devamı.. :wink: uzun oldu ama faydalı teker teker okuyalım inş
selametle canım kardeşlerim..
Bediüzzaman’ın bir yaklaşımı var: Belki Allah inkar edilebilir,metafizik de,insan kendi varlığını bile. ınkar edilemeyen bir hakikat var:
“Kabir var,kimse inkar edemez. Herkes ister istemez oraya gidecek.” diyor.Bir ateist için hayat kaos olduğu gibi ölüm de bir kaos,değil mi?
-Tabii,en büyük kaos,hayattan da büyük kaos.Avrupa’da mesela eskiden ölüm korkusu vardı,şimdi yaşama korkusu yerleşti.Kolay değil.ınançlı insanlar bile ancak dayanabiliyorlar.Ben düşünüyorum, inançsızlar ölüme karşı,afete karşı nasıl dayanabiliyorlar,dengeleri nasıl sağlayabiliyorlar?Sağlamaları mümkün değil.
- Üstad Hazretleri bundan 50-60 sene önce:“şu istikbal inkılabatı içinde en gür sâdâ ıslam’ın sâdâsı olacaktır” demiş. Bu sözün değerlendirmesini alabilirmiyiz?
-Benim bunu değerlendirmem şudur:ıslam ilimdir,ıslam akıl,mantıktır.Bediüzzaman Hazretleri görmüş ki gelecekte akıl hakim olacak,dolayısıyla ilim hakim olacak,ilmi gelişmeler artacak.Ve öyle oluyor,daha da artacak.O zaman aklın ve ilmin verileri ıslam’ı destekleyecek.Yani bir şey akla uygunsa,ilme uygunsa,gerçekten ilimse o ıslam’dır aynı zamanda.Çünkü Allah’ın kitabı iki tanedir:Bir Kur’an-ı Kerim -satırlarda-,bir de kainatta yazılan bir kitap.ıkisi birbirini açıklıyor. Dolayısıyla
kainat üzerinde çalışan bütün ilimlerin gelişmesi,gerçekten ilim olarak ortaya çıkması ıslam’ın ortaya çıkması demektir. Bir de insanların gerçekten müslüman olup olmaması meselesi.Bugün Avrupa’da birçok insan farkında olmadan müslümandır,adı müslüman olmadan müslümandır. Niye?Doğru yaşıyor,dürüst yaşıyor.ıçkinin zararlarını görmüş,kaçıyor eğlence hayatına sınır getirmiş,insanlara faydalı olmayı amaç edinmiş.Bunların ıslamiyet olduğunu bilmiyor,bunlar ıslam ahlakıdır.Biz bunları işte anlatabilsek,anlatmak öte yaşantımızda gösterebilsek belki onlar “ bizim yaşadığımız hayat hakikaten ıslam’mış” diyecekler.ıslam kendisine etraflı anlatıldığı zaman
Goethe’nin söylediği bir söz vardır: “Müslümanlık buysa ben zaten Müslüman’ım”
-Bediüzzaman Hazretlerinin
“Bu zamanda ıla-yı Kelimetullah maddeten terakki iledir” sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Evet,bu zamanda her şey para Her şey kuruşa bağlı.Kamerayla çekim yapıyor kardeşimiz,bu parayla alınmıştır,çok pahalı. ınternette sayfa açıyorsunuz,paralı.Buraya geliyorsunuz arabayla,para veriyorsunuz.Her şey para.Ama helalinden,dürüstçe para kazanmak ve bu helal ve dürüst kazanılmış paraları da hizmet alanında kullanmak,Allah’a iman için hizmetler açmak çok önemli.Eskiden olduğu gibi bir hırka,bir cübbe,bir asa ile hizmet olmuyor,her şey çok pahalı.Gittikçe standartlar artıyor,hayat pahalanıyor.Bedava su içemiyorsunuz,eskiden şakır şakır akan çeşmelerden,şimdi suyu da parayla alıyorsunuz.Bir tek hava kaldı.Böylesine giderek paranın önemi artıyor,her şey maddeten terakkiye,paraya dayanıyor yani.
Para tabii iki tarafı keskin bir bıçak,yani hizmette kullanabilirsin,hezimette kullanabilirsin.Ama hizmette kullanılması için kazanılması gerekiyor.
- Liselerde okuyan kardeşlerimize tavsiyelerinizi nelerdir?Başkalarına hak ve hakikatı ulaştırma yolunda?
-Liselerdeki kardeşlerimiz kendileri
ıslam ahlakını bütün güzelliğiyle yaşayacaklar.Hiç kimseye bir şey anlatmakta
acele etmeyecekler,
dostluk ve de arkadaşlıkları artıracaklar, samimi ilişkileri artıracaklar,yardıma muhtaç arkadaşlarına yardıma koşacaklar.Yani bir insan kendini sevdirdiğinde,ahlakını benimsettiğinde otomatikman onun temsil ettiği dava benimsenir,temsil ettiği inanç,ahlak özenilecek bir şey haline gelir.Ama bunu yapmadığı takdirde, insanlarla doğru düzgün bir sevgi,iletişim kuramıyorsa,bulunduğu konumda başarılı değilse,yardımsever değilse,ıslam ahlakının özellik ve güzellikleri şahsında tam temsil etmiyorsa dünyanın en iyi kitabını okutsa arkadaşına,en güzel şekilde anlatsa,yani bütün yöntemlere başvursa,mümkün değil,başaracağını zannetmiyorum.
(Salih Okurun Vehbi Vakkasoğlu ile röportajından)