Başımdan geçen bir hadise ile biraz kafanızı şişireyim.
2000 yılıydı.O zamanlar evimde Risale-i Nur olmasına rağmen düzensiz okuyordum.
Eşimin hamile olduğunu öğrendim.Tefeül açamak istedim.Emirdağ Lahikası idi yanlış hatırlamıyorsam.Fatiha okuyup açtım.
Üstadın kızı olan bir talebesine yazdığı mektup denk geldi. Bu devirde kızların daha hayırlı olduğunu yazmış, talebesini tebrik etmiş, talebesinin kızına koymak istediği ismi tasvip etmiyor ve Zeynep koymasının münasip olduğunu söylüyordu.
Çok hoşuma gitmişti. Üstüme alındım ve üstadımın dediğini "Nur" ekleyerek yaptım
Hakkınızı helal edin.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...