Giriş yapmadınız.

1

22.10.2007, 23:06

tüm gençler bir ders olsun

Bir genç kızdan gelen mektup | Yazdır | E-Posta
Çok değerli Cemil Ağabey! Son zamanlarda gençlik üzerine kaliteli çalışmalar yapıyorsunuz. Ben de bir genç olarak yarama parmak bastığınız için bu yazıyı yazmak ihtiyacı duydum.

Ben erkeklerle hiçbir zaman muhatap olmadım. Lisede hocalarımla bile konuşurken başımı öne eğer, edep ve saygıyla onlarla konuşurdum. Hayatımda erkek olarak sadece babam ve ağabeyim vardı. Üniversiteye eldiğimde dindar, müsbet ve ıslâmî bir bölümde okuyan bir beyle tanıştım. Ciddi olarak görüşüyorduk. Bu görüşmeler sırasında ben, kendi hayamla oturmaya, kalkmaya ve konuşmaya dikkat ederdim. Bildiğim dinî ve imanî hakikatları açıklamaya çalışırdım.

Sonuçta muhatabım, sadece iman hakikatlarından haberdardı, ama içli dışlı değildi. Evliliğimizi, ileride nasıl bir hayat kuracağımızı, dünya ve ahiret saadetini, kısacası her şeyi meşru daire içinde konuşmuştuk. Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının yanlış olduğunu, yapmaması gerektiğini, meşru olmayan lezzetlerin haram olduğunu, branşı gereği bunları asıl kendisinin anlatması gerektiğini ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım. ış ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıktı. Böylece bütün söylemler suya düştü. Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı.

Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen ben sürekli vicdan azabı duyuyorum, her zaman, her namazda tevbe ediyorum. Ağlamadığım gün ve gece yoktur. Ben kendimi affedemediğim halde Rabbim beni nasıl affedecek, onu düşünüyorum; düşündükçe kahroluyorum. Üzüldüğüm şey, dinî ve imanî hakikatlardan haberdar olan birisi olmama rağmen nasıl oluyor da, bu tür şeyleri yapmışım? Benim gibi olan yüzlerce kız var. Size anlatamayacağım hüzün ve pişmanlıklar içerisindeyim. Bunu Cenab-ı Haktan başka kimse bilemez herhalde.

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...

Bu olaydan sonra dindar bile olsa erkeklerden nefret etmeye başladım. ıçimde onlara karşı kin ve düşmanlık vardı. Evliliğe kapalı kalmıştım.

Ben artık şefkat tokatlarını yemiştim, aklım başıma gelmişti. Bu mektubu gençlere örnek olsun diye yazıyorum. Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor. ınsan geçmişine dönüp baktığında ahlar, hüzünler, senelerce unutulmayacak izler, gözyaşları ve günahların kara lekesi belleğinde kalacaktır.

Bu musibet bana ne kadar aciz, zayıf ve çaresiz olduğumu, dünyanın gayri meşru lezzetlerinin bir yedirip bin tokat vurdurduğunu, bir an bile nefis ve şeytanla baş başa kalmanın ne büyük yaralar açtığını öğretti. Belâ ve musibetlere karşı sürekli istiğfar etmek gerektiğini, tevbe kapısının açık olduğunu, her şeyde bir hayır ve hikmet bulunduğunu, esma-i hüsnadan birinin de Tevvab olduğunu, hata işleyip nefis muhasebesi yapmakla Hz Yunus’un (A.S.), sabrederek Hz. Eyyub’un (A.S.) meyvelerine ulaştığımı gösterdi.

Bunları hiç kimseye anlatmış değilim. Siz gençlik sorunlarıyla ilgilendiğiniz için, gençlerin ibret alması niyetiyle yazıyorum.
"Ateşe dayanabildiğin kadar günah işle" (Hadis-i şerif)
**<Ölüm> okadar kat'i ve zahirdirki ,bu günün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi <Ölüm> başımıza gelecek (Gençlik Rehberi)

2

22.10.2007, 23:07

yazarın cevabı

Yazarın Cevabı :

Evet, acı bir tecrübe yaşamış bir kardeşimizin bu içler acısı feryadına, umarım genç kardeşlerimiz kulak verir.

Bu mektup gösteriyor ki, kız erkek arkadaşlığında, tarafları mutsuz edecek sayısız sorun ve tuzak var. Meşru ölçülerin dışına taşıldığında telâfisi zor, belki imkânsız kayıplar söz konusu olabiliyor.

Okuyucum, Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının haram olduğunu ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım diyor mektubunda. Acaba bugüne değin, ıki namahrem baş başa kaldıklarında üçüncüleri şeytandır hadisini duymamış mıydı? Peygamberimizin (A.S.M.) bu uyarısı, insanların kendi fıtratlarını iyi tanımalarıyla yakından ilgili. ınsan bu şekilde yaratılmış. Onun fıtratı dün nasılsa bugün de öyle ve yarın da aynı olacak.

ış ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıkması, neredeyse bütün erkek kız ilişkilerinde ortaya çıkan bir sorun. Gençlerin kendi kendilerine gelin güvey olmaları, olumlu bir sonuç doğurmuyor. ılişkilerin duygularla değil, akılla yönlendirilmesi, hikmet ve muhakemenin şekillendirdiği bir stratejinin olması şart. Aşk, sadece maddeden ve duygudan ibaret görülürse, önündeki engellerle savaşmak güçleşir. Kişi sevmesini bildiği kadar, sağlıklı ve kalıcı bir mutluluğun önündeki engellerle savaşmasını ve sonuç almasını da bilmelidir.

Eğer bunlar dikkate alınmazsa, Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı diyen genç gibi, ah vah edilir, ama mutsuz sonuç değişmez.

Bu gencin, şu uyarısı da, pahalıya mal olan önemli bir tecrübe: Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor.

Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (A.S.M.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi? Allah’ın Resulüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?

Ağır tahrik ve baskı altında bulunan gençlerin meşruiyet dışına çıkarak kendilerini tatmin etmeleri mümkün değil. Ancak evlenmeden bu ağır imtihanı göğüsleyebilmeleri de zor.

Tabiî evlilik gibi önemli bir sünneti gerçekleştirmek istediğinizde bir dizi imtihanla karşılaşacağınızı da hesaba katacaksınız. Bu imtihanlara hazır olmak, başarıyla çıkmak için de gereken bilgi ve beceriyi edinmek şarttır.

Cemil Tokpınar
"Ateşe dayanabildiğin kadar günah işle" (Hadis-i şerif)
**<Ölüm> okadar kat'i ve zahirdirki ,bu günün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi <Ölüm> başımıza gelecek (Gençlik Rehberi)

3

22.10.2007, 23:09

rabbim çümle gençliğe haya edep ve islami bir tutum versin
içindede bizlere tabiiki inşallah
"Ateşe dayanabildiğin kadar günah işle" (Hadis-i şerif)
**<Ölüm> okadar kat'i ve zahirdirki ,bu günün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi <Ölüm> başımıza gelecek (Gençlik Rehberi)

recep1

Orta Düzey

  • "recep1" bir erkek

Mesajlar: 390

Konum: BORNOVA/ıZMıR

Meslek: Emekli

Hobiler: Kitap okumak,

  • Özel mesaj gönder

4

22.10.2007, 23:11

ddost kardeşim çok güzel...

Allah senden razı olsun.
İmandan sonra en yüksek hakîkat Namazdır.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

mrv_kycn

Orta Düzey

Mesajlar: 274

Konum: ızmir

Meslek: pc teknikeri

Hobiler: fotograf(çılık) :)

  • Özel mesaj gönder

5

22.10.2007, 23:37

Rabbim nefsine hakim olanlardan eylesin bizileri...
Bu kardeşimiz sonunu düşündüğü için böye nefsine aldanmış .. Birde sonunu düşünmeden onca kız ve erkek nefsine köle oluyor ... sonuda hayırla bitmiyor...

---Dünya bizi terk etmeden Biz dünyayı terk edelim---
...sadeceabdalım...

6

23.10.2007, 10:55

allah razı olsun çok güzel.rabbim nefisimiz üstün kılma
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!.
Ey ismi deva, zikri şifa ve itaati zenginlik olan! Sermayesi ümit ve silahı ağlamak olan bana merhamet eyle.

7

27.10.2007, 04:38

allah razı olsun gerçekten çok güzel..
ben beni bıraktığım zaman,sen beni bırakma YA RAB!

8

28.10.2007, 18:36

rabbim bizi nefsimizle bir an bile başbaşa bırakma
ben nefsimi temize çıkarmam çünkü nefis daima kötülügü emreder

allah razı olsun

9

28.10.2007, 18:41

Cemil Tokpinarin darda kalip iki satir yazan kisilere, aydinlatip, yol gösterici verdigi muhtesem cevaplar.. Mevla razi olsun.. hepsinin hizmetini daim etsin dogru yolundan ayirmasin.. amin.

Bizi bize birakma Mevlam..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

duygu

Profesyonel

  • "duygu" bir kadın

Mesajlar: 966

Konum: istanbul

Meslek: ev hanımı

Hobiler: hat ve ebru sanatı, tasarım, araştırmak ve farklılık.ney çalmak

  • Özel mesaj gönder

10

29.10.2007, 12:37

amin ecmain..
Sus gönlüm...
Seni senden daha iyi bilen, Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar sus
...

11

06.11.2007, 17:01

Allah razı olsun kardeşim çokgüzel bi paylaşım olmuş rabbim bizi nefsimizle baş başa bırakmasın inş.

şahan

Orta Düzey

  • "şahan" bir erkek

Mesajlar: 300

Konum: izmir-tire

Meslek: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobiler: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Özel mesaj gönder

12

07.11.2007, 12:07

etrafımda o kadar çok arkadaşım varki bu hatalara düşen... doğruyu anlatmaya çalıştığınızda ise çoktan o aşk ve sevgi dedikleri sarhoşluğun içine dalmışlar ve gözleri kör durumda olduklarından kabul edemiyorlar durumlarını... yaşayarak gör diye bırakıldıklarında ise acı ve hüsranla karşılaşıyorlar, bunalımlar yaşıyorlar. incinen duyguları ve yaşadıkları artık onun diğer kimselere de aynı durumla bakmasına sebep oluyor ve durum ortada... dinini müslümanlığını yaşamaya çalışan arkadaşlara çok büyük uyarım, hemde çook.. şeytan en zayıf yerden, cins-i latifle veya bir erkekle vuruyor. ahlaklı dindar vs. ile de işi meşruymuş gibi gösteriyor... ve sizlere olacak en büyük rağbet, çünkü etrafın rezilliğinden, samimiyetsizliğinden, güvensizliğinden sıkılan bunalan ehl-i dünya ahlaklı, güvenilir kimselere yöneliyorlar içlerindeki manevi açlığı ve güven duygusunu bastırabilmek için, sizlerden medet umuyor... hem hazırlıklı olun, hem de gözünüzü açın... haramın meşrulaştırılması olmaz, hiç kimsede nefsime hakimim veya hakim olurum olabilirim diyemez.. acizane uyarılarım bunlar, çünkü bende çok fazla maruz kaldım bu ilgilere ve çevremdeki arkadaşlarımda bu dertten muzdarip... özellikle dışarıda okuyan arkadaşlar; maneviyatınızı sıkı tutun, mümkün olduğunca karşı cinsle muhatab olmayın ve dikkat çekmemeye çalışın, arkadaş ortamını iyi ayarlayın ve dertleştiğiniz arkadaşınızı çok iyi seçin, seçtiğiniz arkadaşınız özellikle bu tür durumlara sizi itebiliyor... selametle kalın inşallah.. bende biraz katkı da bulunabildiysem ne mutlu.. selam ve dua ile...
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

13

07.11.2007, 12:12

varolun, çok güzel ifade etmişsiniz..Bir de telefon konuşmaları var tabi..Dindar gençlerin, iş arkadaşım adı altında cidden tuzağa çekildiği aşikar..Erkekleri habire arayıpta, iş arkadaşı süsü veren hiçbir bekar kız olmaz ki, konuştuğu kişide ümidi olmasın.. Bu da; afedersiniz ama farklı bir kendini kandırma ve tatmin türü..Hatta en tehlikelisi!

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir