Giriş yapmadınız.

1

10.11.2009, 22:36

Muhafazakar Basın ve 10 Kasım Manşetleri

Farkı görebiliyor musunuz?



Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

10.11.2009, 22:38

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

3

10.11.2009, 22:39

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

4

10.11.2009, 22:40

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

5

10.11.2009, 22:42

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

6

10.11.2009, 22:45

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

7

10.11.2009, 22:46

... ve korkusuz TARAF

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

8

10.11.2009, 22:47

Bugünkü gazetelerin ilk sayfasında 10 Kasım mesajları var, iki gazete hariç. Birisi 40 yıldır çizgisinden taviz vermeyen, tehditlere boyun eğmeyen, hakikati pervasızca haykıran, "birilerine yaranmak kaygısı" olmayan Yeni Asya Gazetesi, diğeri "samimi" gazeteciliği ile "birilerinin gözüne batan", "korkusuz" Taraf Gazetesi. İki gazeteyi de davalarına olan bu "samimiyet"ten ve "bağlılık"tan dolayı tebrik ediyorum.

Doğan Grubu gazeteleri yakın zamanda AKP'yi yerden yere vuruyordu, şimdi yanında yer alıyorlar. Ne demektir bu? Samimiyet mi?

Birisini "reklam" ile "riyakâr" tavırlarla yansıtmak "sevgi göstergesi" mi, yoksa "yalakalık" mı? Sevdiğini söylediği kişiyi kendisine "kalkan" olarak kullanmak da ne demek, "kendi emellerine alet etmek" mi, yoksa sevmek mi? Dara düştüğünde hatırlamak mıdır sevgi? Bir arkadaşımın söylediği gibi "aba altından 'ata' göstermek" midir sevgi?

"Demokrasiyi getirmeye çalışmıştır, şartları hazırlamıştır, 'elinden geldiğince' demokratik olmuştur" diye anıyorsunuz M. Kemal'i. Peki siz niçin onun yolundan gitmiyorsunuz? Demokrasiye tahammülünüz niçin yok? Demokrasi, birilerinin fikirleri doğrultusunda şekil değiştiren bir kavram mı? Niçin kendi çıkarlarınız doğrultusunda yontup uygulamak istiyorsunuz? "Atam, izindeyiz!" derken "gerçekten" samimi misiniz?

Yaratan bile özgür bırakmıştır, sevmek konusunda. Siz niye, neye dayanarak sevmeye zorluyorsunuz birilerini? Bırakın dileyen istediği gibi yaşasın, istediğini sevsin, istediğinden nefret etsin.

Bediüzzaman diyor ki; "Sizin vazifeniz ele bakmaktır, kalbe bakmak değil. Çünkü idarenizi, âsâyişinizi istiyorsunuz. El karışmadığı vakit, ne hakkınız var ki, hiç lâyık olmadığınız halde "Kalb de bizi sevsin" demeye?" Siz bilmez misiniz, kalbe zorla ya da telkin ile girilmez...

Dileyen, fikirlerini özgür bir şekilde haykırsın. Birbirimizin fikirlerine/davranışlarına tahammülümüz olmadığı müddetçe "gerçek demokrasi" gelmeyecek, "huzur" olmayacaktır. Karşımızdakinin fikirlerini kabul etmek zorunda değiliz ama saygı duymalıyız ki o da bizim fikirlerimize saygı duysun ve "huzur"lu olarak yaşayalım. Baskının olduğu her yerde asiler hep vardır ve olacaktır. Kendinizi karşı tarafın yerine koyarak düşünün bir de. Hepimiz insanız ve bu ortak paydada huzurlu ve güzel bir hayat yaşayabiliriz. Yaptıklarımız "insanlık için" olsa ne kaybederiz? Kaybetmeyiz, bilakis kazanırız. Artık bunu fark edelim, gözümüzü kapamayalım gerçeklere. "Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar" diyor Bediüzzaman. Kaliteyi kimse reddedemez, reddetmemeli. Demokrasi ortak paydamız, kalitemizdir. Gayrı duranlara sesleniyorum, artık birlik olmak vaktidir. Bir başka yerde "İnadın gözü, meleği şeytan görür" diyor Bediüzzaman, kendi fikirlerimizi dayatmakta değil "güzel hasletler"de inat edelim. O zaman güzel günler daha da yakınlaşacaktır.

Mustafa ALKAN ~ 10.11.2009
hakperest@hakperest.org
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

9

10.11.2009, 23:05

Taraf'a dikkat edin..Onun da "tarafı" var..Ama herkes göremiyor..(!)

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

10

14.11.2009, 09:46

Zaten ismi Taraf..

Yeni Asyada Taraf ama HAKKA TARAF..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bu konuyu değerlendir