Giriş yapmadınız.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

09.12.2009, 08:37

FİTNE ODAKLARI İŞ BAŞINDA

FİTNE ODAKLARI İŞ BAŞINDA



Aylardır konuşulan açılım projesini hayata geçirmek için hiçbir adım
atılamaması, fırsat kollayan fitne odaklarının işine yaradı. Ülkedeki
son gelişmeler, sokak gösterileri ve Tokat'ta 7 askerimizi şehit eden
saldırı bunun işaretleri.

25 YILDIR BU SAVAŞ NASIL BİTMEZ?

Şehitlerden Cengiz Sarıbaş'ın amcası Salim Sarıbaş, “25
senedir bu savaş nasıl bitmez? Demek ki silâhla bu iş çözülmüyor.
Herkesin elini taşın altına koyması ve elbirliğiyle bu terörü
bitirmemiz lâzım” çağrısında bulundu.

Elbirliğiyle terörü bitirelim

TOKAT'IN Reşadiye ilçesinde devriye görevi sırasında
şehit düşen Cengiz Sarıbaş’ın amcası Salim Sarıbaş, terörün silâhla
halledilemediğini söyledi. Demokratik açılıma destek veren amca
Sarıbaş, “Bahçeli ve Deniz Baykal’a çok önemli görevler düşüyor.
Herkesin elini taşın altına koyup elbirliğiyle bu terörü bitirmemiz
lâzım” dedi.

Şehit Cengiz Sarıbaş’ın amcası Salim Sarıbaş, terörün bitirilmesi çağrısında bulundu. Amca Sarıbaş, şöyle konuştu:

“Bu savaş, çok anlamsız bir savaş. Bunun mutlaka
bitirilmesi lâzım. 25 senedir bu savaş nasıl bitmez? Demek ki silâhla
halledilmiyor, silâhla bu iş çözülmüyor. Bunun yanında artık masa
başında mı olur? Deniz Baykal ve Bahçeli bu işle ilgili geride
duruyorlar. Ülkemiz için, gençlerimiz için hep zarar. Türkiye büyük bir
devlet. Yani bu anlamsız, çok çirkin bir savaş. Mutlaka hallolması
lâzım, ama masa başında, ama şöyle, ama böyle, ama fedakârlık. Ne
olursa olsun bu savaşın bitmesi lâzım. Daha nice Cengizler böyle gider.
Giden geri gelmiyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Ölen geri gelmiyor.
Sade başsağlığı dilemeyle, sadece ‘şöyle olmuş, şehitlerimiz böyle
olmuş’ demekle olmuyor, yarın unutuluyor, unutulmasın.”

CHP lideri Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli’ye çağrıda bulunan Sarıbaş, “Savaşı yapanlar da bu ülkenin
çocukları, ölenler de bu ülkenin çocukları, kurşun sıkanlar da bu
ülkenin çocukları. Mutlak suretiyle Bahçeli ve Deniz Baykal’a çok görev
düşüyor. Tarih bunları yazacak sonra, pişman olacaklar sonunda. Onun
için herkesin elini taşın altına koyup elbirliği içinde bu terörü
bitirmemiz lâzım” diye konuştu.

ŞEHİT ASKERLER MEMLEKETLERİNE

GÖNDERİLDİ

Tokat'ın Reşadiye ilçesindeki

çatışmada şehit düşen jandarma uzman çavuş Harun
Arslanbay ile jandarma erler Onur Boztemir, Kemal Bide, Ferit Demir,
Yakup Mutlu, Cengiz Sarıbaş ve Fatih Yonca’nın Türk Bayrağı’na sarılı
cenazeleri düzenlenen askerî törenle memleketlerine gönderildi.

Şehitleri dualarla uğurladık

REŞADİYE'DE terörist saldırı sonucu şehit olan 7 asker
için Tokat İl Jandarma Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Törenin
ardından şehit cenazeleri toprağa verilecekleri illere gönderildi.

Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi’ndeki otopsi ve
diğer işlemlerin ardından şehit düşen jandarma uzman çavuş Harun
Arslanbay ile jandarma erler Onur Boztemir, Kemal Bide, Ferit Demir,
Yakup Mutlu, Cengiz Sarıbaş ve Fatih Yonca’nın Türk Bayrağı’na sarılı
cenazesi ambulanslara konuldu. Ambulanslar hastane önünden çıkmadan
önce burada sağlık ve güvenlik görevlileri ile ellerinde Türk
bayraklarıyla çok sayıda vatandaş toplandı. Şehitler için duâ eden ve
tekbir getiren vatandaşlar terörü lânetledi. Bazı vatandaşların, yaşlı
kadınların ve sağlık görevlilerinin göz yaşlarını tutamadıkları
görüldü.Tokat’ta çok sayıda ev ve iş yerinin de Türk bayraklarıyla
donatıldığı görüldü. Askeri yetkililer de 7 şehidin fotoğraflarını
yakalarına taktı. Şehitleri uğurlamak üzere Tokat’a çevre ilçelerden de
çok sayıda vatandaş geldi. Ellerindeki Türk bayraklarıyla İl Jandarma
Komutanlığı önünde toplanan çok sayıda vatandaş teröre lânet yağdırdı.
Tören alanına gelen şehit yakınlarının da askerlere sarılarak gözyaşı
döktükleri görüldü.

Şehitler için Tokat İl Jandarma Alay Komutanlığında
basına kapalı olarak gerçekleştirilen törende, şehit askerlerin
özgeçmişinin okunmasından sonra Tokat İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay
Hüseyin Tosunlu bir konuşma yaptı. İl Müftüsü Abdurrahman Koçak’ın
okuduğu duânın ardından Türk bayrağına sarılı şehit cenazeleri
ambulanslara konuldu. Şehit cenazelerinin bulunduğu ambulansların
gidişi sırasında vatandaşlar da bir süre ambulansların arkasından
yürüyerek şehitleri uğurladı. Şehitler için duâ eden ve tekbir getiren
vatandaşlardan bazılarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Şehit
cenazelerinden 6’sı uzun bir konvoy eşliğinde Tokat Havaalanı’na
götürülerek askeri uçakla toprağa verilecekleri illere gönderildi.
Şehitleri havaalanından Tokat Valisi Şerif Yılmaz, bazı
milletvekilleri, diğer yetkililer ve vatandaşlar uğurladı. Şehit Kemal
Bide’nin cenazesinin ise toprağa verileceği Ordu’nun Akkuş ilçesine
kara yoluyla gönderildiği bildirildi.

Şehit er Kemal Bide, son yolculuğuna uğurlandı

TOKAT'IN Reşadiye ilçesindeki terörist saldırı sonucu
şehit olan 7 askerden Ordulu Jandarma Er Kemal Bide’nin (21) cenazesi,
Ordu’nun Akkuş ilçesinde törenle toprağa verildi. Şehit Er Bide’nin
cenazesi, Tokat’tan karayolu ile Akkuş ilçesi Çayıralan beldesine
getirildi. Çayıralan Merkez Cami önünde düzenlenen törene, şehit
askerin ailesi ve yakınlarının yanısıra Ordu Valisi Orhan Düzgün,
Samsun Garnizon Komutanı Tümgeneral Ömer Bayraklı ve Giresun Jandarma
Bölge Komutanı Tuğgeneral Erhan Güder ile vatandaşlar katıldı. Ordu
Jandarma Komutanı Jandarma Albay Celal Çürek, törende yaptığı
konuşmada, “Bu topraklar uğruna şehit olacak Mehmetçikler olduğu sürece
bu bayrak ebediyen bu topraklar üzerinde dalgalanacak” dedi. Albay
Çürek, ülkeyi bölmek isteyenlerin asla emellerine ulaşamayacaklarını da
ifade etti. Kılınan cenaze namazının ardından Şehit Er Bide’nin naaşı
Belalan Mahallesi Mezarlığındaki aile kabristanlığına defnedildi.
Oğlunu son olarak bir kaç ay önce izne geldiğinde gördüğünü anlatan
baba Cemal Bide, kendisiyle son olarak geçen cumartesi günü
görüştüklerini söyledi. Oğlunun sürekli göreve çıktıklarından
bahsettiğini belirten baba Bide, oğlunun terhisine 88 gün kaldığını
bildirdi.

Bayram izni dönüşü şehit oldu

TEZKERESİNE 3 ay kala şehit olan Fatih Yonca’nın Kurban
Bayramı izninden döndüğü şehit olduğu belirtildi. Hatay’ın İskenderun
ilçesine bağlı Bekbele beldesi Orhangazi Köyünde oturan Fatih Yonca’nın
(24) Kurban Bayramında izine geldiği ve önceki gün sabah birliğine
teslim olduğu belirtildi. Yonca’nın sabah saatlerinde annesi Gülsüm
Sönmez’i telefonla arayarak teslim olduğunu söylemesinin ardından akşam
saatlerinde şehadet haberinin gelmesi ailesini ve İskenderun halkını
yasa boğdu. Bekbele Belediye Başkanı Bestami Bilgili, askerî görevliler
tarafından şehidin oturduğu eve gelerek acı haberi annesi Gülsüm
Sönmez’e iletti. Acılı haberin duyulması ile şehidin evinden çığlıklar
yükseldi. Daha bir gün önce kucağında olan oğlunun şehit haberini alan
Gülsüm Sönmez, onun fotoğrafını öperek ağıtlar yakmaya başladı. Anne ve
babası ayrı olan ve dört kardeş olduğu öğrenilen Fatih Yonca’nın iki
yıllık bilgisayar bölümünü bitirdiği ve ailesinin maddî durumunun zayıf
olduğu belirtildi.

Sarıbaş, bugün defnedilecek

ŞEHİT jandarma er Cengiz Sarıbaş’ın (20) cenazesi, bugün
İstanbul’da toprağa verilecek. Alınan bilgiye göre, Cengiz Sarıbaş’ın
cenazesi, Ataköy 5. Kısım Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze
namazının ardından Edirnekapı Şehitliği’nde defnedilecek.




http://www.yeniasya.com.tr/2009/12/09/guncel/h2.htm









"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

2

09.12.2009, 15:05

Hürriyet ve Demokrasi

Hürriyet ve Demokrasi

"Madem
Cenab-ı Hak, bu tehlikeli zamanda bir kısım hakikî dindarların başa
geçmesine yol açmış, Kur’ân-ı Hakîmin bu kanun-u esasîsini kendilerine
bir nokta-i istinad ve onlara garazkârlık edenlere karşı siper yapmak
lâzım geldiğini, zaman ihtar ediyor."


İslâmiyetin ikinci bir kanun-u esasîsi : Şu hadîs-i şeriftir:
-1- hakikatiyle, memuriyet bir hizmetkârlıktır; bir hâkimiyet ve benlik
için tahakküm âleti değil... Bu zamanda terbiye-i İslâmiyenin
noksaniyetiyle ve ubudiyetin zafiyetiyle benlik, enaniyet kuvvet
bulmuş. Memuriyeti hizmetkârlıktan çıkarıp bir hâkimiyet ve müstebidâne
bir mertebe tarzına getirdiğinden, abdestsiz, kıblesiz namaz kılmak
gibi, adalet, adalet olmaz, esasiyle de bozulur. Ve hukuk-u ibad da zîr
ü zeber olur. Hukuk-u ibad, hukukullah hükmüne geçmiyor ki hak
olabilsin. Belki nefsanî haksızlıklara vesile olur.

Şimdi, Adnan Menderes gibi, "İslâmiyetin ve dînin icaplarını yerine
getireceğiz" diye ve mezkûr iki kanun-u esasîye karşı muhalefet edip
tam zıddına olarak iki dehşetli cereyan, gayet büyük rüşvetle halkları
aldatmak ve ecnebîlerin müdahalesine yol açmak vaziyetinde hücum etmek
ihtimali kuvvetlidir.


Birisi: Birinci kanun-u esasîye muhalif olarak, bir câni yüzünden
kırk mâsumu kesmiş, bir köyü de yakmış. Bu derecede bir istibdad-ı
mutlak, her nefsin zevkine geçecek memuriyete bir hâkimiyet suretinde
rüşvet vererek, dindar hürriyetperverlere hücum ediliyor.


İkinci hücum da: İslâmiyet milliyet-i
kudsiyesini bırakıp, evvelkisi gibi, bir câni yüzünden yüz mâsumun
hakkını çiğneyebilen, zahiren bir milliyetçilik ve hakikatte ırkçılık
damarıyla hem hürriyetperver dindar Demokratlara, hem bütün bu
vatandaki yüzde yetmişi sair unsurlardan bulunanlara, hem hükûmet
aleyhine, hem biçare Türkler aleyhine, hem Demokratın takip ettiği
siyaset aleyhine çalışarak ve serseri ve enaniyetli nefislere gayet
zevkli bir rüşvet olarak bir ırkçılık kardeşliği veriyor. O zevkli
kardeşliğin içinde, o zevkli faydadan bin defa daha ziyade hakikî
kardeşleri düşmanlığa çevirmek gibi acip tehlikeyi, o sarhoşluğu ile
hissedemiyor.


Meselâ, İslâmiyet milliyetiyle 400 milyon hakikî kardeşin hergün
-2- dua-yı umumîsiyle mânevî yardım görmek yerine, ırkçılık 400 milyon
mübarek kardeşleri, dört yüz serseriye ve lâübalilere yalnız dünyevî ve
pek cüz’î bir menfaati için terk ettiriyor. Bu tehlike hem bu vatana,
hem hükûmete, hem de dindar Demokratlara ve Türklere büyük bir
tehlikedir.
1 "Milletin efendisi, onlara hizmet edendir." el-Mağribî, Câmiu’ş-Şeml, 1:450, Hadis no: 1668; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463.

2 "Allah’ım, erkek ve kadın bütün mü’minleri bağışla." (Emirdağ Lâhikası s. 394)
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

3

09.12.2009, 16:33

Sanki fitne odakları vazifelerinin başından bi süre ayrılıp tekrar vazife başına geçmişler gibi başlık atılmış. Onlar 1 asırdır bu milletin kanını emiyor hainler...

4

09.12.2009, 20:50

Kana doymadı insan kılığındaki şeytanlar. İki dünyada da iki yakaları bir araya gelmesin, değil mi siz anaların yüreğini böyle yaktınız, eşleri dul, çocukları yetim, sahipsiz bıraktınız.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

5

10.12.2009, 01:04

Bu CHP/MHP zit kutuplar izlenimi vermeye calisiyor ama ortak hareket ediyorlar, sanki amaclari ayni!?Bu tabiki urkutucu!

CHP neyse parti demeye bile bin sahit gerek, ama MHP ya.

MHP'de acaba parti cikarlari ulke cikarlarinin ustunde mi, baris ve kardeslikten, birlik ve beraberligimizden daha mi onemli?

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

6

10.12.2009, 08:25

Âdil-Âdalet!

"Sakın
zannetme ki, haşri iktizâ eden esmâ-i İlâhiye, bahsettiğimiz gibi
yalnız Hakîm, Kerîm, Rahîm, Âdil, Hafîz isimlerine münhasırdır. Hayır,
belki kâinatın tedbîrinde tecellî eden bütün esmâ-i İlâhiye, âhireti
iktizâ eder, belki istilzam eder.

Hem, zannetme ki, haşre delâlet eden kâinatın âyât-ı tekviniyesi,
şu geçen bahsettiğimize münhasırdır. Hayır, belki ekser mevcudâtta,
sağa sola açılır perdeler gibi, vecih ve keyfiyetleri vardır ki, bir
vechi Sânia şehâdet ettiği gibi, diğer vechi de haşre işaret eder.
Meselâ, insanın ahsen-i takvîmdeki hüsn-ü masnuiyeti Sânii gösterdiği
gibi, o ahsen-i takvîmdeki kabiliyet-i câmiasıyla kısa bir zamanda
zevâl bulması haşri gösterir. Bâzı kere, bir vecihle, iki nazarla
bakılsa, hem Sânii, hem haşri gösterir. Meselâ, ekser eşyada görünen
hikmetin tanzimi, inâyetin tezyini, adâletin tevzîni ve rahmetin
taltifi, nasıl ki, mahiyetlerine bakılsa, bir Sâni-i Hakîm, Kerîm,
Âdil, Rahîm’in dest-i kudretinden çıktığını gösterirler; onun gibi,
bunların kuvveti ve hadsizlikleriyle beraber, şunların mazharları olan
şu fânî mevcudâtın ehemmiyetsiz ve az yaşamasına bakılsa, âhiret
görünür. Demek ki, her şey lisân-ı hal ile, okuyor ve okutturuyor.


Allah’a ve âhiret gününe imân ettim.
http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sozler&Page=85
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir