Giriş yapmadınız.

1

11.07.2006, 07:51

Edelman'ın ABD tecavüzlerini örtbası

ıbrahim KARAGÜL
ikaragul@yenisafak.com.tr

Edelman olsa da bu haberi yalanlasa!



Türkiye ve dünya medyası, birkaç gündür, Irak'ın Mahmudiye bölgesinde yaşanan korkunç vahşeti tartışıyor. ABD askerleri, 12 Mart 2006'da, 15 yaşındaki Ebir Kasım Hamza adlı kızın evine girerler. Ailenin diğer fertlerini bir odaya kilitlerler. Iraklı kıza tecavüz ederler. Sonra kafasından vurup öldürürler. Ardından cesedini ateşe verirler. Durmayıp, odaya kilitledikleri annesini, babasını ve 5 yaşındaki kız kardeşini de kafalarından vurarak öldürürler. Üç askerden ikisi direnişçiler tarafından ele geçirilir ve öldürülür. Diğeri, iddialara göre vicdan azabı, ama gerçekte korkudan olanları anlatmak zorunda kalır. Direnişçilerin aynı tarihteki açıklamasında ise, eve üç askerin değil, 10-15 askerden oluşan bir birliğin girdiği belirtiliyor.

Medyanın olayı ele alış tarzına dikkat edelim: Vahşetin ürkütücü boyutları, en önemlisi de işgal altındaki Irak'ta bu tür olayların ne kadar yaygın ve sistematik olduğu sorgulanmıyor. Askerin vicdan azabı, Amerikan adaletinin göstergesi olan soruşturma süreci, askerin ne kadar ceza alacağı öne çıkarılıyor. Asker kötü, ABD iyi tezi işleniyor. ışgalin ilk günlerinden bu yana işkence ve tecavüz vakalarının ne boyutta olduğu, ABD yönetiminin bunu önlemek için hiçbir şey yapmadığı, göstermelik soruşturmalar açarak kamuoyunu uyuttuğu, soruşturmalardan hiçbir sonuç çıkmadığı, insan ırkına yönelik benzer saldırıların işgalden çok daha acı verici olduğu sorgulanmıyor. Her zaman olduğu gibi, "münferit vaka" teması işleniyor. Hadisa'da 24 sivili kurşuna dizen askerlerle ilgili soruşturmadan da, bu olaydan da bir şey çıkmayacak. şimdiden tecavüzcü askerin deli olduğu, bunalıma girdiği ve sarhoş olduğu işlenmeye başlandı.

Arşivime baktım: Benzer gibi o kadar olay var ki. Hiç biri, yaşananları durdurmak için dünyayı harekete geçirmeye yetmedi. Gizli işkence merkezindeki çocuklar ve kadınlar, kaçırılan kız ve erkek çocukların akıbeti, belgelenmiş somut olaylar, hiç biri. Mesela; 9 Haziran 2004'te 18 ABD askerinin 14 ve 15 yaşlarında iki kız kardeşe tecavüz edip daha sonra birini kafasına kurşun sıktığı Irak'taki Es Sabah gazetesinde ve El Cezire'de yayınlandı. Olayı örtbas eden ABD, suçlamaları geri çevirdi.

21 Kasım 2003'te akşam dokuz civarında komşudan gelirken ABD askerleri tarafından sokağa çıkma yasağına uymadıkları için gözaltına alınan Feride Buyut (38) ve kızı Havva (13) 1 Aralık'ta Bağdat çevresindeki kırsal alanda ölü bulundu. Defalarca tecavüz edilip işkenceye tabi tutulmuş, ardından da kafalarından kurşunlanmışlardı.

Bir başka örnek: Samarra'da, iki ay önce tecavüze uğramış ve psikolojik tedavi gören 9 yaşındaki bir kız, ABD askerleri tarafından bir kez daha ailesinin gözleri önünde zorla alıkonuldu ve bilinmeyen bir yere götürüldü. Direnişçi diye tutuklanan Iraklı erkeklerin tüm kadın akrabaları işgalci askerler tarafından alıkonuluyor. Bunlara ne olduğunu bilen yok. Sokaktan kaçırılan ve ABD üslerine götürülen kadın ve kızlardan öldürülmeyenlerin günler sonra perişan halde döndükleri söyleniyor. Bazıları da "namus" gerekçesiyle aileleri tarafından öldürülüyor. En genç mağdure 9, en yaşlısı ise 64 yaşında. Binlerce tecavüz vakası bulunuyor.

2003 yılında Irak'ın Samarra kenti ayağa kalktı. ABD ordusu 54 sivili öldürdü. Samarra halkı, ABD askerlerinin 15-20 yaşında 30 kızı kaçırıp tecavüz etmeleri sonucu ayaklanmıştı. 2 Aralık 2003'te bu olayı yansıttığımızda çok ağır bir baskıyla karşılaştık. Türkiye'deki bazı çevrelere Büyük Ortadoğu Projesi'ni ve Osmanlı Modeli'ni nasıl anlatacaklarına dair brifinglerle meşgul olan dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın linç girişimlerini unutmuyorum. Tabiî buna alkış tutanları da...


ABD Büyükelçiliği'nin bu olayla ilgili 23 Ekim 2003 tarihli açıklaması şu an önümde. Türk-Amerikan ilişkilerini bozmakla, porno sitelerinden haber yapmakla suçlandık. Kendi gazetemizde bu habere yönelik eleştirileri yeterli bulmayan Edelman'ın linç girişimi, çirkin bir boyut aldı. Hürriyet gazetesine ardı ardına sipariş haberler yayınlattı.

Ancak bu haberden sonra Irak'ta aslında neler yaşandığı ortaya çıktı. Bütün kirli işler, işkence merkezleri, kayıplar, tecavüz dosyaları birer birer ortaya çıktı ve dünyayı sarstı.

Hâlâ devam ediyor. Devlet terörü, işkence, tecavüz, suikast, sabotaj, katliam, 'ABD-ıngiliz-ısrail cephesi'nin en etkili savaş yöntemi. Devam edecek de. O zaman, ABD adaletini, tecavüzcü askerin vicdanını bir tarafa bırakıp, insan ırkını hedef alan bu uğursuz dalgaya karşı hep birlikte mücadele edelim.



---------------------------

Allah'ım! Sen bu mel'unların helâk olduğunu, hem dünyada hem ahirette görmeyi nasip eyle! Onlara azaplardan azap ver! Yakalarını bırakma! Onlardan intikamımızı al!
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

11.07.2006, 11:27

Allah ım bu ne vahşilik yarabbim sen yardımcları ol gözyaşlarımı tutamıyorum şuan çok kötüyüm :( :( :( :(
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

3

11.07.2006, 12:14

aziz üstad zalimler için yasasın cehennem diye bosuna dememişti zaten.

allah razı olsun

4

11.07.2006, 14:38

nurettin veren kısmını neden sildiniz.
hikmetini öğrenebilirmiyim.
sayın abdulkadir said.

selam.

5

11.07.2006, 15:00

4.2.16

Lütfen:
1- Başlıkla alakasız bir meseleyi, o başlığın içine yazmayın.
2- Yönelttiğiniz sorudaki başlık, hangi bölümde ve o bölümün moderatörü kim ona bakın.
3- O bölümün moderatörüne veya Webmaster'a özel mesajla da sorabilirsiniz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

11.07.2006, 15:59

hakkını helal et.

Allah o fiilleri işleyenlerin belasını versin inşaallah.
Ya rabbi o kötülüğü yapan askerin hemen belasını ver.
Onu öyle gebertki leşini domuzlar köpekler yesin.

amin...amin ....

7

11.07.2006, 16:33

Allahım sen yardım et o mazlumlara..

Allahım Kahhar ismi şerifinle o kötülükleri yapanların o zalimlerin cezasını muhakkak bu dünyada olmasada öteki dünyada veririsin sana sığındık!!! :cry: :cry: :cry:



ZALıMLER

Zulüm, lugat manası haksızlık, eziyet, işkence demektir. Kur'ân lisanında; Cenâbı Allah'ın koyduğu prensiplere ters düşen her şey zulümdür ve bunları isteyenler da zalim'lerdir. Zulmün karşıtı ise Cenâbı Hakk'ın emirlerini emrettiği şekilde tatbik etme anlamında ki adalet'tir. Kur'ânı Kerîm'in en önemli kavramlarından olan zulüm ve zalim kelimeleri, birçok ayetlerle vurgulanmıştır.

Cenâbı Allah asla zulmetmez. Ancak zulümler; çok bilgisiz ve nefsinin kötü arzularına esir olan insanlardan kaynaklanmaktadır. Allahü Teâlâ'nın sevmediği benliklerin başında zalimler gelmektedir. Küfür (Allah'ı inkar), bozgunculuk, şirk (Allah'a ortak koşma), israf, kibir, hainlik v.s. gibi diğer sevilmeyen sıfatların tamamı veya parçalı olarak zalimlerde bulunmaktadır. Onlar, aynı zamanda küfre sapmış kâfirlerdir.

Yaratılış düzenini bozan zulüm mutlaka bir gün sona erdirilecek, yerini adalete bırakacaktır. Yaratılış kanunu gereği bu oluşlar Yeryüzünde hep devam edecek; böylece insanlar ıstırap ve eziyet çekecek adım adım olgunlaşarak da kemale ereceklerdir.

ALLAH ZALıMLERı SEVMEZ

3/57: ... Allah, zalimleri sevmez.
28/50: ... Allah, zalimler topluluğunu güzele ve doğru yola eriştirmez.
11/18: ... Allah'ın lâneti zalimler üstünedir.

Cenâbı Allah'ın sevmedikleri benliklerin başında, ılâhî Yasa'lara ters davranmayı adet haline getiren zalimler gelmektedir. Onlar lânetlenmişler, mutlaka azaba da uğrayacaklardır.

KÖTÜ ARZULARINA UYAN CAHıLLER

30/29: Zalimler, bilgisiz ve cahil oldukları halde nefisle rinin kötü arzularına uyanlardır...
7/199: ... Cahillerden (bilgisizlerden) yüz çevir.

Kur'ân, zalimleri tarif ederken onların iki önemli özelliğini vurgulamaktadır. 1 Cahil oluşları. 2 Nefislerinin kötü arzularına uymaları. ışte bu iki sıfat birleşince kötülüğün mimarı zalimler oluşuyor.

Cehalet, Kur'ân'ın ilk ayeti olan oku emrini gözardı etmekten ve ılâhî Yasaları bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bunlar, nefislerinin geçici arzularını tanrı edinirlerse yapamayacakları fenalık yoktur. Her türlü zulüm (terör, sapıklık, kötülük, nankörlük v.s.) bu tiplerden gelmektedir.

ıNSANLAR KENDıLERıNE ZULMEDıYORLAR

10/44: Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Ne var ki insanlar kendilerine zulmediyorlar.
22/10: Bu ceza, senin kendi elinle yaptığın işin karşılığıdır. Muhakkak ki Allah, kullarına asla zulmedici değildir.

ılâhî Yasa'lara uyulduğu ve yaratılış düzeni insanlar tarafından bozulmadığı sürece, ceza asla uygulanmaz. Bilakis küçük iyilikler bile büyük mükâfatlarla ödüllendirilir. Ancak günahlarda ısrar edildiğinde, bunun karşılığında ceza kaçınılmaz olur. Allah, insanlar ne kadar cezayı haketmişse yalnız onu verir. Muhakkak ki Allah, kullarına zulmedici değildir. Akıl, gönül gibi pek çok nimet verilen insanlar; iman etmiyor ve her türlü kötülükleri de işleyerek cezayı hak etmekteler. Böylece beden ve nefislerini de ceza almaya mahkûm ediyorlar. ışte bu mahkûmiyet, kötü fiiller sergiledikleri için insanın kendi kendine yaptığı zulümdür.

ıNSAN ıLE ALLAH ARASINDAKı ZULÜM

2/114: Allah'ın camilerini, içlerinde Allah'ın adı anılma sın diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişilerden daha zalim kim olabilir?...
31/13: ... Muhakkak ki şirk (Allah'a ortak koşma), büyük bir zulümdür.
11/18,19: Yalan düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim var? ... O zalimler ki Allah'ın yolundan alıkoyar, o yolu eğriltmek isterler. Onlar ahireti inkar ederler.
32/22: Rabbinin ayetleri kendilerine hatırlatıldıktan sonra, onlardan yüz çevirenden daha zalim kim vardır?...

Cenâbı Allah ile insan arasındaki zulümlerin en kötü olanları; şirk (Allah'a ortak koşma), yalan ve uydurmalar ile insanları Allah yolundan alıkoyanlar, küfre saparak Allah'ı inkâr edenlerdir. Bu bakımdan zalimler için korkunç bir azab öngörülmüştür.
Cenâbı Allah, evreni ve varlıkları yaratarak aralarında ilâhî bir düzen kurmuştur. ınsanlara da, yaşamları için en uygunu olan Yasalar'ını bildirmiştir. Bu hükümleri bırakıp da nefisleri istikametinde hareket edenler için Maide 5 / 5 de şöyle buyrulmaktadır : " ...Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir."

ıNSANIN KENDı KENDıNE ZULMÜ

35/32: ... Onlardan bir kısmı kendi nefsine zulmedicidir, bir kısmı da orta yolu tutar...
5/87: ... Allah'ın size helal kıldığı temiz ve güzel nimetleri kendinize haram etmeyin, aşırı da gitmeyin...

Nefs; can, kişi, kendi öz varlığı demektir. ınsanın kendine zulmü; Dünya nimetlerine yani kadın-erkek gibi zıt eşler, para, mal, servet, otomobil, yiyip içme ve eğlence v.s. sırt çevirmek suretiyle olursa ruh namına bedene yapılmış demektir. Dünya nimetlerinin ve bedenin geçici zevklerine esir olur da nefs arzusunu tanrı edinirse, o zaman da ruha zulüm yapılmıştır.

Kur'ân; helâl kılınan nimetleri, kendinize haram etmeyin, aşırılığa da kaçmayın, hep orta yolu tutun ikazını yapıyor. Nefse zulmedilmeden, aşırı gidilmeden Dünya nimetlerinden istifade edilmelidir. Her zaman orta yol izlenmeli, bu da, adalete en uygun olanıdır.

ZULME SAPAN ÜLKELERıN SONU

22/45: Nice memleketler vardı ki; zulüm yapıyorlarken Biz onları yok ettik. Damları çökmüş duvarları üzerlerine yıkılmıştır...
28/59: ... Biz ülkeleri, halkları zulme sapmadıkları sürece yok etmeyiz.

Zalimlerin ülkesi de, ahalisi de yok edilmeye mahkûm edilirler. Ancak bir ülkenin ahalisi zulme sapmadan, o ülke ceza görmemektedir. Firâvunun Ülkesi ve Halkı, Nûh Kavmi, Roma ımparatorluğu, ıkinci Dünya Savaşı ile Almanyanın mahvolması; bu mucize ayetlerin tipik örnekleridir.


ZULME UğRAYANLAR ıÇıN SAVAşIN
4/7576 : Size ne oluyor da, Allah yolunda: " Ey Rabbimiz! Bizleri bu halkı zalim kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder. " diye yalvarıp duran boynu bükük ve çaresiz erkekler, kadınlar ve çocukların kurtulması uğrunda savaşmıyorsunuz? ıman edenler Allah yolunda savaşırlar. Küfre sapanlarsa şeytanın yolunda savaşırlar. Haydi, siz şeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır.

ıslâmiyette; savunma savaşının dışında, masum ve biçare insanları zulüm ile inleten zalimlere mutlaka karşı çıkılması ve gerekirse de onları kurtarmak için savaşılması emredilmiştir. Muhakkak ki iman edenler, Allah yolunda savaşırlar. şeytan ve taraftarlarının tuzağını bozmak için gayret sarfedilmeli, onlara imkân vermemek için mücadele edilmelidir.

ZULMEDENLERE KARşI ZAFER

42/42: ınsanlara zulmedenlere, Yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. ışte böyleleri için acıklı bir azab vardır.
22/39,41: Zulme uğratılarak kendilerine savaş açılanlara, savaşma izni verilmiştir. Allah, onlara yardım etmeye elbette gücü yeter...ıman sahipleri öyle kişilerdir ki; kendilerini Yeryüzünde imkân ve güç sahibi yaparsak namaz kılar, zekât verirler, iyiliği emreder kötülükten alıkoyarlar. Tüm işlerin sonu Allah'a varır.

Zalimlere yalnız zulme uğrayanlar değil, onların dışındakiler de mutlaka karşı koymalı, zalimleri etkisiz hale getirmelidir.

Cenâbı Allah; zulüm yaparak savaş açanlara karşı, savunma savaşına izin vermektedir. Neticede de savaş açılan ezilmiş tarafın ilâhî bir yardımla zaferi ile neticelenecektir. Böylelikle azgın kişilerin zulmü sona erecek; onların yerine inançlı, barışçı, iyilik sever kullar ülkeyi adaletle yöneteceklerdir.

ZALıMLERı MUTLAKA HELÂK EDECEğıZ


14/13: ... Zalimleri mutlaka yok edeceğiz.
76/31: ... Zalimler için korkunç bir azab hazırlanmıştır.
6/129: Zalimlerin bir kısmını günahlardan ötürü, diğer bir kısmına böylece musallat ederiz.

Zalimler, neticede azabı hak ederler. Yaratılışın negatif oluşumu olan zalimler, mutlaka yok edilecektir. Tıpkı Cenâbı Allah'ın Celâl görüntüsü olan şeytanî kuvvetlerin yok olduğu gibi. Nisa 4/4: " ... Korkmayın, hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır. "

En'am 6/129 da zalimler için ilâhî bir yasa açıklanmaktadır : Yaratılış düzenine karşı koymaya çalışan mafia, babalar ve çeteleri birbirlerine musallat edilerek yok edilmektedir.

8

11.07.2006, 17:23

ışte cihadın belki de farz olmasının hikmetlerinden biri de bu. Kâfir bir yeri istila etti mi, yapacağı ilk şeyler arasında kadınların namusuna musallat olmak var. Bu Conilerin ilk halt yemesi değil bu. Daha önce Vietnamda da, başka yerlerde de, hep yaptılar. Başka kâfirler de yaptı bunları. Nasılsa onlar asker, güçlüler ya, her istediklerini yapabilirler, kimse onları alıkoyamaz ya, hele de kadınlar, hele ufak kız çocukları! Allah belalarını versin. Sadece duymak bile tüylerimizi diken diken ediyor, ya bizzat yaşasak veya yaşandığını görsek? Aklıma geldikçe cinlerim tepeme çıkıyor, bunları yapanlar, elime geçseler, dilim dilim doğranmalarına zerre merhamet göstermem. Allah azaplardan ne azap edecek, hele bir onu görün...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

9

12.07.2006, 11:37

Iyki Rabbimiz adaletlilerin en adaletlisi..Neyse bunca haksizliklar, zulümlar cekilmezdi... :cry: Cok sinirlendim, Allah nasil biliyorsa öyle yapsin..!

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir