Muhabbet Fedâileri

Umarim diger ülkelerde benzeri kararlara varirlar. sadece bizimkiler degil yani . Bu bilgi icin tesekkürler

Daha önce bu kardeşimizle bir söyleyişi dinlemiştim.Evlerinin yakınındaki okul başörtüyle giremeyeceğini söylemiş ve daha uzak bir okul bunu sorun etmemişti...Tabi bide bu kardeşimizi ıngiltere Başbakanın hanımı avukatlığını üstlenmişti.Sıkıysa kabul etmesinler(Tabi burda adaletin nasıl çark ettiğinide görmüş olduk).

En büyük ihlâl başörtüsü yasağı



AKDER: “Türkiye’de başörtülü bayanlar birey olarak sahip oldukları bütün temel haklardan, din ve vicdan hürriyeti, ifade özgürlüğü, eğitim ve çalışma haklarından vazgeçmekte ve arkasından gelen maddî-manevî sıkıntılarla yaşamaya çalışmaktadırlar. Başörtüsü kullanan bayanlara karşı uygulanan yasaklar artık siyasî polemik malzemesi yapılmadan kaldırılmalı ve bu uygulamadan doğan kayıpların giderilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.”

MECLıS, KANAYAN BU

YARAYA ÇARE ÜRETSıN

Kadınlar da artık kıyafetleri ve cinsiyetleriyle değil, mesleki yeterliliklerine ve iş başarılarına göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan basın açıklamasında, şu görüşler dile getirildi: “Meclisimizden, bu kanayan yaraya bir an önce çare üretmesini ve toplum vicdanını rahatsız eden bu ayrımcı uygulamaları ebediyyen sona erdirmesini bekliyoruz. Çalışan kadınlar, artık anne oldukları için adeta cezalandırılmamalı, izinler, tayinler ve ücretler anneliği teşvik edici ve ödüllendirici biçimde yeniden şekillendirilmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak kadınlarımızın yaşadıkları haksızlıkların, uğradıkları mağduriyetin sona ermesi için sonuna kadar mücadele etme kararlılığında olduğumuz bilinmelidir. Evde annemiz, okulda öğretmenimiz, cephede hemşiremiz olan kadınlarımız için daha mutlu, daha adil, daha yaşanmaya değer günlerin geleceği inancıyla tüm kadınlarımızı saygıyla selamlıyoruz.”

TEBRıK EDıYORUM BEGÜM KARDEşıMııZı VE ıNGıLıZ HÜKÜMETıNı UMUD EDıYORUM Kı ıNşALLAH BıZıM ÜLKEMıZDE DE KIZ COCUKLARIMIZ TURBANLA EğıTıM ALABıLECEK LER BEN UMUTLUYUN ÇÜNKÜ; ÜMıTVAR OLUNUZ SU ıSTıKBAL ıNKıLABATI ıÇıNDE EN YÜKSEK GÜR SEDA ıSLAMIN OLACAKTIRR B.S.N

tek kelimeyle "bravo" diyorum sadece ve içine dua serpiştirilmiş üç küçük nokta ...

Avusturya'da türban yasak tartışması

Avusturya ıçişleri Bakanı Liese Prokop, Müslüman öğretmenlerin okullarda türban takmasını yasaklamak için yasal zemini araştırdığını söyledi.
08 Mart 2005 17:55

Viyana'da yayımlanan haftalık Falter gazetesine yarın çıkacak
sayısı için demeç veren Prokop, ''Okullarda türbana temelde karşı
olduğunu'' belirterek, ''yasaklanmasının yasal olarak mümkün olup
olmadığını araştırdığını'' kaydetti.

Okullarda türban takan öğretmenleri anlamakta zorluk çektiğini
belirten Prokop, ''Bunu çok itici buluyorum, çünkü bizim toplumumuzun
değerleriyle bağdaşmıyor. Buna müsaade etmek toleransın sınırlarını
aşıyor'' dedi.

Avusturya'daki Müslüman cemaatinde tasvip edilemeyecek başka
sorunlar da olduğunu kaydeden Prokop, ''Örneğin, zorla evlilik ve töre
cinayetleriyle de mücadele edilmesi gerektiğini'' söyledi.

Köktendinciliğin bir tehdit olduğunu kaydeden Avusturya ıçişleri
Bakanı Prokop, ''ıslam toplumunda kadınların hakları yok. Kadınlar
evde dövülmelerine ses çıkarmıyorlar. Bizim bu kadınlara, Avusturya
toplumunda bunun mümkün olmadığını öğretmemiz gerekir'' diye konuştu.

AA

Sezer kendiyle çelişiyor



Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, bir yandan, “kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtlama ve baskı olmaksızın kullanabilmeleri ve kadının toplumsal statüsünü güçlendirilmesi”ni “temel öncelik” olarak saydı, diğer yandan gelenek ve göreneklerden yakındı.

Sezer, mesajında demokrasinin evrensel nitelik kazanmasında kadın hakları konusunda verilen savaşımların büyük önemi bulunduğunu ifade ederek, ‘’Türkiye’nin çağdaşlık savını sürdürebilmesi için, kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtlama ve baskı olmaksızın kullanabilmeleri ve kadının toplumsal statüsünü güçlendirilmesi temel önceliğimiz olarak algılanmalıdır’’ dedi. Gelenek ve göreneklerden de yakınan Sezer, “ Kimi durumlarda yazılı kurallar yeterli olmamakta, toplumsal yaşamda karşılaşılan gerçekler, sağduyulu ve akılcı yaklaşımlar sergilenmesini, terk edilemeyen gelenek ve göreneklerin günümüz koşulları içinde ele alınmasını ve bireylerin eğitilmesini zorunlu kılmaktadır” diyerek başör-tüsü yasağını savundu


kardeşler bu adamı ben anlamış deilim ama bence bu üstadın dediği müslümanın her hali müslüman olmayabilir tanımına giriyo bence....gıybet yapmış olmayayım...selametle