Giriş yapmadınız.

1

25.04.2005, 08:34

düşünce kampı

bir süre önce gazetemiz yazarı Cevher ılhan Flash Tv'deki Düşünce Kampı adlı BBG benzeri programa katılmıştı, ama bunda tartışmalar yapılıyor. Onunla ilgili bir yazı... Normalde sırf münakaşalar olurmuş, Cevher abi risalelerden anlatıp mest etmiş milleti bende bu yazıyı aşağıya ekledim arkadaşlar
Cevher ıLHAN

‘Düşünce Kampı’nda



Yaklaşık on gündür “Düşünce Kampı”ndayım. Flaş televizyonunun düzenlediği bu programlar serisinin son kısımlarına katılmış oldum. Ve şuna bir defa daha şâhid oldum ki bugün ortada duran bütün problemlerin çözümü Bediüzzaman’ın telif ettiği Risale-i Nur eserlerinde. Yeter ki bunları bulup sunabilelim...

Programlarda tespit ettiğim bir diğer husus, çoğu zaman ıslâmın ve Müslümanlığın; hâriçteki tercüme eserlerler etkisinde ele alınması. Risale-i Nur gözlüğüyle bakıldığında görülüyor ki halledilmemiş bir mesele yoktur ve kimsenin ıslâma diyeceği bir sözü olamaz...

***

Mesela kampın belki de kasten en çok tartışma konusu haline getirilmek istenen “milliyetçilik” konusunda, “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız ve aranızdaki münâsebetleri bilip yardımlaşasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık” (Hucurat Sûresi 13) âyetininin mesajı ışığında Bediüzzaman’ın tespitleri, herkesi teskin edip birleştirdi.

Farklı kavim ve milletler arasındaki ilişkilerin rekabet ve düşmanlığa değil, tanışma ve yardımlaşmaya dayalı olmasıyla maddî ve mânevî medeniyetin temel dayanağını oluşturduğu ve Kur’ân medeniyetinin insan toplulukları arasındaki ilişkileri etnik kökeni esas alan ırkçı ayırımlara göre değil, din, sosyal irtibatlar ve vatan birliği esaslarına dayanmasını öngürdüğü görüşü “ortak kelime” olarak üzerinde mutabakata varıldı.

Türkiye’nin yanıbaşındaki Irak’ın saldırı ve işgalle mâruz kaldığı “parçalanma plânı”ndan kurtulmanın yegâne çâresi, yine Bediüzaman’ın daha baştan ikaz ettiği ırkî esaslara göre idârî taksimden vazgeçilerek, dinî ve vatanî birlik esası üzerinde biraraya gelmekle mümkün olabileceği bir defa daha ortaya çıktı.

ABD’nin “savaşlar, saldırı ve işgâller mârifetiyle küresel egemenlik” projesine karşı, Müslüman ülkeleri, birlik ve beraberlik içinde ancak bu temel dinamikle karşı koyabilirlerdi. “Demokrasi ve özgürlük getirme” yaftası altında dayatılan dehşetli projeye karşı, yine Bediüzzaman’ın, “Biz ferec kurtuluş, ferah ve fütûhat isteriz, fakat zâlimlerin kılıncıyla değil. Kâfirlarin kılınçları başlarını yesin; kılınçlarından gelen fayda bize lâzım değil. Zâten o mütemerrid (kötülükte inad eden) ecnebîlerdir ki, münâfıkları ehl-i imâna musallat ettiler ve zındıkları yetiştirdiler” imanî ve ıslâmî izzet ve direnciyle mukabele edilebileceği hakikatı te’yid edildi.

Gerçekten, “bin mâsum çoluk, çocuk, ihtiyar hasta bulunan bir yerde bir-iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle bombalarla onları mahvetmek” ve “milyonlar mâsumların kanlarıyla yoğrulmuş”, “hiçbir kanun-u adâlete ve insaniyete ve hiçbir düstur-u hakikate ve hukuka muvâfık gelmeyen” böylesine zâlim ve zulümce dayatmalara, Kâinatın Yaratıcısı’nın kudret ve rahmetine dayanmakla ancak durulabilir, başka da olamaz.

***

“Düşünce Kampı”nda Alevilik’ten, kadın haklarına, kültür tahribatından âile ve gençlik üzerinde oynanan sinsî oyunlara kadar bugün cemiyetin yüzyüze geldiği birçok içtimâî mesele ele alındı. ınsanlığın sürüklendiği bu ahlâkî ve mânevî tahribata karşı imânî ve mânevî tamirat dersinin lüzümü beyân edildi. Mimsiz medeniyetin zehirlediği toplum hayatının inanç ve âhirete imanla ancak arınabileceği, “hayat-ı içtimayenin hayatı”nın ve “millî bir âile olan vatan”ın ancak bu mânevî nefesle hayatlanabileceği okundu.

Doğrusu o kadar ifrat ve tefrit ortasında ve o denli karşışık ve karmaşık zihinlere Bediüzzaman’ın hadd-i vasatı, istikâmeti işâretleyen tefsir ve tespitleri bir ab-ı hayat gibi rahatlattı. Ehl-i beyt muhabbetini esas alan Aleviliğin, Ehl-i Sünnet ve Cemaatle çatıştırılmasının tamamen mânâsız, haksız ve hakikatsız olduğu ve bu anlamsız kavganın ucu hârice dayanan zındıkanın oyunu olduğu anlaşıldı.

Kur’ân’ın hükmü olan tesettürün kadınlar için fıtrî olduğu tasdik edildi. Hukuka aykırı başörtüsü yasağının kaldırılmasının gerektiği üzerinde ortak karara varıldı.

Keza din ve siyaset ilişkileri tartımasında da, “mâl-ı mukaddes-i umumiye olan (herkesin ortak mukaddes değeri) din”in hiçbir partiye ve zümreye mâl edilemeyeceği örnekleriyle belirtildi. Bediüzzaman’ın “din-siyaset ilişkileri”ne dair târifleri ilgi gördü.

Bir katılımcının “Ancak Bediüzzaman’ın fikirleri bizi birleştirir; bu istikametli tespitler dağdaki teröristleri bile indirdirtip hakikate teslim ettirir, lütfen bunları her zeminde izâh ediniz” demesi, dikkat çekiciydi.

***

“Düşünce Kampı”nda başörtüsü konusu tartışıldı; din eğitiminin önemi bir defa daha izâh edildi. Eğitimin demokratikleşmesinin, inanç hakkı ve eğitim hakkının takas edilmemesi gerektiği ifâde edildi.

Laikliğin din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde anlaşılmasının artık vazgeçilemez olduğu üzerinde uzlaşıldı. Keza Bediüzzaman’ın gerçek bir cumhuriyetçi olduğu, gönüllü alay kumandanı olarak Ermeni komitacılara karşı savaştığı, esir düştüğü, Hutuvat-ı Sitte eseriyle işgâlci ıngilizlere karşı koyup “Tükürün ıngiliz laininin hayasız yüzüne!” diye haykırdığı, şeyhülislâm’ın işgâl altında verdiği cihad fetvasının yanlışlığını ilân etiği, kuvva-i milliye hareketini desteklediği belirtildi.

Ve bunlar açıklandıkça karışık ve karmaşık zihinler hakikatler göründü. Onca çeşitli görüşün temsil edildiği programlar, format gereği gerçekten bir düşünce çeşitlemesi idi. Ne var ki Bediüzzaman’ın tespitleri, bütün bu fikrî teâtiler arasında hep güneş gibi parladı.

“Hâzâ min fadlî Rabbî...” Evet, “Bu Rabbimin fazlındandır...” Bediüzzaman’ın dediği gibi...

25.04.2005

E-Posta: cevher@yeniasya.com.tr
selam ve dua ile kalın
nur

zubeyr

Stajyer

  • "zubeyr" bir erkek

Mesajlar: 80

Konum: şanlıurfa

Meslek: Memur

Hobiler: Şiir

  • Özel mesaj gönder

2

03.05.2005, 21:50

s.a

cevher abimizin düşünce kampında risale-i nur okuması gerçekten çok güzeldi. risale-i nur her zaman her yerde galip çıkacaktır Allahın izniyle.

3

03.05.2005, 21:51

Abi izlediysen anlatsana bize programı

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir