Serdar MURAT
Felluce vahşetinden yeni görüntüler
ışgalci ABD’nin Irak’ta ibadethaneler ve sivil insanlara yönelik katliamının belgelendiği yeni bir kaset daha ortaya çıktı. Bu kez, hedefteki insanlar, vakit namazını kıldıktan sonra camiden çıkan Müslümanlar.
Olay Felluce’de meydana geliyor. Vakit namazını kılan insanlar, caminin bulunduğu ara sokaktan, ana caddeye doğru yürüyorlar. Sayıları 40-50 civarında. Bu sırada bir helikopter caminin tam karşısında yerleşim yerlerinin üzerinde uçuyor.
Cemaat ara sokağı geçip, ana caddeye çıkınca, aralarından tek tük ayrılanlar oluyor. Bu arada cami cemaati bir grup halinde caddede yürüyor.
Ana caddenin solunda caminin karşısındaki yerleşim yerlerinin üzerinde dolaşan helikopterde ise yardımcısı pilota, sağa dönmesi için komut veriyor. Caddedeki grup ise normal yürüme mesafesinde 50-60 metre kadar yol alıyor. Tabi bunlar çok uzun zaman dilimi içerisinde olmuyor. Helikopter, tek katlı evlerin üzerinden kavis çizip caddede yürüyen insanların üzerine doğru geldiğinde, onların sayısı da 30-40 civarına iniyor. Helikopter üzerlerinde uçmaya başlayınca, grup birbirine daha yakınlaşıyor ama birkaçı, birkaç metre ileriden yürüyor. Bu sırada helikopterde, “Son 20” diye bir ses işitiliyor. Helikopter grubun üstünde ve tam ön tarafına geliyor. Bu arada görüntüde, helikopter var ve aşağıdaki insanlar bir grup halinde fark ediliyor. Onlar da helikopterin bu denli yaklaşması sebebiyle daha yavaş yürüyorlar. Ekranda ise, savaşlarda uçakların bombanın hedefin tam üzerinde olduğunu ve düğmeye basıldığında tam isabet sağlanacağını gösteren, büyük artı işareti beliriyor. Bomba ya da füze ile hedefi çakıştıran işaret. Tüm bunlar birkaç saniye ile sınırlı bir zaman diliminde oluyor. Ve tam o sırada kulakları patlatacak bir ses işitiliyor ve bir alev topu ile toz bulutu birbirine karışıyor.
Cami cemaatinin tam üzerine gelinince, bomba ateşleniyor. Cemaatin kümelendiği noktadan bomba üzerlerine düşünce ateş topunun içinde sadece parçalanan insanlar farkediliyor. şiddetli patlamanın etkisiyle öylesine bir parçalanıyorlar ki, yolun kenarında, duvarları yüksek olan bahçelerden, tek katlı evlerin çatısına sıçrıyor. Vurulan grubun birkaç metre önünde yürüyenler ise, arkadan savrulan cesetlerin çarpması ile onlarda yola yapışıyorlar. Ateşin ortasında toz ve ceset parçaları sağa sola savruluyor.
Gruptan ayrılıp, ara sokaklara sapanlar kurtuluyor ama cami cemaatinin en az otuzu orada şehit oluyor. Tam o sırada helikopterde ne oluyor biliyor musunuz? Pilot ile yardımcısı, “Tam isabet” anlamında bir hareket yapıp, zaferlerini neşeli bir kahkaha patlatarak gösteriyorlar. ızlerken, insan damarlarından kanının çekildiğini hissediyor.
ışte Irak’ta bunlar yaşanıyor. ışte işgalin gerçek yüzü bu.
Kedisi öldüğünce günlerce nasıl üzüldüğünü, her kurban bayramında kan görmemek için yurt dışına kaçtığını anlatacak kadar yufka yürekli! olan Ertuğrul Özkök ile Cengiz Çandar’ın ısrarla sevmemizi istediği Amerika, işte bu.
Ve işte bu tür vahşetin çok azını bildiği halde, Türk halkının yüzde 82’si bu gerçekler yüzünden Amerika’dan nefret ediyor. Aslında tabi ki bunlar ancak büyük güçlükler içerisinde elimize ulaşabilen görüntüler. Gerçekte bunların yüzlercesi, binlercesi yaşanıyor.
ılk zamanlar ABD bu tür haberler çıktığı zaman yalanlama yoluna giderdi. şimdi artık öylesine pervasız bir hale geldi ki yalanlamaya dahi tenezzül etmiyor.
Aslında bu ne ilk ve öyle anlaşılıyor ki ne de son olacak. ABD, işgal ettiği Vietnam’da da benzer katliamları gerçekleştirmişti.
Vietnam’da haritada gerillaların karargâhı olarak gösterilen yerlerin, sivillerin yaşadıkları köyler olduğu daha sonra ortaya çıkmıştı. Sivillerin yaşadığı yerleşim alanlarına verilen isimler ise vahşetin artık sapıklık derecesine geldiğini gösteriyordu. Katliamın sorumlusu olan Kissinger bunu başkan Nixon’dan da gizlemişti.
“Kahvaltı”, “Öğle yemeği” ve “Akşam yemeği” olarak gösterilen yerler, sabah, öğle ve akşam vurulacak hedeflerdi. Oralarda gerillalar değil, köylüler yaşıyordu ve kahvaltı bölgesinde 1640, öğle yemeğinde 198, akşam yemeğinde ise 770 sivil vatandaş yaşıyordu. Bir de tatlı vardı. Haritada “Tatlı” olarak işaretlenen hedefte 44 sivil Kamboçyalı yaşıyordu. Buralar vuruldu ve öyle bir katliam yaşandı ki, hava saldırısı sırasında sığınaklara sokulan çocukların bile, bombaların basıncından karınları patladı, organları param parça oldu.
ışgal demek, bu demek... ışgalin gerçek yüzü şimdi Irak’ta yaşanıyor. Ebu Gureyb ya da Felluce’de yaşandığını bildiklerimiz ise bilemediklerimizin yanında devenin yanında tüy gibi.
Ama bu dahi dehşet verici. Vietnam’da, Afganistan’da ve Irak’ta yaşanan vahşetin bu kez ıran’da ya da Suriye’de tekrarlanması söz konusu. ıçimizdeki Bush’lar ise bizden, “Irak’ta olmadı bari burada ABD’yi küstürmeyelim” diye destek isteyecekler. Türlü türlü tehditlerde bulunacaklar.
Felluce’de camiden çıkan cemaatin üzerine helikopterlerden atılan bombalar, caminin içinde vurulan yaralılar ve Ebu Gureyb’deki tecavüzlerin şam’da ya da Tahran’da, güzel ısfahan’da yaşanmaması için, biz yine karşı çıkacağız.
Yalılarında oturup, kendilerine üzgün baktığı için kedilerinin arkasından duygulu yazılar yazmayı tercih edenler ve Bush efendinin çıkarları için camiden çıkan cemaatin üzerine helikopterden bombalar atılmasına, zafer işaretleri yapılıp, “Tam isabet” naraları atılmasına ortak olmak istemiyorum. Hatta bu vahşete isyan ediyorum.
14.02.2005
E-Posta: smgundem@mynet.com
Kaynak