Giriş yapmadınız.

1

30.12.2006, 14:50

Saddam idam edildi...

69 yaşındaki Saddam Hüseyin'in idam cezası başkent Bağdat'ta infaz edildi.

ıdama bir doktor, bir avukat, bir imam ve bazı yetkililer tanıklık etti. Irak Başbakanı Nuri El Maliki de infaza bir temsilcisini gönderdi. ınfaz, daha önce söylendiği gibi, Kurban Bayramı'ndan ve yeni yıldan önce gerçekleşti.

El Maliki, idam edilen Irak lideri Saddam Hüseyin'in yandaşları olan Baasçılara politikaya katılmaları çağrısında bulundu.



ıdamın görüntüleri yayınlandı

Devrik liderin idamından ilk görüntülerde Irak Devlet Televizyonu'nda yayınlandı. Görüntülerde, siyah palto ve pantolon giyen Saddam Hüseyin'in yüzünün örtülmesini istemediği, bunun üzerine siyah bez torbanın boynuna sarıldığı ve daha sonra ilmiğin boynuna geçirildiği görülüyor.

ıdam görüntülerinin ardından Saddam'ın cesedinin görüntülerini de yayımladı.



Görüntülerde, Saddam Hüseyin olduğu belirtilen bir kişi kefene sarılı halde bir sedyenin üzerinde yatıyor.



Boynu bükük şekilde yatan kişinin sol yanağında kan izi veya çürüğe benzer bir leke göze çarpıyor.

Saddam'ın son sözleri

Saddam Hüseyin'in idamından önceki son sözleri, "Birlik içinde kalın" oldu. ınfazda hazır bulunan hakim Münir Haddad, Saddam'ın asılmadan önce, "Umarım birlik içinde kalırsınız. Sizi uyarıyorum: ıran koalisyonuna güvenmeyin, bu insanlar tehlikeli" dediğini söyledi.

Haddad, Saddam Hüseyin'in asılmadan önce ayrıca kimseden korkmadığını söylediğini de açıkladı.

ınfazda hazır bulunan Ulusal Güvenlik Danışmanı Muvaffak El Rubai de elinde bir Kur'an bulunan Saddam Hüseyin'in bu Kur'an'ın birine gönderilmesini istediğini, yetkililerin bu kişinin isim ve adresini aldıklarını ve Kur'an'ı göndermeye söz verdiklerini belirtti.

El Rubai, son anlarla ilgili olarak, "Korkma demek için bana dönmesi garip bir his uyandırdı" dedi ve infazın Bağdat'ta ancak yeşil bölge dışında yapıldığını ifade etti. ıdamın gerçekleştiği yeri söylemeyen El Rubai, Saddam Hüseyin'in Iraklılara teslim edilmesinden darağacına kadar her şeyin filme çekildiğini ve bu filmin gösterilip gösterilmemesinin de siyasi bir karar olduğunu bildirdi.

Saddam Hüseyin'in naaşının defin için ailesine verilebileceğini de söyleyen El Rubai, bütün Iraklıları birlik içinde kalmaya çağırdı ve "Despotizm simgesi gitti" dedi.

"ıdam çok hızlı gerçekleşti"

Iraklı görgü tanıkları, idam sırasında eski liderin yüzünün örtülmediğini, sakin göründüğünü ve Iraklı polisler onu darağacına götürürken ve ilmiği boynuna geçirirken kısa bir dua okuduğunu belirtti.

Görgü tanıkları, idamın çok hızlı olduğunu, Saddam Hüseyin'in hemen öldüğünü söyledi. Görgü tanıkları 69 yaşındaki Saddam'ın ölüme giderken 'titremediğini' ifade etti



Saddam Hüseyin’in bu sabaha karşı idam edilmesi, dünya basınında geniş yer aldı. ıdam haberi, dünyanın hemen hemen bütün önemli gazetelerinde manşetten duyuruldu.

LAT: ”EL SADR’IN ADAMLARI ıDAM ETTı”

Los Angeles Times gazetesi ise Saddam Hüseyin’i idam edenlerin Iraklı şii direnişçi lideri Mukteda El Sadr’ın adamları olduğunu yazdı. Gazete, Saddam’ın asılmasından önce idam mangasının “Mukteda El Sadr” diye bağırdığını, Hüseyin’in ise buna karşılık alaycı şekilde güldüğünü yazdı. El Sadr’ın babası Saddam tarafından öldürülmüştü.

NYT: “IRAK’I şıDDETLE YÖNETEN BıR DıKTATÖRDÜ”

New York Times gazetesi, Hüseyin hakkında, “Irak’ı şiddetle yöneten bir diktatördü” değerlendirmesinde bulunurken, Saddam’ın son anlarında siyah bir kıyafet giydiğini ve elinde bir Kuran taşıdığını yazdı.

WASHıNGTON POST: “REZALETLE SONA EREN ıKTıDAR”

ABD’li Washington Post gazetesi de, Saddam’ın iktidarının büyük bir rezalet ile sona erdiğini belirtti. Irak’ı modern bir ülkeyi dönüştürme iddiası iktidara gelen Saddam’ın bir ara Ortadoğu’da milyonlarca insan için bir “kahraman” olduğunu anımsattı.

LE MONDE: “SADDAM SON SÖZLERı ıLE HALKI UYARDI”

Fransız Le Monde gazetesi ise, Irak’ı “demir eli” yöneten Saddam’in asılmadan önce direnmediğini ve herhangi bir istekte bulunmadığına dikkat çekti. Gazete, Saddam’ın son sözlerinin Irak halkına uyarı olduğunu, Saddam’ın iktidardaki şii koalisyonu kastederek “ıranlı koalisyona güvenmeyin. Bu insanlar tehlikeli” dediğini kaydetti.

LA VANGUARDıA: “ARıFE GÜNÜ ASILDI”

ıspanya’nın önde gelen gazetelerinden La Vanguardia ise, Saddam’ın Arife günü asıldığına dikkat çektiği haberinde Irak’taki ABD kuvvetleri için alarmın en yüksek düzeye çıkarıldığını kaydetti. Gazete, idamın ülkeyi barıştırma çabalarına katkıda bulunmayacağı yorumlarına da dikkat çekti.

EL PAıS: “IRAK’TAKı şıDDETTE YENı BıR SAYFA AÇILIYOR”

ıspanyol El Pais gazetesi de Saddam’ın Yüksek Mahkemenin idam cezasını onaylamasından sadece dört gün sonra infaz edilmesinin, Irak’ta 2003 yılında ABD’nin işgali ile başlayan şiddette yeni bir sayfa açtığı yorumunu yaptı.

ıHT: BEYAZ SARAY’IN AMACI GERÇEKLEşTı

ınternational Herald Tribune de, Saddam’ın asılmasının eski Irak liderinin suçların hesabını verdiği anlamına geldiğini, böylece, ülkede kitle imha silahlarının olmadığı kanıtlanmasının ardından Beyaz Saray tarafından en sık dile getirilen savaş amacının yerine getirildiğini belirtti.

GUARDIAN: “IRAKLI DESPOT ÖLDÜ”

ıngiliz Guardian gazetesi, Saddam Hüseyin’in idamını “Komşularını tehdit eden, kendi insanlarını öldüren ve çeyrek yüzyıl boyunca sevil bir tiranlıkla yöneten Iraklı despot şafaktan önce eski düşmanlarının elinde öldü” şeklinde duyurdu. Haberde ancak Saddam’ın ölümünün mezhep savaşlarını daha da arttırabileceği değerlendirmesi yapıldı.

BBC: “SABAH EZANI OKUNURKEN ıDAM EDıLDı”

BBC ise, Saddam’ın yerel saatle 05.30-05.45 arasında, Bağdat sokaklarında sabah ezanı okunduğu sırada idam edildiğini duyurdu. ıdamın, Yeşil Hattın hemen dışında Amerikalıların “Adalet Kampı” olarak bildiği yerde yapıldığı bildirildi. Saddam Hüseyin’in idama elinde bir Kuran-ı Kerim ile geldiğini belirten BBC, devrik liderin daha sonra bu Kuran’ı başka bir arkadaşına verilmesini istediğini aktardı.

DAILY TELEGRAPH: “DAVA SÜRECı MÜKEMMEL DEğıLDı”

Daily Telegraph gazetesi, Irak’ta atılması gereken iki adım olduğu bunların birinin ülkeye demokrasinin getirilmesi, ikincisinin ise Saddam’ın yargılanması olduğunu yazarken, bunların ikisinin de mükemmel şekilde başarılamadığı değerlendirmesinde bulundu.

FT: “ıDAM KARARININ KESıNLEşMESıNDEN BıRKAÇ GÜN SONRA ASILDI”

Financial Times gazetesi de Saddam Hüseyin’in idam kararının kesinleşmesinden birkaç gün sonra asıldığını vurguladı. Haberde Hüseyin’in ölüme giderken idam edileceğini işaret eden kırmızı bir kart taşıdığı belirtildi.

INDEPENDENT: “SADDAM YASI TUTULMASINI HAKETMıYOR"

Independent gazetesinde yayınlanan bir köşe yazısında ise Saddam Hüseyin’in, arkasından yas tutulmayı hak etmediği ve iktidara şiddet sayesinde geldiği değerlendirmesi yapıldı. Gazete, Saddam Hüseyin’in Amerika tarafından ıran’ın karşısında bir güç olabilmesi için silahlandırıldığını ve cesaretlendirildiğini yazdı.
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

2

30.12.2006, 15:34

beser zulmeder kader adalet eder.. görunen o ki ırak mahkemelerinin saddamı yargılamaları doğru değildi. evet asılmayı hak eden birisiydi ama adalet zulümle saglanamaz. saddamın asılması ırak iktidarının ve abd nin katliamıdır. lakin bazen adlet bir zalim eliyle de tecelli edebiliyor...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

3

30.12.2006, 19:05

Madem o bir Zalimdi..

Madem binlerce cinayeti var..

Ozaman Abdullah Öcalan da asIlmalI..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

4

30.12.2006, 19:19

Bush ve Saddamın ne farkı var! HıÇ!

Saddamın türkiyede arefe Araplarda bayram olan şu mübarek günlerde KURBAN bayramında asılmasının gönderimleri ne ola ki!

Bu ne demektir!

Haçlıların Müslümanlara gönderimi mi yoksa!
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

5

30.12.2006, 22:49

saddam idami bir defa degil bin defa hak etti.lakin ondan önce idam edilmesi gereken cok kisi vardi.örnegin bosna hersekte zamaninda olanlar.tv`de gösterilen toplu mezarlar, görgü taniklarinin anlattiklari bugün gibi gözümün önüne geliyor.bunu yapanlara ve yaptiranlara kimse böyle bir ceza vermedi.ABD yapti yapacagini, bütün dünyaya, ben istersem hesey yaparim dedi.

6

30.12.2006, 22:59

ABD infazı şii ve Kürtlere yaptırarak, gerilimi arttırmaya çalıştı, becerdi de. Bayram günü, Irak kana bulandı. Böl ve yönet politikası. Bu eski taktiği müslümanlar daha ne kadar yiyecek? Allah'ın laneti, zalimlerin üzerine olsun.

7

30.12.2006, 23:20

müslümanlarin cogu bu taktigin farkinda ama birlik, beraberlik olmadikca hicbirsey degismez.abd´ye veya avrupaya karsi güclenmek söyle dursun, müsüman milletler birbirleri arasinda hemfikir olamiyorlar.

8

31.12.2006, 02:13

Böyle bir günde idam etmeleri ne kadar dogru oldu orasi mechul ama idam edilmemeliydi. müebbetle ömrünün sonuna kadar cekseydi ya. bunlar kolay yolu secmedilermi simdi??

9

31.12.2006, 12:51

Bir zamanlar Batı'nın gözdesiydi
ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle devrilen ve bu sabah idam edilen eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, 70'li yıllarda Batının "gözde müttefikiydi". Eski müttefik nasıl düşman oldu?



Başta Fransa olmak üzere Batılı ülkeler tarafından, Saddam Hüseyin'in yaptıklarınaysa göz yumuluyordu. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, 2003'te eski diktatörle ilişkisinden dolayı sorgulandığında, "O dönemde bütün dünyanın Saddam Hüseyin ile mükemmel ilişkileri vardı" demişti. Bahsedilen bu dönem, Saddam Hüseyin'in iktidar adımlarını hızla çıktığı 70'lı yıllarda başlıyor. O dönemde, Saddam Hüseyin dünyanın gözünde, bu zengin petrol ülkesinin modernize etmek isteyen milliyetçi ve laik bir lider olarak algılanıyordu. 1972'de Irak, SSCB ile bir işbirliği anlaşması imzaladı, ama ikmal yollarını çeşitlendirmek istediği için de, yüzünü özellikle Arap yanlısı bir siyaset çizgisini benimseyen Fransa'ya döndürdü. Saddam Hüseyin, Baas partisinin iki numaralı ismi olduğu 1975'te, dönemin başbakanı olan Jacques Chirac ile çok yakın ilişkiler içindeydi.

Hatta Chirac'ın, sözcüsüne "Saddam, Orta Doğu'nun De Gaulle'ü olacak" dediği bile anlatıldı. Bu Fransız-Irak yakınlaşması, nükleer güç olan Fransa'nın Irak'a bir nükleer araştırma reaktörü vermesiyle doruk noktasına erişti. Reaktör, 1981'de ısrail uçaklarınca vurulup yıkıldı. Irak'tan petrol alan Fransa, Irak'a başlıca silah temin eden ülkeler arasında da sivrildi. Fransa, Irak'a Mirage F1'ler, radarlar, zırhlılar veriyordu.

Ancak Fransa Irak'ta yalnız değildi. ıtalya, Almanya gibi ülkeler de Irak'ı silahla besleyen ülkeler arasında yerini almıştı ve bu da sonraki yıllarda Irak'ın gizlice kimyasal silahlar üretmesine olanak sağlayacaktı. Bu ilişkiler, Saddam Hüseyin'in ıran'a savaş başlatmasında (1980) ve savaş boyunca da sürdü. Saddam Hüseyin, Ayetullah Humeyni'nin ıslam devrimine karşı siper görevi görüyordu. Fransa Iraklılara Super-Etendard tipi 5 uçak bile ödünç verdi.

KÜRESEL BıR DAVA ıHTıMALı ORTADAN KALDIRILDI...

Saddam Hüseyin'in ABD ile ilişkileriyse biraz daha karmaşıktı, çünkü Washington "Reis'e" çok güvenmiyordu. 1983'te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan, Bağdat'a bir elçi -Donald Rumsfeld- gönderdi. ıran tehdidi karşısında ABD, "kötünün iyisini" tercih etmişti. Amerikalılar, Bağdat ile diplomatik ilişki kurdu ve ekonomik yardım, askeri kullanımlı teçhizat ve uydu fotoğrafları verdi. Orta Doğu uzmanı Amerikalı gazeteci Jonathan Randal, "Saddam'ın kara kitabı" adlı eserinde, bundan sonra ABD'nin, Irak'ın varlığının devamını esas olarak gördüğünü ve bu siyasetinin rejimin kitlesel katliamlarına, kimyasal gaz kullanmasına göz yumma pahasına sürdürdüğünü yazdı. 1988'de Halepçe'de 5 bin Kürt kimyasal silah bombardımanında öldü. 1990'da Saddam Hüseyin'in birlikleri Kuveyt'i işgal etti. Saddam Hüseyin, Amerikalıların gözünde giderek bir "tiran", "yeni bir Hitler" görünümünü aldı. Batılı ülkeler de eski müttefiklerine sırtlarını döndü.

Uluslararası ınsan Hakları Federasyonunun onursal başkanı Patrick Baudouin'e göre, "Saddam Hüseyin'in alelacele idamı, ABD ve Avrupalılar kirli çamaşırların can sıkıcı biçimde ortaya dökülmesiyle sonuçlanabilecek küresel bir dava ihtimalini" de ortadan kaldırmış oluyor....

Kaynak
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

10

03.01.2007, 05:09

Saddam’ın idamı ıran’a hediyedir!

Başbakan, Saddam’ın idamının ardından “Irak, Türkiye için AB’den daha önemli mesele haline gelmiştir” diyor. Yerden göğe kadar haklıdır. Bu köşede uzun süredir 2007 yılında Türkiye dinamiklerini Irak’ın tayin edeceğini yazıp duruyorum.

Ben, Saddam’ın idamını kabaca şöyle okuyorum:

1) Saddam’ın bayram sabahı asılması, ABD’nin bu ay ilan edeceği yeni Irak politikasında bir milattır!

2) ABD, aylardır iddia ettiğim üzere Irak batağından çıkmak için ıran (ve Suriye) ile anlaşmak üzeredir, hatta bu idam anlaşmanın altına atılan imzadır.

3) Bu idamla Irak’ın bölünmesi zımni kabul görmüştür.

4) ABD, Irak denkleminde Sünni unsurları devre dışına çıkarmış, “asi” Sünnilerin “hal”lini ıran denetimindeki şiilere vermiştir. Kürtler zaten çantada kekliktir.

5) ıran liderliğinde şiiler, “Geniş Ortadoğu”nun yönetimini her geçen gün daha ağırlıklı olarak devralmaktadırlar.

6) Sünni Araplar şaşkın birer seyirci, şii ıran ise aktif oyun kurucu haline gelmiştir.

7) Türkiye, Ortadoğu’da giderek daha da fazla önemsizleşecektir.

* * *

ıki gündür Saddam’ın idamına bu gözle bakan yorumlara rastlamadığım için ben erken uyarı sistemini işletmek istedim. Bana göre, Saddam’ın idamıyla ilgili en doğru yorum Radikal Gazetesi’nde yayınlandı.(Bkz: Dr. Ömer Taşpınar: “Saddam’ın sonu ve ıran’ın yükselişi”-01.01.2007.) Bu özlü makaleyi konuyla ilgilenen herkese tavsiye ederim.

* * *

Dr. Ömer Taşpınar, makalesinde ıran’ın yükselişini genelde ABD’nin bölgedeki aymazlığına ve ıran’ın akıllı politikalarına bağlıyor. Ben ise her ne kadar Bush yönetimi, ıran ile doğrudan anlaşmayı reddetse de, “Nükleer konu ile Irak’ta işbirliği meselesini ayrı tutalım” diye Başkan’a tavsiyede bulunanların giderek daha hákim duruma geçtikleri görüşündeyim.

Beni bu sonuca götüren ipuçlarını ise şöyle sıralamak isterim.

1) ılk önce Henry Kissinger gibi hem dünyada hem ABD’de etkin düşünürler, ıran’la kucaklaşma sinyali verdiler. (Bkz: “The Next Steps With Iran: Negotiations Must Go Beyond the Nuclear Threat to Broader Issues” -ıran’la Atılacak Sonraki Adımlar: Görüşmeler Nükleer Tehditten Daha Geniş Meseleleri Kapsamalı- Washington Post- 31.08.2006.)

2) Irak Çalışma Grubu (Becker-Hamilton), raporunu yayınlamadan evvel yaptığı 9 aylık çalışmada ıran ve Suriye yetkilileriyle defalarca görüştüğünü kabul etti.

Raporun mihenk taşının Irak’ta ıran ve Suriye ile işbirliği yapılması teklifi olduğunu artık herkes biliyor. Ancak, yine de raporun Irak’ta Baas Partisi yetkililerini kazanmak için gayret gösterilmesi ve bunun için genel af çıkarılması teklifi, Saddam’ın idamıyla çelişkili.

3) ABD’nin yeni Savunma Bakanı Bob Gates’in eskiden beri ıran’la diyalog taraftarı olduğu bilinen bir gerçek.

4) Saddam’ın idamından hemen önce: i) Bob Gates, Irak’a gitti ve çeşitli liderlerle görüştü, ii) Ardından ABD Başkanı, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Washington dışına bir araya gelip enine boyuna tartıştılar, iii) Yeni yıla girmeden ve Başkan Bush yeni Irak politikasını ilan etmeden önce bayram seyran dinlenmeden Saddam idam edildi.


Hürriyet, 02.01.2007

Cüneyt ÜLSEVER
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

11

03.01.2007, 05:17

The end!

Saddam ile ilk kez 30 Kasım 1978’de (daha sonra 1984 ve 1996) karşılaşmıştım.O sırada cumhurbaşkanı yardımcısıydı ama ülkeyi o yönetiyordu. ılk karşılaşmamda bu adamın yalnız Irak değil, tüm bölge için tehlikeli biri olduğunu belki de gazetecilik sezileriyle anlamıştım.

O günden sonra Irak’ın başına gelmeyen bela kalmadı.

Saddam bir yıl sonra devlet başkanı oldu sonra da ıran’a savaş ilan etti. Bu savaş 8 yıl sürdü ve her iki taraftan yaklaşık bir milyon insan öldü. Savaşta başta ABD olmak üzere tüm batı Saddam’a destek verdi, savaşın finansmanını ( yaklaşık 300 milyar dolar) Körfez ülkeleri karşıladı. Bu arada Saddam ıran’la savaşını bahane ederek içeride kendi halkına yönelik katliamları da ihmal etmiyordu. 1988’de Halepçe’de kimyasal silah kullandı, Enfal’de binlerce Kürdü öldürdü. Aynı şeyi güneydeki şiilere yaptı, hatta CIA ile işbirliği yaptılar diye her iki damadını öldürdü.

Ağustos 1990’da yine bir Amerikan tezgahı ile Kuveyt’i işgal etti, aylar sonra da ABD onu Kuveyt’ten çıkartarak kendi askeri güç ve üslerini tüm bölge ülkelerine yerleştirdi.

Çekiç Güç bunlardan biri olarak Türkiye’ye geldi ve Kuzey Irak’taki Kürtleri 11 yıl süreyle korudu.

Özetle Saddam diktatör, zalim, gaddar ve katildi ve ölümü hak ediyordu.

Ama ABD’lilerin eliyle değil.

ABD isteseydi onu işgal ile değil adamlarını satın alarak alaşağı edebilirdi.

Nitekim 19 Mart 2003’te başlatılan ve 9 Nisan’da Bağdat’ın düşmesi ile sonuçlanan savaşta ABD, Saddam’ın birçok adamını satın almıştı. Hatta Saddam’ın yerini ve iki oğlunu da ABD’lilere ihbar eden onun akrabaları ve özel korumalarıydı.

Ama ABD kolay yolu değil daha zor ve karmaşık olanı tercih etti.

Çünkü ‘Yaratıcı Kargaşa’ teorisine inanan Yeni Muhafazakarlar Irak’taki kargaşa ile kendilerine daha fazla ilham geleceğine ve bu ilham ile tüm bölgeyi daha fazla kana bulayabileceklerine inanıyorlardı.

ınandıkları da oldu.

Afganistan’dan sonra Irak işgal edildi.

Filistin ve Lübnan’da yaşananlar ortada. Yılın son günlerinde ABD, ısrail ve batı destekli Etiyopya Müslüman bir ülke olan Somali’yi işgal etti.

Irak’ta ise şimdiye kadar 650 bin insan öldü, yaralanan 2 milyon insandan 600 bini sakat kaldı. Savaştan bu yana 500 bin kadın dul kaldı. Üç milyon Iraklı ülke dışına kaçtı.

Irak her alanda ve her anlamıyla darmadağın edildi.

Irak asla eskisi gibi olmayacak ve olamayacak. Çünkü şiiler Sünnilere, tüm Araplar ve Türkmenler ise Kürtlere düşman edildi.

Saddam’ın ABD’liler tarafından herkese bilinçli olarak gösterilen şekliyle idamı, bu düşmanlıkları kışkırtacak ve derinleştirecektir.

Mahkeme başlangıcından sonuna kadar bir Amerikan tiyatrosuydu.

Mahkeme üyeleri ve tüm hukuki ve idari işlem ve süreçler Amerikalılar tarafından belirlendi. Mahkemenin ilk iki hakimi Kürt idi, ama idam kararını veren ve kararı infaz eden özellikle şiilerden seçildi.

Peki Sırp Kasabı Miloşoviç’i uluslararası mahkemede yargılayan, şili diktatörü ve CIA ile şili halkına 13 yıl süreyle kan kusturan katil Pinochet’nin yargılanmasına bile izin vermeyen ve öldürülen eski Lübnan Başbakanı Hariri için uluslararası mahkeme kurduran ABD acaba Saddam için neden benzer bir mahkeme kurdurmadı.

Bunun yanıtı çok basit.

ABD, Saddam’ın konuşmasını istemiyordu.

Saddam konuşsaydı , ıran savaşında ABD ve Batılı ülkelerin kendisine nasıl yardım ettiğini, Halepçe’de Kürtler üzerine attığı kimysal bombaların hangi Batılı ülkeden alındığını ve baba Barzani’nin ayaklanmasını bastırmak için ıran şahı Pehlevi ve Amerika ile nasıl anlaştığını, hatta Kuveyt’i işgal kararında ABD’nin kendisine nasıl yeşil ışık yaktığını anlatacaktı.

Saddam ve yandaşları ile yapılan son pazarlıklar işe yaramayınca, ABD doğal olarak diğer suçları nedeniyle yargılanmsını beklemeden Saddam’ı idam etti.

ışgal altında bir ülkede bir mahkemenin adil olabileceğini söylemek abesle iştigaldir.

Bayramın ilk gününde Saddam’ı idam eden ABD kuşkusuz yalnız Iraklılara değil tüm Müslümanlara da bir mesaj vermeyi ihmal etmiyordu:

‘Siz kurbanlarınızı keserken ben de Saddam’ın kişiliğinde hepinizi kesiyorum’’.

Kuşkunuz olmasın ABD’nin Irak ve bölgemizde benzeri pis oyunlarına dur denilmezse, 2007 bol kesimli yani bol kanlı bir yıl olacak..

Öcalan’ı ‘idam edemezsiniz’’ deyip Türkiye’ye teslim eden, Saddam’ın görüntülü idamını (Ebu Garib işkence ve Felluce cami katlimalarında olduğu gibi) dünyaya seyrettiren ABD’den yakında ilginç sürprizler bekleyin.

Benden söylemesi!

ABD’nin Saddam için hazırladığı ‘the end’ aslında tüm coğrafyamız için yalnızca bir başlangıçtır.

Tabii görmek ve anlamak isteyenler için!


Akşam, 02.01.2007

Hüsnü MAHALLı
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

12

04.01.2007, 20:36

Çok güzel ifade etmiş köşe yazıları..

Paylaşım için sağol kardeş
.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

13

10.01.2007, 22:09

HAKıKATLERE BU KADAR ASıKARKEN ÜSTADA SORULAN SORUYU TEKRAR HATIRLAMAK LAZIM VE CEVABINA BAKMAK...

NE YAPTINIZ DA KADERE FETVA VERDıRDıNıZ???????????

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

14

10.01.2007, 23:52

"Insan Zulm eder Kader Adalet"
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir