Giriş yapmadınız.

1

30.06.2006, 10:40

tanrı yoktur, Allah vardır!

"DıN"ıN TEMEL GERÇEKLERı - Ahmed Hulûsi


TANRI YOKTUR, "ALLAH" VARDIR


--------------------------------------------------------------------------- -----


Genel anlamda, duyduğumuz kadarıyla zikir, o ötedeki tanrının isimlerini anarak onun gözüne girmek içindir!..

Acaba gerçekten öyle mi?..

Bu konunun gerçeğini anlıyabilmek için, önce zikredilen varlığın kim ve ne olduğunu iyi anlamalıyız...

“TANRI”yı mı zıkretmeliyiz, “ALLAH”ı mı?... Çoğunluk, burada doğal olarak şu soruyu soracaktır:

-Ne farkı var ki?.. Ha tanrı ha Allah!.. Hepsi de bir!. Biz Türkler Allah’a Tanrı ismini vermişiz!. Tanrı uludur!..

Hayır!.. Tanrı ulu değildir!.. Tanrı yoktur!. Tanrılık kavramı geçersizdir!.

Kime göre bu böyledir?.. “ıslâm Dini”ne ve bu “Dini” anlatan Kudsal Kitap Kur’ân-ı Kerîme göre!.. Allah Rasûlü Muhammed Mustafa aleyhisselâma göre!.

12. baskısı yayınlanan “ıNSAN ve SIRLARI” ile gene 13. baskısı yayınlanan “Hz. MUHAMMEDıN açıkladığı ALLAH” isimli kitaplarımızda öncelikle “Tanrı” kavramı ile “ALLAH” kavramı arasındaki son derece önemli fark üzerinde detayları ile durup; “ALLAH” kavramına dayalı olarak mevcud olan “ıSLÂM Dini”ni açıklamağa çalıştık!.

“Tanrı” kavramı ile “ALLAH” isminin işaret ettiği mana arasındaki anlam farkını anlamadığı sürece, hiç kimse “ıslam Dini”nin ne olduğunu ve niye gelmiş olduğunu anlıyamaz!.. Bu yüzden de “DıN” olayını yanlış değerlendirir!. Ayrıca “ıslâm Dini”nde teklif edilen çalışmaların -ibadetlerin- hangi gerekçeyle insanlara önerildiğini de kavrayamaz!.

Öyle ise öncelikle “Tanrı” sözcüğünden anlaşılan kavram ile, “ALLAH” ismiyle işaret edilen anlam arasındaki farkı çok iyi idrak etmek zorundayız!.

“TANRI” ismi bize neyi anlatır?..

Benim, senin, yaşadığımız bu varlığın ötesinde; bu varlığı dıştan gelen bir biçimde yaratan; öteden bizi seyredip, hakkımızda hüküm verecek olan; sonra da bizi cehennemine atacak ya da cennetine sokacak bir varlık!?..

ınsanların çoğu ile; “Din”in kelimelerinde, dış anlamlarında, mecâzında kalmış din adamlarının hepsi “tanrı”ya inanır, onu savunur ve onun adına insanları yönetmeye kalkar!.. Akıl-izan sahipleri de böyle bir şeyin olamıyacağını idrak ettikleri için tanrıya inanmazlar ve din adamlarına da kulaklarını tıkarlar!.

“ALLAH” kavramına dayalı “Din” anlayışı ise, bütün tasavvuf ehli ve evliyâ tarafından paylaşılan bir gerçektir!. Ne yazık ki, insanların pek azı bu gerçeği farketmiştir!.

Bu gerçeği açıklayan Kur’ân-ı Kerîme göre, “Allah”, evreni ve varolarak algılanan her şeyi, kendi ilminde, kendi kudretiyle ve kendi güzel isimlerinin özellikleriyle yaratmıştır.. Bu sebebledir ki, doğa kanunları ve evrensel düzen dediğimiz şey, gerçekte Allah düzen ve SıSTEMı’nden başka birşey değildir!. Bu gerçek nedeniyle de, insan, ötesinde bir tanrıya tapınmak yerine; ÖZÜNDEKı “ALLAH”ı farketmek ve ötesindekine değil, özündekine yönelmek zorundadır!.

Gelmiş geçmiş bütün evliyâ, insanları, “ALLAH” kavramına dayalı din anlayışına ve bunun sonucunda oluşacak “haşyet” hâline yönlendirmek isterken; işin şeklinde kalan din adamları da ötedeki bir tanrı kavramıyla olayı anlatıp, insanları ondan “korkutarak” hükümranlık tesis etmeye çalışmışlardır!..

şu anda bizim ÖTEMıZDE, bizi seyredip, yaptıklarımıza göre hakkımızda bir karara varacak; buna göre de bizi cehennemine atacak ya da cennetine sokacak bir “tanrı”dan sözetmemektedir Kur’ân ve Hz. Muhammmed aleyhisselâm!.

Aksine, Hepimizin ÖZÜNDE olan ve “Hakikat”ını oluşturan bir “ALLAH”tan bahsetmektedir Kudsal Kitabımız ve Allah Rasûlü!.

ışte bu yüzdendir ki birinin gıybetini yapan, onu aldatan, ya da ona kötülük yapan, hakkını gasbeden; gerçekte onun “hakikat”ı olan “ALLAH”a yapmıştır bu davranışı!...

Ve bu yüzden demiştir ki Allah Rasûlü:

-ınsanlara şükretmeyen Allah’a şükretmiş olmaz!..

Yani muhatabın, hayâlinde yarattığın ötendeki “tanrı” değil; algıladığın her şeyin özü olan “ALLAH”tır!. Bunu farketmedikçe, “ıSLAM DıNı”nin yüceliğini anlayamayız!.. Öyle ise “Allah”a “ erkek tanrı” denir mi hiç?...

* * *

2

19.07.2006, 09:55

buda çok ehemmiyetlidir.
görüşü olan yokmu.
neden acaba?

3

19.07.2006, 10:09

Yukarıdaki yazınızı okuyamadım. Zamanım kısıtlı olduğu için...

Tanrı vardır. Fakat bir sıfat olarak vardır. Yaratan manasındadır. Fakat Allah sadece yaratan değildir. Esma-i ilahileri çoktur. Allah'a tanrı demek Allah'ı nakıs görmek olur. Diye biliyorum..

Selametle

4

19.07.2006, 10:14

yazıyı oku çok yanlış düşünmüşsün.

yazıda diyorki sadece Allah vardır.onun yanısıra bir tanrı var diyenler şirke düşmüşlerdir.
Allah korusun.

Allahtan başka yaratan varmı.
tevhid ne demektir.
Allah vardır.bütün işleri sadece ve sadece Allah yapıyor demektir.

hem Allaha tanrı denilmezki .çünkü Allahın böyle ismi yoktur.

selam.kardeş.dikkatli konuşalımki şirke düşmüyelim.

unutma sadece ve sadece Allah yaratandır.icad edendir.tevhid bunu ister

5

19.07.2006, 10:24

Rabbim razı olsun gerçekten önemli bir mesele.
Bilerek veye bilmeyerek şirke düşmekten Rabbim bizi muhafaza etsin inşallah!

Peygamber Efendimizin
veda hutbesi



Allah'a hamd-ü senâ ederiz. O'na döneriz. Nefislerimizin fenalıklarından ve kötü amellerimizden O'na sığınırız. Allah'ın hidâyet ettiğini, kimse doğru yoldan çıkaramaz. Allah'ın şaşırttığını kimse yola koyamaz.
şehâdet ederim ki Tanrı yoktur, sadece Allah vardır! Bir'dir, eşi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve Rasûlüdür.
Ey Allah'ın kulları !..
Allah'tan korkmanızı ve O'na itaat etmenizi vasiyet ederim.
Ey ınsanlar!...
Sözlerimi iyi dinleyiniz... Çünkü bu seneden bonra bir daha sizinle burada tekrar buluşup buluşamayacağımı bilmiyorum..
Ey ınsanlar!..
Bugünün ne günü olduğunu biliyor musunuz? Burası, Belde-i Haram'dır.(Mekke'dir) Bugününüz nasıl mukaddes bir gün, bu ayınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz nasıl mukaddes bir şehir ise, biliniz ki canılarınız, mallarınız, ırzlarınız da; bu mukaddes gün, bu mukaddes ay, bu mukaddes şehir gibi yek diğerinize karşı mukaddestir. Bunlara tecavüz haramdır.
Ey Ashabım!...
Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünki her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere (sapıklıklara) dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız!

Ashabım ! ...

Eskiden câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Rabia'nin kan davasıdır.
Ashabım! ...
Her türlü riba (tefecilik) kaldırılmıştır ılk kaldırdığım riba, Abdulmuttalib'in oğlu Abbas'ın ettiği ikrazlardır(borç vermelerdir) Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Eski câhiliyet devrinden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. Borçlular, alacaklılara yalnız aldıkları parayı ödeyeceklerdir.
Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız...
Ashabım!.
Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahibine versin. Hediyeler, hediye ile karşılanır.

Başkalarına kefil olan, kefaletin sorumluluğunu üstüne alır.
Ey ınsanlar!
Bugün şeytan sizin topraklarınızda yeniden nüfuz ve saltanat kurmak gücünü ebedî sûrette kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız, onu sevindirmiş olursunuz.

Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!
Ey insanlar ! ...
Kadınların haklarına riayet ediniz. Bu hususta Allah'tan korkunuz. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onları Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; onların aile şerefini , sizin hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir.

Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları uyarıp, sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşrû bir şekilde hertürlü yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını sağlamanızdır. Onlar sizin haklarınıza riayet etsinler...Siz de onlara nezâketle muamele edin.
Bir kadının kocasının izni olmadıkça onun malından bir şeyi başkasına vermesi, helâl olmaz.
Kölelerinize gelince... Onlara da yediğinizden yedirmeğe, giydiğinizden giydirmeğe çalışın.
Affedemeyeceğiniz bir hata işlerlerse kendilerine izin verin. Fakat asla eziyet etmeyin. Çünkü onlar da Allah'ın kuludur.
Ey müminler!..
Sözümü iyi dinleyin, iyi anlayın...
Muhakkak ki Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Adem'in çocuklarısınız... Adem ise topraktandır.

Hiç kimsenin başkaları üzerinde üstünlüğü yoktur.
şeref ve üstünlük, ancak fazilet iledir.
Müslüman müslümanın kardeşidir.
Bütün müslümanlar kardeştir, eşit hakka mâliktir.
Din kardeşinize ait olan herhangi birşeye, bir hakka tecavüz etmek, gönül rızası ile olmadıkça, başkası için helâl olmaz.
Haksızlık yapmayın...Haksızlığa da boyun eğmeyin.
Ahâlinin haklarını gasp etmeyin.
Sakın benden sonra kâfirlerin yaptığı gibi birbirinizle boğuşmayın..
Ey Müminler!
Size bir emanet bırakıyorum..Siz ona sıkı sarıldıkça, yolunuzu şaşırmazsınız. O emanet de Allah'ın kitabı Kur'ân 'dır!.
Ey Ashabım!
Nefsinize zulmetmeyin...Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.
Ey ınsanlar!
Allah , herkese düşen miras hakkını Kur'ân 'da bildirmiştir. Mirasçılar için ayrıca vasiyetnâme yapmaya hâcet yoktur.
Ey ınsanlar!
Her câni kendi suçunundan kendisi sorumludur. Hiçbir câninin işlediği suçun cezasını evlâdı çekmez. Hiç bir evlâdın suçundan da babası sorumlu tutulamaz.
Ey ınsanlar!
Mutemâdiyen dönmekte olan zaman, Allah'ın gökleri, yerleri yarattığı günki vaziyete dönmüştür..
Bir yıl, ay ölçüsüyle 12 aydır.Bunlardan dördü, haram aylardır. Bunlardan üçü, arka arkaya Zilka'de, Zilhicce, Muharrem'dir. Dördüncüsü Receb'tir, ki Cümade-l âhire ile şaban arasındadır. Bu sene haram aylar eskilerine geldi. Hac mevsimi yine Zilhicce'nin onuncu gününe rastladı.
Ey ınsanlar!
Allah'a kulluk edin.
Beş vakit namazınızı kılın.Ramazan orucunu tutun.
Emirlerime itaat edin. O takdirde Rabbinizin Cennetine girersiniz.
Ey ınsanlar!
Aşırı gitmekten sakınınız. Sizden öncekilerin mahvolmalarının sebebi, dinde ifratta olmaları idi. Hac usûllerini benden öğrenin. Muhakkak olarak bilmiyorum, belki bu seneden sonra bir daha haccedemem.
Bu nasihatlarımı burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki, kendisine bildirilenler, burada bulunanlardan daha iyi anlayarak bunları korumuş olurlar.
Ey insanlar!
Yarın beni sizden soracaklar.. Ne dersiniz?
Risâletimi tebliğ ettim mi? Görevimi yaptım mı?..
(Ashab bu soruya hep bir ağızdan "EVET!..Yemin ederiz ki tebliğ ettin. Bize nasihat ve tebligatta bulundun. Böylece şehâdet ederiz." der.
Vâdi artık bu sözlerle çalkalanmaktadır.
Allah Rasûlü parmağını havaya kaldırarak, üç kez;
"şâhid ol Ya Rabbi!"

"şâhid ol Ya Rabbi!"
"şâhid ol Ya Rabbi!"
Buyurur.

6

19.07.2006, 10:35

Allah razı olsun.efendimizin asm hutbesini okuma şerefini kazandırdın.

demek tanrı yok.sadece ve sadece Allah vardır.
tek yaratan ,tek rızıklandıran O dur Ondan başka yok.
yooooook.

bir köyde iki muhtar olurmu.
bir ilde iki vali olurmu.
bir ilçede iki kaymakam olurmu.

olur dersen gerisini sen düşün.

Aynen öylede bu kainattada bir vali vardırki o Allahdır.

Ondan başka yooooook...
selam

7

19.07.2006, 10:40

Yunus abi dediğimi anlamamışsın. Demek istediğim şu idi. Mesela kırmızı vardır. Fakat kırmızı ne elle tutarsınız ne de görürsünüz. Bir sıfat olarak vardır. Tanrı da böyledir. Araştırın eski türk dilinde TENGRı olarak geçer. Oradan gelmedir bu isim. Fakat inandıkları bu TENGRı bizim Allah'ımızla aynıdır. Sadece onlar Allah'ı eksik biliyorlardı.

Yani niyet meselesi. Birgün Hz Musa bir çobana rastlıyor. Çoban Allah'a dua ediyor. "Allah'ım ne olur çarıkların eskimişse onları dikeyim, elbiselerini yıkayayım, sana süt vereyim, koyunlarımı senin için keseyim" diye dua ederken, Hz Musa Allah'a böyle dua edilmemesi gerektiğini söyleyince çoban üzüntüsünden terk ediyor ve orada ayrılıyor dua etmeyi de kesiyor.

Hz Musa'ya vahiy geliyor. Biz insanların ancak kalplerine bakarız diye. Risalelerde geçiyor siz benden daha iyi bilirsiniz. Hatta o çoban ibadeti bıraktığını belirtiyordu yanlış hatırlamıyorsam..

Selametle

8

19.07.2006, 10:46

anlıyorum seni.
biz kelime üzerinde oynamıyoruz.

diyoruzki sadece yaratan bir kişi var oda Allahdır.

tanrı kelimesini Allah kelimesi yerine kullananlarda var.

amma diyoruzki tanrı kelimesi allah ismini açıklayamaz.
çünkü Allah ismi celali bütün isim ve sıfatları içine alıyor.

tanrının manasıda ilahdır.ilah hiç Allah ismini sana anlatırmı.

konuya gelince yuartan fiilini sadece Allah yapar başka hibir kimse yapamaz.diyoruz.şimdi anlaşıldımı.

tek haki ,tek hükümdar Allahdır.

9

19.07.2006, 10:57

Alıntı sahibi ""yunusum""


amma diyoruzki tanrı kelimesi allah ismini açıklayamaz.
çünkü Allah ismi celali bütün isim ve sıfatları içine alıyor.

konuya gelince yuartan fiilini sadece Allah yapar başka hibir kimse yapamaz.diyoruz.şimdi anlaşıldımı.



Allah'ın bütün sıfatlarını içinde barındıran tek isim Allah'tır. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat üslübunuzu heyecanınıza veriyorum biraz kırıcı gibi. Mesela ANLAşILDI MI? gibi...

Selametle abim...

10

19.07.2006, 11:02

Bir de insanlar Allah'ın yokluğunu ispat etmeleri için önce YOKluğun isbatini yapmaları gerekir. Bir şeyin yokluğunu ıspatlamak için Kainat'ın her tarafına tek tek bakılması gerekir. Buna da imkan ve ihtimal yoktur. Bütün kainato araştırsak bile bulamasak bile yok diyemeyiz Bulamadık diyebiliriz ancak. Demek ki YOKLUK ISPATLANAMAZ.

Böyle bir durumda da Allah'ın yokluğundan asla bahsedilmez.

ALLAH VARDIR VE HER ZAMAN DA OLACAKTIR.

Öldükten sonra dirilme Hak'tır
Ve onu Allah yapacaktır...

Selametle

11

19.07.2006, 11:03

hakkını helal et.kırılmadımki sana.
niye kırılayımki.sen benim cankardeşimsin.

selam.devamını bekliyoruz.

12

19.07.2006, 11:07

Arapça'da 'ilâh'ın çoğulunda (âlihe) 'rabb'in çoğulunda (erbâb) denildiği gibi Farsça'da 'hudâ'nın çoğulunda 'hudâyân' ve dilimizde tanrılar, ma'bûdlar, ilâhlar, rablar denilir. Çünkü bunlar hem gerçek, hem de gerçek olmayan ilâhlar için kullanılır. Halbuki 'Allahlar' denilmemiştir ve denemez.

Süleyman Çelebi Mevlidine 'Allah' adıyla başlamış, 'Tanrı adı' dememiştir ve o bahrin sonunda 'Birdir Allah, andan artık tanrı yok.' diyerek tanrı kelimesini ilâh karşılığında kullanmıştır!!!

13

19.07.2006, 11:14

Allah razı olsun nuraşığı.

ya ben diyorumki Allahtan başka mesela bir çiçeği yaratan varmı yok.
baharı yaratan varmı yok.elmayı yaratan varmı yok.

bunu demek istiyorum.buda tevhidin ta kendisidir.

birde Allaha tanrı denilmeyeceğine göre.Tanrı yok,Allah var.diyoruz.


selam.nuraşığı ve adem ve diğer kardeşlerim.
hizmet vaktidir.devam edelimki.
burda okuyanlar olurki.inşallah dertleri şifa olanı alırlar bizede dua ederler.

biz sadece Allahın rızasını istiyoruz.onlardan teşekkür bile inşaallah beklemiyoruz.
netice olarakta yine Allahın rızasından başka istemiyoruz.,

cennet Allaha ait.ister verir ,ister vermez.
biz onun rızasını kazanalım inşaallah verir.
selam.

14

19.07.2006, 13:54

ALLAH'A "TANRI" DENıR Mı


--------------------------------------------------------------------------- -----


Bu konuda ilmi olmayıp, kulaktan dolma asılsız verilerle “Din” hakkında hüküm veren bilgisizler topluluğu, her iki sözcüğün de aynı anlama geldiğini sanıp, akılları sıra biraz da sanki milliyetçilikle ilgili sanarak, “Allah” ismi yerine “Tanrı” sözcüğünü kullanmaktadırlar..

Oysa, önceki yazımızda “Tanrı” sözcüğünün işaret ettiği kavram ile “Allah” isminin işaret ettiği anlamın, birbirinden tamamiyle ayrı manâlara işaret ettiğini anlatmaya çalışmıştım. Manaları birbirinden tamamiyle ayrı iki sözcük!..

Bu konuya Türkiye'de yaşamış çok değerli bir Kur'ân tefsircisinin satırlarıyla açıklık getirelim.. 1940'larda yazılmış en kapsamlı ve detaylı Kur'ân tefsiri olan Elmalılı Hamdi Yazır'ın Diyanet ışleri Başkanlığı tarafından bastırılmış “Hak Dini Kur'ân Dili” isimli eserinde bakın bu konuda ne deniyor:

“Gerek ismi özel olsun gerek ismi genel, “ALLAH” ismi celâli ile, yine “ALLAH” tan maâda hiçbir mâbud anılmamıştır...

Mesela “TANRI”, “HUDA” isimleri, “ALLAH” gibi özel isim değidir!. “ıLÂH”, “RAB”, “MÂBUD” gibi genel mana ifade eden kelimelerdir...

Arapça'da “ıLÂH”ın çoğuluna “ÂLıHE”; “RAB”bın çoğuluna “ERBÂB” denildiği gibi; Farsça'da da “HUD”nın çoğuluna “HUDÂYAN” ve lisanımızda dahi TANRILAR, MÂBUDLAR, ıLÂHLAR, RABLAR denmiştir; çünkü bunlar haklıya ve haksıza ıtlak edilmiştir...

Halbuki hiç “ALLAH”LAR denilmemiştir ve denemez!.

Böyle bir tabir işitirsek, söyleyenin cehline veya gafletine hamlederiz!..

“TANRI” adı böyle değildir; mâbud, ilâh gibidir... Bâtıl mâbudlara dahi “TANRI” ismi verilir... Müşrikler birçok tanrılara taparlardı. Filanların tanrıları şöyle, falanların tanrıları şöyledir denilir...

Demek ki, “TANRI” genel ismi, “ALLAH” ismi özelinin eş anlamlısı değildir, en genel bir tâbirdir...

Binâenaleyh, “ALLAH” ismi, “TANRI” adı ile tercüme olunamaz!” (c:1/24-25)

* * *

Türkiye’deki en değerli Kur’ân tefsirini yazan kişiye göre, yukarıda okuduğunuz üzere, “ALLAH”a kesinlikle “tanrı” denemez!..

Burada ayrıca şu çok önemli farklara dikkat etmeliyiz..

“Tanrı” kelimesi, sıfatları anlatan genel bir kelimedir; “Allah” ise kendisinden gayrı hiç bir şeyin mutlak vücudu olmayan Tek Zât’ın ismidir!.

Yani olay, yalnızca kelime, telaffuz olayı değildir!. Kelimeler, isimler arasındaki son derece büyük anlam farkıdır!.

“Tanrı” ve “tanrılık” kavramına dayalı din anlayışı bâtıldır!.

“Allah” isminin işaret ettiği anlama dayalı, yürürlükte olan “ıSLÂM Dini”dir !.

“La ilahe illallah” cümlesinin anlamı “tanrı yoktur sadece ALLAH vardır” şeklindedir. Ve iyi bir müslüman olmak için, önce bu farkı çok iyi anlamalıyız!.

Zirâ, “tanrı” kelimesinin anlamı ile sınırlarsak anlayışımızı, “Allah” isminin işaret ettiği manadan mahrum kalırız; bu da sonunda, bizi “hilâfet” sırrından mahrum bırakır!..

“Tanrı”, tapınılacak ötendeki bir varlıktır...

“Allah” kulluk edilegelmekte olan özündeki Hakikat'tır!..

“Tanrı”, korkulası umacıdır!.

“Allah” ise, ilim sahiplerinde, sonsuz-sınırsızlığın yanındaki hiçliklerini kavrayış nedeniyle oluşan “haşyet”in kaynağıdır!..

“Tanrı”, yeterli olmayanların kendi kafalarında hayâl edip varsandıkları ötelerindeki yönetici ve yargılayıcıdır !.

“Allah”, âlemleri kendi varlığından meydana getirmiş ve her zerresinde esmâsıyla algılanır olmuş “TEK mutlak varlık”tır; hiç bir şekilde ortağı yoktur!

“Tanrı”, her devirde ve toplumda anlayış seviyesine göre sayısız özelliklerle bezenip süslenen; hayallerin karşılığının kendisinde olduğu varsayılan, beşer anlayışına göre şekillenen bir balondur!

“Allah” ise “Ahad”, “Samed”, “Lemyelid ve lem yûled”dir!..

“ılâhlar öldü artık!..

Tanrıysa can çekişmede...

HAYY ALLAH!..”

Diyor değerli Hâkim şâir Halûk Mahmutoğulları, bu gerçeğe işaretle..

Öyle ise, “ALLAH ve DıN ADINA hükmetmek” kimin yetkisindedir?..

15

20.07.2006, 17:30

Evet tanrı yoktur Allah vardır!
vesselam :wink:

Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Gaybı da, müşahede edebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddus'tür; Selam'dır; Mümin'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.
(Haşr Suresi, 22-24)

16

21.07.2006, 00:45

The GOD / Tanrı

Tanrı kelimesi çok basit bir kelime gibi geliyor banada. Alaycı bir şekilde lakap takma gibi...

amma diyoruzki tanrı kelimesi allah ismini açıklayamaz.
çünkü Allah ismi celali bütün isim ve sıfatları içine alıyor.


gibi gibi açıklamış yunusum kardeş.

Gerçekten de öyle.. Allahın 1001 ismi var derler burdaki bin bir ismi çokluğu ifade eder..1000 ismi olduğu anlamına gelmiyorsa ve tanrı ismi neden Kur'an da geçmiyor.

Benim fikrim "GOD" = Yaratıcı anlamına geliyor ama gizli özne olan ALLAH eki var.
Amma velakin türkçeye çeviren ahmak insanlar yüzüne de bu tarz gereksiz bir lafz meydana gelmiş...

Allah'a inanan ve bilen kişilerin bu taz bir tabir ile ona seslendiklerini de sanmıyorum.

Çok uzattım :oops:


17

03.09.2006, 18:00

Alıntı sahibi ""[url=http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?p=29161#29161"

turgay[/url]"]Allah' a neden tanrı demek doğru değildir
selam aleyküm


ve aleykümüsselam
Malumunuz ki, bu millet, 1000 sene ıslam'a bayraktarlık etti. Müslümandı.
Sonra bir takım olaylar neticesinde, inkılaplar yapıldı, bu milletin geçmişle bağı kopartılmaya çalışıldı. Ezan yasaklandı, Kur'an okumayı öğrenmek bile suçtu.

Yine bunları yapan o mihraklar, bu milletin dağarcığından, Allah lafz-ı celilini çıkarıp, eski Türkçe'deki, şamanizm zamanındaki "Tengri" köklü kelimeyi yerleştirmeye çalıştı.

Sebep ise gayet net ve açık. ıslam Arap diniydi! Bizim Araplardan alacak birşeyimiz yoktu. Onların başı hatta dedi bir meclis ictimaında
"Biz emrimizi semadan indirildiği iddia edilen kitaplardan değil, garbın medeniyetinden alırız."

Bu zihniyet, aşırı milliyetçiliği, bu milleti, geçmişinden tecrid etmek için kullanmaya çalıştı. Tanrı kelimesini de bunun için icbar ile kullandırdı, intişarına çalıştı.

Yoksa, yabancılara, gayr-i müslimlere ıslam'ı anlatırken, dikkat ederseniz meallerde, onların dilinde Allah manasına gelen kelime kullanılıyor.

Ama onlar yabancı, gayr-i müslim, ıslam'ı tanımamış. Onlar ehl-i kitap, onlar Allah'ı o ismiyle bilmiş. Belki buna hüsn-ü zan ederiz, daha ıslamı tanımıyorlar deriz ama, Tanrı kelimesinin zorla dağarcığımıza sokulmaya çalışılması, çok çirkin bir oyunun parçasıdır sadece.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir