Giriş yapmadınız.

  • "Nesl-i Cedit" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Nesl-i Cedit"

Mesajlar: 33

Konum: Şanlıurfa

Meslek: Ögrenci

  • Özel mesaj gönder

1

03.08.2010, 12:44

Demirel, merkez sağın içine yerleştirilen bir Truva atı mıydı?

Zor bir soru sorduğumun farkındayım. Ancak bu sorunun cevabını vermeden de siyasetin yakın tarihinde birçok şeyi açıklamak mümkün değil.
Dün Milliyet'ten Serpil Yılmaz'a konuşmuş. 'AK Parti'ye oylar MHP'den gitmedi; DP ve Anavatan'dan gitti... Cumhuriyet rejimi tehlikede değildir', vs... Açıkçası beni artık ne söylediği değil 'kimliği' ilgilendiriyor. Kim bu adam? Darbe mağduru bir demokrat mı? Yoksa merkez sağa yerleştirilen bir 'Truva atı' mı?
Cihad Baban, Politika Galerisi isimli kitabında Cemal Gürsel'den bir anekdot anlatıyor. Gürsel sıradan bir adam değil; 27 Mayısçıların başındaki general, cumhurbaşkanı. 1960'ta kurulan yarı demokratik 'vesayet rejimi'nin mimarlarından.
İşte bu Gürsel'in Demirel hakkında söyledikleri çok önemli. 1964 yılında Ragıp Gümüşpala'nın ölümü üzerine AP, yeni genel başkanını seçecek. Gürsel anlatıyor Cihad Baban'a: 'Bak Adalet Partisi kongresini yapacak... Eğer Demirel AP'nin başına gelebilirse bütün dertleri hallederiz. O başkan olsun diye ben çok çalışıyorum... Bir muvaffak olursam rahat edeceğim. Aydın adam, yobazlığa yüz vermez, demokratlara alet olmaz. Dünya görmüş. O zaman göreceksin, Adalet Partisi yola girecek. Benim gözüm arkada kalmayacak.'
Bunun üzerine Cihad Baban soruyor: 'Siz kendisini yakından tanır mısınız?' Gürsel'in cevabı; 'Burada boş oturuyor değilim ya... Amerika'da tahsil etmiş. Laik, lisan bilir bir insan AP'nin başına geçerse, artık memleket kurtulur. Demirel'in Atatürkçülüğünden hiç şüphe etmiyorum.' (s. 277)
İşte 1960 darbesinin başındaki Gürsel böyle diyor. Demirel, Kasım 1964'te muhafazakârların adayı Sadettin Bilgiç'i yenerek AP'nin genel başkanı oluyor. İyi de neden Demirel'i görmek istiyorlar AP'nin başında? Bunun bir sebebi olmalı. 1950'lerde üst üste üç seçimde tek başına iktidar olan bir partiye karşı darbe yapıp, başbakanını asanlar, bu partinin devamı olacak siyasi örgütlenmeleri ve tabanını boş mu bırakacaklardı?
Tabii ki hayır, çünkü bu, darbeciler için bir 'varlık ve kişisel güvenlik meselesiydi' de. Böylece 1964'te yeni bir dönem başladı; vesayet rejiminin yerleştiği, toplumsallaştığı, adeta meşrulaştığı bir dönem. Demirel'in AP'si merkez sağ/DP tabanını elinde tutuyor, askerî vesayet rejiminin hakimleri de AP'yi.
Anlaşılan 'indirebileceklerini' çıkarıyorlardı merkez sağın tepesine. İki defa Demirel'i darbeyle indirdiler. İleri gittikçe durdurdular onu, ayar verdiler. DP çizgisinin başında onun yerinde başka birisi olsaydı belki de kolay olmayacaktı bütün bu darbeler, ayarlar, vesayeti içselleştirmeler. Şapkasını alıp gidecek bir lider arıyorlardı merkez sağın başına. Demirel'de buldukları buydu.
Vesayeti kuranlar, bunun ancak DP çizgisini devam ettiren siyasi partiye nüfuz ederek sürdürülebileceğini biliyorlardı. 1961 seçimleri göstermişti ki en avantajlı şartlarda bile CHP ve İsmet İnönü halkın oylarını alarak iktidara gelemeyecek. O halde asıl, merkez sağı kontrol etmeliydiler. Tepede kontrolü Demirel sağladı. Bir yandan 'eskilere' geçit vermezken, öte yandan da tabanı en az üçe böldü; demokratları, muhafazakârları ve milliyetçileri partiden kopardı. Zaten taban Kıbrıs sorunu ve komünizm tehlikesi üzerinden 'milliyetçi/devletçi' bir denetime alınmıştı.
Merkez-sağ üzerinden kurulan bu rejim çöktü. AK Parti, merkez sağ tabanı Demirellerin, Yılmazların vesayetinden kurtardı. Bazı eski sağ siyasetçilerin AK Parti'ye karşı Ergenekoncuların yanına geçmeleri sebepsiz değil. AK Parti'nin askerî vesayet rejimi ile merkez sağ siyaset arasında kurulan kirli ilişkiye çomak sokması kabul edilemezdi.
Cevap aradığımız soru şu: Demirel, merkez sağın içine yerleştirilen bir Truva atı mıydı? Benim için Demirel, 1960'ta kurulan askerî vesayet rejimini merkez sağ, muhafazakâr, dindar tabana çaktırmadan satan adamdır.
İhsan DAĞI

2

03.08.2010, 13:31

Alıntı

Üstad bir gün Isparta’da gezmek ister.

Fakat araba yoktur.

Tahiri Ağabey, Süleyman Demirel’in kardeşi olan Ali Demirel’e gider,

durumu bildirir.

Ali Demirel arabasıyla gelir Üstad’ı gezdirir.

Üstad, Ali Beye,
‘Sen demokrat olduğun için arabana biniyorum.’ der ve ücretini verir.’’

a.g.e. (syf:65)


Demirel'e sayıp sövenlerin kulakları çınlasın..
:!: Nam-ı diğer cihankoç.

3

03.08.2010, 14:18

Alıntı

Üstad bir gün Isparta’da gezmek ister.

Fakat araba yoktur.

Tahiri Ağabey, Süleyman Demirel’in kardeşi olan Ali Demirel’e gider,

durumu bildirir.

Ali Demirel arabasıyla gelir Üstad’ı gezdirir.

Üstad, Ali Beye,
‘Sen demokrat olduğun için arabana biniyorum.’ der ve ücretini verir.’’

a.g.e. (syf:65)


Demirel'e sayıp sövenlerin kulakları çınlasın..
:!: Nam-ı diğer cihankoç.



Allah Allah muhteşem bir yaklaşım. Demirel için bu kadar cansiperane mücadele muhteşem bir şey. Neyse ''Başörtülüler Arabistan'a gitsin''

4

03.08.2010, 14:29




Allah Allah muhteşem bir yaklaşım. Demirel için bu kadar cansiperane mücadele muhteşem bir şey. Neyse ''Başörtülüler Arabistan'a gitsin''
Kardeşim siz gerçekten Yeni Asyacımısınız.. Yoksa içimizdeki truva atlarındanmısınız sizde..Bilelim..
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

5

03.08.2010, 14:37




Allah Allah muhteşem bir yaklaşım. Demirel için bu kadar cansiperane mücadele muhteşem bir şey. Neyse ''Başörtülüler Arabistan'a gitsin''
Kardeşim siz gerçekten Yeni Asyacımısınız.. Yoksa içimizdeki truva atlarındanmısınız sizde..Bilelim..


Aferin kjardeşim. Bravo doğrusu. demek ki tek taraflı olarak bakıyırsunuz. Allak biliyorki 30 yıldan fazladır Yeni Asyacımım. Fakat seni bilmem. Truva atı meselesi ise ruz-i mahşerde konuşacağız. Oldu mu kardeş?

6

03.08.2010, 14:43




Allah Allah muhteşem bir yaklaşım. Demirel için bu kadar cansiperane mücadele muhteşem bir şey. Neyse ''Başörtülüler Arabistan'a gitsin''
Kardeşim siz gerçekten Yeni Asyacımısınız.. Yoksa içimizdeki truva atlarındanmısınız sizde..Bilelim..


Aferin kjardeşim. Bravo doğrusu. demek ki tek taraflı olarak bakıyırsunuz. Allak biliyorki 30 yıldan fazladır Yeni Asyacımım. Fakat seni bilmem. Truva atı meselesi ise ruz-i mahşerde konuşacağız. Oldu mu kardeş?
Ala Yeni Asyacısınız tamamda..Sizin siyasal islamcılardan daha fazla gayretinizde hiç hayra alamet değil..
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

mny

Acemi

  • "mny" bir erkek

Mesajlar: 39

Konum: Kahramanmaraş

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Risale-i Nur okumak Boş zamanlar değil ama dolu zamanlar oluyor

  • Özel mesaj gönder

7

03.08.2010, 14:57

Süleyman demirelin şahsı beni ilgilendirmez ama parti başındayken millete büyük hizmetleri olmuştur.
Şuanda Üstadım Bediüzzaman Said Nursi nin dediği gibi ihtiyatlı davranmalıyız. Hedefte herzaman biz ve demokrat misyon vardır. Bizle uğraşanlar onlarlada uğraşıyorlar ve hala biz şahıslarda takılı kalıyoruz.

Bu konuyu değerlendir