Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

1

28.03.2007, 16:16

Aile hayatı neden bozuluyor?

Aile hayatı neden bozuluyor?

Bu sene inzivâda iken ve hayat-ı içtimaiyeden çekildiğim halde, bazı Nurcu kardeşlerimin ve hemşirelerimin hatırları için dünyaya baktım. Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar işittim. "Eyvah!" dedim. "ınsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevî cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış?" dedim.

Sebebini aradım. Bildim ki, nasıl ıslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine ve dolayısıyla din-i ıslâma zarar vermek için, gençleri yoldan çıkarmak ve gençlik hevesâtıyla sefahete sevk etmek için bir iki komite çalışıyormuş. Aynen öyle de, biçare nisâ taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir sûrette perde altında çalıştığını hissettim. Ve bildim ki, bu millet-i ıslâma bir dehşetli darbe, o cihetten geliyor. Ben de siz hemşirelerime ve gençleriniz olan mânevî evlâtlarıma katiyen beyan ediyorum ki:

Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i ıslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur. Rusya'da o biçare taifenin ne hale girdiğini işitiyorsunuz. Risale-i Nur'un bir parçasında denilmiş ki:

Aklı başında olan bir adam, refikasına muhabbetini ve sevgisini, beş on senelik fâni ve zâhirî hüsn-ü cemâline bina etmez. Belki, kadınların hüsn-ü cemâlinin en güzeli ve daimîsi, onun şefkatine ve kadınlığa mahsus hüsn-ü sîretine sevgisini bina etmeli; tâ ki, o biçare ihtiyarladıkça, kocasının muhabbeti ona devam etsin.

Çünkü onun refikası, yalnız dünya hayatındaki muvakkat bir yardımcı refika değil, belki hayat-ı ebediyesinde ebedî ve sevimli bir refika-i hayat olduğundan, ihtiyarlandıkça daha ziyade hürmet ve merhametle birbirine muhabbet etmek lâzım geliyor. şimdiki terbiye-i medeniye perdesi altındaki hayvancasına muvakkat bir refakatten sonra ebedî bir mufarakate mâruz kalan o aile hayatı, esasıyla bozuluyor.

Hem Risale-i Nur'un bir cüz'ünde denilmiş ki: Bahtiyardır o adam ki, refika-i ebediyesini kaybetmemek için saliha zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem bahtiyardır o kadın ki, kocasını mütedeyyin görür, ebedî dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadet-i dünyeviyesi içinde saadet-i uhreviyesini kazanır. Bedbahttır o adam ki, sefahete girmiş zevcesine ittibâ eder, vazgeçirmeye çalışmaz, kendisi de iştirak eder. Bedbahttır o kadın ki, zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklit eder. Veyl o zevc ve zevceye ki, birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yani, medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder.

Lemalar 203

2

28.03.2007, 16:54

Bir de kadınların çalışmasına karşıyım diye bana kızıyorlar ya :roll:

3

28.03.2007, 17:34

Tek taraflı düşünürsen kızarlar tabii..

Buarada hangi kısımdan çıkardın kadınların çalışmaması gerektiğini...

(Bende ulvi meslekler hariç -doktor,öğretmen,hoca vs- kadınların çalışmasına karşıyım şartlar müsait olduğu müddetçe)
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

4

28.03.2007, 17:36

kadının vazifesi çocuğunu islam ahlakı üzerine yetiştirmektir..çocuğunun muallimi olmaktır..

bunu dört dörtlük yapmalı..

nasıl çalışmaya vakit buluyor bir hanım anlamadığım bir konu..

kurana hizmetkar
çocuğunun muallimi
beyinin hanımı
evinin temizlikçisi
evinin ahçısı

maşallah..bu vazifelerini dört dörtlük yapan hanıma maşallah..başka ne görevi olsun..

5

28.03.2007, 17:42

Kardeşim sana katılıyorum. Ama bunun bayanların çalışmasıyla ne alakası var. Nufusumuzda bayanların çoğu çalışmadığı halde vaziyet ortada. Bence bayan çalışsın çalışmasın eğitimini tamamlamalı ve saydığınız görevlerin( karşılıklı olarak!!!!!! ) hepsini dört dörtlük yapmalı.

Saygılar...
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

6

28.03.2007, 17:48

elbette karşılıklı..! beyin vazifeside çok büyük merhamet göstermeli bir yazı okumuştum kılıbık diyorlar ya erkekler hanımlarını dinleyince o yazı sonunda öğrendimki kılıbık değil kalbi ılık denmesi lazmmş :wink:

eğitim noktasında harama karışmak söz konusu ise tamamlamamlı diye düşünüyorum..

7

28.03.2007, 18:00

Tüm erkeklerin kalbi ılık :tamam: olması dua ve temennisi ile.....


"eğitim noktasında harama karışmak söz konusu ise tamamlamamlı diye düşünüyorum.."

Haramdan kastınızı anlamamakla :roll: birlikte katılıyorum...
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

8

28.03.2007, 18:06

bayan başını açıp okumamalı yani..üniversite ortamnda erkekde kızlarla aynı ortamda bulunmamaya gayret göstermeli..aynı ortamda olduysada muhattap olmamaya çalışmalı..

dua ile kardeşim..

9

28.03.2007, 18:10

Alıntı sahibi ""MıRZASAıD""

beyin vazifeside çok büyük merhamet göstermeli bir yazı okumuştum kılıbık diyorlar ya erkekler hanımlarını dinleyince o yazı sonunda öğrendimki kılıbık değil kalbi ılık denmesi lazmmş :wink:


bilmiyordum ya
demek kilibigin anlami kalbi ilik demekmis
cok hos :)
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

10

28.03.2007, 21:34

Walla kardeş ben çalışan hanım istemem. 2 günde kocayınca, yıpranınca benim de rahatımı huzurumu kaçırır. Ev işleri zaten yıpratacak bir de sağda solda mı yıpranacak. Rızkı Allah verir, ben de gücüm yettiğince çalışır muhtaç bırakmam. O otursun adam gibi hayırlı evlatlar yetiştirsin eşiyle ilgilensin. Dinini diyanetini tamam edip benim maneviyatıma da destek olsun.

Ahirzamandayız ve bana göre hiç bir yer erkek ve bayan müslümanlar için meşru değil. Erkekler maişetle mükellef bari kadınlarımız kendilerini günahtan uzak tutsunlar...

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

11

28.03.2007, 21:44

Talha genç kardeşim,sizler gibi düşünen erkeklerin sayısı da azaldı.Çevreden duuyuyoruz..ELH-ı DıN DEDığıM kardeşlerimiz,eş özellikleri arasında okumuş-çalışmış bayan istiyorlar.Ama bu zamanda bir bayanın üniversite ortamlarında bulunması için ya da çalışma bazı şeylerden taviz vermes gerekiyor.
Sözüm meclisten dışarı.Bazıları muhafaza etmeye çalışıyor ama zahirden çok batına bakmalıyız.

Üstadımız ne güzel demiş.Mimsiz Medeniyat kadınları yuvalarından çıkardı,yuvalarına dönmeli...

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

12

28.03.2007, 21:57

amenna ve sadakna..

13

29.03.2007, 07:36

kadin bir meslek ögrenilmeli
ama evlendikten sonra
cok zor durumda kalinmadigi sürece calismasina bende karsiyim
calisan bir bayanin cocuklarina verimli olabilme konusunda süphem var
gerci süpheyide gectim artik
erkegin de kadininda görevi belli..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

MıRZASAıD

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "MıRZASAıD"

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

14

29.03.2007, 14:06

Kalbi Ilık mı, Kılıbık mı?

ıki arkadaş cami avlusunda oturmuş konuşuyorlardı...

Arkadaşlardan birisi
‘Bu akşam arkadaşlarla maç izlemeye gideceğiz, sen de gelir misin?
diye sordu. Soruyu soranın durumuna bakılırsa arkadaşının sevinç içerisinde ‘evet’ diyerek onaylamasını bekliyordu. Ama beklenen olmadı. Arkadaşının yüzüne ciddi bir yüz ifadesiyle bakan genç,
‘Hayır maça gelemem. Biliyorsun ben evlendim, artık gözü yolda olan ve sürekli evde bekleyen bir eşim var. Bundan böyle hayatıma daha dikkat etmeliyim.’ dedi.
Bu ifadeyi duyan arkadaşı önce hayretle baktı arkadaşının yüzüne, ardından alaylı bir tavırla ‘Vay, vay, vay kılıbık kardeşim, yüreği sevgi dolu pek muhterem ev erkeği, bakıyorum da ilk haftada boyunun ölçüsünü almışlar. Nedir bu evdekileri ihmal etmemeliyim, artık maça gelmeyeceğim lafları?’ diyerek yeni evli genç arkadaşını ayıpladı. Yeni evli genç tam ağzını açmış arkadaşına bir cevap verecekti ki yan taraflarında oturan nur yüzlü bir dedenin konuşmasıyla başını o tarafa çevirdi. O zamana kadar olanları göz ucuyla takip eden dede söze karıştı.


‘Gençler kusura bakmayın az önce konuştuklarınıza kulak misafiri oldum. Ve bu misafirlik beni yıllar öncesine götürdü. şimdi müsaadenizle size o gün başımdan geçen ve bugün sizin sayenizde hatırladığım olayı anlatmak istiyorum.’ diyerek başladı anlatmaya.

‘Yeni evlenmiştim, mahalleden çok sevdiğimiz arkadaşlar bir program yapmış, birlikte eğlenmek istemişlerdi. Tabii beni de çağırmışlardı. Durumu eşime anlatarak gittim; ama akşam olmak üzereyken geri döneceğime dair söz verdim. Kalkmak üzere hareket edince durumu arkadaşlarıma izah etmeye çalıştım ama hepsi birden anlaşmışlar gibi az önce arkadaşının sana ‘maça gelmiyorum’ dediğin için söylediği şeyleri söylediler. Kimisi kılıbık, kimisi korkak kimisi ‘daha önce böyle değildin, evlendin böyle oldun’ tarzında şeyler söylediler. Anlayacağınız zor durumdaydım. Ya eve gidip akşamı eşimle geçirmeyi tercih ederek korkak ve kılıbık olacak, ya da arkadaşlarımla kalarak onların baskısıyla güya kazak erkek olduğumu ispatlayacaktım. Her şeyi göze alarak oradan ayrılmaya karar verdim. Yolda gelirken evimize çok yakın olan caminin hocasıyla karşılaştım. Durumu ona açmaya karar verdim. Söylediği ‘Sen kılıbık değil, kalbi ılıksın.’ ifadesi o kadar hoşuma gitti ki, o günden bugüne ismim hep kalbi ılık olarak kaldı. Bu yüzden ben bunca hayatım boyunca evde asıp kesen, sövüp döven, bağırıp çağıran, kırıp dökenlerle değil, kalbi ılıklarla oturup kalkarım. Öylelerinin aslında erkeklik dedikleri onları pohpohlayan nefislerinden başkası değil.



Hz. Peygamber gerçek pehlivanı bize bakın nasıl anlatıyor: ‘Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.’ (Müslim, Birr, 106) Sonra beni bir kenara çekerek konu ile ilgili Hz. Peygamber’in söylediği birkaç hadisi de ekleyerek şu kalbi ılığı evde bekleyen eşinin yanına gönderdi. Biz bazen yabancıya bir melek gibi davranır, yüzüne güleriz de eve geldiğimizde bizden sevgi bekleyen ev halkına karşı ifrit kesiliriz. Yabancı insan ne yapsın senin güzel ahlakını. Evet, elbette ki ona da güzel davranılmalı; ama, güzel davranış, yani güzel ahlak ilk başta hayatı birlikte yaşadıklarımıza lazım değil mi? Bir başka yerde de yine en hayırlıdan bahseden Allah Resulü “usvetül hasene” olarak kendisini de örnek göstererek bize olmamız gereken hali anlatıyor. Hz. Aişe anlatıyor: “Hz. Peygamber (sas) buyurdular ki: ‘Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım…’



O gün bana korkak diyen ve kılıbık olmakla eleştiren arkadaşlarımın birçoğu ya eşinden ayrıldı ya da zehir zemberek bir aile hayatları oldu. Oysa Allah Resulü’nün sözlerini hayatıma düstur edindiğim için evim çoluk çocukların oynaştığı bir cennet köşesine döndü. Varsın bana korkak desinler. Ben Rabbimin ne dediğine kulak verir, her zaman kalbi ılıklardan olmayı tercih ederim.’ Hakkınızı helal edin.



Dedenin bu anlattıklarından sonra kendisini maça davet eden arkadaşının yüzüne anlamlı anlamlı bakan genç ‘Sen istersen bana kılıbık demeye devam et. Ben maça gelmeyerek evde dört gözle beni bekleyen eşimin yanına giderek ‘Kalbi ılık’lardan olmaya kararlıyım.’ diyerek ayrıldı. Dede, gencin arkasından gülerek bakıyordu.

A.Kadir Süphandağı

15

29.03.2007, 14:29

Allah razı olsun. Çok güzel tesbitler. Özellikle yeni evliler için önemli bir tuzağa parmak basmış.

Çevremde malesef kalbi ılık değil kılıbık hem kazak geçinen akılsız çok.

Evlenmek ne arkadaşlarını ihmal etmek, ne ihmal etme korkusu ile kılıbık olduğunu göstermeme telaşı ile kazak olmaktır.
Akıllı adam hem ailesini ,hem arkadaşını hem akrabasını hem işini ayrı tutmayı başaran insandır.
Öyle ya bir kadın tüm hayatını belki eski arkadaşlarını, ailesini ,alıştığı hayatı bıraksın sana gelsin. Sen ,bir kaç lehviyat alışkanlığını kılıbık olma korkusu ile bırakmatan çekin.
Ne kadar ayıp, ne kadar günah.

Yada evlendin eski çevrenle irtibatını bütün bütün kopar.

Her ikisinden çok var ve onlardan canım çok yanıyor.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

16

30.03.2007, 11:19

ne güzel bir yazi böyle..

Allah razi olsun..

Rabbim insallah kalbi iliklarla karsilastirir..

Selam ve dua ile..
paylasima devam :wink:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

17

30.03.2007, 12:43

bayanların çalışması evet çok da doğru birşey değil...helal daire keyfe kâfi gelir...günaha lüzum yoktur...bu söz çok hoşuma gider...

birde şöyle bakmak lazım...namazımızın kazasını yapıyoruz ,orucun kazasınıda yapıyoruz ama başımızı açmamızın kazası yok...RABBıM yolundan şaşırtmasın inşallah...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

18

30.03.2007, 21:51

Alıntı sahibi ""nurdan damla""

bayanların çalışması evet çok da doğru birşey değil...helal daire keyfe kâfi gelir...günaha lüzum yoktur...bu söz çok hoşuma gider...

birde şöyle bakmak lazım...namazımızın kazasını yapıyoruz ,orucun kazasınıda yapıyoruz ama başımızı açmamızın kazası yok...RABBıM yolundan şaşırtmasın inşallah...


:tamam:

19

02.04.2007, 12:03

çok güzel bi hikaye.Zaten nur yolunda olunca insanlar hem birbirlerini daha iyi anlıyo hem daha insan oluyo.Rabbim karanlıkta bize o'nu göndermiş(feneri vermiş) yolunuzu bulasınız diye.ınş. yolunu bulanlardan oluruz.Rabbim biz bayanlara şefkatli davranan erkeklerle karşılaştırsın.Bizi anlayan eşler versin.Eşi olup da kadrini kıymetini bilmeyenlerede akıl versin.

20

02.04.2007, 12:18

Alıntı sahibi ""cutenur""

çok güzel bi hikaye.Zaten nur yolunda olunca insanlar hem birbirlerini daha iyi anlıyo hem daha insan oluyo.Rabbim karanlıkta bize o'nu göndermiş(feneri vermiş) yolunuzu bulasınız diye.ınş. yolunu bulanlardan oluruz.Rabbim biz bayanlara şefkatli davranan erkeklerle karşılaştırsın.Bizi anlayan eşler versin.Eşi olup da kadrini kıymetini bilmeyenlerede akıl versin.


amin...cümlemizi hayırlıları ile karşılaştırsın RABBıM...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir