Giriş yapmadınız.

1

08.04.2005, 17:58

Namazım

NAMAZIM

Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında:
-Oğlum, namaz hiç bu vakte bırakılır mı?
Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmıştı,ama ezan okunduğu vakit yerinden
sıçrar,yaşından beklenmeyen bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı.
Kendisi ise nefsini bir türlü yenemiyordu.Hep ne oluyorsa? namazı son
dakikalara kalıyor,bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu.Bunu
düşünerek
kalktı yerinden,gözü saate kaydı.Yatsı ezanının okunmasına on beş dakika
kalmıştı.Başını her iki yöne pişmanlıkla salladı Yine geciktirdim namazı
dedi
kendi kendine
Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan
kendini odasına attı.Mecburen, hızlı hareketlerle namazını eda
etti.Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi.Bu halimi görse
,tatlı-sert kızardı yine bana.dedi.Çok seviyordu onu
Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki ,onu hep bir gök kuşağı hayranlığıyla
seyrederdi.Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki,hicabından renkten renge
girerdi.
O gün akşama kadar derse girmişti.Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde Duasını
yaparken,başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu.Namazdan sonra bir süre
bu
şekilde tefekkür etmeyi severdi.Gözleri kapanır gibi oldu.Ne kadar da
yorulmuşum dedi.Daldı gitti öylece
Kıyamet kopmuştu.Mahşeri bir kalabalık vardı.Her yön insanlarla doluydu.Kimi
dona kalmış,hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor;kimi sağa sola
koşturuyor,kimisi de diz çökmüş,başı ellerinin arasında bekliyordu.
Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor,adeta kafesinden kurtulmaya
çalışıyor,soğuk soğuk terler döküyordu.Hayattayken kıyamet,sorgu sual ve
mizan
hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için
köşe
taşı olmuşlardı.Ama mahşer meydanındaki ürperti,korku ve bekleyişin bu denli
dehşet vereceğini düşünmemişti.
Hesap ve sorgu devam ediyordu.Bu arada onun ismini de okudular.Hayretle bir
sağa bir sola baktı.Benim ismimi mi okudunuz?dedi ,dudakları titreyerek
Kalabalık birden yarılmış, bir yol oluşmuştu önünde..ıki kişi kollarına
girdi.Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi.Kalabalıklar
arasından
şaşkın şaşkın bakışlarla yürüdü.Merkezi bir yere gelmişlerdi.Melekler her
iki
yanından uzaklaştılar.
Başı önündeydi.Bütün hayatı,bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin
önünden şükürler olsun dedi,kendi kendine ve devam etti gözlerimi dünyaya
açtım,hep hizmet eden insanları gördüm.Babam sohbetlerden sohbetlere
koşturuyor,malını ıslam yolunda harcıyordu.Annem gelen misafirleri
ağırlıyor,
yemek sofralarının biri kalkıp,bir yenisi kuruluyordu.Ben ise,hep bu yolda
oldum.ınsanlara hizmete çalıştım.Onlara Allah ı anlattım.Namazımı
kıldım.Orucumu tuttum.Farz olan ne varsa yerine getirdim.Haramlardan
kaçındım.
Kirpiklerinden aşağıya göz yaşları dökülürken ,Rabbimi seviyorum,en azından
sevdiğimi zannediyorum diyordu.Ama bir yandan da O nun için ne yapsam
az,cenneti kazanmaya yetmez.diye düşünüyordu.Tek sığınağı Allahın
rahmetiydi.
Hesap sürdükçe sürdü.Boncuk boncuk terliyor;sırılsıklam olmuş,zangır zangır
titriyordu.Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi bekliyordu.Sonunda hüküm
verilecekti.Vazifeli melekler ellerinde bir kağıt,mahşer meydanındaki
kalabalığa döndüler.Önce ismi okundu.Artık ayakları tutmaz olmuştu.Neredeyse
yığılıp kalacaktı.Heyecandan gözlerini kapamış,okunacak hükme kulak
kesilmişti.
Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi.Kulakları yanlış mı duyuyordu?ısmi
cehennemlikler listesindeydi.Dizlerinin üstüne yığıldı.Hayretten
donakalmıştı.
Olamaaaaaaaz diye bağırdı.Sağa sola koşturdu.ınanamıyordu.Ben nasıl
cehennemlik olurum?Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte
oldum.Onlarla beraber koşturdum.hep Rabbimi anlattım diyordu.
Gözleri sağanak olmuş,titrek vücudunu ıslatıyordu.Vazifeli iki melek
kollarından tuttu.Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak alevleri
göklere
yükselen cehenneme doğru yürümeye başladılar.Çırpınıyordu.Medet yok
muydu?Bir
yardım eden çıkmayacak mıydı?
Dudaklarından kelimeler kırık dökük,yalvarmayla karışık döküldü.
Hizmetlerim Oruçlarım..Okuduğum Kuranlar Namazım Hiçbiri beni
kurtarmayacak mı? diyordu
Bağıra bağıra yalvarıyordu.Cehennem melekleri onu hiç
dinlemediler,sürüklemeye devam ettiler.Alevlere çok yaklaşmışlardı.Başını
geriye çevirdi.Son çırpınışlarıydı.
Resulullah,Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir
insanı o ırmak nasıl temizler;günde beş vakit namazda insanı günahlardan
öyle
temizler buyuruyordu.Oysa ki benim namazlarımda mı beni kurtarmayacak?
diye
düşünüyordu.
NamazlarımNamazlarımNamazlarım diye diye hıçkırdı.Vazifeli melekler hiç
durmadılar.Yürümeye devam ettiler;cehennem çukurunun başına
geldiler.Alevlerin
harareti yüzünü yakıyordu.Son bir defa dönüp geriye baktı.Artık gözleri de
kurumuştu.Ümitleri sönmüştü.Başını öne eğdi,iki büklüm oldu.
Kollarını sıkan parmaklar çözüldü.Cehennem meleklerinden birisi onu
itiverdi.Vücudunu birdenbire havada buldu.Alevlere doğru düşüyordu.
Tam bir iki metre düşmüştü ki ,bir el kolundan tuttu.Başını
kaldırdı.Yukarıya
baktı.Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı.Kendisini
yukarıya çekti.Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.Siz
de
kimsiniz? dedi.
ıhtiyar gülümsedi:
Ben senin namazlarınım.
Neden bu kadar geç kaldınız?Son anda yetiştiniz.Neredeyse düşüyordum
dedi..ıhtiyar yüzünü gererek,tekrar güldü başını salladı;
Sen beni hep son anda yetiştirirdin,hatırladın mı?..
Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı.Kan-ter içinde kalmıştı.Dışarıdan
gelen sese kulak kabarttı.Yatsı ezanı okunuyordu.Bir ok gibi yerinden
fırladı.Abdest almaya gidiyordu
şu gecenin sabahı, şu kışın baharı,
ne kadar muhakkak ve kat'i ise Haşr'ın sabahı, berzah'ın baharı da o kadar muhakkak ve kat'idir.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

2

10.04.2005, 15:46

Selamın Aleykum

NAMAZ

ADAM, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, terminalin yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki mescide yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek:
— Herhalde namaz kılacaksınız, dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur.
Adam, elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken:
— Sen herhalde görevlisin, diye diklendi. Ne iş yaparsın burda?
Delikanlı, köşedeki süpürgeye işaret ederek:
— Temizlikçiyim efendim, diye kekeledi. Lavabo ve tuvaleti temizliyorum.
Adam, onu alaycı gözlerle süzerken:
— Ben, namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım, diye sırıttı. Bu iş size öyle yakışıyor ki…
Temizlikçi genç, adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yapılan saygısızlık, canını çok sıkmıştı. Vereceği cevabı bir süre düşündükten sonra, susmayı tercih ederek işine döndü.
Adam, mağrur adımlarla oradan uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkartarak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da ilk defa farkediyordu. Biraz önce yediği iki porsiyon kebap, herhalde tansiyonunu yükseltmiş ve kendisini hâlsiz bırakmıştı. Birkaç adım daha attığında âniden fenalaşarak dizleri üzerine çöktü. Allah’tan ki kolundaki palto ondan önce yere serilmiş ve yeni aldığı takım elbisenin kirlenmesini engellemişti. Adam, çömelmiş vaziyette olmasına rağmen fırıldak gibi dönen başını yere dayayarak bir müddet dinlendi ve tekrar doğrulduğunda, aynı rahatsızlığı duyarak hareketini tekrarladı. Fakat, başkaları tarafından görülmüş olmaktan endişe ediyordu. Bunun için başını yerden kaldırıp sağa sola bakındığında, terminalin çaycısı olduğu anlaşılan bir gençle burun buruna geldi. Delikanlı, adamı saygılı bir ifadeyle selâmlarken:
— Allah kabul etsin bey amca, dedi. Ama kıble biraz daha sağa doğruydu.

CÜNEYD SUAVı
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

3

10.04.2005, 23:43

Re: Selamın Aleykum

Yüce Rabbim,namaza yapilan saygisizligi o kisiye cevabini vermis...Allah islah etsin bu tür kisileri insa´Allah..Amin
şu gecenin sabahı, şu kışın baharı,
ne kadar muhakkak ve kat'i ise Haşr'ın sabahı, berzah'ın baharı da o kadar muhakkak ve kat'idir.

4

11.04.2005, 12:05

Allah razi olsun, hatirlatilmaya her zaman ihtiyac ibretler...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir