Giriş yapmadınız.

1

15.02.2005, 07:25

Hakikat somunları

Hakikat somunları


Babası şemseddin Musa Horasan’dan gelip Kayseri’ye yerleşmiştir.

Nesli Âl-i Muhammedî’ye (asm) dayanan Hamid-i Veli ilk dersini babasından aldı. şam’a ilim tahsili için gitti. Cüneyd-i Bağdadî’den üveysî olarak feyiz aldı. Tebrîz yakınlarında Hoy kasabasında bulunan Hâce Alâeddîn-i Erdebîlî’den icazet aldıktan sonra Anadolu’ya geldi, daha sonraları Bursa’ya yerleşti.

Bursa’da kimse onu tanımamakta, ekmek satan ümmî bir zat zannetmektedir. Sattığı ekmekler çok beğenildiğinden sokağa çıktığında “Mü’minler somunlar” dediğinde kısa sürede bitmektedir. Bursa sokakları yıllar sonra ciğer satan Aziz Mahmut Hüdayî’yi de ağırlayacaktır.

Kerâmet ne ekmek satmakta, ne de ciğer... Öyle olsaydı fırıncılar ve sakatatçılar hep veli olurdu... Mesele neyi, ne için ve neden yaptığını bilmekte gizli, yani derin niyet. Çınarın kökleri ne kadar derinlere inerse dalları o kadar göğe yükselir. Çınarlar şehri Bursa nice böyle çınar şahsiyetlere beşiklik etmiştir.

Ulu Cami ile Somuncu Baba arasında yakın bir bağ vardır. Zamanın velilerinin, temelinin atılmasında, yapımında ve devamında hep himmetleri vardır Ulu Cami için. Somuncu Baba da işçilere ekmek taşıyanlardan birisi. Ruhu ile karıp gönül fırınında pişirdiği ekmeklere ihlâs katmış olmalı ki işçiler gelecek ekmeklerin yolunu hasretle gözlermiş.

Yıldırım Beyazıt Ulu Caminin açılışını damadı Emir Sultan’ın yapmasını ister, fakat “Bizden büyükler var” diyerek kabul etmez Emir Hazretleri. Herkes merak içindedir, kimdir bu büyük zat? “Bizi niye ele verdin?” der Somuncu Baba... Hutbeye çıkar, Fatiha’nın yedi farklı tefsirini yapar. Birincisini herkes anlar, ikincisini bazı kimseler anlamaz, üçüncüsünü velîler anlar, dördüncüsünden sonrasını kimse anlamaz. Ulu Camiyi Somuncu baba mı açtı, yoksa Ulu Cami mi Somuncu Babayı Hamid-i Velî olarak açığa çıkardı?

Kur’ân’ın fihristesi yedi âyetli Fatiha Sûresinin yedi farklı şekilde tefsirini yapmak yüksek bir ilim gerektirir. “Zatından çok ilimde açtığı yolu izlemek... Onun üzerinde Kerem sahibi Rabbimizin ikramlarını görebilmek... Bilindikten sonra tekrar bilinmezliklere karışmasının sırrını sırrımıza yerleştirebilmek... Somuncu Baba ile Hamid-i Velî olarak mânânın kollarında kucaklaşabilmek...” düşünceleri düşüncemize yerleşirse onun hakikat somunlarını yeme hakkını hak etmişiz demektir.

Fatiha Kur’ân’ın bir nevî çekirdeği olması gibi, Hamid-i Velî de Hacı Bayram Velî’yi meyve veren bir çekirdektir. Emir Sultan deyince Bursa, Hacı Bayram Velî deyince Ankara akla geliyor, o ise hâlâ gizleniyor. Bilindiğinde bilinmezlikler okyanusuna dalınıyor. Kayıklarla veya karadan yürümekle ona yetişilmez. Onun hakikatını anlamak için somun değil çok fırın hakikat ekmeği yememiz gerekiyor.

Baba... Bursa sokakları senin o şefkat dolu tevazuunla “Mü’minler somunlar” hitabını bugün de bekliyor. Gönül camimizin yapımında çalışan lâtife hademeleri, göndereceğin iksirli somunları gözlüyor. şefkate muhtaç sinelerimiz Fatiha hakikati ile açılmayı bekliyor. Bursa’dan Bağdat’a, Basra’ya, tüm ıslâm coğrafyası ve bütün yeryüzü böyle baba adımlarla adımlanmayı gözlüyor...

Bize düşen zamanın somuncu babalarının yaptığı hikmet ekmeklerini sepetlerimize doldurup sokak sokak, diyar diyar dolaşıp açları şefkatle doyurmak, tevazu ile sarıp sarmalamak... Zamanı gelince de sırlara karışıp kaybolmaya karar verebilmek. Barla fırınında pişen ekmekler hademelerin gayretleriyle açlara ulaştırılmayı bekliyor.

Ey Hamid-i Velî, seni anlayamadık ki birkaç satırla anlatmağa çalışalım... Cahilliğimizi hoş gör... Anlamasak da anışımız himmetinin celbine vesile olsun. Gönlüne akseden yedi Fatiha sırrının kölesiyiz. “Mü’minler somunlar” sözün çözsün gönüllerimizi... Ayaklarımızı bağlayan bağlar açılsın da yedi sırla, yedi kat mana semasına çıkalım. Himmet baba... Fatihalar sana...

Hüseyin EREN

15.02.2005

Kaynak
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

nurunözü1

Profesyonel

Mesajlar: 997

Konum: bursa

Hobiler: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Özel mesaj gönder

2

15.02.2005, 17:29

Alıntı

Baba... Bursa sokakları senin o şefkat dolu tevazuunla “Mü’minler somunlar” hitabını bugün de bekliyor. Gönül camimizin yapımında çalışan lâtife hademeleri, göndereceğin iksirli somunları gözlüyor. şefkate muhtaç sinelerimiz Fatiha hakikati ile açılmayı bekliyor. Bursa’dan Bağdat’a, Basra’ya, tüm ıslâm coğrafyası ve bütün yeryüzü böyle baba adımlarla adımlanmayı gözlüyor...

Bursa!güzel bursa,yeşil bursa evet artık diğer büyük şehirler gibi bozulmaya yüz tuttu.Elhamdülillah maneviyatının farkında olanlar var ama insan bazen gerçekten BABA'ları gözlüyor.


Alıntı

Ey Hamid-i Velî, seni anlayamadık ki birkaç satırla anlatmağa çalışalım... Cahilliğimizi hoş gör... Anlamasak da anışımız himmetinin celbine vesile olsun. Gönlüne akseden yedi Fatiha sırrının kölesiyiz. “Mü’minler somunlar” sözün çözsün gönüllerimizi... Ayaklarımızı bağlayan bağlar açılsın da yedi sırla, yedi kat mana semasına çıkalım. Himmet baba... Fatihalar sana...

Amin...
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

3

15.02.2005, 17:51

Geçenlerde Bursadaydin bana çok garip bir sehir görüntüsü verdi.Gerçi kis ayiydi ve bütün güzellikler karla kapliydi.Herneyse Ulucamiye hayran kaldim.Muhtesem bir atmosferi var,Hat yazilari ve muhtesem bir ses sistemi var.Biraz üsüdüm ama o sogukluk insani dahada sevklendiriyor. :).Sokak ve sehrin düzenini begenmedim.Daginik bir yapisi var,sokaklarida yokuslu ve inisli(Nefes nefese kaldigim anlar oldu)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir