Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

61

15.09.2006, 11:27


Resul-ü Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz mealen buyurmuştur ki:

"iki kişi bir müddet birbirleriyle yâr ve hemdem olupta bunlardan hangisi arkadaşı
hakkında güzel muameleyi iltizam etmiş ise,ALLAH indinde o zat diğerinden daha
makbul ve muteber olur."

62

15.09.2006, 11:28

hergüne BıR hadis ekleyelim inş.

selametle
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

63

15.09.2006, 18:39

Yadigar 33 Hadis

Bismihi Sübhânehu

Üstâdımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 3. Defa girdiği Afyon Medrese-i Yusufiyyesinde, şu gelen 33 hadis-i şerifeyi kendi evrak defterinde yazmış, bilâhare bâzı Nur talebeleri de, kendi defterlerinde kay- detmişler.

Bunların bâzılarını, Üstâdımız kendi kalemiyle tashih edip, bâzı Arabî ve Türkî hâşiyeler ilâve etmiştir. Risâle-i Nur'un talebe-i ulûm şerefini kazandıran ve ilim içinde hakikata bir yol açan mesleğini, bu hadis-i şerifler beyân etmektedirler.

Bu hakikatı ifâde için, merhum mualla üstâdımız, Emirdağ-1, sf. 90'da: "Ehli velâyetin amel ve ibâdet ve süluk ve riyâzet ile gördüğü hakikatler ve perdeler arkasında müşahade ettiği hakik-ı imâniye, aynen onlar gibi Risâle-i Nur; ibâdet yerinde ilim içinde hakikata bir yol açmış, süluk ve evrad yerinde, mantıkî bürhanlarla, ilmî hüccetler içinde, hakikat-ül hakaika yol açmış ve ilm-i tasavvuf ve tarikat yerinde, doğrudan doğruya ilm-i kelâm içinde ve ilm-i akide ve usul-üd din içinde bir velâyet-i kübra yolunu açmış ki, bu asrın hakikat ve tarikat cereyanlarına galebe çalan felsefî dalâletlere galebe ediyor." diye beyân buyurmuşlardır.

Mustafa SUNGUR

33 Hadis

1. "ılmi öğreniniz.Çünkü onun öğrenilmesi, Allah'a karşı haşyettir Talebi ibâdettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahis ise cihaddır."


2. "Bir âlimin yatağına yaslanarak ilmine (kitabına) bir saat bakması, yetmiş saat ibâdetten hayırlıdır."


3. "ılmin tâlibi (talebesi), RAHMAN'ın tâlibidir. ılmin talipçisi, ıslâm'ın rüknüdür. Onun ser-ü mükâfatı, Peygamberlerle beraber verilir."


4. "ılim talep etmek, Allah'ın katında nâfile namaz, oruç, hacdan ve fiy-sebiylillah olan cihaddan efdaldir."


5. "ılminden menfaat görülen bir âlim, bin abidden hayırlıdır."


6. "Din ile dünyayı talep edenlere veyl olsun."


7. "Bir demin bir hikmet kelimesini işitmesi, duyması, bâzen olur ki, ona bir sene ibâdetten hayırlı olur ve bir saat ilim müzâkeresi yanında oturmak, bir köle azad etmekten daha hayırlıdır."


8. "Cenâb-ı Hak, bir demi senin elinle (vasıtanla) hidâyete getirmesi, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha çok sana hayırlıdır."


9. "Cenâb-ı Hak şu ümmetin üstünde hem deccalın kılıncını, hem de büyük harbin kılıncını beraber cem etmeyecektir." ( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i Umumi, lem-i ıslâm'ı hırpalamadığı işaretiyle, ıslâmlar içinde bir deccâl, lem-i ıslâm'ı başka bir surette hırpalayacak.)


10. "Hilâfet-i ıslâmiyye, babamın kardeşi amcam Abbas'ın oğullarından zâil olmayacak.Tâ onu deccala teslim edinceye kadar."


11. "Ulemânın mürekkebiye şühedâ kanı muvâzene edilse, muhakkak ki Allah yanında, ulemânın mürekkebi, şühedânın kanından râcih gelecektir."


12. "şedid, kuvvetli, kahraman o değildir ki, insanları mağlup etsin. Belki kahraman odur ki, gadap ve hiddet ânında, nefsini mağlup eder."


13. "Bir müslüman, bir müslüman kardeşine bir hediye ihdâ etmesi; onun hidâyetini artırıp, kötülüklerden onu alıkoyan bir hikmet kelimesinden daha hayırlıdır."


14. "Halk-ı demden (A.S) tâ kıyâmete kadar, âlem-i insaniyyet arasında, deccâl hâdisesinden daha büyük bir umur, mes'ele yoktur."


15. "Bir ilim talebesi, ilim tahsil ederken eceli gelse, vefât etse, onun derecesiyle Enbiyâ derecesi arasında, bir peygamberlik mertebesi kalır."


16. "Kim ki ilimden (yâni ilm-i imânî ve tahkikîden) bir bâb, bir mes'ele taâllüm ederse, onunla amel etsin etmesin, bir rek'ât nafile namazdan efdaldir. Eğer öğrenmekle beraber amel de ederse, yâhut onu başkasına da öğretirse, o zaman tâ kıyâmete kadar, onun o büyük sevabı ve onunla amel edenin sevabı onun olacaktır.


17. "Kim ki ıslâmı ihyâ etmek niyetiyle ilimden bir bâb tahsil ederse, onun derecesiyle peygamberlik derecesi arasında, yalnız bir kalmış olur."


18. "Bir mü'minde dört şey, dört ahlâk içtimâ ettiği zaman Cenâb-ı Hak, o dört ahlâkıyla ona cenneti vâcip etmiş olur. - Lisanında SIDK. ( Doğruluk.Yâni yalan söylememek.) - Malda SEH. (Yâni cömertlik.) - Kalpte meveddet, SEVGı. - Hazırda ve gaybda olanlara NASıHAT etmek.


19. "Kâhinlerden birisi gelecek, Kur'an'ı (Kur'an'ın hakikatlarını) öyle bir tarzda ders verecektir ki, ondan sonra, onun gibi o ders ve talimi veren olmayacaktır." (Kâhin : Hadisin metnindeki kâhinden murad, Allah-u lem, ilhâma mazhâr, gaybî umuru veyâhut gizli kalmış esrârı veyâhut mestur olan Hakaik-ı Kur'aniyyeyi ilhâm-ı ilâhi ile ders verecek birisi demektir. Bu ise, gaybî ve istikbâlî bir işâret, bir ihbâr-ı Nebevîdir.)


20. "Bir ilim talebesi ilim tahsil etmekteyken ölüm ve ecel gelse, vefât etse şehiddir."


21. "Kur'an'ın hamelelerine ikrâm, hürmet ediniz." (Kur'an'ın hameleleriyse, ya Kur'an'ı hıfzedenlerdir, veyâhut Kur'an'ın hakikatlarını yaşayanlardır.)


22. "Ulemâya hürmet ediniz, ikrâm ediniz. Çünkü ulemâ, peygamberlerin vârisidir."


23. "ılmin efdali imân ilmidir. Bu ilimle az olan amel, ilim ile olduğu için menfâât verir. Fakat çok amel cehil ile olsa menfââtsizdir."


24. "Cenâb-ı Allah (C.C), mü'min kulunu tecrübe ve imtihan için, musibet ve belaya giriftâr eder. Fakat, O'nun bu iptilâi ve denemesini, o mü'min kulunun üstünde kerâmât ve ikrâmını izhâr içindir."


25. "Said, fitnelerden uzak kalmış kimse, musibet ve fitneye giriftâr olduğu hâlde, sabreden kimsedir. Böyle adam ise, çok garip ve pek nâdirdir."


26. "Muhakka fitne gelmektedir. ıbâdı (insanları) parça parça edecektir. Ancak âlimler ondan kurtulurlar."


27. "Ahir zamanda, şiddetli ve dehşetli bir belâ gelecek. Herkese isâbet edecek. Ondan kurtulan olmaz. Ancak Allh'ın dinini bilen ve ona göre lisânıyla ve kalbiyle mücâhede eden bir adam kurtulacak. O ise, ona geçmişlerin mesleği sebkât etmiştir. Bir de, Allah'ın dinini bilip, tasdik eden birisi kurtulacak."


28. "Benî demin en cömerti, en kerimi ve en sâhisi benim. Benden sonra, onların en kerimi, en cevâdı ise, bir recul, bir demdir ki; o dem (hususi) bir ilim bilecek ve o ilmini neşredecektir. Kıyâmet gününde müstakilen bir cemaat hâlinde baas olunacaktır."


29. "Kur'an'ı öğrenen ve öğreten, içindeki hakaikını ders veren bilmiş olsunlar ki; kıyâmet gününde onların cennete girmelerine, sâik ve delil ben olacağım."


30. "Sakın bid'atlara yanaşmayınız. Çünkü, bütün bid'atlar dalâlettir. Bu dalâletler de, ceheneme dayanacaklardır."


31. "Bizden gayrısına kendisini benzeten, bizden değildir. Sakın Yahudi ve Hıristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz."


32. "Cihâdın en efdali odur ki, eğri yolda olup, Hakka karşı mümânaat gösteren en cebbâr hükümdarlara, kumandanlara karşı hak söz söyleyendir."


33. "Cihâdın en faziletlisi, kişinin kendi nefsi ve hevâsına karşı mücâhade etmesidir."

Kaynak

64

16.09.2006, 08:13

ınsanların en aç olanı, ilme istekli kimsedir. En tok olanı da, ilme hiçbir istek ve ilgi duymayandır.

Hadis-i şerif (Ebu Nuaym).

65

16.09.2006, 12:20


Allah razı olsun.
selametle.

66

17.09.2006, 09:50

Allah, niyeti “önce ahiret” olana dünyayı da verir. Ama niyeti “sadece dünya” olana, ahireti vermez.

Hadis (ıbn-i Mübarek).

67

18.09.2006, 07:55

Allahın en çok kızdığı kimse, düşmanlıkta aşırı gidendir

Hadis-i şerif (Buhari)

nuyo

Stajyer

Mesajlar: 91

Konum: Bursa-Mustafakemalpaşa

Meslek: mesleksiz(bi baltaya sap olamadı hala)

Hobiler: ilgisiz

  • Özel mesaj gönder

68

18.09.2006, 10:40

"Din nasihatten (hayırhahlıktan) ibarettir!" Yanındakiler sordu: "Kimin için ey Allah'ın Resulü?" "Allah için, kitabı için, Resulü için, müslümanların imamları ve hepsi için! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Herbiriniz, kardeşinin ayinesidir, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin."
Ne ilmim var ne âmalim,
Ne hayru taate kaldı mecalim
Garık-ı isyanım, çoktur vebalim
Acep rûzu cezada ne ola halim

69

19.09.2006, 13:32

" Mü'min in başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder vw bu onun için hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. "

Müslim,Zühd,64
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

70

20.09.2006, 03:49

Bu da ingilizce Hadis;)

Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported: Allah's Messenger (may peace be upon him) observed: He who believes in Allah and the Last Day should either utter good words or better keep silent; and he who believes in Allah and the Last Day should treat his neighbor with kindness; and he who believes in Allah and the Last Day should show hospitality to his guest.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

71

20.09.2006, 10:48

Sehl bin Muazdan: Bir topluluğa rastlayan kişi gibi, bir topluluktan ayrılan kişinin selam vermesi, kendisine borçtur. Allah Resûlü ayrılırken selam vermenin önemini bu şekilde anlatırken, adamın biri kalktı, selam vermeden yürüyüp gitti. Arkasından Allah Resûlü: Ne çabuk unuttu, dedi.
(Ahmed)

Hadiste, bir yere girildiği zaman, orada bulunanlara selam verildiği gibi, o yerden ayrılırken de kalanlara selam verilmesi gerektiği üzerinde durulur. ınsanoğlunun duyduğu bir hakikatı ne çabuk unutup gaflete daldığına da işaret vardır.

72

20.09.2006, 18:12

ınsanlara layık oldukları değeri verin.

Hadis-i şerif (Müslim).

73

21.09.2006, 09:12

Hizmetçisi (veya işçisi) ile yemek yemek, tevazudandır.

Hadis (Deylemi).

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

74

21.09.2006, 11:38

Abdullah bin Mugaffelden: Allah Resûlü: ınsanların en hırsızı, namazdan çalandır, buyurdu. Nasıl çalar ya Rasûlallah? denildiğinde: Rükû ve secdeleri tam yapmaz. (Namazı tadil-i erkana riayet etmeden çabuk çabuk kılar). ınsanların en cimrisi de, selam vermekten kaçınandır.
(Taberani)


Hadiste 2 önemli gerçeğe işaret edilmektedir. Birincisi, en büyük çalmayı ve hırsızlığı, insanlar her gün kıldıkları namazda yapmaktadırlar. Namazın rükünlerini hızlıca ve eksik bırakarak yapmak, bir nevi namaz ibadetinden çalmak olarak ifade edilmiştir. ıkincisi de, selam vermekten kaçınmanın, en büyük cimrilik olduğu vurgulanmaktadır.

75

21.09.2006, 13:33

Ey Ali!

Kim Cuma gecesi Bakara suresini okursa yedinci kat semadan yerin altına kadar bir nur doğar ve o kişiyi kuşatır. Kim Cuma gecesi Duhan ve Mülk surelerini okursa günahlarını yüce Allah affeder ve kabir fitnesinden kurtulur.
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

76

21.09.2006, 20:26

“Malayaniyi terk etmek, kişinin islamının güzelliğindendir.”
(Tirmizi)
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

77

22.09.2006, 16:31

Din kardeşi kendisine özür dilemek üzere gelen kişi; özür dileyen bunda ister samimi olsun, isterse olmasın; o özrü kabul etsin. Böyle yapmazsa, Kevser Havuzunun başında yanıma gelemez.

Hadis-i şerif (Hakim).

78

22.09.2006, 18:00

Alıntı sahibi ""nuraşığı""

Din kardeşi kendisine özür dilemek üzere gelen kişi; özür dileyen bunda ister samimi olsun, isterse olmasın; o özrü kabul etsin. Böyle yapmazsa, Kevser Havuzunun başında yanıma gelemez.

Hadis-i şerif (Hakim).
EYVAHKı EYVAH..sinirlendiğim birisini bir türlü affedemedim..yanlış düşündüğüm izzet bu olmalı..tam denk geldi nuraşığı..

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

79

23.09.2006, 12:29

"Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın)."
( Kaynak: Buhari, Savm 2, 9, Libas 78; Müslim, Sıyam 164, (1161); Muvatta, Sıyam 58, (1, 310); Ebu Davud, Savm 25, (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesai, Sıyam 41, (2,160-161); ıbnu Mace, Sıyam 1, (1638), Edeb 58, (3823))

Ey Allah'ın Resulü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükafaatlandırsın." "Sana" dedi, "orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur."
( Kaynak: Nesai, Sıyam 43, (4,165)
Ravi (r.a.): Ebu Ümame)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez."
( Kaynak: Buhari, Savm 4, Bed'ü'l-Halk 9; Müslim, Sıyam 166, (1152); Nesai, Sıyam 43, (4,168); Tirmizi, Savm 55, (765)
Ravi (r.a.): Sehl ıbnu Sa'd)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz."
( Kaynak: Tirmizi, Savm 82, (807); ıbnu Mace, Sıyam 45, (1746)
Ravi (r.a.): Ebu Hüreyre)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."
( Kaynak: Buhari, Savm 5, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Sıyam 2, (1079); Nesai, Sıyam 5, (4, 129)
Ravi (r.a.): Ebu Hüreyre

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

80

24.09.2006, 15:32

ıbn-i Abbastan: Kardeşinin izni olmadan, onun mektubunun içeriğine bakıp öğrenmek isteyen kimse, sanki ateşe bakmış gibidir.
(Taberani; Ramuz/Harful-mim)


Kapalı zarf içindeki bir yazı veya mektup, kişinin gizli ve mahrem sırrıdır. Hiç kimsenin, başkasının mahrem sırlarını merak etmeye ve öğrenmeye çalışma hakkı yoktur. Sırlar, kişiye özeldir. Sahibinden izinsiz kimse onları paylaşmaya kalkışamaz. Sırları öğrenme merakı, insanı çok büyük günahlara düşürebilir. Hadiste, özel bir mektubun içeriğini izinsiz öğrenme gayretinin kişiyi cehennem ateşiyle yüzyüze bırakabileceği haber verilmektedir.

Bu konuyu değerlendir