Bediüzzaman, büyük bir Nur lambasından yani güneşten bahsediyordu ve Peygamber Efendimiz (asm) ile Hazreti Ali arasında geçen bir olayı nazara veriyordu.
Peygamber Efendimiz (asm) uykuya dalmıştı. Hazreti Ali, kendisine yaslanan Peygamber Efendimizi uyandırmamak için ikindi namazını geçirmişti. Peygamber Efendimiz (asm) uyandığında ise güneş ufukta batmıştı. İşte bu anda büyük bir mu'cize gerçekleşti.
Bu mu'cize ile Peygamber Efendimizi (asm) o kadar çok seven Hazreti Ali’ye namazın önemi gösterilmiş oldu. Öyle ki koskoca yeryüzü yani Arzımız, mihverinden çıkarak doğudan geri dönmüş Güneş yeniden görünmeye başlamıştı.
Hazreti Ali, bu mu'cizeden sonra ikindi namazını kılmıştı. “Ben ilimlerin şehri isem, Ali de ilmin kapısıdır” buyuran Peygamber Efendimiz (asm) bu mu'cize ile namazın her şeyden, hatta Peygamber sevgisi ve ona hürmetten daha önemli olduğunu gösteriyordu