Giriş yapmadınız.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

20.02.2010, 14:31

Atanmışlar Kemalizm Üzerinden İktidar Üretiyor

ATANMIŞLAR KEMALİZM ÜZERİNDEN İKTİDAR ÜRETİYOR



Yargı krizini geniş bir açıdan değerlendiren akademisyen-yazar İhsan
Dağı “Yargı-ordu-bürokrasi oligarşisinden sadece ‘iç dinamikler’le
demokrasi ve hukuk devleti çıkarmak da zor. Yüz yıllık yakın tarih
bunun kanıtı. Sovyet komünizmi bile çöktü, ama ‘Ankara rejimi’ hâlâ
ayakta. İdeolojik ve kurumsal vesayet sanıldığından derin, güçlü ve
acımasız. Kemalizm üzerinden iktidar üreten ve kullanan zümrelerle
mücadele kolay değil” dedi.

AKP, AB’YE FIRÇA ATACAĞINA, SÜRECİ

CANLANDIRMALI

Dağı şunları yazdı “Uluslararası dinamikler olmaksızın ‘Ankara
sultanları’nı yerinden oynatmak mümkün değil. HSYK krizinin ardından
hükümet AB’yi hatırlamış görünüyor. AK Parti hükümeti Türkiye’yi
hakikaten dönüştürmek niyetindeyse Ankara’daki ‘sanal iktidar’
oyunlarından kafasını kaldırıp AB sürecini yeniden canlandırmalı. Önüne
gelen AK Partili AB’ye fırça atacağına, AB’yi dönüşümün itici gücü
haline yeniden nasıl getireceğini düşünmeli.”

Kod adı, ‘Ankara’

ANKARA işte böyle bir yer. Hukuku hukukçuların iğfal ettiği,
Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’ya açıkça aykırı kararlar verdiği, bir
başsavcının parti kapatmak için pusuda beklediği, ordu komutanının iki
güne bir siyasal demeç verdiği bir ülkenin, zihniyetin, yapının ‘kod
adı’dır Ankara.

Ankara’nın oligarkları tahminlerinizin ötesinde güçlü. Güçleri
sadece hukuk, vicdan ve akıl tanımazlıklarından kaynaklanmıyor;
ellerinde kapı gibi 12 Eylül anayasası ve kurumları var.

Bu ‘Ankara kapanı’ndan çıkış tek başına AK Parti’nin
üstesinden gelebilecek türden bir iş değil. Hatta, yargı-ordu-bürokrasi
oligarşisinden sadece ‘iç dinamikler’le demokrasi ve hukuk devleti
çıkarmak da zor. Yüz yıllık yakın tarih bunun kanıtı. Sovyet komünizmi
bile çöktü ama ‘Ankara rejimi’ hâlâ ayakta.

2007’ye kadar neredeyse tek başına anayasayı değiştirebilecek
bir Meclis çoğunluğuna sahipti AK Parti. Ne oldu? Salt çoğunluğun
yettiği cumhurbaşkanı seçimlerini bile yaptırmadılar önce. 22 Temmuz’da
halkın neredeyse yarısının oyunu alarak geldi AK Parti ama, yeni
anayasa dedi, yapamadı. Olmadı, Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerini
değiştirelim dedi, Anayasa Mahkemesi iptal etti, hatta her tür anayasa
değişikliğinin önünü kapattı, milli iradeye ipotek koydu. Kapatma
davasına muhatap oldu, laiklik karşıtı eylemlerin odağı ilan edildi.
Katsayı Danıştay’dan döndü, açılım AK Parti’nin boğazında düğümlendi...

Bu ülkeyi ‘Ankara’dan yönetmek de dönüştürmek de kolay değil.
İdeolojik ve kurumsal vesayet sanıldığından derin, güçlü ve acımasız.
Safça bir iyimserliğin âlemi yok. Devletin ideolojik kimliğine yaslanan
kurum ve kişi oligarşisi dönüştürülememiştir. Çünkü, oligarşiye iktidar
veren ideolojik devletin anayasal, yasal ve kurumsal direkleri dimdik
ayakta.

Mevcut yaklaşımlarla bu yasal ve kurumsal yapı değişmez.
Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, YÖK Yasası, Milli Eğitim Temel Kanunu,
TSK İç Hizmetler Kanunu vs. oldukları yerde duruyor... İdeolojik ve
bürokratik vesayetin organlarını saymıyorum; onlar da maaşallah yerli
yerinde. İşte HSYK’nın kendi savcı ve hâkimlerine yaptığı hukuk dışı
darbeyi önceki gün gördük. Adalet Bakanlığı, tepki gösterse de uyguladı
bu hukuksuz kararı.

Kemalizm üzerinden iktidar üreten ve kullanan zümrelerle
mücadele kolay değil. Yüz yıllık bir mesele bu. Türkiye’yi dünya ile
bütünleştirmeden, dünyadan gelen bir dalgayla oligarkları sallamadan bu
iş olmaz. 2005’e kadar panik haldeydi bunlar. Neden? Çünkü
iktidarlarının hem yasal hem toplumsal ve küresel dayanaklarının
sarsıldığını görmüşlerdi. O yüzden darbeler planlandı, operasyonlar
yapıldı. Korkularının kaynağı da AB idi. AB’ye hızla entegre olan bir
Türkiye’de ne ideolojik bir devletin ne de onun bürokratik vasilerinin
yerinin olamayacağını biliyorlardı. Çomak sokmak için ne kadar
uğraştıklarını biliyoruz. Kıbrıs’ı kullandılar, Denktaş’ı kullandılar,
ama sonunda Rumların desteğiyle başardılar bunu. Kopenhag Kriterleri
yerini ‘Ankara kriterleri’ne bırakınca da keyifleri yerine geldi.
Ankara’yı onlar kadar kim bilebilirdi ki? Ankara’yı kuran onlardı
zaten, sahibi de!

Uluslararası dinamikler olmaksızın ‘Ankara sultanları’nı
yerinden oynatmak mümkün değil. HSYK krizinin ardından hükümet AB’yi
hatırlamış görünüyor. AK Parti hükümeti Türkiye’yi hakikaten
dönüştürmek niyetindeyse Ankara’daki ‘sanal iktidar’ oyunlarından
kafasını kaldırıp AB sürecini yeniden canlandırmalı. Önüne gelen AK
Partili AB’ye fırça atacağına, AB’yi dönüşümün itici gücü haline
yeniden nasıl getireceğini düşünmeli.

Evet, Türkiye değişiyor kuşkusuz, ama süreci geri çevrilemez
hale getirecek hukuksal ve kurumsal reformlar yapılmadan değişim
tamamlanmış olmaz. Bu da ancak Türkiye’yi AB’ye demirlemekle olur.
İçerideki ve dışarıdaki dirençlere aldırmadan, ufak pürüzlere
takılmadan ‘vizyoner’ bir hamle için hâlâ geç değil.

Anlayın artık; ‘Ankara rejimi’ tek başına dönüştürülemez.

İhsan Dağı, Zaman, 19 Şubat 2010




"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "Muhammed" (27.02.2010, 18:26)


Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

2

27.02.2010, 13:22

Balyozda ikinci dalga




“Balyoz Güvenlik Harekâtı Planı” iddialarına ilişkin soruşturma
kapsamında 13 ilde düzenlenen yeni operasyonda, aralarında muvazzaf
subay ve astsubayların da bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı.
Geçtiğimiz Pazartesi günü başlayan soruşturmanın ilk ayağında gözaltına
alınan 50’ye yakın asker, darbe planının alt başlıklarından sorgulandı.

Balyoz’da ikinci dalga

“BALYOZ Güvenlik Harekatı Planı’’ iddialarına ilişkin soruşturma
kapsamında 13 ilde düzenlenen yeni operasyonda, aralarında muvazzaf
subay ve astsubayların da bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı. Alınan
bilgiye göre, ilk operasyonda gözaltına alınanların emniyette ve
adliyede verdikleri ifadeler doğrultusunda 13 ilde yeni bir operasyon
gerçekleştirildi. Operasyonda, aralarında bir ilin jandarma komutanının
da bulunduğu 17 muvazzaf subay ve astsubay ile bir emekli askeri
personel gözaltına alındı. Gözaltına alınan bu kişiler, İstanbul’a
getirildiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre, Balyoz darbe planı, 4
aşamalı bir plan. Geçtiğimiz pazartesi günü başlayan soruşturmanın ilk
ayağında gözaltına alınan 50’ye yakın asker, darbe planının alt
başlıklarından “Oraj” ve “Suga” eylem planları çerçevesinde
sorgulandı.Soruşturmanın ikinci ayağı ise “Çarşaf” ve “Sakal” eylem
planları kapsamında yürütülüyor. Dün çeşitli illerde gözaltına alınan
18 askerin adının, bu eylem planları içinde yer aldığı belirtiliyor.




http://www.yeniasya.com.tr/2010/02/27/guncel/h1.htm
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir