Google ile Karun
şimdi demişsinizdir, ne alaka bu, Hansel’le Gratel gibi bişey mi? Yok, öyle ayrılmaz ikili kardeşler değil.
Google arama motorunu kuran iki yazılımcı, kendi halinde adamlardı. Yaşadıkları yerin yaşam standartlarına göre zengin bile sayılmazlardı.
Gelgelelim, bu proje çok tuttu, insanların çok işini gördü, sonuçta site, daha doğrusu bu şirket, bu holding git gide büyüdü. Geçen senelerde halka açıldı hisseleri.
O iki yazılımcı, şimdi milyardolarlar ile oynuyor.
Karun ile ne alakası mı var?
Karun, Hz. Musa’nın akrabası, Benî ısrailden, Allah’a inanan bir zat idi. Sonradan kimya ilmini öğrendi ve serveti katlanarak arttı. Öyle ki, hazinelerinin sadece anahtarlarını, güçlü kuvvetli insanlar, yük hayvanları ile taşıyordu.
Sonra Hz. Musa aleyhisselâm, Allah’ın emriyle, O’na zekât vermesini emretti. Karun ise çıkıştı:
“Ne zekâtı? Bunu bana Allah mı verdi ki? Ben bunu ilmim ile kazandım.”
Sonra ne mi oldu? Allah onu da, mülkünü de, yerin dibine geçirdi.
Demeyin ki, çalışmanın, emeğin, alınterinin düşmanı olarak yazdım bunu
Hatırlatmak istedim ki, hepimizin nefsinde, bir Fir’avn, bir Nemrut, bir Karun potansiyeli var. Kur’an’da adı geçen bu mel’unlar, bunun en uç noktaları, ibretlik olmaktansa, ibret almak ne güzel.
Kasas Suresi
76. şüphesiz Kârûn, Mûsâ'nın kavmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, kavmi kendisine şöyle demişti: "Böbürlenme! Çünkü Allah böbürlenip şımaranları sevmez."
77. "Allah'ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez."
78. Kârûn, "Bunlar bana bendeki bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir" dedi. O, Allah'ın kendinden önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal biriktirmiş kimseleri helak etmiş olduğunu bilmiyor muydu? Suçlulukları kesinleşmiş olanlara günahları konusunda soru sorulmaz (Çünkü Allah hepsini bilir).
79. Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, "Keşke Kârûn'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. şüphesiz o büyük bir servet sahibidir" dediler.
80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, "Yazıklar olsun size! ıman edip de iyi işler yapanlara Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur" dediler.
81. Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. Allah'a karşı ona yardım edebilecek adamları da yoktu. Kendisini savunup kurtarabileceklerden de değildi!
82. Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler, "Vay! Demek ki Allah, kullarından dilediği kimselere rızkı bol verir ve (dilediğine) kısarmış. Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki kafirler iflah olmayacak" demeye başladılar.
83. ışte ahiret yurdu. Biz onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.
84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
85. Kur'an'ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: "Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir."
86. Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kafirlere sakın arka çıkma.
87. Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan çevirmesinler. Rabbin'e çağır ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma!
88. Sen Allah ile beraber başka bir ilaha ibadet etme. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Onun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm yalnızca O'nundur ve kesinlikle O'na döndürüleceksiniz.
Ee, ne demişler, Hayy'dan gelen Hû'ya gider. Demek öngörülemeyen sürprizler (!) olabiliyormuş. Zenginlik de, fakirlik de...
Not: Yazılarımda mavi renklendirme görüyorsanız ve üzerine gelince altında çizgi çıkıyor ve tıklanabiliyorsa, muhakkak linktir
Tıklamanız için koydum.