Giriş yapmadınız.

1

08.01.2011, 11:08

"Muhteşem Yüzyıl" dizisine rekor şikayet

Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 bin vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisiyle ilgili 11 Aralık-6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikayet geldi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını cevapladı.

Dizi yayına girmeden önce ve sonrasında kamuoyunda oluşan tepkinin oldukça ''büyük'' olduğunu dile getiren Dursun, dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti.

Üst kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikayetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, ''Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikayetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikayeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikayet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir'' dedi.

Genel olarak şikayetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, ''Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikayetin yüzde 93'ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var'' diye konuştu.

Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK'e ulaştırdığını bildirdi.

RTÜK'e 5 Ocakta yayımlanan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisinin fragmanlarının ekranda yer aldığı 11 Aralık 2010'dan 6 Ocak 2011 akşamına kadar 74 bin 911 şikayet geldi.

Bütün program türlerinde bu tarihler arasındaki toplam şikayet sayısı 80 bin 681 oldu.

Verilere göre şikayetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisine geldi. En çok şikayet dizi yayımlandıktan sonraki gün yapıldı. 74 bin 911 şikayetin 38 bin 96'sı 6 Ocakta bildirildi.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

2

08.01.2011, 12:45

Bizler de şikayet edenlere destek verelim.
Ümirvâr olunuz: şu istikbal inkilâbı içinde en yüksek gür sadâ islâmın sadâsı olacaktır

:thumbsup:

3

08.01.2011, 15:26

Dizide bir sürü eksiklik var. Şunu önce belirteyim de neden karşı çıktıktığımız birbir ortaya çıksın...

1. Hiç bir Osmanlı padişahı hac görevini yerine getirmemiştir.
2. İslamla yönetildiği doğrudur fakat daha sonra bozulmalar olmuştur
3. Baştaki padişahın halk tarafından bilinen vizyonu ile saray içindeki vizyonu arasında 180 derecelik bir fark vardır
4. Bilmelisiniz ki hiç bir padişahın annesi Türk değildir. Hepsi de devşirmedir. Devşirmelerin %80 i hristiyan kökenlidir, yani anlayacağınız müslüman değillerdi. Sonradan zorla müslüman ettirilmişlerdir. Demek ki o anne den doğan çocukların da gerçek anlamıyla Türk olmadıkları bilinmelidir.
5. Bütün padişahların sapkınlıkları vardı. Kimi aşırı derece de alkol tüketen, kimi esrar çeken kimi de daha ileri giderek erkeklerle beraber olan padişahlarımız da mevcut.

Bunların hepsi bilmiyor ve insanlarımız da padişahlarımızın hepsinin de namazında niyazında olduğunu düşünüpte bu diziye tepkide bulunuyorlar :)

Koskoca Osmanlının malesef gerçek yüzü bu...

Diziye gelince de...Harem denilen kısım da devşirilmiş kadınlardan oluşuyor. Saray da padişah ve ailesi kalırdı.Bunun dışında kimse kalmazdı. Harem kısmı ve padişahın yaşam alanı. Harem de ki çoğu hizmetçi de hadım edilmiş zenci erkeknlerden oluşturulmuştur. Padişahın devşirmeleri öldürme hakkı vardır.


Bu dizi başka bir diziden örnek alınarak yapılmış bir dizidir. Bilen vardır bu diziyi. O dizi de cinsellik ve saray için de yaşanan entrikaları içermektedir.

4

08.01.2011, 15:47

Görüşlerinizin bir kısmı doğru olabilir. Ancak tamamına katılmak mümkün değil.
Padişahların saray içi ile bilinen vizyonu arasında 180 derece fark var diyorsunuz. Yani bilinenin tam zıddı bir durum. Padişahlar dışarıda müslüman görünüyorsa gerçek durumları kafir mi?
Bütün padişahların (istisna dememişsiniz) sapkınlıkları vardı diyorsunuz. Bu söylenecek bir söz mü? Peygamber efendimizin(ASV) hadisine mazhar olmuş bir Fatih Sultan Mehmet ve daha nice veli olduğu kabul görülen padişahlar var. Odasında Kur'an-ı Kerim olduğu için sabaha kadar yatmayıp Kur'an-ı Kerim okuyan padişah nasıl sapkın olur?
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

5

08.01.2011, 16:47

İstisnaların olduğunu biliyorum. 180 derecelik farktan kastim şuydu: Padişahların yaşam tarzlarıydı. İçki ve kadın zaaflları...

Sizin de bildikleriniz varsa buraya yazın ki, yanlışlarımızı düzeltelim. Ben herşeyi doğru biliyorum demedim. Okuduklarım ve araştırmalarım bu doğrultu da. Kötülemek ve karalamak için yazmadım bunları...

6

08.01.2011, 17:08

Padişahların hatasız olduğunu söylemek elbette ki mümkün değil. Elbette ki hataları olacak peygamberler hatasızdır. Özellikle "Bütün padişahların sapkınlıkları vardı." sözü bana biraz ağır gibi geldi.

Prof. Ahmet Akgündüz'ün "Bilinmeyen Osmanlı" "İslam Hukuku ve Osmanlı Tatbikatı Araştırmaları"ve "Belgeler Gerçekleri Konuşuyor" isimli kitaplara bakabilirsiniz. müsait olduğumda bunlardan bölümler ekleyebilirim.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "furkan1907" (08.01.2011, 18:03)


7

09.01.2011, 16:59

Osmanlı'nın gerçek yüzü bu diyerek şahsi yorumlar ile kaynaksız, delilsiz konuşmak kişinin şahsi yorumundan öteye geçemez ! Ayrıca konuda bilgi sahibi olanlar bu tür konuşmaları dinlemez bile.
Bu milletin maddi-manevi yönden tavan yaptığı dönemleri açıp iyice okumadan cahilce yazmayınız !
Edep aklın suretidir !

8

09.01.2011, 17:23

Osmanlı'nın gerçek yüzü bu diyerek şahsi yorumlar ile kaynaksız, delilsiz konuşmak kişinin şahsi yorumundan öteye geçemez ! Ayrıca konuda bilgi sahibi olanlar bu tür konuşmaları dinlemez bile.
Bu milletin maddi-manevi yönden tavan yaptığı dönemleri açıp iyice okumadan cahilce yazmayınız !


Eğer bildiğin bişeyler varsa bizimle paylaşabilirsin kardeş. Biz bildiklerimizi buraya yazdık. Okuduklarımızı buraya taşıdık. Okuduğumuz kaynak ya da kitap yanlı olabilir, sen de ekle ki bizi de cahil bıraktırma

9

09.01.2011, 21:39

SHOW TV'NİN 6 OCAK 2011'DEKİ AÇIKLAMASI:
'Dizi, Osmanli tarihinin en parlak dönemlerinden biri olan Kanuni dönemini tarihi gerçeklerden esinlenerek dramatik bir kurgu ile seyirciye yansıttı' dedi....




AMA BAKIN DİZİDEKİ BAZI TARİHİ MUHTEŞEM HATALAR:
Olaylar 1520'de geçmektedir. Oysa Topkapı Sarayı'na haremin gelmesi 1540'ta başlar. Bu tariht...en önce harem, Beyazıt'taki Eski Saray'daydı.
Yavuz Sultan Selim'in Rodos seferi için 200 parça kalyon hazırlandığı söyleniyor. Osmanlı'da ilk harp gemisi 1644'te inşa edilmiştir.
16. yüzyılda adına Avrupa denilen müstakil bir coğrafya yoktu. Bu kavram 18. yüzyıldan sonra aydınlanma döneminde ortaya çıktı.
Hareme kızlar, seçilerek alınır, ardından çok ciddi bir eğitimden geçirilirdi. Başta örf-âdet olmak üzere İslami ilimler ile kabiliyetlerine göre birer sanatta yetiştirilirlerdi. Dizideki harem halkının davranışlarının, asırlar boyunca süzülerek gelen 'saray terbiyesi ve nezaketi'yle alâkası yok.
Harem halkının muhafazasını sağlayan ve dışarıyla ilişkilerine yardımcı olan harem ağaları, binanın dışında kendilerine ayrılan nöbet yerlerinde beklerdi. Harem ağaları da aynı terbiye ile yetiştirilirdi.
Dizideki oryantal oyunlar ve müzik, Osmanlı eğlence anlayışı ve musikisini yansıtmıyor.
Babasının cenazesi ortadayken bir padişahın eğlence düzenlemesi inandırıcı değil.
Kostümler Osmanlı'dan çok İngiliz dizisi Tudors'tan alıntı gibi...
Osmanlı geleneğinde padişahın huzuruna baş açık çıkılmazdı.

10

09.01.2011, 21:48

Bu kanalın amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Onlardan başka ne beklenebilir ki. Sorsan bu belgesel değil kurgu derler. Çamur at izi kalsın mantığı.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

11

09.01.2011, 21:48

Dizide bir sürü eksiklik var. Şunu önce belirteyim de neden karşı çıktıktığımız birbir ortaya çıksın...

1. Hiç bir Osmanlı padişahı hac görevini yerine getirmemiştir.
2. İslamla yönetildiği doğrudur fakat daha sonra bozulmalar olmuştur
3. Baştaki padişahın halk tarafından bilinen vizyonu ile saray içindeki vizyonu arasında 180 derecelik bir fark vardır
4. Bilmelisiniz ki hiç bir padişahın annesi Türk değildir. Hepsi de devşirmedir. Devşirmelerin %80 i hristiyan kökenlidir, yani anlayacağınız müslüman değillerdi. Sonradan zorla müslüman ettirilmişlerdir. Demek ki o anne den doğan çocukların da gerçek anlamıyla Türk olmadıkları bilinmelidir.
5. Bütün padişahların sapkınlıkları vardı. Kimi aşırı derece de alkol tüketen, kimi esrar çeken kimi de daha ileri giderek erkeklerle beraber olan padişahlarımız da mevcut.

Bunların hepsi bilmiyor ve insanlarımız da padişahlarımızın hepsinin de namazında niyazında olduğunu düşünüpte bu diziye tepkide bulunuyorlar :)

Koskoca Osmanlının malesef gerçek yüzü bu...

Diziye gelince de...Harem denilen kısım da devşirilmiş kadınlardan oluşuyor. Saray da padişah ve ailesi kalırdı.Bunun dışında kimse kalmazdı. Harem kısmı ve padişahın yaşam alanı. Harem de ki çoğu hizmetçi de hadım edilmiş zenci erkeknlerden oluşturulmuştur. Padişahın devşirmeleri öldürme hakkı vardır.


Bu dizi başka bir diziden örnek alınarak yapılmış bir dizidir. Bilen vardır bu diziyi. O dizi de cinsellik ve saray için de yaşanan entrikaları içermektedir.





burada edindiginiz iğrenc bilgilerde kismen CHP yi kılavuz aldiniz sanirim

iki dogru söyleyip araya bir de yalan sıkıstırmasanız gercekler cıplak kalır diye korkuyorsunuz sanirim kardesim....

selam ve dua ile...

12

09.01.2011, 22:14

Eğitime-bilime önem vermeyen toplumlar bir gün gerilemeye mahkumdur.Her şeyin başı sağlam eğitimden geçiyor.Eğitim sistemi ne zaman bozuldu gerileme orada başladı.

Cahilliği yıkmadıkça görüyorum ki bazı zihniyetler değişmiyor.Değişmez de ! Bu da ancak eğitime (fen ve din bilimlerinin buluştuğu) önem verilerek kazanılabilir ! Osmanlı Devleti bunu başarmıştır işte ! Bunları anlamak için doğru tarihi iyi okumak lazım.Ama okumayı sevmeyen bir toplum olduğumuz için az bildiğimiz ile konuşmak araştırmaktan kolay geliyor nedense.Batı dünyasının bize olan tek üstünlüğü bu olmuştur.Araştırıyor insanlar ? İlk emir OKU ? Kim okuyor ? Batı dünyası mı biz mi? Bilmeyen ne kadar konuşabilir?

Osmanlı Devleti’nde Eğitim Öğretim Sistemi
Edep aklın suretidir !

13

09.01.2011, 22:30

Eğitime-bilime önem vermeyen toplumlar bir gün gerilemeye mahkumdur.Her şeyin başı sağlam eğitimden geçiyor.Eğitim sistemi ne zaman bozuldu gerileme orada başladı.

Cahilliği yıkmadıkça görüyorum ki bazı zihniyetler değişmiyor.Değişmez de ! Bu da ancak eğitime (fen ve din bilimlerinin buluştuğu) önem verilerek kazanılabilir ! Osmanlı Devleti bunu başarmıştır işte ! Bunları anlamak için doğru tarihi iyi okumak lazım.Ama okumayı sevmeyen bir toplum olduğumuz için az bildiğimiz ile konuşmak araştırmaktan kolay geliyor nedense.Batı dünyasının bize olan tek üstünlüğü bu olmuştur.Araştırıyor insanlar ? İlk emir OKU ? Kim okuyor ? Batı dünyası mı biz mi? Bilmeyen ne kadar konuşabilir?

Osmanlı Devleti’nde Eğitim Öğretim Sistemi


size bildiklerinizi buraya aktarın dedim siz başka bir dala atladınız. Eğitim-öğretimin ne zaman nasıl olduğunu sizden daha iyi biliyorum bunu da biliniz. Osmanlı tarihinin bilinen ve bilinmeyen yüzleri vardır. Biz bir dizideki yanlışları, doğruları ve saray yaşantısını tartışıyoruz. Sizin bildiklerinizi de bilmek istedim sadece buydu.

Yukardaki kardeşin de açıklamaları hoş değil. Yaşının verdiği enerjiyi kontrol edememesine bağlıyorum. Ben de gençken büyüklerimin bana anlattıklarını kendi gerçeklerimle karşılaştırmış eğer benimkilerle ters düşüyorsa bas bas bağırırdım, bağırma saygı ve sevgi çerçevesini parçalamış,farkında olmadan da karşımdakini incitmişimdir.

hegira kardeşin şu sözü doğrudur " önce okumak lazım"


Okuyoruz ve okumaya da devam etmeliyiz.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

14

10.01.2011, 01:10

Eger bu iddialar dogru olsaydi Osmanli 500 sene ayakta kalmazdi. Bir müddei iddiasini ispat etmek zorunda Kimyagerus delilini isteriz.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

15

10.01.2011, 01:54

Dizide bir sürü eksiklik var. Şunu önce belirteyim de neden karşı çıktıktığımız birbir ortaya çıksın...

1. Hiç bir Osmanlı padişahı hac görevini yerine getirmemiştir.
2. İslamla yönetildiği doğrudur fakat daha sonra bozulmalar olmuştur
3. Baştaki padişahın halk tarafından bilinen vizyonu ile saray içindeki vizyonu arasında 180 derecelik bir fark vardır
4. Bilmelisiniz ki hiç bir padişahın annesi Türk değildir. Hepsi de devşirmedir. Devşirmelerin %80 i hristiyan kökenlidir, yani anlayacağınız müslüman değillerdi. Sonradan zorla müslüman ettirilmişlerdir. Demek ki o anne den doğan çocukların da gerçek anlamıyla Türk olmadıkları bilinmelidir.
5. Bütün padişahların sapkınlıkları vardı. Kimi aşırı derece de alkol tüketen, kimi esrar çeken kimi de daha ileri giderek erkeklerle beraber olan padişahlarımız da mevcut.

Bunların hepsi bilmiyor ve insanlarımız da padişahlarımızın hepsinin de namazında niyazında olduğunu düşünüpte bu diziye tepkide bulunuyorlar :)

Koskoca Osmanlının malesef gerçek yüzü bu...

Diziye gelince de...Harem denilen kısım da devşirilmiş kadınlardan oluşuyor. Saray da padişah ve ailesi kalırdı.Bunun dışında kimse kalmazdı. Harem kısmı ve padişahın yaşam alanı. Harem de ki çoğu hizmetçi de hadım edilmiş zenci erkeknlerden oluşturulmuştur. Padişahın devşirmeleri öldürme hakkı vardır.


Bu dizi başka bir diziden örnek alınarak yapılmış bir dizidir. Bilen vardır bu diziyi. O dizi de cinsellik ve saray için de yaşanan entrikaları içermektedir.



Yalan yanlış bilgilerle tarihini karalayanlara elbette önce iyi oku derim.Burdaki düşmanlığın sebebi nedir ?
Edep aklın suretidir !

16

11.01.2011, 17:27

Fethullah Gülen'in 'cariyeler' yorumu

Osmanlı haremi ve ona bağlı olarak cariyeler gündemimizden bir türlü düşmüyor. Son olarak tartışılan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle sıkça tartışılan cariye meselesi için Fethullah Gülen'in de bir yorumu var...










Fethullah Gülen son kitabı 'Çizgimizi Hecelerken'de, son günlerde çok tartışılan Osmanlı sarayındaki cariyeler konusuna da değiniyor.

Gülen, "Muhteşem Yüzyıl" dizisiyle başlayan cariyeler tartışması için, "İnsan nikahlısıyla zifafa girdiği gibi, esir kadınla da zevciyet muamelesinde bulunabilir. Dünyaya gelen çocuk annesini cariyelikten kurtarır" yorumu yapıyor.

Gülen, Nil Yayınları'ndan çıkan "Çizgimizi Hecelerken" kitabında ayrıca uçan dairelere de değiniyor. Gülen, "Uçan daireler, bizim cismaniyitemiziz gibi canlı varlıklar olamazlar. Bunlar cinv e şeytanlardır. Bir aslı varsa, bunları cin, peri ve şeytana irca etmek mümnkündür. Bu tür şeylerden bahsedenlerin bazıları halüsinasyon görüyor da olabilir" diyor.

Gülen'in cariyeler konusunda yaptığı yorum şöyle:

Soru: Osmanlı İmparatorluğu’nda hemen her padişah imparatorluk sınırları içine giren bölgelerden güzelliğiyle ünlü bazı kadınları saraya alarak cariye yapmıştır. Bu sizce uygun mudur? Uygunsa, bu tip cariyelerden bazılarının Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesinde büyük etkileri olmuş mudur? Bunu nasıl izah edersiniz?

ŞİMDİKİNE GÖRE DAHA İNSANİ

- Evvelâ, dünyanın her tarafında güzellik kraliçesi gibi güzelliğiyle ün salmış kimselerin Osmanlı sarayına getirilmesi meselesi kat’iyen doğru değildir. Böyle bir hâdise bilmem ki bir kere vâki olmuş mudur? Ama o günkü dünya şartları gereği savaşlar birbirini takip ediyor.. Bu savaşlarda galipler, mağluplar oluyor.. o günün şartlarına göre savaş meydanında mağlup olan bir devletin bazen kadın ve çocukları da esir ola-biliyordu. O zaman esir kampları ve buralarda insanları öldürme ve hapsetme yoktu. Esir kamplarında âtıl bırakmak yerine onlar esirleri hususî pazarlarında satıyorlardı. Burada, şimdiki esirlere yapılan muameleyi düşünün!– Hitler’in binlerce insanı cayır cayır yaktığı ve 20. asırda buna benzer daha pek çok hâdisenin yaşandığı düşünülünce, eskiden olanların şimdikilerine göre çok daha insanî olduğu söylenebilir.

Evet, o devirde insanlar esir pazarlarında alınıp satılıyorardı. Şayet Osmanlı pazarlarına da getirilmiş ve satılmış iseler, Osmanlılar da bu esirleri almıştır. Bunlar arasında cariyeler (kadın esirler) de vardır. Osmanlı padişahlarının bazılarının saraylarında esirler ve esireler vardır ve bunlar o saraylarda hizmet etmektedirler. O günkü şartlar yeniden tahakkuk etse ve yeniden harp esirleri ile karşılaşılsa, zannediyorum, alternatif bir düşünce olarak bazı kimseler onu yine dillendirecektir. Osmanlı hanedanı, esirleri saraylarına almış, onlara İslâm edep ve terbiyesini öğretmişler ve çok defa da bu kadınları başkaları ile evlendirmiş veya İslâm’ın köleler hakkındaki mükâtebe emrine uyarak onları belli bir ücretle serbest bırakmışlardır. Şöyle ki, esir, efendisiyle anlaşıp ona verdiği/vereceği bir miktar parayla hürriyetini satın alır ve esaretten kurtulur. Aynı şekilde dinin bir emri olması hasebiyle muhtelif ibadetlerin ve bazı hususî durumların keffareti olarak da esirleri hürriyete kavuşturma yolları vardır. Ayrıca bu esirler, saraya girmiş, Osmanlı âdâp ve erkânını, İslâm ahlâk ve seciyesini öğrenmiş, Müslümanlarla temas etmiş ve bunlardan da çok istifadeleri olmuştur. Sonunda bir de hürriyetlerini elde etmişlerdir ki, bu onlar için “nûrun alâ nûr” olmuştur.

CARİYE MESELESİ MÜBALAĞA İLE ANLATTILDI

Öyle ki bazen böyle esirlerin çoğunu Osmanlı serbest bıraktığında, onlar gitmiyorlarmış da hayatlarının geri kalan kısmını onların yanında geçirmek istiyorlarmış… Esirler hakkında İslâm’ın bir hükmü daha var ki, buna göre insan, esiri bir mülk-i yemin olarak istifraş edebilir. İnsan, nikâhlısı ile zifafa girdiği gibi, aynı şekilde esir kadınla da zevciyet muamelesinde bulunabilir. Bunun sonucunda da ortaya şöyle bir hüküm çıkar: Cariyeden dünyaya gelen bir çocuk, annesini cariyelikten kurtarır. Çocuk, o efendinin öz oğlu sayılır ve artık annesi de satılmaz. Bir insanın, esirken bir evde kadınefendi olmasının ne zararı var? Cariye meselesi hep mübalâğa ile anlatılır ama, bir kadını sokaktan kurtarma çaresi olarak bunun hiçbir zararı olmadığı açıktır.

OSMANLI'YI CARİYELER DEĞİL BİR KISIM KAFALAR GERİLETTİ

Osmanlı’nın saraya aldığı kadınlardan bazılarının, devletin gerilemesinde etkileri olduğu söylenmektedir ki, bunlar arasında Kösem Sultan, Hürrem Sultan, 4. Murad’ın zevce-si Venedikli Safiye Sultan gibi kimseler sayılabilir. Bunların tasvip edemeyeceğimiz, icraata karışma gibi bazı yanları olabilir –tabiî olmayabilir de– Bu itibarla, Osmanlı sarayında bulunan her yabancı kadının zararlı olduğunu söylemek kat’iyen doğru değildir; dahası, bunlar arasında çok faydalı olanlar da olmuştur. Meselâ, Yıldırım’ın Sırp Olivera ile evlenmesi, Osmanlılara Balkanlarda sadık bir destek olduğu gibi İstanbul’un kuşatılmasında Yıldırım’a bazı faydaları da olmuştur. 2. Murad’ın zevcesi olan, Fatih’in analığının da İstanbul’u fethetmede faydaları görülmüştür. Demek ki, onları her zaman entrikalarla beraber düşünmek kat’iyen doğru değildir.Bence ille de bir geriletmeden söz edilecekse, Osmanlı’yı, bir kısım işlemeyen kafalar geriletmiştir. Kafa işlemediği, ilim erbabına sırt çevrildiği, meşveretle iş yapılmadığı, ihtilâf ve iftirakların ön aldığı durumlara bağlı olarak Osmanlı gerilemişse gerilemiştir. Binaenaleyh onun gerilemesinin, sarayda-ki birkaç kadın entrikasına bağlanması, Osmanlı’yı karalama-ya matuftur ve doğru değildir.Ayrıca şu hususun hatırlatılmasında da yarar var: Osmanlı’nın gerileme ve yıkılmasının en önemli sebeplerin-den biri hiç şüphesiz Karlofça’dan sonra hasım dünyanın Devlet-i Âliye içindeki çıkardıkları fitnedir. Zira onlara göre Osmanlı bölgede bir baştır; o gidince etrafındakiler de paramparça olacaktır. Nitekim aynı şey olmuştur da.

ECDADA SÖVMEYİN

Osmanlı’yı bertaraf edince Hindistan, Afrika, Balkanlar, Fas, Cezayir, Tunus, Basra Körfezi memleketleri birer birer düşmüş ve koca bir dünya yabancılara yem olmuştur. O gün-bugün de farklı boyutta yem olmaktadır. Burada ecdada saygı üzerinde de durmak istiyorum: Herkes ecdadına hürmetkâr olmalı. Avrupa’ya baktığımızda onların doğru-yanlış bir eser ortaya koyan bütün atalarına saygılı olduklarını görürüz. Ne acıdır ki, Türk milleti kadar ecdadına söven sayan başka bir millet gösterilemez. Öyle ki bugün ecdada sövme bu milletin hâsse-i lâzıme-i gayr-i mufarıkası (ondan ayrılmaz bir özelliği) hâline gelmiştir. Almanya’da, ilim ve teknoloji ile alâkalı bir müzeyi gezdiğimizde, orada her şeyin başladığı tarihten günümüze, sırasıyla parça parça aletlerin teşhir edildiği görülür. Aynı şekilde orada sırasıyla kâşifleri görmek de mümkündür. Bu kâşifler içinde bir hayli tespitleri doğru olmayan insanlar da vardır. Ama orada herkes saygıyla yâd edilmektedir. Kadirşinas düşünce orada Newton’u tazimle andığı gibi, arkasından gelip çok şeyi değiştiren Einstein’ı da onun yanına koymuş ve âbideleştirmiştir. Yani Batılı yanlış şeyler söyleyeni de saygıyla anar. Sadece bizdedir Fahreddin Râzî gibi büyük âlimlerin, yirminci asırda söylenmesi gereken sözü söylemediklerinden dolayı kınanması. Oysaki bugünkü durumumuz itibarıyla gelecek nesillerin bize tükürmemesi mümkün değildir. Gelecek tükürüğün yüzümüze gelmemesi için hiç olmazsa gelin ecdadımıza sövmeyelim. “Men Dakka Dukka” “Kim ne yaptıysa aynısını görür.” fehvâsınca, geçmişi sövüp de geleceğe kendimizi sövdürmeyelim.

17

11.01.2011, 17:33

Ben Osmanlı düşmanlığı yapmadım yapmam da sadece yaşananlara atıfta bulundum. Doğru olmayan durumların mevcut olduğunu ve bunun bazı kesimler tarafından açığa çıkarılmadığını düşünüyorum. Ben ne CHP ne de başka bir partinin siyasi görüşünü taşımadım taşımam da. Siyaset yapmak istesem bu ortam da olmam.Bazı kardeşlerin sivri dil kullanmasını da anlamlandıramıyorum. Belgelerle konuş diyen bazı kardeşlere de açsınlar Naima tarafından kaleme alınan Osmanlı tarihine baksınlar. Bilinmeliki çoğu şey osmanlıya sonradan gelmiştir ve bunlardan biri de matbaadır.Bizler yıllarca matbaa ya başka bir gözle baktık. O zamanın Şeyh-ül İslamının ve çıkarcı guruplarının söz de din adına uydurdukları saçma sapan dedikoduları yüzünden geri kaldık ve bunlar hşç bşr zaman gündeme gelmedi gelmez de. Çünkü bizler başkalarının düşünceleri hep sırtımız da taşıdık ve taşıdıklarımızı da sorgulamadık. Hep söylenene inandık.

18

11.01.2011, 17:50

Osmanlı devlet adamlarının hepsinin çok iyi, dört dörtlük olduğunu kimse iddia etmedi. Ama siz bütün osmanlı padişahlarının sapkın olduğunu iddia ediyorsunuz. Bu görüşü neye deyanarak söylüyorsunuz? Bir belgeniz var mı? Varsa çıkarın ortaya biz de bilgilenelim.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

19

11.01.2011, 17:53

ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM

Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..
- Boğamazsın ki!
- Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?


M.Akif Ersoy
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

20

11.01.2011, 20:29

Osmanlı devlet adamlarının hepsinin çok iyi, dört dörtlük olduğunu kimse iddia etmedi. Ama siz bütün osmanlı padişahlarının sapkın olduğunu iddia ediyorsunuz. Bu görüşü neye deyanarak söylüyorsunuz? Bir belgeniz var mı? Varsa çıkarın ortaya biz de bilgilenelim.


Bütün kelimesinin kullanımı yanlış( bütünü kapsadığı için ). Belge Osmanlının son zamanlarında basılan Naima tarihi adlı eserdir. Çevirisi vardır piyasa da açın ve bakın

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir