Giriş yapmadınız.

1

01.07.2004, 05:59

Evlilikte mutluluk formülleri

Günümüz evliliklerinin büyük kısmı desteğe muhtaç ilerleyip, her an boşanma tehdidi altında bulunmaktadırlar. Halbuki evlilerin hayatını mutlu ve huzurlu sürdürmelerini sağlayacak şeyler huzursuz yaşamalarını gerektirecek sebeplerden daha çoktur. Bu konu ile alâkalı yazılan kitapların hülâsası babından; evlilikte mutluluğu getirebilecek, az fark edilebilen sırlardan bahsedeceğiz.

Evlilik hayatı boyunca aşağıda sıralanacak kurallar mutluluk için önemli birer başlangıç olacaktır.

a) Çocuğunuzu ılâhî bir hediye olarak kabul edip sevin:

Çocukların mutluluk ve bereket noktasından evin önemli bir serveti olduğunu unutmayın. Bebeğinizin size getirmiş olduğu ebeveynlik sorumluluğunu göğüsleyin. Özellikle babalar çocuklarını sevmek için çaba göstermelidirler. Kadınların böyle çaba göstermek için zaman kaybetmelerine gerek yoktur. Çünkü sevme duygusu, daha fazla onların fıtratına dercedilmiştir. Evlilikte asıl sorumluluğun çocuk sahibi olduktan sonra başladığını unutmayın, müspet duygularınızın dozunu arttırın.

b) Eşinizle olan ortak değerinizi bulun:

Evlilik temelini ortak değerler üzerine kurdukça anlaşmanın daha kolay olacağının unutmayın ve eşinizle olan ortak yönlerinizi iyi tesbit ediniz. ış yerinde genel müdür olmanız evdeki köylü olan hanımınızın karşısında genel müdür olmanızı gerektirmez. Evde müşterek değerler işledikçe mutsuzluk imkânsızlaşır. Yapılması gereken nedir? Prens ve prenseslik duygularınızdan ya da makam, para, mevki, diploma, şöhret vs. saplantılardan vazgeçip evlilikteki ortak değerleri keşfetmek ve yaşamaktır.

c) Kendinizi sevmenin büyük sorun olduğunu unutmayın:

Eşinizin haklarını ihlâl ve ihmâl ederek kendinize aşırı derecede düşkün olmanın, mutluluğu hızlı bir şekilde geri çevirmek demek olduğunu unutmayınız. Evliliğin mimarı erkek, yapıcı ise kadındır. Bundan kaynaklanarak iki taraf da birbirinin nefsine kendi nefsini tercih etmeyi bilmelidir. Eşinize rekabetkârâne davranıp, evliliği ömür boyu bir yarışa sokmayın. Kendinizi bulunmaz bir hazine olarak görmekten vazgeçiniz. Fedakâr olmaya çalışınız ve bunu başarmak zorunda olduğunuza inanın.

d) Beklenmedik olaylar imtihanınızdır:

Beklenmedik olaylar başarınızın seviyesini ölçer. Dünyanın en ideal evliliğinde dahi beklenmedik hadiseler yaşanabilir. Yaşanan hadiseler karşısında göstermiş olduğunuz başarı, evliliğinizin mutluluğuna en büyük imzayı atacaktır. En büyük dert; dert olmayan şeyleri dert yapmanızdır. Kaliteniz ceviz kabuğunu doldurmayan sorunları toprağa gömebilmenizle eş değerdedir. Çözümün bir parçası olup, sorun olmaktan vazgeçiniz. Küçük düşmekten korkmayın, evliliğin devamı için hislerinizin galibiyetini terk edin. Marifet hayat arkadaşınızı kırmadan sorunlarınızı halletmektir. Yoksa sadece sorunların hallolması değil. Ebu Zer el Gıfarî (ra) gibi, evlendiğiniz gün eşinizle mutluluğu yakalayacak antlaşmalar dahi yapabilirsiniz. Meselâ bir tarafın kızgın olduğu bir anda diğer taraf her şeye rağmen sakin olmaya çalışmalıdır ki, mutluluk kancaya takılsın.

Evliliğinizde mutlu olabilmek için aşağıdakilere dikkat etmeye çalışınız;

* Hiçbir zaman sinirlenmek için aynı ânı tercih etmeyin.

* Herşeyiniz harap olsa dahi birbirinize bağırmayın.

* Eğer bir şeyler beğenecekseniz eşinizi tercih edin.

* Gününüzü eşinize güzel bir şey söylemeden noktalamayın.

* Hata yaptığınızda özür dilemekten korkmayın, sizden özür dilediğinde ise kendinizi kaba sığdırmasını bilmelisiniz.

* Problemleri çözmeden yatmayınız, uyuyamayabilirsiniz. Hele bir de gamsız değilseniz asla gece ile barışık olmazsınız.

* Hanımlar; eşinizin sırlarını başkasına yaymanın kötü olduğunu biliniz ve bunun Peygamberimiz (asm) tarafından söylenip tavsiye edildiğini unutmayınız. Bunu yaşayın ve kocanıza da yaşatmayı ihmal etmeyiniz.

* Yorgun gelen kocanızın koltuğa rahatça yayılması size rahatsızlık veriyorsa tehlike sinyalleri çalıyor demektir, dikkat ediniz.

* Kocanız için kendinize çekidüzen verin ve onunla ilgilenmeyi ihmal etmeyin.

* Bütün şartlara rağmen onu dinlerken usanç verici ifadelerinizi asla kocanıza yansıtmayın.

Bunlar dışında merakınızı celbedeceği halde buraya alınmayan, yukarıdaki satırların onlarca misli kuvvetinde, evlilik hayatına olumlu yön verecek olduğuna inandığımız düsturların Yirmi Dördüncü Lem’a’nın ıkinci Hikmetinin son kısmında bulunduğunu söyleyip bu satırları kocaman harflerle yazıp çerçevelettirmenizi ve evlilik boyunca kalbinize asmanızı tavsiye ediyoruz. Arkadaşlarınıza düğün hediyesi olarak bir şey düşündüğünüzde de böyle bir çerçeveyi onlara uygun görebilirsiniz. En son böyle bir çerçeveyi hediye ettiğim arkadaşım “Yakama asılan dolarlardan, bin derece daha faydalı bu satırları hem kalbime hem duvarıma astım, ve şimdi çok mutluyum Ömer” demesi üzerine bu tavsiyeyi yapıyorum. Hakkınızı helâl ediniz. Sizlerden ısrarla nasihat bekliyorum.

Ömer Faruk TOPÇU

2

03.08.2004, 08:58

Aile mutluluğu için ALTIN KURALLAR

*************************************************************

Tecrübeler sonucu, alim ve psikologların aile mutluluğu için tespit ettikleri bazı prensipleri birlikte hatırlayalım:

1. Kısa ayrılıklar, ailevî ilişkileri güçlendirebilir. Uzun ayrılıklar ise aile için yıkım olabilir. Uzun ayrılıklardan uzak duralım.

2. Mutlu bir beraberlik için taraflar birbirinin psikolojisini, yapı ve karakterlerini iyi tanımalıdır. Ancak bu şekilde yıkıcı aşırılıklardan uzak kalınabilir.

3. Hiçbir anlaşmazlığın uzun süreli olmasına fırsat vermemeli. En kısa zamanda tatlıya bağlanmalı.

4. ıster eski nişanlısı, ister önceki eşi olsun geçmiş deneyim ve hatıralardan söz etmek doğru olmaz.

5. Aşırı idealist olmamalı, normal yaşamalı ve karşı taraftan mucizeler beklememeli.

6. Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmelidirler.

7. Üzüntüye teslim olmamaya çalışılmalı; hayata sürekli ümitle bakılıp ve güler yüzlü olunmalı.

8. Küçük ve büyük her kusurda incitici ve kırıcı tenkitlerden titizlikle sakın. Affedici ol.

9. Tartışmayı çıktığı noktada tutmaya çalış; geçmişte kalmış diğer bir konuyu da içine alacak şekilde genişletme. Tartışmayı kontrolünde tut. ınisiyatifin elinden kaçmasına fırsat verme.

10. Yersiz ve mesnetsiz kıskançlık, kuşku ve şüpheler yıkıcıdır. Realiteye bak, zan ve kuruntulara göre hareket etme.

11. Eşine, hem sana hem de kendi kendisine güven telkin et. Ona güvendiğini göster.

12. Mutlu olabilmen için, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de münasip bir eş olman gerekir.

13. Temizlik imanın yarısı ve kalıcı bir sevginin temel şartıdır.

14. Hayat arkadaşınla mutlu bir hayat için, kişiliğinin ayrılmaz parçası saydığın bazı şeylerden ödün vermen, esnek olman gerekebilir.

15. Kendin için istediğin güzel şeyleri hayat arkadaşın için de iste, kendini düşündüğün kadar onu da düşün.

16. Almak kadar vermeyi de bil. Sürekli verdiğinden daha fazlasını almaya, ya da vermeden almaya çalışma; bencil, egoist olma.

17. Her erkek, hanımının her konuda en iyisini yapmaya çalışan; güneş gibi sevgi ve şefkatiyle kendisini ısıtan ideal bir eş olmasını ister. Her hanım da, kocasının tam güvenilir güçlü bir kişilik sahibi, her türlü ihtiyaçlarını temin edecek bir kimse olmasını arzu eder. Taraflar, bu ideal standardı yakalama gayreti içinde olmalıdır.

18. Hayatta eksik olmayan her sıkıntı ve olumsuzlukta hemen eşini suçlama; konuya insafla bak.

19. Yalnız bugünü yaşa, geçmişte yaşanmış üzüntüleri ve henüz gelmeyen yarınki kaygıları bugüne taşıma. ımkanların çerçevesini aşmadan yaşamaya bak.

20. Nikâh akdinin çok mukaddes bir bağ ve Allah’a verilmiş bir söz olduğunu bil. Bu konuda ileride pişman olacağın bir adımı atmadan önce bin kez düşün.

21. Aile hayatı için aşk ve sevgi önemli ve zorunlu olmakla birlikte, ailenin sadece bunun üzerinde duracağını sanma. Başka niteliklerin de bulunması gerektiğini bil.

22. Hayat arkadaşına karşı örnek davranışlar sergile; iyi kişiliğini sadece dilinle değil, davranışlarınla da ortaya koy.

23. Olur olmaz, komşu ve akrabalarının aranıza girmesine fırsat verme; mümkün mertebe aile içi problemleri kendiniz halletmeye çalışın.

24. Hayat arkadaşında hata olarak gördüğün bazı şeyleri düzeltmede aceleci olma; değişmesi için zamana ihtiyaç duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları büyütme.

25. Evliliğin yükümlülük ve sorumluluklarını gönül hoşluğuyla kabul etmeli ve tam bir özgüvenle üstlenmelisin.

26. Anlaşmazlık ve tartışma sebeplerinden mümkün mertebe sakın.

27. Eşinle müşterek işler yapmaya vakit ayır ki, ileride sizin için mutlu hatıralar kalsın ve sizi birbirinize daha çok yaklaştırsın.

28. Eşine, son derece serbestçe kendini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatı tanı. Hiçbir yönünü alay konusu yapma.

Hanımları ilgilendiren kurallar

29. Malî haklara saygı gösterilmeli ve bu asla ihmal edilmemelidir. Tartışma konularının başında bu konu gelir.

30. Mümkün oldukça, dış problem ve üzüntülerine eşini ortak etme, kendin üstesinden gelmeye çalış. Fakat sevinçlerinde onu unutma.

31. ıstişare, aile hayatında önemli bir prensiptir. Eşlerden her biri aile hayatında kendisini ortak görmeli ve bir kenara itilip ihmal edilmediğini hissetmelidir.

32. Aile mutluluğun, evde hiçbir problemle karşılaşmamana değil, problemlerin üstesinden gelebilmene, onları çıktığı noktayla sınırlı tutmana, eşinle olan ilişkilerini olumsuz etkilemesine fırsat vermemene bağlıdır.

33. Problemden kaçmak, hele hele evi terk etmek çözüm değil. ıyisi mi, sakin kafayla düşünüp problemin çözümüne hemen başlamak.

34. Bir tartışma esnasında eşinin güzel yönlerini ve iyiliklerini de hatırlamaya çalış; beğenmediğin yönlerinin, tüm iyiliklerini örtmesine fırsat verme.

35. Kılıç yarası geçer, dil yarası geçmez. Ailevî tartışmalarda, yaralayıcı sözler sarf etmekten sakın, yoksa küçük bir mesele yüzünden onun sevgi ve ilgisini tümden kaybedebilirsin.

36. "Onurum";, ";gururum"; türü kelimeler, şeytanın sıkça tuzak olarak kullandığı sözlerdir. Bir tartışma esnasında şeytan bunları bahane ederek taraflara hatasını güzel gösterir ve barışma kapısını kapatmaya çalışır.

37. Çocukların yanında eşinle tartışmaktan veya sesini yükseltmekten sakın. Çünkü çocuklar, öncelikle ebeveynlerini örnek alarak ve taklit ederek öğrenirler. Bu tür problemler ve çözüm yolu çocuğun zihninde yer edecek ve ileride üzerinde olumsuz etkisini gösterecektir.

38. Hanım, eşinin, bağlanılmaya layık ideal bir kişilik olduğunu, kendisiyle iftihar ettiğini ona hissettirmelidir.

39. Hediyeleşin ki sevginiz artsın ve bu, mutluluk ve sevinç her vesileyle sizin âdetiniz olsun.

40. Akıllı hanım, gerek kendinin gerekse çocuklarının ihtiyaç ve isteklerini sunmak ve eşinde düzeltmesini istediği bir davranışı düzelttirmek için en uygun vakti kollar. Bazen uygun vakit zannettiği, gerçekte uygun olmayabilir. ıyi düşünmelidir.

41. Seni ilgilendirmeyen konularda eşini sorularınla bunaltma. Sana açmak istemediği sırlarını ısrarla öğrenmeye çalışma.

42. Evde bir köşeye çekilip tek başına oturmayı âdet haline getirme, mümkün mertebe eşinle ilgilen.

43. Çalışan bir kadın, birinci sorumluluk alanının evi olduğunu unutmamalı. Evinin işleriyle işyerinin işlerini birbirinden ayrı tutmasını bilmeli.

44. Eşinin akrabaları ziyarete geldiğinde hoşnutsuzluk göstermemeli. Aksine, onları güzel bir şekilde karşılayıp ağırlamada örnek bir tutum sergilemeli.

45. Özellikle kaynanana hürmet et, ona ailenin geleneklerine göre en güzel şekilde hitap et. Onunla tartışmaya girme. ıleride gelininin sana nasıl davranmasını istiyorsan öyle davran.

46. Hz. Peygamber, komşu hakkı üzerinde çok durmuştur. Komşuya iyilik etmek, sevinç ve tasalarına ortak olmak, yardımı esirgememek dinimizin emridir.

47. Sürekli görüş ayrılığı, zamanla gönül ayrılığını da doğurur. Bazen, ikna olmasan da eşinin görüşüne katıl. Yeter ki, yapılan iş Allah’a isyan sayılan bir şey olmasın.

48. Evde eşinin ihtiyaç duyduğu sükuneti sağlamak için çocukları zihin geliştirici oyuncaklarıyla oyalayabilirsin.

49. Çocuklar Allah’ın büyük nimetleridir. Onları ihmal ederek, iyi terbiye etmeyerek veya başka herhangi bir işi daha önemli sayarak bu nimeti azap vesilesine çevirme.

50. Çocuk bakımı ve terbiyesiyle ilgili sağlıklı bilgiler edinmeli ki, her aşamada onlara nasıl davranılacağı bilinsin. Böylece ruhen ve bedenen sağlıklı yetişsinler.

51. Ahiret işlerinde eşler birbirine yardımcı olmalı. Dünya kadar ahireti de arzulamalı ve önem vermeli.

52. Savurganlık aile mutluluğunu bozar. Allah';ın nimetini yok eder. Allah savurganları sevmez. Tutumlu ol ki, yokluk çekmeyesin.

53. ıyi niyet ve hayırhahlık bahanesiyle de olsa, arkadaşlarının senin özel hayatına karışmasına izin verme.

54. Evinin sırlarını ne bir dostuna, ne de bir yakınına anlatma.

DOÇ. DR. ABDÜLAZıZ HATıP
*************************************************************

3

03.08.2004, 09:06

Aile içi iletişimi daha da güzelleştirmek için

*************************************************************
Aile içi iletişimi daha da güzelleştirmek için

ıletişim kurma ortamları geliştirin:

ıletişim hemen her yerde kurulabilir.(Okula, ışyerine, arkadaş ortamına aktarıla bilir)

·Konuşa bileceğiniz yerlerde ailece yürüyüşlere çıkın.
·Eşinizi günde birkaç kez arayın.
·Çocuklarınızla birlikte futbol oynayın.
·Onlarla alış-verişe ya da yemeğe çıkın

ıletişimi öldüren şeyleri denetleyin:

Telefon televizyon ve bilgisayar, aile içi iletişimi düşünecek olursak iş hayatınız iletişimin büyük bir bölümünü çalmaktadır. Bunlara ayırdığınız zamanı kısıtlarsanız iletişim kurma adına ne kadar çok zamanınız kaldığını görünce şaşırıp kalırsınız.

Konuşmalarda dürüstlüğü ve şeffaflığı teşvik edin:
Düşünce farklılıkları olması bir aile içinde sağlıklı ve normaldir. Bütün aile üyelerinin düşüncelerini ifade etmeye özendirin. Onlarla konuşurken haksız ere eleştirmemeye yada alay etmemeye de özen gösterin.

Olumlu bir iletişim kurma tarzı benimseyin:
ıletişim tarzınızı gözden geçirin.
Anlaşılır biçimde iletişim kuramaz, kendinizi ifade edemezseniz, insanlar sizin ne demek istediğinizi ya da kafanızdan ne geçtiğini bilemezler.

Siz kendi niyetlerinizi bile bilirsiniz; ancak insanların görebilecekleri tek şey sadece sizin davranışlarınızdır. Ve bu davranışları kendi anlayışlarına göre yorumlayacaklarını da kavramanız gerekir.

Alinti

*************************************************************

4

03.08.2004, 09:30

acaba bu bilgilerin gerekeceği bir ortamı görebilecek miyim,

5

03.08.2004, 09:50

*************************************************
vakti zamani gelince, insaallah sende göreçeksindir :wink:
*************************************************

6

03.08.2004, 10:02

ne olacağını Allah bilir, ama ben pek umutlu değilim,

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir