Giriş yapmadınız.

1

30.08.2010, 16:49

Tenekeci Abdullah ağabey Hakk'a yürüdü

Tenekeci Abdullah ağabey Hakk'a yürüdü
Bediüzzaman Said Nursi'nin Emirdağ'da bulunduğu dönemde hizmetinde bulunan Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) Hakk'a yürüdü.




105 yaşındaki Abdullah Gayretlioğlu, ilerleyen yaşına bağlı olarak hasta yatıyordu. Naaşı dün ikindi namazından sonra kılınan cenaze namazı ile Emirdağ ilçe kabristanlığına defnedilen Abdullah Gayretlioğlu'nun cenazesine yüzlerce seveni katıldı.

Yakınları ve tanıyanlar Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) ile Bediüzzaman Said Nursi Hz. arasındaki bağı şöyle aktardı: "Üstad, Çarşı Camii'ne gelip giderken Tenekeci Abdullah'ın dükkanının önünden geçer ve 'Abdullah sen benim kardeşimsin, bana dua et' der. Abdullah Gayretlioğlu bu olayı anlatırken 'Görüyor musun büyük bir alim benim gibi küçük bir adamdan dua istiyor' derdi."

Yakınları, Tenekeci Abdullah'ın Bediüzzaman'la ilgili bir başka anısını ise şöyle anlattı: "Bediüzzaman, 25 yıldır kullandığı kaşığı kırılınca Tenekeci Abdullah'a tamir etmesi için gönderir. Gayretlioğlu, 'Bu kaşık zaten eskimiş, yenisini alıp göndereyim' diye düşünür. Yeni bir kaşık alıp Bediüzzaman Said Nursi'ye gönderir. Ama Bediüzzaman'dan 'Bu kaşık benim değil, benimkini tamir etsin, çünkü o kaşık bana 25 yıldır hizmet ediyor' cevabını alınca, kırık kaşığı tamir eder."
Haber Kaynağı: Cihan

http://www.sentezhaber.com/tenekeci-abdu…akka-yurudu.htm
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

recep1

Orta Düzey

  • "recep1" bir erkek

Mesajlar: 390

Konum: BORNOVA/ıZMıR

Meslek: Emekli

Hobiler: Kitap okumak,

  • Özel mesaj gönder

2

30.08.2010, 18:27

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

Biraz evvel okuduğum Rahman suresini Tenekeci Abdullah Ağabeyin Ruhuna hediye ettim.
İmandan sonra en yüksek hakîkat Namazdır.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

3

30.08.2010, 18:42

Allah nur talebelerinden razi olsun ve benim gibi acizleri onlara yardimci eylesin. Tenekeci Abdullah agabeyimizle cennette sohbetine müsserref eylesin..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

4

30.08.2010, 20:05

Cenab-ı Hakk makanı cennet eylesin! amin...

5

30.08.2010, 22:27

Rabbim gani gani rahmet eylesin.Kullandığı kaşığa bile vefa duygusuyla yaklaşan Üstadım.Maddenin arka planında eşyanın mahiyetinde neler görüyordun acaba.Cennetteki halkan gün geçtikçe çoğalıyor aziz Üstadım.Senin tasarrufunu , himmet elini gevşetme üzerimizden.

6

30.08.2010, 22:31

Allah rahmet eylesin ve kabrini Cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin..Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, Risale-i Nur'un bütün yazılan ve okunan harfleri adedince defter-i a'mâline hasenat yazdırsın. âmin. Ve onların sayısınca onun ruhuna rahmetler yağdırsın. âmin. Ve kabrinde Kur'ân'ı, Risale-i Nur'u ona şirin ve enis arkadaş eylesin. Amin..
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

7

30.08.2010, 22:37

Allah rahmet eylesin. Saff-ı evvel ağabeylerimiz azalıyor. Fırsat buldukça görüşebildiklerimizden feyiz ve dua alalım inşallah...

mny

Acemi

  • "mny" bir erkek

Mesajlar: 39

Konum: Kahramanmaraş

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Risale-i Nur okumak Boş zamanlar değil ama dolu zamanlar oluyor

  • Özel mesaj gönder

8

30.08.2010, 22:51

Allah rahmet eylesin ve kabrini Cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin..Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, Risale-i Nur'un bütün yazılan ve okunan harfleri adedince defter-i a'mâline hasenat yazdırsın. âmin. Ve onların sayısınca onun ruhuna rahmetler yağdırsın. âmin. Ve kabrinde Kur'ân'ı, Risale-i Nur'u ona şirin ve enis arkadaş eylesin. Amin..

Rabbim gani gani rahmet eylesin.Kullandığı kaşığa bile vefa duygusuyla yaklaşan Üstadım.Maddenin arka planında eşyanın mahiyetinde neler görüyordun acaba.Cennetteki halkan gün geçtikçe çoğalıyor aziz Üstadım.Senin tasarrufunu , himmet elini gevşetme üzerimizden.

Elfu Elfi amin

9

31.08.2010, 00:34

Ne mutlu onlara ki bu dünyadan göç onlar için Rahman'a kavuşma oldu..Mevla rahmet eylesin,diğer abilerimizden istifade edebilmemiz adına onlara hayırlı uzun ömürler nasip etsin..

cesem35

Acemi

  • "cesem35" bir erkek

Mesajlar: 38

Konum: nurdan

Meslek: edit

  • Özel mesaj gönder

10

02.09.2010, 09:41

Tenekeci Abdullah Hakk’a yürüdü

Tenekeci Abdullah Hakk’a yürüdü..........
BEDİÜZZAMAN Said Nursi’nin Emirdağ’da bulunduğu dönemde hizmetinde bulunan Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) Hakk’a yürüdü.
105 yaşındaki Abdullah Gayretlioğlu, ilerleyen yaşına bağlı olarak hasta yatıyordu. Naaşı önceki gün ikindi namazından sonra kılınan cenaze namazı ile Emirdağ ilçe kabristanlığına defnedilen Abdullah Gayretlioğlu’nun cenazesine yüzlerce seveni katıldı. Yakınları ve tanıyanlar Abdullah Gayretlioğlu (Tenekeci Abdullah) ile Bediüzzaman Said Nursî arasındaki bağı şöyle aktardı: “Üstad, Çarşı Camii’ne gelip giderken Tenekeci Abdullah’ın dükkânının önünden geçer ve ‘Abdullah sen benim kardeşimsin, bana dua et’ der. Abdullah Gayretlioğlu bu olayı anlatırken ‘Görüyor musun büyük bir alim benim gibi küçük bir adamdan dua istiyor’ derdi.” Yakınları, Tenekeci Abdullah’ın Bediüzzaman’la ilgili bir başka anısını ise şöyle anlattı: “Bediüzzaman, 25 yıldır kullandığı kaşığı kırılınca Tenekeci Abdullah’a tamir etmesi için gönderir. Gayretlioğlu, ‘Bu kaşık zaten eskimiş, yenisini alıp göndereyim’ diye düşünür. Yeni bir kaşık alıp Bediüzzaman Said Nursi’ye gönderir. Ama Bediüzzaman’dan ‘Bu kaşık benim değil, benimkini tamir etsin, çünkü o kaşık bana 25 yıldır hizmet ediyor’ cevabını alınca, kırık kaşığı tamir eder.”





ABDULLAH GAYRETLİOĞLU

1910'da Emirdağ'da dünya geldi. Çalışkanlar hânedanıyla akrabadır. Aslen Kerküklüdür.


"Zaman imanı kurtarmak zamanıdır"
"Birkaç arkadaş, Üstad Bediüzzaman Emirdağ'a gelmeden bir müddet evvel, bir tarikata veya bir büyük zata intisap etmek istiyorduk. Biz bu niyetteyken, Üstad Emirdağ'a teşrif etmişti. Hemen arkadaşlarla birlikte ziyaretlerine varıp, ellerini öpüp dualarını aldık. Kendilerine niyetimizi arz ettik. Üstad bize cevaben şöyle buyurdu:
"Kardaşım, zaman tarikat zamanı değil, hakikat zamanıdır. Şimdi iman kurtarmak zamanıdır, hem şu dar pantolonlarla tarikat olmaz.'
"Bizler bu dersten sonra, arzumuzdan vazgeçmiştik.
"Üstadın kirayla kaldığı evinin yanında bizim han vardı. Bu han Emirdağ'a gelen yabancıların uğrak yeriydi. Hanın yanında da benim dükkânım vardı.
"Üstad camiye giderken hep bana uğrardı. Bir defasında uğradığında şöyle iltifat etmişti:
"Abdullah, sen benim kardaşım olan Abdullah yerindesin. Seni onun gibi biliyorum ve kabul ediyorum.'

"Karşılıksız hediye almazdı"
"Oğlumun düğünü vardı. Üstada düğün yemeği götürmeye niyet etmiştim. Merhum Zübeyir Gündüzalp'e danıştım. O da Üstadımızın mukabelesiz birşey kabul etmediğini söyledi. Yemek getirmekte ısrarlı olduğumu anlayınca. 'Kapalı kapta getir, yoksa hiç kabul etmez' dedi.
"Hazırladığım yemek çeşitlerini küçük kaplar içinde bir sepete koydum, ağzını kapattım. Üstad âdeti olduğu üzere, mukabelesiz bir şeyin kendisine dokunduğunu ifade etmişti. Mukabele olarak bana bir lira verdi, o para o zaman çok kıymetliydi. Ben de bu ücreti mecburiyetle kabul ettim.

* * *

"Üstad namazını çok zaman mahfilde, yalın ayaklı olarak kılardı. Yoğurdu çok severdi. Bir parça pazar ekmeği ona birkaç günden fazla giderdi. Şu hususlar da dikkatimi çekiyordu; fareler için, ayrıca komşu dükkânın çatısında kuşlar ve kediler için, ulaşabilecekleri yerlere ekmek parçaları koyardı. Fareler de, kediler de ondan rızıklanırdı.

Üstadın tasarrufta titizliği
"Birgün Zübeyir, ortasından kırılmış bir kaşık getirdi. Bu kaşığı tamir etmem için Üstad göndermişti. Kaşık alüminyum olduğu için kaynak tutmuyordu. Kolayından gidip, on kuruşa bir çay kaşığı aldım, bunu Üstada götürdüm. Üstad bana, 'Kardaşım sen bilmiyor musun? Bu kaşık beni kırk yıllık arkadaşımdır' dedi. Bu defa çaresiz tekrar dükkâna gelip, küçük bir saç keserek kıvırdım ve kaşığın içine geçirip iyice sıkıştırdım. Sağlamlaşınca götürüp Üstada verdim. Çok memnun oldu ve bu tamirat için bana yirmi beş kuruş verdi.
"Tarassutların, takibatların çok sıkı olduğu günlerde, risaleleri çuvala kor ve eve taşırdım. Bilahâre çıkarıp, isteyenlere gönderir veya verirdik.

"Bir saatte yedi kitap tashih ediyordu"
"Tashilatın sık olduğu zamanda, birgün Üstadın yanına gitmiştim. Bana hitaben, 'Kardaşım Abdullah, ben bir saatte kaç risale tahsis edebilirdim?' demişti. Düşündüm ve hemen cevap verdim. 'Üstadım, ben ancak bir tane yapabilirim' demiştim. Üstad elindeki risaleyi göstererek; 'Kardaşım, bu bir saatte tashih ettiğim yedinci kitaptır' diye buyurmuştu. Ben hayretler içinde kalmıştım.

* * *

"Hanın bulunduğu yerleri yıkıp dükkân yapıyorduk. Dükkânlardan birinin üzerinde, Üstad için ev yapmaya karar verdim. Kardeşlere de bu arzumdan bahsetmiştim. Bunu Üstada haber vermişlerdi. İnşaat bittikten sonra, Üstad için yaptığım yerin yatak odasının zeminini döşedim. Hasır, kilim ve halıyla, hasta ve ihtiyar olan Üstad için odayı iyice döşedim. Üstad buraya teşrif etti.
"İki-üç saat kadar burada kaldı, oturdu, ibadet etti. Buradaki mütevazi yer için Üstad Emirdağ Lâhikası'nda, 'Kirasını verdiğim Emirdağ'da iki menzilim' şeklinde bir ifadeyle bahsetmektedir. Bu mütevazi küçük medrese bir sene kadar Medrese-i Nuriye olarak kullanıldı. Çok hizmetlere vesile oldu."

Bu konuyu değerlendir