Giriş yapmadınız.

1

01.03.2011, 11:43

28 Şubatçılar Bu Zulmü de Yaptılar!

Said Nursi! Cumhuriyet'i bir dönem yöneten bazı kadroların adını nefret ve korkuyla andığı ünlü alim. Öyle korku salmış ki hasımlarına, ölümden yıllar sonra altına sığındığı ağaç bile korkutmuş onları:

"Seksen küsûr senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harb meydanlarında, esaret zindanlarında yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde, bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan menedildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım.
Zaman oldu ki hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni menetmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti’ demişti Bediüzzaman Said Nursi ve arkasından eklemişti; Bana bu kadar eziyet edenlere hakkımı helal ediyorum. Onlara beddua bile etmiyorum"
İşte seksen yedi yıllık ömrü böyle geçmişti. Vefatı sonrasında da rahat bırakılmadı. 1960 darbecileri bu kadar eziyeti yeterli bulmamışlar olmalılardı ki naşını bile Urfa’daki kabrinden alıp bilinmez bir yere kaçırdılar.
Merak etmiş olabilirsiniz buraya kadar 28 Şubatçıların zulmü nerede diye? Biraz sabredin geleceğim.
Üstad 1926/34 yılları arası sekiz sene Barla’da sürgün olarak kalır. Eserlerinden Sözler, Mektubat, Lemaların yarısı burada telif edilir. Bahar aylarında Çam Dağına çıkar, dağın zirvesinde ağaçlar içerisinde insanlardan uzak bu mekânda ibadetle meşgul olurdu.
Gerçekten görülmeye değer bir yerdir Çam Dağının zirvesi. Barla ve Eğirdir Gölü ayağınızın altındadır. Her yer ormanla kaplıdır. Geceleri yıldızları tutar gibi olursunuz.
İşte o mekânda, tam zirvede, uçurumun kenarında kurumuş bir katran ağacı vardır. Üstad Hazretleri bu katran ağacının tepesine çıkar sabahlara kadar zikredip tefekkür edermiş.

Üstadın vefatından sonra talebelerinden rahmetli Bayram Yüksel abi çürümeye yüz tutmuş o katran ağacını yıkılmaması için ortasına beton dökmüş ve dışına da vernik kaplamış.
Çünkü o katran ağacı adeta Risale-i Nur hizmetinin bir nevi sembolüdür. Üstad hazretlerinden yadigârdır.
28 Şubat süreci içerisinde bir helikopter dağın tepesine konar, o katran ağacı kesip uçurumdan aşağı atılır. Sene 2001... Bu da yetmez Üstad’ın üstüne çıktığı tepenin en yüksek çam ağacını da keserler. Bu ağaç civardakilere göre bir hayli sıra dışıdır. Diğer ağaçların dalları yukarı doğru iken, onun dalları aşağıya doğrudur. Adeta doğal basamaklar gibi kullanılsın diye aşağıya doğru eğilmişlerdir. Nitekim Üstad da, talebeleri de, kolaylıkla, tepenin zirvesindeki en yüksek ağacın en tepesine kolaylıkla çıkarlar. Maalesef 28 Şubat’cılar onu da keserler.
Ne hayatı boyunca ne de vefatından sonra rahat bırakılmamış, naşı bile kaçırılmış olan Bediüzzaman Said Nursi’nin kuru katran ağacına bile tahammül edemezler. Ancak Üstad öyle gönüllerde yer etmiştir ki ne cenazesini kaçıran1960 darbecileri ne kuru katran ağacına bile tahammül edemeyen 28 Şubatçılar onu bu milletin kalbinden silememişlerdir.
Bir gün yolunuz Çam Dağına düşerse kesilen o katran ağacının yerine bir fidan dikildiğini göreceksiniz.
O esnada kulağınızı esen rüzgâra verin, o uğultular içerisinde Üstadın ‘Milletimin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur’ dediğini işiteceksiniz. Ruhun Şad olsun.

Erkam Tufan Aytav - Haber 7
erkamaytav@hotmail.com
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

2

02.03.2011, 08:42

Bu duygu yüklü hakikatleri bizimle paylaşmaya vesile olduğun için teşekkürler Furkan. Allah razı olsun.

Bu konuyu değerlendir