Giriş yapmadınız.

1

01.06.2006, 21:40

hakikat damlaları

Bizim Allah’la irtibattan daha öte herhangi bir güç kaynağımız yoktur.

Kulluk, niyet ve davranış bütünlüğüne ulaşmanın unvanından ibarettir.
Ahireti hesabına endişesiz yaşayanın akıbetinden korkulur.

Sadece O’na kul olmak lazım. Bir köleniz olsaydı siz onun başkası için de köle olmasına razı olur muydunuz!?

Sağlam bir itikatla Allah’a sığınınca hallolmayacak hiçbir mesele yoktur.

Laubali arkadaşlar ve gayr-i ciddi ortamlar insan için en büyük tehlike sayılmalıdır.

Nefsin nefesini kesmezseniz nefis ve şeytan bir gün keser sizin nefesinizi!

Her günah başka bir günah için bir referanstır.

Ahiretle dünyayı avlamaya çalışmak dine karşı ihanet, Allah’a karşı da saygısızlıktır.

‘Estağfirullah’a yatırım yapmak için söylenen tevazu ifadeleri birer zımnî yalandan ibarettir

2

11.06.2006, 11:18

Bazı meselelerde aldanmayı, başkalarını zulme uğratmaya tercih etmelisiniz

Mü’min övülmeyi sövülme gibi görmelidir.

Sabr-ı cemil, sıkıştığın zaman içini Allah’a dökmendir.

ınsanları sırat-ı müstakime çağırmada hal önemlidir.

Kimde olursa olsun, azıcık samimiyet bir başarı vesilesi olabilir.

Tefsir ve te’vile en kapalı beyan sükûttur.

Az yemek, az uyumak insan-ı kâmil olmanın vazgeçilmez yoludur.

Bir defa yalan söyleyen her zaman söyleyebilir. Bir kere iftira eden de...

Esas hürriyet Allah’a kul olmaktır.

Allah’ın rızasını istemede ve O’nun adını dünyanın her yerine duyurmada hırslı
olmak gerekir.

Allah’ı bilmemek demek, hiçbir şey bilmemek demektir.

Bilerek bir karıncayı ezen, başına bir şey geleceğinden korkmalıdır.

Kendi eksiklerini göremeyenler, kusurlarını asla telafi edemezler

3

11.06.2006, 18:36

Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini, rahatını isterseniz; meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kâfidir. Sözler

4

18.06.2006, 23:29

Her hangi bir beklentiye bağlanmış işler, çok kahramanca bile gerçekleştirilmiş olsalar hiçbir gelecek vâdetmezler.

Sadakatla emniyet birbirine o kadar yakındır ki, ikiz olarak doğmuşlardır dense sezadır. Mü’minin doğru söylememesi yadırganmış, şeytanın doğru söylemesi ise taaccüble karşılanmıştır.

Kaba söz ve davranışlar ruhunda kabalık olanların dışa akseden hırıltılarından başka bir şey değildir.

Derinleşme azminde olmayanlar hiç farkına varmadan zamanla sığlaşırlar.

Bütün mesâvi-i ahlakın kaynağı yerinde saymaktır.

Yeryüzünde Efendimiz’i (aleyhissalatü vesselam) tartacak baskülü Allah yaratmamıştır.

Kudsî demek dava adamı demektir. Dava adamı da iddia adamı değil, hareket ve aksiyon adamıdır.

Allah’ın bir kuluna lütfettiği en büyük nimet ihlastır.

ışlenen günahlar ne kadar büyük olursa olsun, Allah’ın rahmeti her zaman daha büyüktür.

Azığı irfan olanlar hiçbir zaman ihlas ve mücahede bezginliğine düşmezler.

Cenab-ı Hak’la sağlam bir irtibat tesis edemeyenler, insanlarla da iyi bir münasebet ortaya koyamazlar
***

5

23.06.2006, 16:59

Allah’a yakın olmayanların ufuklarında her zaman bu’d (uzaklık) rüzgarları eser.

Yaptıkları işlere “ben” mülahazasını katanlar onları kirletiyorlar demektir.

Beyan, kalbin sesi soluğu olabildiği ölçüde kıymet kazanır.

Kulluğunun idrakinde bulunan bir iman erine düşen vazife Sonsuzkarşısında sıfır olmaktır. Kendini sıfırlamayanlar Sonsuz’a kat’iyen ulaşamazlar.

ınsanı, Allah’ın rızasına i’lâ-yı kelimetullahtan daha hızlı ulaştıracak bir vesile bilmiyorum.

ıbadetler, sadece bilmesi bir kıymet ifade eden Zât’ın bilmesine bağlanmalıdır.

Sebeplere riayetsizlik de Allah’a karşı bir nevî saygısızlıktır.

Hiç kimseye köle olmamanın tek yolu Allah’a halis-muhlis kul olmaktır.

Laubalîlik Allah’tan uzakta olmanın, ciddiyet ise Allah’a yakın bulunmanın en açık alametidir.

Allah’ım, bize, neyi, nerede ve nasıl konuşacağımızı öğret!

Allah’ım! Göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa, hoşnut olmayacağın şeylerle bizi baş başa bırakma

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir