Muhabbet Fedâileri

Alıntı sahibi ""nurciv""

tavirlari namaz kilisi haccini yapmis olusu iste bunlarda aldatabiliyormus insani ablacigim. haklisin kimse ben söyleyim böyleyim demez. Ama ben sunu ögrendim kendini ailesini öven insanla karsi karsiya gelmisse kisi bir adim ilerde durmali ve cok iyi düsünüp kararini ona göre vermeli. Onca övgüye tavrina ibadetli olusuna aldanmamali.. Konu böylesine ciddi olunca düsünüyorum ilerde ne gibi yaniltici sorular sorup ta karsi tarafi daha iyi anlayabileyim.
Cevat abim birgün forumda evleneceginiz kisiye bu benim cocuklarima iyi bi anne baba olabilirmi gözüyle bakin demisti. baktim öylede sandim ama yanilmisim
:oops:

Rabbim hayırlara çevirsin kardeşim.

Doğru hatırlıyorsam çok iyi ölçmeni de söylemiştim. Ama ölçerken doğru ölçü aleti lazım. Mesela, masa terazi ile ölçülmez. Hem, evleneceğin kişiyi seçerken kendi ölçü alatlerini kullanman lazım. Başkasının kendi ölçü aletleri ile ölçtüğü ve iyidir dediği kişi kendi huyumuza uygun gelmeyebiliyor. Demek önce kendimizi tanımamız lazım.

Elbette evlilikte birinci ölçü diyanettir. Ama diyanet dahi huylara ve algılara göre değişir. Ben namaza, oruca çok ehemmiyet verdiği halde ziyadesi ile dünyaperest insanlar gördüm. Hatta ömr-ü hayatını sürdürken sadece dünyevi kaidler ile yaşıyordu. Dilinde sadece dünya olan, ama sabah namazına kalkmayı ve sair namazı asla ihmal etmeyen kişiler gördüm. Aslında bunlar ibadetleri adet haline getirmiş dünyaperestlerdir. Bir kısım "zaruretler haramları mübah kılar" zihniyeti ile dünyevi dürbün ile bakarak zaruri olmadığı halde evham ile zaruri zannettiği şeylerde dahi harama girmeyi mübah görüyor.

Demek, ıslam ile beraber imana bakmak lazım. Zaten ayet Mü'min mü'minle evlenmesi istenmiş. Sadece ıslami kaidleri yaşayıp, imanı taklidten öte gitmeyen biri ile imanı keşfetmiş birinin geçinmesi zor olabilir. Çünkü, meselelere bakış ölçüleri farklıdır. ıman ve ıslam esası üzerine giden biri, bir meselede farklı düşünürken, sadece amel Müslümanı bazı kişilerin tamamen dünyevi dürbün ile baktığına çok şahit oldum. Zahirde baktığımızda diyoruz "dindar diye münasebete girdim, yanıldım"
...
Evlilikte, diğer ölçü aile yapısı ve kültür çok mühimdir.

Bazıları şu diyanet meselesini tam iyi anlamadığı gibi, aile ve kültür meselesine de iyi bakamıyor.

Mesela ,aynı kültürde olmak hemşehri olmak algılıyor. Adetleri aynı olması nazarı ile bakıyor.

Aile meselesi de aynı. Ailede asalet, zenginlik , adetleri terk etmemiş olmak gibi acayip ölçüler kullanılıyor.

Bir de evlenecek kişiyi seçmekte en mühim bir hata soruşturma ve tanışma kısmıdır. Özellikle soruşturmada sorulan kişi ve onun , iyilik kavramına bakış açısını iyi anlamak lazım.

Ben bu soruşturmada canı çok yanmış gördüm. Demek soruştururken sorulacak soru çok mühimdir. Mesela, "filan kız ve aile nasıldır" diye sormak çok sakıncalıdır. Bunun yerinde hayat anlayışını, diyanetini, çalışkanlığını, yardım severliğini, kavgacı olup olmadığı gibi net sorular sormak lazımdır.

Bu meselede bir zaman çok durmuştum. O zamana ait yazılar duruyorsa buraya derc ederim.

Muhabbetle

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Hasta, hamile veya aşırı kırgın olduğu zamanlar dışında ben şahsen naz maz kaldırmam. Naz da yapmam

Tamam ileride eşini haberdar ederiz bu başlıktan bakalım nasıl başa çıkacaksın. Ne demişler büyük lokma ye ama...

Baskasinin ölcü aletiyle böylesine ciddi bi olaya girisimde bulunmak illaki yanlis olur.
Kendi ölcü aletimizi kullanirken siz büyüklerinde evlenecek kardeslerinize iletmek istediginiz tecrübelerinizin olacagini,
ve kendi ölcü aletimize uydugu takdirde hayata gecirmek isteyisimden söz etmeye calistim. Allah razi olsun abicigim..
Evet söylemistin 2 seneye yakin bi zaman önce.

Alıntı sahibi ""nurciv""

Baskasinin ölcü aletiyle böylesine ciddi bi olaya girisimde bulunmak illaki yanlis olur.
Kendi ölcü aletimizi kullanirken siz büyüklerinde evlenecek kardeslerinize iletmek istediginiz tecrübelerinizin olacagini,
ve kendi ölcü aletimize uydugu takdirde hayata gecirmek isteyisimden söz etmeye calistim. Allah razi olsun abicigim..
Evet söylemistin 2 seneye yakin bi zaman önce.

Bana kızdın mı yoksa? :oops:

[*]bir kadının sözü erkeğe ne kadar geçer?

[*]kadının bazı konularda din bilgisi yüksekse,erkeğin yapmadığı şeyleri ona nasıl yaptırabilir?

[*]bir kadın ağlayınca 5 dk içinde unutulabiliyor fakat erkek 1 kere ağlasın dünya kopuyor neden? kadının gözyaşı değersiz mi?
ben bu soruların cevabını bir türlü bulamıyorum.

bir kadın ağlayınca 5 dk içinde unutulabiliyor fakat erkek 1 kere ağlasın dünya kopuyor neden?kadının gözyaşı değersiz mi?

kadınların bi çoğunluğu sürekli ağladıklarından ağlamanın değerini yitiriyor olabilir

Alıntı sahibi ""Ceka""

Bana kızdın mı yoksa? :oops:

benim alinganliklarim bitmez cevat abi, nedense cok asiri alingan oldum. halbuki alinacak birsey yok ortada, sen bakma bana, yazilarinin devamini bekliyorum merakla.. :wink:

Alıntı sahibi ""Laz_muraT""

bir kadın ağlayınca 5 dk içinde unutulabiliyor fakat erkek 1 kere ağlasın dünya kopuyor neden?kadının gözyaşı değersiz mi?

kadınların bi çoğunluğu sürekli ağladıklarından ağlamanın değerini yitiriyor olabilir

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?p=37442&highlight=#37442

Alıntı sahibi ""nurciv""

Alıntı sahibi ""Laz_muraT""

bir kadın ağlayınca 5 dk içinde unutulabiliyor fakat erkek 1 kere ağlasın dünya kopuyor neden?kadının gözyaşı değersiz mi?

kadınların bi çoğunluğu sürekli ağladıklarından ağlamanın değerini yitiriyor olabilir

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?p=37442&highlight=#37442

neden link verip yönlendirdin anlayamadım.kadınlara ait kötü birşey yazdığımı sanmıyorum.o yazıyı yazan şahısda hangi bayana göre yazmış tartışılır.

Alıntı sahibi ""Laz_muraT""

bir kadın ağlayınca 5 dk içinde unutulabiliyor fakat erkek 1 kere ağlasın dünya kopuyor neden?kadının gözyaşı değersiz mi?

kadınların bi çoğunluğu sürekli ağladıklarından ağlamanın değerini yitiriyor olabilir

ben genellme yaparak konuştum.kadınlar ağlama konusunda erkekler gibi davransa en az 6 ay veya 1 yıl veya 2 sene beklemeleri gerekiyor.bu da bir kadın için imkansız.fırtratına aykırı bence.böyle oluncada kadınlar sürekli ağlıyor konumuna düşüyor.

mesala,kadınlar çok ince ayrıntılara takılıyorlar,erkeklerse olaylara sonuc odaklı bakıyorlar.buda bence bir kadını kırılmasına yol açan sebblerden biri.

herkesin belirlediği kriterler vardır bana kalırsa.. kişiye göre değişebilir.. biri hayatı dolu dolu yaşamı seven , diğeri öncelikli olarak kariyeri önplanda tutan, kimisi ise takva sahibi olmasını en öncelikli kriter olarak beklentileri arasında ilk sıralamaya koyar.. bu kriterler çoğaltılarak sıralanabilir... bakalım neler çıkacak :roll:

Kişinin hayattaki olmazsa olmazlarının ne derece oturmuş olduğuna bakar aradığı kriterler..

Yani bir aile hayatını muhakkak tesir altında bırakacak şeyler mutlaka soruşturulmalı..

Meselâ denirse:

Sigara bir erkekte hele de evlilik gibi, hayatın ileri safhalarında, bilhassa çocuklara zarar verecek bir meret, hele de Nurcu bir ailenin hayatından daha baştan tard edilmeli..

Malûm gelecek neslin hücreleri o sigarayı keyfi için içine çekmiş babanın veya istemeden soluyan annenin hücre taşlarından meydana gelecek..

(Aynı şeyler bayanlar içinde geçerli olabilir..Bayanlarında içip içmediği soruşturulmalı..

Hizmet evliliği yapan bir ailenin hayatı ve sıhhati elmas kıymetindedir..

Dikkat edilmeli..)

Bir 2. mühim miheng, (tabii bu şahsım adına, futbol..)

Hani şu hafta sonlarında veya özel maçların hayatımıza hükmettiği, içi boş nesne ile oynanan, oynayanların ceb doldurup, seyredenlerin ömür tükettiği oyun..

Bu meselede de en baştan, hayata ne kadar hükmedeceğinin sınırları belirlenmeli..

( Aslında bir Nurcu aile için şahsım adına çok komik bir mevzû..Allah'tan bizim ailemizde bu derdimiz yok..Eşim de futbolu ne oynar ne seyreder..Dağına göre kar..(= )

Vee en büyük dert..Televizyon..

şahsen en baştan kesiri kestim..

"Ben çocuk yetiştirirken o meredi hayatımda istemem" diye..

Ve de yok şimdi hayatımızda..

Netten seyredebilecek de olsak, aklımıza gelmiyor..

Cihaz olarak bilhassa alınması seyredilmesine daha cazib demekki diye düşünüyoruz..

Ve televizyonun en büyük zararı, vakit kaybı yanında, annenin veya babanın tam da eğitim ve terbiye alacakları yaşlarda,

yâni 0 -12 yaş arasında çocuklarıyla yeterince ilgilenememelerine sebeb oluşu..

Tv olmayan bir evin tek meşgalesi çocuklar oluyor..

Onlarla oyun oynamak, yazı yazmak, resim yapmak, şarkı söylemek varken, zincirsiz köleler gibi 0 yaştan diziliyor aile tv başına..

"Ben kendime sahib çıkarım, zararlı program seyretmem" diyenleri de çok gördüm şahsen..

Nerde beyaz şovlar, magazin programları varsa dindar ailelerde bile çoluk çocuk herşeyden haberdarlar maşallah..

(Beyaz şovu da o seyredenlerden ve gazetemin tv yorum sayfasından duydum(= )

Onun olmadığı ailenin birbirine ayırdığı vaktin kalitesini asla boş bir kutu tutmaz..

Tabii bunlar ve bunlar gibi olmazsa olmazlar dâvâ insanının, hayatın gayesi olarak neye göre yaşadığıyla belirlenecek sınırlar..

Evlenmiş olmak için evlenmenin, kümesteki horozun ailesiyle çok da farkı yok zaten..

Yiyen, içen, uyuyan, başka da bir gayenin olmadığı hayatta bunlar kriter olmaz..

( Bu mevzû çok su götürür..Aynı cemaatten oluşu, aynı siyasi görüşü kabul ediş bunlar hep soruşturulmalı, zira gayesi olan kişi için hayatın tadını kaçırabilecek şeylerdir ilerde..)

ılk aranacak husus bence kalp temizliği olması gerekiyor.

ikinci hususta saygı

Abla ne kadar ince ayrıntıları düşünmüşünüz.Biz ayrıntıları gözden kaçırıyoruz demekki.Tv. konusun da gerekli hassasiyeti göstermiyoruz ne yazıkki.

Karşıda ki insanın hayat gayesi çok önemli gerçekten de bizim değer verdiğimiz konu bazen karşısı için çok da önem arz etmiyor.Bu da ilerde ciddi sorunlara yol açabilir.

Saygı da önemli,mesela cemaatten değilse bile cemaate saygılı olmalı.ailesiyle istişare yapmalı.Dini konularda birbirlerinin eksiklerini tamamlamalı.

Aileninin rızası şöyle alınmalı bence, karşılıklı önce tanışılması gerekir.Tanımadan da o insan hakkında bazı fikirlere varmamak lazım.Başıma geldiği için söylüyorum

Alıntı sahibi ""kimyagerus""

ılk aranacak husus bence kalp temizliği olması gerekiyor.

ikinci hususta saygı

Kalp temizliği nasıl oluyor? Nasıl anlaşılıyor?