Öncelikle Cosmo kardeşin duasına amin derim... Allah razı olsun.
Eşimle annemin arasını nasıl hoş tutum?
Hiç karışmayarak. Elbette çekişmeleri olmuş ve olmuştur. Eşim saflığından elbette ilk başta anlatmaya kalktı. Hoş bir uslupla red ettim. Annemin de öyle.
Küs oldukları zamanlarda onlarla makara yaptım. Böylece ne annem evlenmeden önce ki sevgimizin kaybolmasından korktu ne eşim kendini yabancı bir evde hisseti. Hem kendi hakkını kendi savunmayı öğrenirken ,"bu ev benim evim" demeyi öğrendi. Eşimin evi demedi. Garipsemeyin,bence bir kadının en büyük problemi bu. Yaban insanlarının arasında herkez kendini gurbette hisseder. Bence bir erkek ilk önce kadının kendi evinde yaşadığını hissttirmesi lazım. Hem şöyle bir yararı da var;bir hata yaptığında kendi evine zarar vereceğini öğreniyor.
Bir erkek evlenince yeni bir hayat başlar. Nasıl eşinin eski adetlerini değiştirmesini istiyorsa kendi adetlerinide değiştirmelidir. Yada bıraksın eşinin adat ve alışkanlıkları devam etsin. O zaman kendi adet ve alışkanlıkların da devam eder.Hakkın var. Hem bu mümkündür. Benim çok sevdiğim yemekten nefret eden eşimle anlaşmanın sırrı onun sevdiği yemeğin yapılmasına izin vermektir. Yoksa "ben o yemeği sevmiyorum yapma" desem hadsiz bir gaddar olurum.
Yani, bu iş çok ince gibi gözüksede açık tarifi şudur. Her şeyi yerli yerine koymak. Arkadaşı arkadaş gibi, anneyi anne gibi ,kardeşi kardeş gibi eşi eş gibi tutmak ve birbirine karıştırmamak. Hiç birisi için bir diğerini üzmemek. Saadeti burda buldum.Elhamdülillah Rabbimin fazlı.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...