Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Canım kardeşim,Allah ilminin yayılmasında verdiğin bu çabaların karşılığını kat kat sana versin inşallah...Alıntı sahibi ""nuraşığı""
Risale-i nur okurken en iyi şekilde nasıl istifade edebiliriz?
Risale-i Nur, Kur'an-ı Kerimin harika bir tefsiridir. Böyle kıymetli bir eserden istifade etmek büyük bir nimettir, bir ayrıcalıktır. Okurken şu gibi esaslara dikkat edilse, istifade çok daha fazla olur diye düşünmekteyiz:
•Başkalarına anlatmak için değil, kendi nefsimize hitap ederek okumak.
•Az da olsa her gün okumak.
•Küçük Sözler, 23. Söz, gibi daha kolay anlaşılabilen risalelere öncelik vermek.
•Başlangıçta anlamasak da çok okumak, sonraki okuyuşlarda ise anlama ağırlıklı okumak daha faydalı olacaktır. Bütün külliyatı en az bir, mümkünse birkaç kez okuduktan sonra kelimelerin manalarına ağırlık vermek gerekir. Bununla birlikte, ilk okuyuşlarda da anahtar kelime diyebileceğimiz önemli birkaç kelimeye bakılabilir. Bir sayfada defalarca lügata bakmak derse kendini vermeyi engeller.
•Bir safahadan sonra, bilinmeyen kelimelerle ilgili lügat çalışması yapmak. Bir insan her ay bir risalenin kelimelerini çıkararak okusa, bir yıl gibi bir sürede çok mesafe alabilir.
•Çevremizde Nur dersleri yapılıyorsa düzenli olarak takip etmek, yapılmıyorsa da başlatmak.
•Bir hafta önceden belirlenen bir derse hazırlanıp gelmek, başkalarıyla bu konuyu enine boyuna müzakere etmek son derece faydalı olacaktır.
•"Ya Rabbi, bu eserleri anlamayı ve yaşamayı nasip eyle" şeklinde dualar edilmelidir.
•Her gün hiç olmazsa 15 dakika sesli okumak, okuyuşu ve telaffuzu güzelleştirir.
•Ayrıca sessiz olarak da yoğun bir şekilde okumak gerekir; hakikatlere külliyetle dalmak mühimdir.
•Okuduğumuzu başkalarıyla paylaşmak önemlidir. ılim, paylaşıldıkça artar ve bereketlenir.
•Cevşen ve sair evradları okumanın risale-i nurdan istifadeye ve feyz almaya büyük faydası vardır. Bunlar insanın ulvi latifelerini geliştirir, ona kıvam ve kalite kazandırır.
Kaynak
Stajyer
Konum: Bursa-Mustafakemalpaşa
Meslek: mesleksiz(bi baltaya sap olamadı hala)
Hobiler: ilgisiz
Stajyer
Konum: Bursa-Mustafakemalpaşa
Meslek: mesleksiz(bi baltaya sap olamadı hala)
Hobiler: ilgisiz
Alıntı
ıtizar
Arkadaş!
Bu risale, Kur'ân'ın bazı âyâtını şuhudî bir tarzda beyan eden bir nevi tefsirdir. Ve hâvi olduğu mesâil, Furkan-ı Hakîmin Cennetlerinden koparılmış birtakım gül ve çiçekleridir. Fakat, ibaresindeki işkâl ve îcazdan tevahhuş edip, mütâlaasından vazgeçme. Mütalâasına tekrarla devam edilirse, meluf ve menus bir şekil alır.
Kezâlik, nefsin temerrüdünden de korkma. Çünkü, benim nefs-i emmârem bu risalenin satvetine dayanamayarak inkıyada mecbur olduğu gibi, şeytanım da "Eyne'l-meferr?" diye bağırdı. Sizin nefis ve şeytanlarınız benim nefis ve şeytanımdan daha âsi, daha tâği, daha şakî değiller.
Kezâlik, Birinci Babda tevhidin beyanı için zikredilen delillerde vâki olan tekrarları faydasız zannetme. Hususî makamlarda, ihtiyaca binaen zikredilmişlerdir. Evet, hatt-ı harpte siperde oturup müdafaa eden bir nefer, etrafında bulunan boş siperlere gitmeyip, bulunduğu siper içinde diğer bir pencereyi açması, elbette bir ihtiyaca binaendir.
Kezâlik, bu risalelerin ibarelerindeki işkâl ve iğlâkın, keyif için ihtiyarımdan çıkmış olduğunu zannetme. Çünkü, bu risale, dehşetli bir zamanda, nefsimin hücumuna karşı yapılan âni ve irticâlî bir münakaşadır. Kelimeleri, o müthiş mücadele esnasında zihnimin eline geçen dikenli kelimelerdir. O, ateşle nurun karıştıkları bir hengâmda, başım dönmeye başlıyordu. Kâh yerde, kâh gökte, kâh minarenin dibinde, kâh minarenin şerefesinde kendimi görüyordum. Çünkü, tâkib ettiğim yol, akılla kalb arasında yeni açılan berzahî bir yoldur. Akıldan kalbe, kalbden akla inip çıkmaktan bîzar olmuştum. Bunun için, bir nur bulduğum zaman, hemen üstüne bir kelime bırakıyordum. Fakat, o nurların üstüne bıraktığım kelime taşları, delâlet için değildi. Ancak, kaybolmamak için birer nişan ve birer alâmet olarak bırakırdım. Sonra baktım ki, o zulmetler içinde bana yardım eden o nurlar, Kur'ân güneşinden ilham edilen misbah ve kandillerdi.
Mesnevi-i Nuriye | Katre | 65