Giriş yapmadınız.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

25.01.2011, 09:35

Skandal rapor alay konusu

Skandal rapor alay konusu
25.01.2011












Mavi Marmara
baskınıyla ilgili olarak İsrail'in hazırladığı ve 9 kişiyi katleden
askerleri aklayan rapor, İsrail basınında da alay konusu oldu.







[b]HAARETZ: RAPOR İYİ DE, DURUM KÖTÜ
Başyazısında “Rapor iyi de durum kötü” ifadesini kullanan
Haaretz gazetesi, raporu hazırlayan komisyonun, “kendisini atayan İsrail
Başbakanı Netanyahu'nun rüyasını gerçekleştirdiğini” vurguladı.
[/b]





[b]İSRAİL ULUSLARARASI HUKUKU ÇİĞNEDİ[/b]



Komisyonun raporunun, “Gazze'ye deniz ablukası uygulayarak ve
Gazze'ye giden filonun bayrak gemisi Mavi Marmara'yı ele geçirerek
uluslararası hukuku çiğneyen İsrail'i tamamen temize çıkardığı”
belirtilen başyazıda, “Turkel raporunun zayıf tarafının sadece iyi
olması değil, çok iyi olması”olduğunun altı çizildi.




[b]ULUSLARARASI HUKUK İHLÂL EDİLDİ[/b]



Türkİye, İsrail’in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak BM’ye
sunduğu Ara Raporda, saldırıyı ayrıntılı şekilde anlatarak,
“Uluslararası hukukun en temel ilkelerinden biri, uluslararası
yükümlülüklerini ihlâl eden devletlerin hatalarını telafi ve yol
açtıkları zararları tazmin etmelerini emretmektedir” sözleriyle
saldırının tazminini istedi. Türkiye’nin, İsrail’in Mavi Marmara
saldırısının ardından BM Güvenlik Konseyinin kabul ettiği Başkanlık
Açıklaması uyarınca, BM Genel Sekreterinin talebiyle oluşturulan
Soruşturma Paneline 1 Eylül 2010 tarihinde Ara Raporunu sunmuştu. Ara
Raporun Özet bölümünde ilk olarak saldırı hakkında bilgi veriliyor.
İsrail Silâhlı Kuvvetlerinin 37 ülkeden sivil toplum kuruluşlarının
organizasyonuyla Gazze Şeridi’ne tescil edilmiş yardım malzemesi taşıyan
altı gemilik çok uluslu ve çok dinli bir konvoya 31 Mayıs 2010
tarihinde sabahın erken saatlerinde uluslararası sularda saldırdığı
belirtilen özet bölümünde, saldırının İsrail kıyılarından 72 deniz mili
açıkta gerçekleştiği, 600 sivil yolcu taşıyan Mavi Marmara gemisine
yapılan saldırıda sekizi Türk, biri ise Türk asıllı Amerikan vatandaşı,
toplam dokuz sivilin öldürüldüğü, kırkı aşkın sivilin de yaralandığı
hatırlatılıyor. Raporun yine Özet bölümünde gemilerin Uluslararası
Denizcilik Örgütünün kurallarına uygun olarak yola çıktığı vurgulandı.
Geminin kontrolünü ele geçirdikten sonra da İsrail askerleri, temkin ve
teenni göstermek yerine, fiziki ve psikolojik şiddete başvurmak
suretiyle, yolculara zulmetmeyi sürdürdüğü vurgulandı. Raporda İsrail’in
Aşdod Limanı’na on saat süren yolculuktan sonra dahi, yolcuların
çoğunluğunun kelepçeli kaldığı belirtildi. Ara Raporun Özet bölümünde
saldırıya ilişkin detayların anlatılmasının ardından da bazı hususlara
dikkat çekildi. İsrail’in, gazeteciler de dahil olmak üzere, bütün
yolcuların kişisel eşyalarına el koyduğu hatırlatılarak, “İsrailliler,
kişisel eşyalara gayri meşru şekilde el koymanın ötesinde, 31 Mayıs 2010
olaylarına ışık tutacak önemli delilleri de bilinçli olarak ya tahrip
ya da tahrif etmişlerdir” denildi.




[b]ARAP MİLLETVEKİLİ: RAPOR TEK TARAFLI[/b]



Mavi Marmara aktivistleri arasında yer alan İsrail parlamentosunun
(Knesset) Balad partili üyelerinden, İsrailli Arap milletvekili Hanen
Zuabi ise yaptığı açıklamada, raporu eleştirerek, Komisyonun bulgularını
“saldırıp öldürme emrini veren siyasi ve askeri yetkililerin
ifadelerine dayandırdığını” vurguladı ve Turkel Komisyonunun gemide
öldürülen 9 siyasi aktivisti tümüyle göz ardı ettiğinin altını çizdi.
Zuabi, raporun uluslararası hukuka sürekli saldırıda bulunan İsrail’in
bu imajını silemeyeceğini de kaydetti. Hamas ise raporla ilgili yaptığı
açıklamada, İsrail ordusunun gemi baskınının meşru gösterilmesini
kınadı. Hamas sözcülerinden Fevzi Barhum, açıklamasında raporun
bulgularının, “işgal rejiminin suçlarını meşrulaştırmaya yönelik nafile
bir teşebbüs” olduğunu kaydetti, Hamas hareketinin siyonist varlığın
hiçbir soruşturma komisyonunu kabul etmediğini belirtti. Barhum,
“siyonist düşmana karşı Türk hükümetinin tutumunu desteklediklerini”
belirtip, uluslararası camiaya da İsrail’in işlediği suçların
uluslararası mahkemelere götürülmesi çağrısında bulundu. Hamas Hareketi
de ayrıca bir açıklama yapıp, raporun bulgularını hem siyasi, hem de
etik açıdan “skandal” olarak nitelendirdi.




[b]Skandal rapor alay konusu[/b]



İsraİl Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mavi Marmara baskını ile
ilgili İsrail raporunun ilk bölümünün yayınlanmasının ardından,
operasyon sırasında İsrail askerlerinin hem kendilerini hem de
vatanlarını savunduklarını iddia etti.
Öte yandan Haaretz gazetesi,
başyazısında “Rapor iyi de durum kötü” ifadesini kullandı. Haaretz, 7
aylık bir çalışmanın ardından raporunun ilk bölümünü yayınlayan, emekli
yargıç Yaakov Turkel başkanlığındaki komisyonun, “kendisini atayan
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun rüyasını gerçekleştirdiğini”
belirtti ve “Komisyon, ‘Netanyahu komisyonu’ olarak adlandırılsaydı,
bundan daha iyi bir rapor hazırlayamazdı” ifadesini kullandı.
Komisyonun
raporunun, “Gazze’ye deniz ablukası uygulayarak, Gazze’ye giden filonun
bayrak gemisi Mavi Marmara’yı ele geçirerek uluslararası hukuku
çiğneyen İsrail’i tamamen temize çıkardığı” belirtilen başyazıda,
“Turkel raporunun zayıf tarafının sadece iyi olması değil, çok iyi
olması” olduğunun altı çizildi.
Başyazıda, kendilerini oraya
gönderenler adına hayatlarını riske atan deniz komandolarının hatalı
istihbarat ve zayıf operasyonel planlamaların cezasını çektikleri
belirtildi.
Emekli yargıç Turkel ve arkadaşlarının bu olayda “yargıç
değil ama avukatlar” olduklarının altı çizilen başyazıda, komisyonda
görev alan ve atamaları İsrail hükümeti tarafından yapılan iki yabancı
gözlemcinin komisyonda bulunmalarının da bu nedenle, “öneminin çok fazla
olmadığına” işaret edildi.
Dolayasıyla diplomasi ve halkla ilişkiler
açısından muhtemelen rapordan beklenen yararın sağlanamayacağı
kaydedilen başyazıda, raporun “bir soruşturma komisyonunu değil, daha
çok filo olayından sorumlu İsrail hükümetini temsil ettiği” de ifade
edilerek, “Çünkü Netanyahu ve bakanları, her şeyden önce, Yüksek Mahkeme
tarafından karar verilecek bir devlet soruşturma komisyonunun
atanmasından korkmuşlardı” ifadesi kullanıldı.
“İsrail’in iç sorunu,
liderliğinin kalitesinden kaynaklanıyor, bu konudaki tartışmalar
raporun ikinci yarısına kadar ertelenmiş bulunuyor” denilen başyazıda,
şöyle devam edildi: “İsrail’in dış ilişkilerdeki sorunu, bir
uluslararası hukuk sorunu değil. ncak yine de akıllı bir hükümet,
uluslararası hukukça aklanışını, masumiyetinin kanıtı olarak, Türkiye
ile arasını düzeltmeye çalışmak için kullanırdı. Adalet elbette gerekli,
ama yeterli değil. İsrail’in gereksinim duyduğu şeyler, ileri görüş,
akıl ve kararlılık. Turkel Komisyonu’ysa bu alanlarda fazla bir katkı
yapabilmiş değil.”




[b]TURKEL: RAPORUN 100 SAYFALIK BÖLÜMÜ GİZLİ

İsraİl
donanmasının 31 Mayıs’ta Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskınla
ilgili İsrail hükümetince oluşturulan komisyonun başkanı eski yargıç
Yaakov Turkel, raporun 100 sayfalık bölümünün gizli tutulduğunu söyledi.
Turkel, Kudüs’te raporla ilgili düzenlediği basın toplantısında, 350
sayfalık raporun yaklaşık 100 sayfalık bölümünün İsrail’in güvenlik
gerekçeleri sebebiyle kamuoyuna açıklanmadığını belirtti. Komisyon
başkanı, soruşturmaları sırasında 26 tanık dinlediklerini ve bunların
11’inin ifadelerinin gizli olduğunu ifade etti. İnsan Hak ve
Hürriyetleri Yardım Vakfının (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım ile gemi
kaptanı ve gemideki görgü tanıklarının da ifadelerine başvurmak
istediklerini belirten Turkel, bu konuda İsrail’deki Türk
Büyükelçiliğinden de yardım talep ettiklerini, ancak bu taleplerine
herhangi bir karşılık alamadıklarını söyledi. Turkel, İsrail’in Gazze
Şeridi’ne 3 Ocak 2009 tarihinde uyguladığı deniz ablukasının insani
yardımları önleme amaçlı değil, hiçbir deniz aracının girmemesini
sağlamaya yönelik olduğunu kaydetti. Komisyon Başkanı, Gazze’de İsrail
hükümetinin uyguladığı deniz ablukasının meşru olduğunu savunurken,
ablukaya karşı da olsa kimsenin ablukayı yok sayamayacağını savundu.
Komisyon Başkanı, baskından sonra gemidekilerin malzeme ve araçlarıyla
ilgili hırsızlık olayları sebebiyle 16 İsrail askeri hakkında daâvâ
açıldığını, bunlardan 3’ü hakkında iddianame hazırlandığını da bildirdi.[/b]
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir