Giriş yapmadınız.

1

14.06.2007, 18:40

Nefis altın olmadıkça...bu yaprak altın olmaz...



Altın olan yaprak!

“Azîz Mahmûd Hüdâyî” zamanında bir kimse,
“Kimyâ ilmi”ne karşı meraklıydı nedense.

Birinden işitti ki: (Azîz Mahmûd Hüdâyî,
Gâyet iyi bilirmiş kimyâ ilmini dahî.)

Hemence geldi o gün, bu zâtın hânesine,
Bu bâbta merakını arz etti kendisine.

Dedi: (Kimyâ ilminde, çokmuş mahâretiniz.
ısterim, bana dahî bunu öğretesiniz.)

Azîz Mahmûd Hüdâyî, onun geldiği sâat,
Bir asmanın altında, ederdi istirâhat.

O asma ağacından, koparıp bir yaprağı,
Okudu üzerine birtakım duâları.

O kişiyse gözünü Ondan ayırmıyordu.
Ve “Ne okuyor?” diye, pürdikkat dinliyordu.

Nihayet biraz sonra büyük hayret içinde,
Gördü ki, “Altın” oldu yaprak Onun elinde.

Bunu iyi öğrenmek maksadıyla bu defa,
Ricâ etti: (Bu işi tekrar edin bir daha.)

Üç defâ tekrar etti Azîz Mahmûd Hüdâyî.
Üçüncüde, nihâyet öğrendi o da iyi.

Dedi ki: (Çok kolaymış, duâyı ezberledim.
Onu ben de okuyup, altın elde ederim.)

Kopardı kendi dahî asmadan bir yaprağı,
Okudu üzerine öğrendiği duâyı.

“Altın olacak” diye beklerken sevinç ile,
Gördü ki, değişme yok o yaprakta hiç bile.

Çok üzüldü, bu işi beceremediğine.
Asmadan, başka yaprak koparıp aldı yine.

Ezberlemiş olduğu duâyı okuyarak,
Bekledi ki, “Altın”a tebdîl olsun o yaprak.

Lâkin dönmediğini görünce, mahcûb oldu.
Çok tekrar ettiyse de, aslâ yapamıyordu.

Dedi: (Aynı duâyı okuyorum ben buna.
Acabâ ne sebepten çevrilmiyor altına?)

Azîz Mahmûd Hüdâyî, buyurdu ki o zaman:
(Dönüşmez, o duâyı yüz defâ da okusan.

Önce, azgın nefsini terbiye etmelisin.
Ve onu, her pislikten tam temizlemelisin.

Nefsi “Kimyâ” etmeden, bu ilme kavuşulmaz.
Nefis “Altın” olmadan, bu yaprak “Altın” olmaz.)




şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

2

14.06.2007, 18:52

Alıntı

Nefsi “Kimyâ” etmeden, bu ilme kavuşulmaz.
Nefis “Altın” olmadan, bu yaprak “Altın” olmaz.)


Aziz Mahmud Hüdayi HZ. leri ne güzel söylemiş. Allah razı olsun
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

3

15.06.2007, 19:39

“Nefis Deve Kuşu Gibidir, şeytan Sofestai, Heva da Bektaşidir.”

Nefis devekuşu gibidir:
On üçüncü Lem'ada şöyle geçer: "Deniliyor: Deve kuşuna demişler: "Kanatların var, uç!" O da kanatlarını kısıp, "ben deveyim" demiş, uçmamış. Fakat avcının tuzağına düşmüş. Avcı beni görmesin diye başını kuma sokmuş. Halbuki koca gövdesini dışarıda bırakmış, avcıya hedef etmiş.

Sonra ona demişler: "Madem deveyim diyorsun, yük götür!" O zaman kanatlarını açıvermiş, "Ben kuşum" demiş, yükün zahmetinden kurtulmuş. Fakat hamisiz ve yemsiz olarak avcıların hücumuna hedef olmuş.

Aynen onun gibi; kâfir, Kur'anın semavî ilânatına karşı küfr-ü mutlakı bırakıp meşkûk bir küfre inmiş. Ona denilse: "Madem mevt ve zevali, bir i'dam-ı ebedî biliyorsun; kendini asacak olan darağacı göz önünde... Ona her vakit bakan, nasıl yaşar? Nasıl lezzet alır?" O adam, Kur'anın umumî vech-i rahmet ve şümullü nurundan aldığı bir hisse ile der: Mevt i'dam değil, ihtimal beka var. Veyahud deve kuşu gibi başını gaflet kumuna sokar, tâ ki ecel onu görmesin ve kabir ona bakmasın ve zeval-i eşya ona ok atmasın!"

şeytan sofestaidir: Sofistler cerbeze yapmasını iyi bilirlermiş. şeytan da iyi bir cerbezecidir.

Heva da bektaşidir: Bektaşilik; her şeyin hoşuna gelenini kabul etmektir. ışin hakikat cephesinden ziyade nefsin hoşuna giden cihetiyle ilgilenirler. Aleyhte olanı lehte, lehte olanı aleyhte gösterirler.

Mesela bektaşiye sormuşlar; “niçin namaz kılmıyorsun?”
Cevaben demiş; “Kur’anda “la tekrabus salate” (namaza yaklaşmayın) buyuruluyor.” demişler; “devamını da oku” demiş; “ben hafız değilim.” Ayetin devamında “ve entüm sukara” (sarhoşken yaklaşmayın) denilmektedir. Bu misal gibi insanın hevası da her şeyin keyifli ve menfaat cephesiyle meşgul olduğundan hakikatleri tersyüz edip insanı istifade ve istifazeden mahrum bırakır.

Kaynak: http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=article&aid=209
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir