicbirsey bilmiyor olmam boyle satirlarca yazanlarin cok sey bildigini de ispatlamaz. KELIN REHBERI DE KÖR OLURMUS! :wink:

Ne mi yapalim? en azindan atalarimizin bin yildir egitim verdirdigi medreselerimizde ne adla olursa olsun HAC ve SIYON yildizi takanlarin canini okuyalim. Bunu hic bir müslümanin gönlü kaldiramaz.

Dün degil bize bugun ilgilendirir. Para icin dahi de olsa hristiyan olanlar varya iste onlar, bir kac densizin bütün müslümanim diyenlerle diyaloglari bitmiste sira hristiyanlara gelmis sanan iste o bir kac densizin de unuttugu gariban ümmeti muhammedden bir nefer. iste biz bunu yapalim. Unutulmus o ümmeti muhammede bir misyonerden önce ulasalim. Sen hristiyanla diyalog icin harcadigin enerjinin onda birini din kardeslerine harcayabiliyor musun? Harcayanlara ne mutlu :arrow:

evet soruyorum bütün müslümanlara:

Hey ahali kendi din kardeslerin ile diyalog bitti de, kimlikte müslümanlara islami anlatip hepsini alim yaptin da sira hristiyanlar ile yahudilere mi geldi? Peki öyleyse nedir bu ülkemizde kan aglayan ümmeti muhammedin hali? Yoksa birilerinin niyeti görünenden de mi gizli!!! Kim kime masa oluyor?


Allaha emanet olunuz
Sevgi Çiçekleri

MeRCaNDeDe

Stajyer

  • Konuyu başlatan "MeRCaNDeDe"

Mesajlar: 119

Konum: ıstanbul

Meslek: Hamal

  • Özel mesaj gönder

7

19.06.2004, 13:30

ıhya yı biz Ali Arslan Hocamızın 10 ciltlik çeviri eserinden zaten çok iyi tanıyoruz.Ama sizin ihya okuduğunuz halde anlamadığınız muhakkak.Akaid kaideleri,Adab bölümünü,Nefis terbiyesi ve Muhabbet bölümlerini yeniden okumanızı tavsiye ediyorum.

Sonuç olarak...

Allah sizi ve dahi beni ıslah etsin.

Basiretinizi arttırsın.

Dediğim gibi anlamanızı beklemiyorum.

Çünkü fevri ve nefsi bakıyorsunuz olaylara.Sizi başka yazılarınızdan da tanıyoruz.Art niyetlisiniz.ılminiz yok kelamınız yok sağda solda sadece dedikodu yapıyorsunuz.Bunlara daha öncede şahid olduk.

Biz müslümanları sevmekle hiç birşey kaybetmeyiz.Ama siz fitne çıkarmakla fitnelere ortak olmakla müslümanların sağda solda gıybetlerini yapmakla çok şey kaybedersiniz.Önce kendi halinize bir bakın ne haldeyim diye bir düşünün sonra müslümanları tanıyormuyum kendinize bir sorun.Çünkü keser döner sap döner gün gelir hesap döner sizide bir kenarda düşmüş buluruz üzülürüz.

Gittiğiniz heryerde sadece fitne oluyorsunuz.Herkesi karalamak her müslümanı yerden yere vurmak sizde fıtrat haline gelmiş.Bu yüzden Allah ya sizi islah etsin yada Müslümanları sizin ve gibilerin şerrinizden muhafaza etsin.

Hani samimi olduğunuzu bilsek herşeye söyleyecek hasbihal edecek sözümüz var.Boğazınıza kadar çamura batmışsınız karşınızdakilerin ayağındaki çamurlar gözünüze değmekte.

Herşeye rağmen ıman ettiğiniz namaz kıldığınız için sizide seviyor canımızdan aziz biliyoruz.

Müslümanlar tarih yazıyor size dedikodusu düşüyor anlamak mümkün.

Bu size son sözümüzdür kardeşim.

Ya hayır söyleyin yada susun....
Bir Savaşçıdır Kalbim...

Sultan

Stajyer

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

8

19.06.2004, 16:03

Alıntı sahibi ""MeRCaNDeDe""

ıhya yı biz Ali Arslan Hocamızın 10 ciltlik çeviri eserinden zaten çok iyi tanıyoruz.Ama sizin ihya okuduğunuz halde anlamadığınız muhakkak.Akaid kaideleri,Adab bölümünü,Nefis terbiyesi ve Muhabbet bölümlerini yeniden okumanızı tavsiye ediyorum.
....


Ali Arslan'in ihya baskisi 8 ciltten olusmaktadir. 10 ciltlik baskisini bilmiyorum. isteyen 40 cilt bile yapabilir. Ayrica kitap icindeki kendi görüslerine uymayan yerlerde zayif hadistir, bu söyledir gibi dipnotlari da gözden kacmiyor. Ahmet Serdaroglu'nun ise 4 ciltlik muhtesem bir calismasi vardir. her ne kadar kelime gruplari, yozlastirilmis türkceyi kulllanan bizlere yabanci olsa da tavsiye ettigimiz kitaptir.

Sahsimizdaki yorumlariniz icin tesekkür ederiz.Ancak sen ne muhtesem bir diyalogcusun ki, baspapaz sayin papa hazretlerinin bile aciklamalari ile niyetleri acik hristiyanlara kucagini acarken, garib bir kardesin yazilarindan ZAN/düsünce/önyargilari ilen diyalogu ret ediyorsun. Cok yazik. Senin gibi yüce bir diyakog havarisinden bunu beklemezdim.

Bak diyalogcularin tarih yazdigini söylüyorsan, hicazda vahhabiler daha büyük tarih yazdilar. Ingilizlerle öyle bir diyalog kurdular ki masallah. Simdi irakta kürtlar büyük bir diyalog icinde onlarin yazdiklari tarih kendi canlarini okuyacak. Sen birilerini savunmadan önce kullandiklari kelimeleri ve yaptiklarini biraz baksan hic fena olmaz. Belki o zaman sen de bir tarih yazarsin. Zaten yazan yazana. :lol:


Alllah Yardimcimiz Olsun
Sevgi Çiçekleri

MeRCaNDeDe

Stajyer

  • Konuyu başlatan "MeRCaNDeDe"

Mesajlar: 119

Konum: ıstanbul

Meslek: Hamal

  • Özel mesaj gönder

9

19.06.2004, 19:20

Aldandığınız bir noktada şu ki ben diyalogçu değilim. Sadece ayık kafayla düşünebilen biri ve Müslümanların izzetlerini sağda solda dedikodu malzemesi yapanalara karşı sadece Müslümanları savunma hattındayım.Erbakan Hoca hakkındada birşeyler söyleseniz karşılık bulacaksınız.O zaman diyeceksinizki Erbakancı,Mahmut Efendi hakkındada,Menzil hakkındada söyleseniz aynı karşılıkları göreceksiniz dersiniz ki tarikatçı
Oyüzden beni bir kisvenin altına sokmanıza gerek yok.Ben Tarıkatı Ahmediyyenin en küçük bir numunesiyim.

Evet Hicazda Vehhabiler tarih yazdılar Türkiyede halifeliği kaldırmakla Türkler daha büyük tarih yazdılar.

Kendi çamurunuzda oynayabilirsiniz kardeşim artık çünkü sizi ordan çıkarmaya çalışmaktan usandım
Bir Savaşçıdır Kalbim...

10

19.06.2004, 19:55

mercandede kardeşim;

sizin uslubunuza aşinayım.
yumuşak ve nezih olduğunu biliyorum

kardeşim;
siz yine de bu üsluba devam ediniz.
sultan kardeş için kullandığınız "çamur" ifadesi hoş olmamış.

evet, sultan kardeş nedense son zamanlarda uslubunu değiştirdi ve bireaz itici olmaya başladı.

ama siz yumuşaklıkla cevap verirseniz o da düzelir inşlallah.


saygılar...

Sultan

Stajyer

Mesajlar: 99

Konum: Kütahya

Meslek: Dağcı

Hobiler: Kızak, yüzme, orman gezileri

  • Özel mesaj gönder

11

20.06.2004, 02:26

Alıntı sahibi ""MeRCaNDeDe""



Aldandığınız bir noktada şu ki ben diyalogçu değilim. Sadece ayık kafayla düşünebilen biri ve Müslümanların izzetlerini sağda solda dedikodu malzemesi yapanalara karşı sadece Müslümanları savunma hattındayım.Erbakan Hoca hakkındada birşeyler söyleseniz karşılık bulacaksınız.O zaman diyeceksinizki Erbakancı,Mahmut Efendi hakkındada,Menzil hakkındada söyleseniz aynı karşılıkları göreceksiniz dersiniz ki tarikatçı


Evet güzel bir yorum, Sultan ya da Sultan gibi düsünenler size göre ayik kafa ile düsünemeyen ve dedikoducu birer insan ve bu düsünceniz size göre sizin sultan'i bir camur icinde görmenize sagliyor. Ve siz onu bu camurdan kurtarmanin derdindeyken vazgectiniz.

Dün aksam STV de ismini hatirlayamadigim bir diyalogcu ile söylesiyi izledim. Adamcagiz cok güzel konusuyor. Diyalogun faydalarini anlatiyor. Ancak yarida izlemeye basladigim programda ilk anlattiklari bu adamcagizin bir saplanti icinde oldugunu görmeme neden oldu. Bir süre sonra anlattiklari ise bu saplantinin mazeretleri idi. Eger bir öncekini izlemeden sonrakileri izlemis olsaydim. Belki adamcagizin cok iyi düsündügünü düsünürdüm. Belki kacirdigim ilk konusmasinda cok farkli seyler de anlatiyor olabilirdi. Orada konusan kisi de mercandede, sultan gibi bir insan. Nasil ki sen simdi burada Sultan'i bir saplanti icinde kendi acindan görebiliyorsan benim acimdan da o insan bir saplanti icinde. Eger benim o kisinin yaptiklarini farkli acilardan anlatacak ya da desifre edecek yazilar yazmam bunu da kendi kapasitem kadari ile anlatmaya gayret göstermem dedikoduculuk ise sen ne yapiyorsun? Yoksa yarin sultan kardesin buradaki fikirlerini bir cerceve icine koyup gerek tvler araciligi ile ya da kurdugu bir vakif ile dünya capinda anlatmaya kalkismasi ile ya da bir siyasi parti kurup oradan savunmasi ile mi sen sultan kardesinin bu dusuncelerini yarin elestirenleri elstirmeyi dusunuyorsun? Nedir senin bu ikilemin? Yoksa sen sadece GOCAMAN'lari mi savunursun? Kisisel gelisimin de geldigin bu mesafeden sonrara buradan görülen yukardaki manzarayi da asip bir mertebe daha ilerleyecegine inaniyorum. Rabbim azimli kullari ile beraberdir.


Cocuklugumdan kalan kirmizi toprak...
Bazen ucusan, bazen parmaklarima yapisan...
Ne kadar cok oynadim seninle...

Nasil oynardin benimle?
Her defasinda her yerime yapisirdin
Ama ne zarari var toprak...

Dunyami senin uzerine cizdim önce,
Her seyi ellerimle yaptım...
Biraz su ve biraz toprak yetmisti benim dünyama
Ve dokundugum her şey..
Bir anda her sey oluvermişti..

Camurdandi o zaman dunyam
Bu dogru!!
Yapis yapisti ama temizdi.

Camur şimdi olduğundan daha temizdi o zamanlar.
Parlak, istedigin sekle giren..
Sanki cocuk beynimin bir parcasiydi.
0 topraklar temizdi ayak basilmamisti,
Nisan yagmurları yikardi onu.
Gunes kuruturdu ve ağaçlarla dosttular.

Senin camurundan kactik ama..
Insan camuruna saplandik toprak.
Oyle kirlendik ki senin güzelliğine kor olduk.
Seninle oynasmamiz anilarda kaldı,
Dostlugumuz da oyle...

Sanma ki unutuldun sen hep kalbimdesin.
Ve bir gun hayat bittiginde,
Beni yine sen saracaksin
Ve bir daha ayrilamayacak bedenim senden,
Yeni oyunlar bulacagiz oynayacak.

O zamana kadar bekle beni toprak.
Biliyorum orada olacaksın.


Yasemin Acarsoy
Sevgi Çiçekleri

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir