Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

19.05.2005, 01:18

Aile okulu nasıl kurulur?

ÜMıT şıMşEK
http://www.morotesi.com/aok/aok_nasil_kurulur.htm
Eğer uzaydan gelen bir araştırma ekibi içinde yer alsaydınız, dünya üzerindeki hayatı raporunuzda nasıl anlatırdınız?

Ayrıntılar elbette kişiden kişiye değişir; ama, şuna yakın bir cümle, böyle bir raporun içinde mutlaka yer alırdı:

“Bu gezegenin ahalisi, hergün saatlerce koltuklarında mıhlanmış, gözleri bir noktaya dikilmiş şekilde, sessiz ve hareketsiz oturumlar yapıyorlar.”

Bu gözlemi yorumlarken, gördüklerinizi, belki de dinsel bir törene benzetebilir; bu gezegen halkının, aralarındaki bütün ayrılıklara rağmen ortak bir dinlerinin bulunduğunu, üstelik bu dinlerine çok düşkün olduklarını ve hergün saatlerini ibadete ayırdıklarını söyleyebilirdiniz. Dünya üzerinde sizin gördüklerinizi—yahut bugün hepimizin görmekte olduğunu—gören hiç kimse de sizin gözleminizi veya yorumunuzu yalanlamazdı.

ıstatistikler, ortalama Türk insanı olarak, hergün dört saatimizi bu şekilde, televizyon karşısında geçirdiğimizi bildiriyor. Bu rakamın yıllık yekûnunu aldığınızda 1500 saat kadar bir rakam ediyor ki, bu da, bir öğrencinin öğretim yılı boyunca okulda geçirdiği saatlerin iki mislini buluyor. Özetleyelim:
Herbirimiz, her sene iki öğretim yılını televizyon başında harcıyoruz!
Bu, haberin kötü olanı. Aynı noktadan yola çıkarak, kendimize bir iyi haber de çıkarabiliriz:

Demek ki, herbirimizin hayatında, ciddî bir eğitim için ayırabileceğimiz, günlük dört saat kadar bir vaktimiz var.

Belki bu kadarı zor gelebilir; ama biz bu miktarın yarısını, hattâ dörtte birini bile değerlendirecek olsak, çok geçmeden, hayatımızda büyük değişikliklerin gerçekleşmekte olduğunu görmeye başlarız.

ısterseniz, günlük bir saatlik düzenli bir eğitimle, bir yıl içinde nerelere ulaşabileceğiniz konusunda kaba bir hesap yapabilirsiniz: Bu, hemen hemen bir lisan öğrenimi demek olur. Veya bir sanat dalında ciddî bir beceri kazanmak için yeterli olabilir. Veya onlarca kitap demek olur.
“Veya”ları, gönlünüzce uzatabilirsiniz.

En iyisi, bu zaman dilimini, aile içi eğitime ayırmaktır. Böylece, bütün aileyi bir araya getirecek, onlara ortak deneyimler ve yıllar sonra bütün hazla anılacak anılar kazandıracak bir zemin vücuda getirilmiş olur.

Aile Okulu, böyle bir ihtiyaçtan yola çıkarak düzenlenen bir eğitim programı olarak geliştirildi. Bu program, Kur’ân’ın kavramlarını, günümüz iletişim araçlarının ve eğitim sistemlerinin dayatma ve çarpıtmalarından uzak bir şekilde, bir müfredat ve disiplin içinde, gözlem ve anlatım yeteneklerine de gelişme fırsatı verecek etkinliklerle, yaşayarak öğrenmeyi amaçlıyor.


Aile Okulu nasıl işliyor?
Aile Okulunun faaliyetleri, üç grupta toplanıyor: (1) okuma, (2) anlatım ve tartışma, (3) etkinlikler.



Okumalar nasıl ve ne zaman yapılmalı?
Okumalar, toplu halde ve sesli olarak yapılmalıdır. Sesli okumanın önemi üzerinde ne kadar dursak, bunu abartmış olmayız. Okuma çağında olsun veya olmasın, bütün aile bireyleri bu şekildeki okumalardan yararlanacaklardır. Okuma sırasında bütün ailenin dikkati ve hayalgücü bir noktada odaklaşmış olacaktır. Ayrıca, insanların en tatlı ve silinmez çocukluk anıları arasında bu toplu okumaların önemli bir yer işgal edeceğinde de şüphe yoktur.



Kimler okumalı, nasıl okumalı?
Okuma çağındaki bütün bireyler, okumalarda aktif rol almalıdır. Bu iş sırayla yapılabilir. Okuyacak kimsenin daha önceden dersine çalışması yerinde olur. Kitaplardaki metinler, vurgu ve fasılalarda ipuçları verecek ve sesli okumaya yardımcı olacak şekilde düzenlenmiştir. Tane tane okumaya, yerinde ve yeteri kadar fasılalar vermeye, vurguları yerinde ve abartmaksızın yapmaya özen gösterin. Yapmacıktan ve sözlere çok fazla duygu yüklemekten kaçının.



Okumalar ne kadar sürmeli?
Her okuma seansında, bir bölümden fazlasını okumayın. Gerekirse, aynı bölümü tekrar okuyabilirsiniz. Ancak, konu ne kadar rahat anlaşılırsa anlaşılsın, bir defada bir bölümden ilerisine gitmeyin; okunan kısım üzerinde yoğunlaşın. Çünkü Aile Okulu kitaplarının bölümleri, uzun soluklu bir eğitimi aşamalar halinde gerçekleştirmek üzere planlanmıştır. Bu da, bölümlerin zamana yayılmasını ve her bölümün içeriğinin sindirilmesi ve hayata yansıtılması için zaman ayrılmasını gerektirmektedir.



Okumalar ne zaman ve ne kadar sıklıkla yapılmalı?
ıdeal olan, her akşam, bütün aile bireylerinin bulunduğu bir saatte, düzenli olarak bu okumaları yapmaktır. Az da olsa bu konuya ayrılacak olan vakit, çok geçmeden, etkisini bütün aile bireyleri üzerinde gösterecektir. Tartışmalarıyla birlikte, ortalama olarak günlük bir saatlik bir süre hedef olarak alınabilir. Pek çok aile için bu imkân dahilindedir (televizyonu kapatmak şartıyla). Ancak buna imkân bulunamıyorsa, periyod değişebilir. Bu defa hafta sonları gibi daha elverişli zamanlarda telâfi yoluna gidilmelidir. Her ne olursa olsun, hayatî önem taşıyan şey, okumaların sürekli ve düzenli olmasıdır. Bir hedef belirleyin, bir plan yapın ve buna hiç ödünsüz şekilde sadık kalın.



Anlatım ve tartışmalar nasıl yürütülmeli?
Anlatım, Aile Okulunun vazgeçilmez bir ilkesidir. Özellikle çocuklar, yaşları ne olursa olsun, okunan bahsi kendi anladıkları şekilde ve sıcağı sıcağına anlatmalıdırlar. Ancak bir hususu hemen vurgulayalım: Bu anlatımların doğrusu veya yanlışı yoktur. Herkes, okunan dersi kendi açısından, kendi ifadeleriyle yorumlar. Önemli olan, çocuğun kendi ifadesini kullanması, kendi yorumunu yapması, kendi bakış açısından konuyu değerlendirmesidir. Onun için, anlatıma hiçbir şekilde müdahale etmeyin. Yalnız, sohbet bütünüyle dağılma istidadı taşıyorsa, herkes için standart bir süre koyabilirsiniz.



Tartışmalarda nasıl bir üslûp izlenmeli?
Tartışmalardan güdülen amaç, bütün bireylerin, işlenen konuya kendi zihinsel ve duygusal yetenekleriyle birlikte katılmalarını sağlamaktır. ıleri sürülen fikirler birbirini tamamlamalı, birbirine değer vermeli, hep birlikte bir zenginlik ortaya çıkarmalıdır. Güzel bir fikir takdir edilmeli, bütün ailenin bu fikre değer verdiği, fikir sahibine hissettirilmelidir. Farklı düşünceler ortaya konacağı zaman, hiçbir şekilde dışlayıcı bir tutum takınılmamalı, “Senin düşüncen yanlış; doğru olanı bu” şeklinde bir üslûp asla izlenmemelidir. Bunun yerine, “Senin bakış açından bakınca ben de öyle görüyorum. Ama bir de şöyle bir açıdan bakmayı denesek...” gibi, düşünceye değer veren bir üslûp benimsenmelidir. Böylelikle, bir yandan fikirlerin saygınlığı korunmuş, diğer yandan da aile içinde fikir özgürlüğü en yüksek düzeyde sağlanmış olur. Böyle bir eğitimin insana kazandıracağı olgunluk üzerinde ne kadar dursak abartmış olmayız.



Günlük tutmada nasıl bir yol izlenmeli?
Bu konuda net olarak söylenecek söz, “Günlük tutulmalı” sözünden ibarettir, o kadar. Ama günlük mutlaka tutulmalıdır. Bunun da doğru veya yanlış yolu yoktur. Aile Okulunda amaçlanan şey, anlatımla beraber yazım yeteneğinin geliştirilmesi, düşünce ve duyguların serbestçe ortaya dökülmesidir. Günlüklerin kişiye özel olarak kalması, bu serbestliğe yardımcı olur. Ancak bireyler kendi yazdıklarının, hiç değilse bir kısmını başkalarıyla paylaşmak isteyebilirler ve istemelidirler. Onun için, zaman zaman, toplu okumaların gündemine, aile bireylerinin kendi kalemlerinin ürünü olan yazılar da gelmeli ve bunlar takdir ve teşvik görmelidir.



Etkinliklerin yeri, önemi ve süresi ne olmalı?
Etkinlikler, Aile Okulunda izlenen eğitim yönteminin, en az okumalar kadar önem taşıyan, ayrılmaz bir parçasıdır. Aile Okulu, herşeyden önce, kişiyle Yaratıcısı arasında var olan özel bağ üzerinde durmaktadır. Bu bağ, kişinin yaratıldığı andan itibaren kurulmuş olan ve her an iletişime açık bulunan bir hattır. Ancak bu hattan gelen mesajları, günümüzde parazitlerin çokluğu yüzünden almakta ve algılamakta güçlük çekiyoruz. Bu parazitleri ayıklamak için, gerçek dünyayla yüz yüze gelmeye ihtiyacımız vardır. Gerçek dünya ise, binalarımızın, bürolarımızın duvarları dışında, tabiatın kucağında, gökkubbenin altında, Yer ve Gökler Rabbinin en güzel sanat eserleriyle yüz yüze geleceğimiz yerlerdir. Kent hayatına ne kadar mahkûm olursak olalım, hemen hergün uzanabileceğimiz park, koruluk, deniz kenarı gibi, bizi Allah’ın eserleriyle karşı karşıya getirecek mekânlara yürüyüş ve geziler yapmak için gerekli zamanı hepimiz bulabiliriz. Bu yürüyüş ve gezileri günlük ve haftalık şekilde, düzenli bir şekilde gerçekleştirmeli ve hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Bunun yanı sıra, hafta tatilleri, yıllık izinler, geziler gibi her türlü fırsatı, ılâhî sanat galerileriyle bir buluşma haline dönüştürebiliriz. ınsan, bu göz kamaştırıcı kâinatın bir parçası olduğunu ne kadar sık bir şekilde hatırlarsa, bu dünya üzerindeki kısır çekişmelerin ve kitleleri peşinden sürükleyen önemsiz kaygıların pençesinden yakasını o kadar kolaylıkla kurtarabilir.



Aile Okulu, sadece aile içinde mi uygulanmalı?
Birinci derecede aile amaç alınmakla beraber, Aile Okulu, daha başka topluluklar içinde de aynı etkinlikle uygulanabilir. Hangi yaşta olursa olsun, arkadaş grupları bu arada sayılabilir. Hattâ bir grup içinde yer alma imkânı bulunmayan bireyler de, ciddî ve disiplinli bir şekilde bu kitaplar üzerinde çalıştıkları takdirde, Aile Okulundan yararlanabileceklerdir.

2

29.04.2007, 15:53

Önemli oldugu icin tekrardan okumakta fayda var .
Ümitvar olunuz..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir