Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

18.07.2010, 23:32

Kazım Güleçyüz: "Ehven tercih, yetersiz ve eksik doğruların hatırına referandumda 'kerhen evet'”

Paketin tümü

Önceki dört yazıda, referanduma sunulacak anayasa paketini oluşturan 26 maddeyi tek tek gözden geçirmiştik. Şimdi de toplu bir değerlendirme yapmaya çalışalım.Bir defa, maddelerin sıralanış biçiminde dahi görüldüğü üzere, pakette bir insicam yok. Alâkasız konular birbirinden kopuk maddelerle düzenleniyor. Yekdiğeriyle irtibatlı konular bile, araya başka maddeler konularak, rastgele yerleştirilmiş.

En hafif tabiriyle dikkatsiz, özensiz ve savruk bir yaklaşıma işaret eden bu durum, anayasa değişikliğinin gerektirdiği ciddiyetle bağdaşmıyor.

Keza kadın-erkek eşitliğine dair cümlesi kimilerince “pozitif ayrımcılık” diye övülüp desteklenen, ancak uygulamada müfrit feminist fantezilere prim verebilecek tarzda, son derece tuhaf bir ifadeyle kaleme alınan ilk maddenin üslûbu da aynı özensizliğin içeriğe ilişkin boyutuna bir örnek.

Çocukları, yaşlıları, özürlüleri, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile mâlûl ve gazileri “pozitif ayrımcılık” kapsamına almaya yönelik maddenin de şu haliyle pratikte bir anlamı yok.
Sendikalarla ve memurlarla ilgili “iyileştirmeler” ise muhataplarınca da tatminkâr bulunmadı.

(Öte yandan, memur meselesinde Türkiye’nin asıl ihtiyacı, esaslı bir sistem reformuyla devleti küçültüp, şişkin ve hantal memur kadrolarını, mağduriyetlere yol açmadan azaltmak değil mi?
(Aynı paketle anayasal kurum haline getirilecek Ekonomik ve Sosyal Konsey, bunun için gerekli mâkul ve gerçekçi formülleri üretebilecek mi?)
Meclis Başkanının görev süresi veya hakim ve savcıların denetimiyle ilgili teknik kuralların referandum konusu yapılması bir başka tuhaflık.

27 yıldır 12 Eylülcülerin yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenin kaldırılması, çoktan atılmış olması gereken çok gecikmiş bir adım ve şu aşamada sadece sembolik bir anlam taşıyor.
Buna karşılık, Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının, Yüce Divanda yargılanma gerekçesiyle Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakana denk bir anayasal statüye kavuşturulmaları, sivilleşme gereğiyle çelişen bir düzenleme.

Olumlu sayılabilecek düzenlemeler ise:

Devletin çocuk istismarını önlemekle görevlendirilmesi; YAŞ ve HSYK’nın verdiği “meslekten ihraç” kararlarına karşı yargı yolunun açılması; AYM’ye üye seçiminde üç kişiyle de olsa Meclisin devreye sokulup, mahkeme üyelerinin görev süresinin 12 yılla—gerçi bu da uzun bir süre—sınırlandırılması; “Adalet Bakanlığını öne çıkaran düzenlemelerle yürütme yargıyı kontrol altına alacak” itirazları baş ağrıtmaya devam edecek olsa da—keşke bunları hiç değilse asgarîye indirecek birşeyler yapılsaydı—hakim ve savcı tayinlerinde HSYK’daki tekelci yapıyı kırabilecek ve daha demokratik sayılabilecek bir sisteme geçilmesi; yurt dışına çıkma hürriyetinin genişletilmesi; kişisel verileri koruma ve fişlemeyi önleme bahsinde kısmî iyileştirmeler getirilmesi; düzgün şekilde tanzim edilip iyi çalıştırılması ve iyi anlatılması şartıyla, kamu denetçiliği (ombudsmanlık) adıyla yeni bir hak arama mekanizmasının ihdas edilmesi; sivillerin askerî mahkemede yargılanamayacağı ve askerlerin askerlik dışı suçları için sivil mahkemede yargılanması prensibinin anayasal kural haline getirilmesi...

Bunlar çok eksik ve yetersiz de olsa olumlu.

Ama başta sıraladığımız gereksiz, hattâ yanlış düzenlemelerin de bunların içine sokuşturulması kafaları karıştırıyor. Paketin tümüyle oylanacak olması, yapılması gereken doğrulara “evet” derken yanlışları reddetmeye imkân vermiyor.

Ama yanlışlar var diye doğrulara da “hayır” demek, meselâ YAŞ ve HSYK kaynaklı mağduriyetleri kısmen de olsa telâfi ihtimaline kapıyı aralama ve HSYK’yı nisbeten daha demokratik yapıya kavuşturma fırsatını harcamak anlamına gelebilir.

Sonuç: Ehven tercih, yetersiz ve eksik doğruların hatırına referandumda “kerhen evet” demek, ama yanlışların hesabını, biriken diğer hesaplarla beraber seçim sandığında sormak gibi görünüyor.
18.07.2010
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

2

19.07.2010, 10:01

Cematimizin şahsı manevinin görüşüne uymak lazım.Cemaat olmanın şuuruyla hareket etmek lazım. Cihan kardeşimiz DP nin aldığı karar ve Kazım abinin yazısını buraya almış.
Aslında parlementoda çözülecek bir meseleyi siyasi rant uğruna meydanlara taşımaya gerek yoktu. Milletin parası ve vakti çar-çur edilecek.
4. meseleye yoğunlaşıp, hizmetlerimize devam etmekten başka çare var mı? YOK.
Öyleyse hizmetlerimizin, ve imani kurtarma mücadelemizin hamleleri için çalışmalara tam gaz devam.
Yeni Asya gazetemizin çok güzel hediyeleri var. bulunduğunuz mahalde bunları ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım. Hamle yaparak traj noktasındada bir sıçrayış yapalım. işaallah.
Referandum meselesinin burada münakaşasını dahi yapmaya gerek kalmamış olduğunu görüyoruz.

3

19.07.2010, 11:09


Bu yazının sonu böyle diye nerden biliyoruz meşveretten ne çıkacak..?

Biri bunu kendine delil olarak sayar biri de Özdabak'ın ateşe uçarken yanacak olan kelebek karikatürünü..(!)

Her ikisinin de ortak noktası bu paketin bu millete hayır getirmekten çok uzak olduğu..

Hem belki de zarar bile verecek..Kemalizim durduğu yerde dururken kimse iddia edemez bu paket hayırlıdır diye..

Görüyoruz vatandaşın halini, evet demeyecek olanlara "patates dinli" muamelesi yapılıyor haza..

Yahu bu ne ucuz bu ne kolay siyaset böyle..

Hem tercih hakkı ver millete hem de zorla "evet" dedirt..

Nedir bu yahu, yezidin siyaseti gibi onlardan olmayan herkesin kellesini istiyorlar..

En nefret ettiğim tarafı bu, bu hükümetin..

İnsanları kutuplaştırması, karşı karşıya getirmesi..Gitmiyorum da böyle ucuz siyasetçilerin referandumuna, oy da vermiyorum..

Yüz buldukça astar istiyorlar beceriksizliklerine..





4

19.07.2010, 14:07

Kazım abi meşverete muhalif yazı yazmaz. Aktif Yeni Asya okuyucularının hepsi bunu bilir.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

5

19.07.2010, 15:22

Kazım Bey başyazar. Gazetenin görüşünü ifade eder. Onun için bir adım dahi ileri gidilirse-ki birçok adım ileri gidilecek- evet demek lazım Kerhen de olsa evet. Selamlar

6

19.07.2010, 16:26

Kazım Bey başyazar. Gazetenin görüşünü ifade eder. Onun için bir adım dahi ileri gidilirse-ki birçok adım ileri gidilecek- evet demek lazım Kerhen de olsa evet. Selamlar

İşinize gelen netice bu olduğu için başyazar tanırsınız tabi..

Hayır demiş olsa böyle demezdiniz ama..

Ah bu tarafgirlikler varya..Hep böyle parçalandı bu cemaat..

Bu sefer ki oyun da bu..

7

19.07.2010, 17:09

Herşeyi oyun ve herkesi oyuncu kabul edenler, demek ki iyi bir senaryonun oyuncularıdırlar.
Kazım Güleçyüz, Yeni Asya'nın baş yazarı değil mi?
Ve biliyoruz ki, başyazar genel görüşü yansıtmakla görevlidir.

Ah bu su-i zan var ya. Ne hale getirir insanları. Yazık. Hiç mi hüsn-ü zan etmezsiniz?
Mahşer gününü hiç mi aklınıza getirmezsiniz?
Hesab bu kadar kolay mı?
Hep olumsuzluk, tarafgirlik ve su-i zan kardeşim.
Allah cümlemizi bu kötü hasletlerden korusun.
Biz aklımızı siyasetçilerin cebine mi koymuşuz?
Yolumuzu onlar mı belirleyecek, yoksa Üstadımız mı?
Peki bu kadar menfi ve su-i zan dersini kimden aldınzı?
Allah cümlemizi ıslah eylesin.
Size ve kendime dua ediyorum.

8

19.07.2010, 19:40

Kişi, kendinden bilir işi. :)
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

9

19.07.2010, 23:31

Teşekkür ederim Cihan kardeş

10

19.07.2010, 23:53

Neden teşekkür ettiniz anlayamadım?
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

11

20.07.2010, 09:06

Uzatmanın bir manası ve anlamı yok
her şey ayan beyan ortaya çıkıyor.
cemaatimin görüşüde orataya çıkıyor
meşveret ve şuura demiyormuyuz.
bu konularda birbirimiz örselemenin mantığı yok.
bu konuyuda burda kesmek risale üzeri tartışmalar beyin cimlastiği yapmak
en iyisi.

12

20.07.2010, 12:00

Kesinlikle Şahin Kardeş..Hizmette rüştümüzü isbat edelim..Okuduğumuz Risale-i Nurlar önce bizim üslubumuza tesir etmeli.

  • "Nesl-i Cedit" bir erkek

Mesajlar: 33

Konum: Şanlıurfa

Meslek: Ögrenci

  • Özel mesaj gönder

13

01.08.2010, 13:25

Kazım ağabey demokrat yüreklerin sesini dile getirmiştir.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

14

01.08.2010, 23:03

Kazim agabeyin basyazar olmasi onun bütün fikirleri cemaat tarafindan aynen kabul edildigine isaret degildir. Biz baska gazete sahibi tarikatler gibi "Bas" ne dediyse papagan gibi tekrarlariz diyenlerden degiliz.. Baskalari gibi baliklama dalip tarafgirlik damariyla hemen evet demiyor Kazim agabey. Niye evet niye hayir diye kiyaslama yapiyor. Üstadda kiyas-i temsil ile burhanlari sunuyor ama bu hükümeti Dindar Demokrat yapmaz.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

15

02.08.2010, 00:58

Elbette Hasan ağabey. Zaten Kazım ağabey anayasa paketinden memnun olduğunu ve hükümetin doğru yaptığını söylememiş. Aksine söz konusu paketi epeyce eksik olduğunu ve bunun hesabının AKP'den sandıkta sorulması gerektiğini ifade etmiş. Bununla birlikte pakette yer alan değişikliklere hayır demenin de çetrefilli sonuçlar doğurabileceği noktasında bizleri uyarmış.
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

16

07.08.2010, 13:56

Kazım Bey başyazar. Gazetenin görüşünü ifade eder. Onun için bir adım dahi ileri gidilirse-ki birçok adım ileri gidilecek- evet demek lazım Kerhen de olsa evet. Selamlar



İşinize gelen netice bu olduğu için başyazar tanırsınız tabi..

Hayır demiş olsa böyle demezdiniz ama..

Ah bu tarafgirlikler varya..Hep böyle parçalandı bu cemaat..

Bu sefer ki oyun da bu..








bu yorumaa hak vermeden geçemedim.



meşveret kararı belirler benim ne kullanacağımı

meşveret kararı yoksa

ve gazetenin tavrı net olarak ne ise

onu derim



ama çok net değil abiler
gidilecekse referanduma kazım abinin sonuç da söylediği gibi düşünülmeli

Arkadaş, gül padişahının yanında silaha
davranmış gül var. Zübeyir Gündüzalp

17

26.08.2010, 00:19

Gazete'nin yazarlarının tatile çıkmasının hikmeti ne ola ki?. 21/8/2010 Tarihinde alınan karar.18.8.2010.tarihli.Kâzım bey'in kerhen evet'i nasıl okunmalı okuyucuların kafası karışmazmı? 16.8.2010.tarihli Lâtif beyin'de yazısı net değil.protostadan bahsediyor,alınan kararın mânâsı, ne yaparsanız siz mesulsünüz,veya ne haliniz varsa görünüz mü oluyor.bu yasaya hayır demiştik. kararımız da ittifakla hayırdı,şimdi ne oldu ki,net bi karar verilemiyor?bu ihtilal yasasının devamından yanamıyız.yoksa önünün açılmasından yanamıyız?.okuyucuları ikna edicek siyasi komisyon anadoluyu ziyaret etmesi gerekmiyomu?Bu güne kadar desteklediğimiz,Demokrat Misyonda,2,gurup oldu,bizler ne taraftayız.soylu'mu,yoksa cindoruk mu isabetli karar vermişlerdir.herkese vicdani kararlar.

18

26.08.2010, 00:36

Referandum konusu mesveret karariyla birlikte aktüel olarak bu basligin altinda müzakere ediliyor:

http://www.muhabbetfedaileri.com/güncel-haberler/15552-yeni-asya-ve-referandum/
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Bu konuyu değerlendir