Giriş yapmadınız.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

27.06.2005, 00:03

Zaman´dan Ali Ünal, üniversite sınavını ayetle yorumladı

Ali Ünal, üniversite sınavını, Bediüzzaman'ın En'âm Sûresinin 76. âyetinin tefsiriyle yorumladı

Zaman gazetesi yazarlarından Ali Ünal, 20 Haziran 2005 tarihli "Batıp gidenler" ve her dem bâkî gerçek Sevgili başlıklı bir yazı kaleme aldı.
19 Haziran 2005 Pazar günü, liseyi bitiren ve idealindeki mesleğe sahip olmak isteyen gençler için önemli bir gündü. Ünal, yazısında bu önemli güne değinerek, üniversite sınavının gerçekte hangi mânâyı ifade ettiğini sorguladı. Ünal, üniversite sınavının birçok kişi için sadece dünyayı talep etmek anlamına geldiğini yazdı ve Üstad Bediüzzüman'ın En'âm Sûresinin 76. âyetinin tefsirini okuyucularına aktararak, peşinde koşulan hedeflerin nasıl olması gerektiği mesajını verdi.
Ünal, "Gece bastırdı ve ıbrahim, (yıldızlar içinde) gördüğü (bir yıldıza işaret ederek), 'ışte' dedi, (iddianıza göre) 'Rabb'im bu!' Ama o yıldız batıp gidince, 'Ben, batıp gidenleri sevmem' dedi" âyetiyle, Üstad Bediüzzaman'ın yorumunu şöyle verdi:
"Peşinden koşulan bir hedef ki, gurubda kaybolmaya mahkûm ise, kalbin alâkasına, fikrin merakına değmiyor. Emellere merci olamıyor. Arkasından gam ve kederle teessüf etmeye lâyık değildir. Nerede kaldı ki, kalb ona perestiş etsin ve ona bağlansın kalsın. Bir gaye ki, yok olup gidiyor; o gayeyi istemem. Çünkü:
Fâniyim, fâni olanı istemem;
Âcizim, âciz olanı istemem.
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem.
ısterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim.
Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim…"
Üstad Bediüzzüman'ın gelip geçici heveslerin ardından koşmak yerine, verdiği çözüm önerisini yazısında aktaran Ünal, yine Üstaddan çözüm yolunu gösteren şu cümlelere de yer verdi: "Kabuğa takılıp kalan ve sermayesi âfâkî malûmattan ibaret olan akl-ı dünyevîden çıkan bütün düşünceler, neticede gidip hiçe ve boşluğa vardığından, bu akıl, hayret ve şaşkınlık içinde üzüntüyle feryat ediyor. Hakikate giden bir doğru yol arıyor. Madem batıp gidenlerden ve zeval bulanlardan ruh elini çekti; kalb dahi, mecazî sevgililerden vazgeçti; vicdan, fânilerden yüzünü çevirdi; artık sen de, bîçare nefsim, ıbrahim gibi, 'Ben, batıp gidenleri sevmem!' de, kurtul."
Ünal yazısına, Mevlânâ Câmî'nin mecazî sevgililere bedel, ölümsüz bir Sevgiliyi gösterişine dikkat çekerek son verdi
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

2

27.06.2005, 12:13

:cry: :cry: :cry: ...Üstad dan alıntı yapması güzel ve hoş...Ama maalesef fikri hiçte hoş değil...Bizler hem bu dünya hemde ahiret için çırpınıyoruz...Bu dünyayı bırakıp sadece ahiret için çalışırsak bunu ne Yaradan nede biz kabul ederiz :!: :!:

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

3

28.06.2005, 10:19

selam kardes...

1. ortada bir calisma var ise bu calisma sadece ahiret icin olmalidir. Bu dunya icin calisma dedigimiz sey ise ahiretin tarlasi olmasi hasebi ile olmalidir. Ayetler de ahiret icin cok calisilmasindan bahsedildikten sonra "dunya icinde onun hakki kadar calisilmasi" tavsiye edilir. Evet burda universite sinavinin etki olcusu ne olmalidir insan hayatinda???? en basitinden yaklasimla bu kardesiniz (ki doktora yapiyorum) eger kendisini bulundugu yerde ve iste bazi noktalarda sorumlu hissetmese ve suan ki kafa yapisini korusa ilk yapacagi is bir tarlada calisip rizkini aramak olabilirdi..... Cunku insanlarin icinde olmak ona agir geliyor. hele su son zamanlarda...

2. insanlarda universiteye girmeyi hayat memat meselesi yapma orani cok artti. evet onemli bir donum noktasi. ama hakikate erme ruhuna sahip insan icin bunun onemi cok az olsa gerektir. Cunku eger mesele rizik ise tek rizik kazanma yontemi okula gitme degil. eger dini egitim ise, bakiniz en buyuk alimler genelde universite bitirmemisler icinde cikiyor. O zaman meseleyi karistirmamak lazim.

3. Okul ne yazikki kisinin istidatlarinin gelismesinin onunu acar gibi gorunmektedir. Aslen dogrudur bir cok noktada. ama asil kotu olan insanlarin kabiliyetlerini universiteye gitme durtusu ile hice saymalari ve ya yoketmeleridir.

4. Aslolan orjinalitedir. Rizik aramadir. Bugun halkimizin en buyuk sorunlarindan birisi rizki kolay yollardan arama ve az calismadir. Bugun hayvancilik yaparak cok para kazanacak insanlar vardir ki cogu bunu asagi gorup yapmazlar. Orjinalite de ikinci problemdir. cunku kisiler genelde alternatif arama adina gayret etme yerine baskalarinin cizdikleri yollarda yurume derdindedirler. En basit ornegi ile bir koyde eger bir sene birisi orjinal bir sey yapip iyi para kazanmissa, obur sene herkes bunu yapma derdine duser ve sonucta urun coklugundan ya az kazanilir ya da zarar edilir....

5. kanaatin bittigi yerde sorunlar baslar. Oysa aslolan alinterini ekmegine surup yemektir. O zaman ekmek kuru da olsa cok lezzetli olur. Bereketli olur...

6. Cok arkadaslar tanidim. Icinden ciktiklari hayat tarzina bakinca, aile yapilarina bakinca bu insanlar ekstra inayetlerle bu manevi makamlara ulasmislar diye dusundum. ama sonralari cok defa gordumki bu manevi makamlari kazanmalarinda Rabbin inayetine illetlerden birisi ailelerindeki (fazla dini yasamla alakalari olmamasina ragmen) cocuklarina helal rizik yedirme dusuncesi imis...O yuzden aslolan helal rizik pesinden kosmaktir. Yoksa universiteye gitmek gerek sart degildir.....

uzar gider bu liste....

hurmetler
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

4

28.06.2005, 19:55

aleykum selam

Eyvallah güzel bir yazı yazmışsın katılıyorum...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir