Zaten uluslararası internet ağına bağlı olmayan ağlar var. Japonlar'daki şu anki internet teknolojisi ise kimsede yok. Biz ADSL kullanırken, 4MPBS yi yeni gördük, ADSL modülasyonunun en son görebileceği rakam zaten 8MPBS. Avrupa ve ABD'de ise ADSL2+ modülasyonunu destekleyen sistemler var, şu an Türkiye'de satılan pek çok modemde zaten bu destek var. Ama kullanılamaz. ADSL2+ ise 24MPBS'ye kadar destekliyor.
Japonların 20-30 $ USD karşılığında aldığı hizmet ise Metro Ethernet, 100MPBS bant genişliği var. Adamlar bir kere ADSL ve ADSL2+ teknolojilerine gerek duymuyor yahu. Türkiye'de Telekom omurgasına Metro Ethernet bağlamak isteseniz, bağlantı noktasına kadar olan bütün fiber optik hattın çekilmesi ve işletilmesinin maliyeti size aitti sanırım. Telekom'un sitesinde okumuştum nasıl alınabilir diye. Aylık ücreti ise çok cüz'î bir miktar, 100MPBS 30.000YTL. Yani Japonya'nın 1000 katı. Üstelik Japonlar ağa dahil olmak için hat çekme parasını kendi vermiyor. Zaten sistemlerinin heryeri yüksek bağlantıya uyumlu, dahil olmak bir sorun değil.
Sanırsam Japonlar bu ağı ilk kendi bünyelerinde oluşturacaklar, bir takım protokolleri farklı olacak. Belki ileride iletişim ücretleri daha da düşünce dünya çapına yayılmaya başlayabilir. 2020 zaten uzak ve iddialı bir yıl. Metro Ethernet o zamana, tabiri caizse, ayağa düşer. Gerçi düşse ne olur, bu sefer de herşeyin HD'si çıkıyor. Adamlar HD-DVD, Blu-Ray double layer diskler çıkarıyor, bir tanesinin kapasitesi 50GB'ye yakın.
Türkiye'deki sorun şu. Yeterince fiberoptik ağı henüz yok. Konya Telekomda başmühendislik yapmış kişilerden biri, Telekom'u bırakıp önce Selçuk Bilgi ışlem'de çalışmaya başlayıp, sonra da bizim derslere girmeye başlayınca ona sormuştum, bütün Konya'ya bakan bir tane fiberoptik aracı (içinde türlü donanım bulunan bir van tipi) varmış. Hatta önceden Konya'ya bağlı olup sonradan ayrılan çevre illere de bakıyormuş sanırsam, yanlış hatırlıyor da olabilirim bu kısmı. şimdi bilmiyorum, Telekom'un Türkiye'deki fiberoptik döşeme kapasitesi ne, fiberoptik kablo döşemek ile bitmiyor, bir de bunların ucuna dönüştürücü cihazlar var, onlar da ucuz değil, ama kısa zamanda ücretini de amorti ederler buna yatırım yapıldığında, çünkü fazlasıyla karşılıyor.
En kalitesiz, plastikten fiberoptik kabloların iletim bant genişliği 340MPBS'den başlıyor, 5KM boyunca sinyal kuvvetlendirici gerekmiyor, kalınlığı ise saç telinin kalınlığında. Kaldı ki Telekom bunları kullanmaz, silisyum camlılar çok daha kaliteli, daha büyük mesafelerde bir sinyal kuvvetlendirici gerekir. Bant genişliği de çok daha yüksek olur. Fiberoptik ne bilmeyenler için de söyleyeyim, fiberoptik hatta, sinyal, elektronik darbeler yerine, şeffaf kablo içinden ışık darbeleri ile yollanır. Müthiş avantajları var. Ve belli bir kablo kalitesinden sonra, fiberoptik hattın kalitesi, sadece sizin dönüştürücü ve tekrarlarlayıcı cihazlarınızın kalitesiyle sınırlanır. Bu da gelecekte yapılacak yükseltmeler için büyük avantaj oluyor.
Türkiye'de internetin durumu bu, Telekom'u satın alanların yapacakları da belli. Fiberoptik hatlar döşenecek, tekrarlayıcılar, dönüştürücüler, router dediğimiz cihazlar, yanı sıra ADSL2+ modülasyonuna adaptasyon, bu kısmı da telekom sistemi ile son kullanıcı arasını ilgilendiriyor.
Türkiye olarak Metro Etherneti ne zaman görürüz, yeni çıkacakları ne zaman kullanabiliriz bilemem, ama Telekom'u satın alan adamlardan en az beklentim fiberoptiği yaygınlaştırıp, omurgayı kuvvetlendirip, yurtdışına çıkış noktalarını arttırıp ve yükseltip, ADSL2+'yi sisteme getirmeleri. Burada çok büyük paralardan söz ediyoruz, ama yapıldığı ve satılmaya başlandığı takdirde, yatırım paralarının ve fazlasının kolayca geri kazanılabileceğini düşünüyorum.
Bir ara da Internet'te IP numaraları bitiyor die asparagas haber çıkarmıştı gazetelerden biri, sonunda internet çökecek gibi gösteriyordu. şu anki IP numaralarının bitebileceği olduğu doğru, ama anlatmadıkları şey ise bunun çözümünün çoktan hazırlandığı ve adının IPv6 olduğu. IPv6'da ayrıca naklen görüntü ses aktarımı gibi olaylarda trafiği rahatlatıcı ve latency dediğimiz gecikmeyi, yani ping süresini kısaltıcı yenilikler de var. Kullandığımız IPv4 4,3 Milyar (4,3*10^9) adreslemeye izin verirken, IPv6 ise bundan çok çok daha fazla kapasiteye sahip, 3.4*10^38. Yani kabaca, 3.4 x 100000000000 (38 tane sıfır) kadar adrese izin var.
Uluslararası ağ genişledikçe ihtiyaçlar arttıkça yeni çözümler de geliyor. En azından zaruri görülen çözümler zaten hazırlanmış hazırlanıyor. Japonlar ise öncü olmanın derdindeler olsa gerek.
ınternetin ileriki dönemlerinde ise @bdullah abinin ve birçok kişinin dertyandığı sorunlara yönelik çalışmalar ve iyileştirmeler olabilir. Japonların projesi de muhakkak bunu kapsıyordur.
