Giriş yapmadınız.

1

17.06.2004, 16:58

Kadınlar Dikkat !

Kadınlar, Dikkat!


BıR 'ERKEK HAREKETı' olarak feminizmin kadına verdiği zarar onu erkekleştirmesi, erkeğe verdiği zarar onu kadınlaştırması, aileye verdiği zarar taşları yerinden oynatması, çocuklara verdiği zarar onları 'babalaşmış anneler' ve 'anneleşmiş babalar' ile yüzyüze getirmesidir. Rabb-ı Rahîm'in çok hikmetler ile koyduğu ve birbirini tamamlar nitelikteki farklı özellikler, feminizmin elinde bir rakibe dönüşmüş; sonuç itibarıyla, kadınlar erkekleşmiştir.

Feminizm bir erkek hareketidir, dedik. Çünkü, feministlerin tezlerine ve icraatlarına bakarsak, bütün yapıp ettikleri, erkeğin yaptığı işleri kadının da yapabildiğini göstermektir. Kadın da erkek gibi işadamlığı yapabilir, onun kadar hızlı koşabilir, onun kadar iyi siyasetçi olabilir, vs. vs. Feminizm, güya kadını 'aşağı' mevkiinden kurtarma uğruna ona hedef olarak erkeklerin yaptığı işleri gösterdiğine göre, feminizmin ölümcül zaafını tesbit etmek hiç de zor değildir. Feminizm, erkeklerin konumunu yücelten, o yüzden kadını da 'yücelmek' için erkekleşmeye zorlayan bir harekettir. Saikleri itibarıyla, bir 'kadın hareketi' değil, bir 'erkek hareketi'dir; erkekleşme hareketidir.

Bu hareketin taşıdığı böyle apaçık bir zaafa ve fıtratı değiştirmeye çalışma gibi müthiş bir zorlama ve zorbalık boyutu da taşımasına mukabil, milliyetçilik, devletçilik, hooliganism misali tüm cahilî asabiyetler gibi, onda da meş'um bir lezzet boyutu var ki, şu "asr-ı enâniyette" tüm dünya kadınlarını peşinden sürüklüyor. ışin garibi, mü'mine kadınlarda dahi, apaçık feminist bir söylem dile getirenler kadar, neredeyse büyük kısmında--söylem itibarıyla 'feminist' olmasa bile--feministçe bir tavrın ihtiyar edildiği gözleniyor.

Nitekim, ısmet Özel'in bir vâkıanın veciz bir özeti olarak belirttiği üzere, "Kadınlar yapamaz, fakat yaptırır" sırrı tahakkuk ediyor nice mü'min evlerinde. Öyle ki, duyduğu ve gördüğü öyle şeyler var ki, çokça yazılan "ıslâm'da Kadın Hakları" türünden kitaplara bedel, "ıslâm'da Erkek Hakları"na dair kitaplar yazma ihtiyacının husule geldiğini bile düşünüyor insan...

Evlerde olandan da daha hazini, dışarıda yaşanıyor. Bir yanda, kadının para için çalışma hayatına atılması gibi bir vâkıaya mestûre hanımların da kemâl-i hâhişle râm olmasının beraberinde gelen arızalar mevcut. George Gilder gibi iktisatçıların hesaba vurarak ortaya koyduğu ve herkesin de fiilen tecrübe ettiği üzere, çalışan kadın, 'aile bütçesine katkı'dan daha ziyade, kapitalizmin 'kâr maksimizasyonu' çarkına katkıda bulunuyor. Bu vesileyle, elbiseden deodoranta, ayakkabıdan kreş ve yuvalara bir dizi 'harcama' kalemi ortaya çıkıyor meselâ. Ama, asıl, iş hayatında kadınlar erkekleşiyor; ve bu erkekleşme, evde kocasına karşı nüşûzelik sûretinde belli ediyor--dışarıda çalışmıyor bile olsa, sırf feminizmden aldığı cesaretle, aynı 'erkekleşme'yi sergileyen ev hanımları cabası!

Feminizmden doğrudan veya dolaylı etkilenmeler ile gelen bir husus ise, kadınları erkekleştirip erkekleri kadınlaştıran ve böylece birbirini tamamlayan iki karşı cinsi, birbirinin benzeri bir 'tek cins'e dönüşme gibi gayrifıtrî bir yöne zorlayan bu gelişme paralelinde, kadınların erkeklerle münasebet ve muhatabiyette sergilediği rahatlık. Birçok ehl-i dinde dahi, bu rahatlığın lâubâlîlik ve lâçkalık boyutlarına uzanan tezahürlerini 'ıslâmî radyo'ları arayan kadınların--ve bilhassa genç kızların--önemli kısmının sergilediği fütursuzlukta, keza işyerlerinde ve yolda-beride gördüğümüz şakalaşmalarda apaçık görebiliyoruz. Hele hele, bir ucundan şöhret edinmiş birçok mü'minin eşlerinden, bu fütursuzluğun aile hayatının vazgeçilmez lâzımı olan sadakat ve emniyeti sarsan tezahürleri dahi olduğunu öğreniyoruz--bir mü'mine hanımla da çözebileceği sıradan konuları şöhretli bir mü'min erkeğe yöneltme; hatta bunu evini telefonla arayarak gerçekleştirme.. gibi. Buna karşılık, o kişinin yardımcı olacağı bir mesele de olsa, onu hanımına iletip, "Siz beyinize de arzetseniz. Sonra ben sizi arasam da, istişarenizde nasıl bir kanaat hâsıl olduğunu bildirseniz" şeklinde bir formül de pekâlâ uygulanabilir olduğu halde!
Feminizmle gelen 'fıtrata doğru' değil, 'fıtrata karşı' özgürleşmenin; ve bunun bir uzantısı olarak kadının erkekleşip erkeğin kadınlaşması ile gerçekleşen 'tek-tipleşme' vâkıasının mü'mine kadınların akıl, kalb ve nefislerindeki tesirleriyle gelen bu tablonun sıhhatsizliğini apaçık görerek tedaviye başlamak, öyle görünüyor ki, kadının kadın ve erkeğin erkek olarak kemâl bulması ve de ailenin huzurlu, çocukların dengeli olması için vazgeçilmez bir şarttır.

Resûl-i Ekrem'in, mescidde "erkekler safının en hayırlısının en öndekiler, kadınlar safının en hayırlısının ise en geridekiler olduğunu" buyuran hadis-i şerifinden, feminizmden ziyadesiyle nasiplenmiş bugünün mesture hanımlarının alacağı bir ders herhalde vardır. Kadının evinde kıldığı namazın, mescidde kıldığı namazdan kat kat sevaplı olduğunu bildiren hadis ise, meseleyi herhalde tamamlamaktadır.

Metin Karabaşoğlu

3

13.12.2004, 10:36

s.a. ellerinize sağlık çok güzel tesbitlerle dolu ve günümüzde yaşanan kadın erkek ilişkilerine çok güzel açıdan bakılmış
selam ve dua ile kalın
nur

Mesajlar: 46

Konum: sakarya/kastamonu

Meslek: öğrenci

Hobiler: edebiyat, psikoloji, (sanatsal olarak da bağlama, ebru, ney) yazmak ve düşünmek için özel zaman ayırmak, tefekkür...

  • Özel mesaj gönder

4

13.12.2004, 15:04

bilimsel açıklamalarınızdan dolayı Allah razı olsun. bilen ve öyle iannan insanların gönülleri bu tür oluşumlardan uzak duracaktır. O yüzden bilgilendirenlerden de inananlarda da Allah razı olsun ve bizi uzak tutsun Amin......
Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
Güllerin döndü hare yare küsmeye ne hacet
Dil avare,dudak biçare,gönül bükmeye ne hacet

  • "Tarik bin Ziyad" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 91

Konum: Almanya, Frankfurt

Meslek: yok

  • Özel mesaj gönder

5

27.12.2004, 13:27

Allah femiminizim hareketini yok etsin amin. Hele Avrupada ama ğlkemizin batı kesimindede bu feminizim
çok ileri gitmiş ve gitmeğede devam ediyor müslüman aile ortamınıda zehirlemiştir. Gavur olsun müslüman olsun hatta dindar olsun herkezde az çok var. istisnalar yok gibi.
Evliliği sürdürmek için erkekler kılıbık olma mecburiyetindeler, evlilik
müessesesi geçerliğini kaybediyor, nikah kapısı kapanıyor.
Bu feminist herifelelerle evlenenin kendi kabahatı derim,
zaten gavurlar sadece mecbur kaldıkça yanı çocuk doğmadan biraz evel evleniyor. Erkeklere benden tavsiye iyce huyunu suyunu öğrenmeden önce
çocuk yapma olayını erteletin boşanmak kolay olsun, yoksa bu feminist herifelere ömür boyu köle olursunuz
Foruma 2 ayrı isim altında üye olup, iki ayrı isim altında mesaj yazdığı için üyeliği iptal edilmiştir.
Bakınız: Forum Kuralları, madde 4.2.14

(Webmaster)

6

27.12.2004, 13:28

Tarık kardeş;


"Ne bu şiddet bu celal?"
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • "Tarik bin Ziyad" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 91

Konum: Almanya, Frankfurt

Meslek: yok

  • Özel mesaj gönder

7

27.12.2004, 13:36

Hehe kılıbıklığın olduğu ortamda şiddet ve celal lazım :)

Erkeklerin kadınlaşması kadınlarında erkekleşmesi ahirzaman fitnelerindendir, celalleneceğiz tabi. Bu konuda baya hassasım,
bir dokun bin ah işit..
bize uzak biryere götüreceğine söz verdiği halde karısı son anda yasakladı diye hizmeti çöpe atan korkaklardan derse karısı izin vermediği için gelmiyen şahsiyetsizlerden, hatta cemaat harici ehli dünya tarafında gördüğüm kılıbıklıktan ve gecenin bir vakti ütü yapan ve herşeye rağmen yinede ulu ortada karısından azar yiyen adamlardan öyle bir sinir oldumki bir bardak suda boğabilirim abi, bana silahla gelsinler ama kılıbıkla gelmesinler ;-)
Foruma 2 ayrı isim altında üye olup, iki ayrı isim altında mesaj yazdığı için üyeliği iptal edilmiştir.
Bakınız: Forum Kuralları, madde 4.2.14

(Webmaster)

8

27.12.2004, 13:39

Tarık kardeş bu gaz verici konuşmalarınla boşanma sayılarını arttırmayasın :D , topla tüfekle gelmesinler sonra,

tamam,din ve hizmet konusunda taviz verme, kendini aşağılattırma, ama kırıcı, sert de olma, kararlı ol,kavl-i leyyin kullan,bence uslub değişikliği yap
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • "Tarik bin Ziyad" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 91

Konum: Almanya, Frankfurt

Meslek: yok

  • Özel mesaj gönder

9

27.12.2004, 13:46

Haklısın abi zaten ben aslında kavli leyin ve sakin biriyim.SAdece Konu hakkında çok muzdarıp olduğumdan böyle. Yoksa hep sakin sakin duran biranda patlıyan adamlardanım.
Sen buraya gelseydin herhalde sende öyle düşünürdün abi, ankaradan gelen ehli dünya bir akrabam var, adam sinirinden hasta olacaktı dayanamadı 'Bu almancıların hepsin karılarının ...... .... ..... ... !!!!!! AAAAA!'
diye kızıyordu, tabi o boş yerlere küfürler geliyordu ama
buraya yazmayım şimdi ;-)
Foruma 2 ayrı isim altında üye olup, iki ayrı isim altında mesaj yazdığı için üyeliği iptal edilmiştir.
Bakınız: Forum Kuralları, madde 4.2.14

(Webmaster)

10

06.01.2005, 19:10

Bu sekil uslüba gerek yok.

metin karabasoglunun yazisi altina hepimiz imza atabiliriz sanirim.
Ancak bu asirda kadinlarinda ´feminizm´gibi saplantilara meylettiren neler oldugunu iyi bilmek gerek. Burda birinci vazife ve mesuliyet erkeklere bakiyor. bediüzzamanin söylemiyle ´kadini tahakküm altina almak isteyen erkeklerden..´kadinlari ikaz ediyor. Egitimde öyle degilmidir: Cocukta ciddi ahlak hatalari hasil oluyorsa bunun birinci sebebi velilerdir. Iste kadinlarin da feminizm vs yaniltmalari ancak (tek etken olmasada) erkeklerin yanlis tutumlarindan meydana geliyor. Yoksa osmanli kültüründe kac kadin sikayet etmis halini?

Demek odur ki, bilhassa Müslüman erkekler azamai dikkat etmesi gerek ki, kadinin felaketine sebep olmasin. elbet ikinci asamada kadin icin aynisi söylenmesi gerek.

Elhamdülillahi ala külli hal.Ki Islamiyet var.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir