Muhabbet Fedâileri

DENıZLı


Bu ahir zamanda yoktur benzeri
Nurlu Mücedditte çile sürüyor.
Denizli’ye vardı akşam üzeri
Hakka hizmet eden kervan yürüyor.
Bu ahir zamanda yoktur benzeri


Denizli hapsinde güller açıyor.
Mevlevi misali döner muhtaçlar.
Üstad burcu burcu nurlar saçıyor.
Manevi dertlere deva ilaçlar.
Denizli hapsinde güller açıyor


Otuz üç ayette vardır işaret.
Bu yol, ahir zaman Kur’an yoludur.
Hazret-i Ali’den geldi beşaret.
Risale-i Nur’da bürhan doludur.
Otuz üç ayette vardır işaret.


Karşılaşır, Hasan Feyzi Üstad’la
Eller kelepçeli, etrafta asker.
Göz göze gelirler, Beklenen Zat’la
Siyadet nişanı taşıyan Rehber
Karşılaşır, Hasan Feyzi Üstad’la


Hasan Feyzi nura aşık bir şair.
Muhabbetle dalmış nur ummanına.
Hakka hizmet için yazarak şiir,
Nezretmiş canını Nur Sultanına
Hasan Feyzi nura aşık bir şair.


Halil ıbrahim Bey bir nurlu edip.
Nuru iştiyakla yazmış, okumuş.
Nefsi ihlas ile ederek te’dip
Gönül sarayını nurla dokumuş.
Halil ıbrahim Bey bir nurlu edip


Meyve Risalesi nurdan bir buket.
Rahatlatır hüzünlü gönülleri.
Mahpuslara ilaç, biter şikayet.
Daima okurlar nur bülbülleri
Meyve Risalesi nurdan bir buket



Hafız Ali üzgün, duaya durmuş.
Üstad’ını zehirlemiş zalimler.
Adamış canını, tasası nurmuş.
Nurun şakirtleri gerçek alimler.
Hafız Ali üzgün, duaya durmuş


Berzah Aleminde bir yıldız gibi,
Sual meleğine nurdan cevablar.
Nur Fabrikasının gayyur sahibi.
Manevi şirketten külli sevablar
Berzah Aleminde bir yıldız gibi,


Gönenli Mehmet Efendi, Hak eri.
Denizli Hapsinde Üstad’a yoldaş.
Felaket asrında nur-u enveri
Tanır, ihlas ile olur arkadaş.
Gönenli Mehmet Efendi, Hak eri.




ıhlasla hizmete koşar her sefer.
Denizli hapsinde Hünkar Süleyman.
Üstad’a gönülden yardımcı nefer.
Civanmert, gözüpek, yiğit kahraman
ıhlasla hizmete koşar her sefer.



Hesna Hanım adaletli Hakime.
Duasına mazhar Nurlu Üstad’ın
Mahkemede boyun eğmez zalime.
Nurda görür mirasını ecdadın.
Hesna Hanım adaletli Hakime.


Nur hizmeti bir sahabe mesleği.
Doğrudan Kur’an’dan alınır ilham.
Alkışlar nurları gökte meleği.
Mele-i Ala’dan tebrik ve selam.
Nur hizmeti bir sahabe mesleği.


Bu ahir zamanda yoktur benzeri
Nurlu Mücedditte çile sürüyor.
Denizli’ye vardı akşam üzeri
Hakka hizmet eden kervan yürüyor.
Bu ahir zamanda yoktur benzeri


Abdulkadir MENEK

Yeni Asya Gazetesi---21.06.2007

KAıNAT NURU EFENDıM


Allah’ın Habibi Sensin.
KAıNAT NURU EFENDıM.
Dertlerin tabibi Sensin.
KAıNAT NURU EFENDıM


Anlatamaz Sen’i kelam.
Sen’le biter keder, alam.
Milyon salat, milyon selam.
KAıNAT NURU EFENDıM


Bu alem Senle bahtiyar.
Kışlarımız olur bahar.
Sensin bize hakiki yar.
KAıNAT NURU EFENDıM


Sensiz alem matemhane.
Küreler sersem, divane.
Müminler sana pervane.
KAıNAT NURU EFENDıM


Amine’nin tek gülüsün.
Kur’an’ın hak bülbülüsün.
Sönmeyecek kandilisin.
KAıNAT NURU EFENDıM


Ümmetinden olmak nimet.
Günahkarız, Sen kerem et.
Bizlere eyle şefaat
KAıNAT NURU EFENDıM

Kahinler haber veriyor.
Papazlar vasfın görüyor.
Putları yere seriyor.
KAıNAT NURU EFENDıM


Hilkatimize vesile.
Senle alem gelir dile.
Hasretim, rüyamda bile
KAıNAT NURU EFENDıM


Alemlere rahmet Sensin.
Bize lütuf, minnet Sensin.
Gönlümüzde cennet Sensin.
KAıNAT NURU EFENDıM

Ümmeti, ümmeti dersin.
Tevbekarları översin.
Müminleri çok seversin.
KAıNAT NURU EFENDıM


Bütün alem Sana muhtaç.
Sensin tüm dertlere ilaç.
Başımızda manevi taç.
KAıNAT NURU EFENDıM


Mevcudat emrini dinler.
Ağaç firakınla inler.
şevkle tabi olur cinler.
KAıNAT NURU EFENDıM

Dellal-ı Rabb-ül Alemin.
Bize şefi-ül Müznibin.
Sensin Muhammed-ül Emin
KAıNAT NURU EFENDıM

Parmaklar on çeşme gibi
Gönlümün gerçek sahibi.
Rabbin sevgili Habibi.
KAıNAT NURU EFENDıM


Sadık ve Natık bürhansın.
Hakka apaçık beyansın.
Mümine mahbub-u cansın.
KAıNAT NURU EFENDıM


Varlıkların ser zakiri.
Rabbin hakkıyla şakiri.
Sevdiğin kıl, şu fakiri.
KAıNAT NURU EFENDıM


Bine baliğ mucizen var.
Kamer, emrine musahhar
Gönül daim Seni arar.
KAıNAT NURU EFENDıM

Ebubekir, sıddık yarin.
Sehavetkarı edvarın.
Hicrette refik-i garın
KAıNAT NURU EFENDıM


Adalet timsali Ömer.
Hak için nefsini yener.
Hakla batıl ayrılsın, der.
KAıNAT NURU EFENDıM

Osman hilim misalidir.
Haya, edeb timsalidir.
şehadet te visalidir.
KAıNAT NURU EFENDıM

Ali, Allah’ın arslanı.
‘’Veliler şahı’’, ünvanı.
ılmin kapısı, sultanı.
KAıNAT NURU EFENDıM


şehitler Sultanı Hamza,
Uhud’da durmuş niyaza:
‘’Mübarek olsun bu gaza’’
KAıNAT NURU EFENDıM


Ezanları okur Bilal.
Kalbleri titretir bu hal.
Sende şefkat, Sende cemal.
KAıNAT NURU EFENDıM


‘’Sevgi Peygamberi’’ adın.
Müminler esas muradın.
Hasretle kalblerde yadın.
KAıNAT NURU EFENDıM


Hayatımızın sevinci.
Kur’an ahlakı bir inci.
Güzel ahlakta birinci.
KAıNAT NURU EFENDıM

Güzeller güzeli sensin.
Her dem tebessüm edensin.
Ruhlara huzur verensin.
KAıNAT NURU EFENDıM

En büyük mucizen Kur’an.
Işık kaynağı her zaman.
Aydınlanır kevn-u mekan.
KAıNAT NURU EFENDıM

Miraçla çıktın Huzura
Perdesiz kavuşup Nur’a
Alemi boğdun sürura.
KAıNAT NURU EFENDıM

Medine sana bir minber.
Mekke’de mihrabtır her yer.
Cinne ve inse Peygamber.
KAıNAT NURU EFENDıM

ıki cihanın güneşi.
Alemde yoktur bir eşi.
Gönlümde vuslat ateşi.
KAıNAT NURU EFENDıM


Tevrat’taki adın Ahyed.
ıncil’de Faraklit Ahmed.
Kur’an’da ise Muhammed.
KAıNAT NURU EFENDıM


Çocukları çok severdi.
Onları okşar, öperdi.
‘’Merhamet ediniz’’ derdi.
KAıNAT NURU EFENDıM

Dinlerken, döner; dururdu.
Sözü ve özü hep nurdu.
Tane tane konuşurdu.
KAıNAT NURU EFENDıM

Vasfından acizdir Menek
Bize şefaatin gerek.
Yolumuza ışık demek.
KAıNAT NURU EFENDıM

Abdulkadir Menek
Yeni Asya Gazetesi---20.04.2007

ABDÜLKADıR MENEK’TEN AZıZ ABıYE


(*)Cizre Nur havasının evlâdı Abdülkadir Menek Bey, kitaplardan okuduğu, dillerden dinlediği mağfur abimiz için gönülden ne içli mısralar dizmiş!

Bu dörtlükleri, çalışmamızın içine, bir dua, bir mağfiret ve kardeşimizin şair yüreğinden bunun gibi daha nice manzumeler nazmetmesi niyazıyla koyuyorum.

Menek kardeşimin şiiri, “Zübeyir” başlıklıdır. Bu isme bir de “Abi” sıfatını ekleyerek buraya derc ediyorum:



ZÜBEYıR ABı



Sadakat güneşi, Nur’un burcunda

Hizmetin yolunda koşar Zübeyir

Hayatı yoğrulmuş çile harcında

“ıman, Kur’an” deyip coşar Zübeyir.



Kalem kağıt yoksa işte kan, derim!

Hep “Risale-i Nur ve Üstad” derim.

Davaya fedadır hayatım, ser’im.

Fenâfinnur olmuş, yaşar Zübeyir.



Afyon, Emirdağ, Isparta, Urfa,

Ankara, ıstanbul hep nurlu sayfa.

Kendi yanar, ışık saçar etrafa.

Nur’la dolar dolar, taşar Zübeyir.



Sizin olsun memuriyet ve maaş,

Aç gezerim, bağrıma basarım taş!

Yeter ki Üstada olayım yoldaş.

Bütün engelleri aşar Zübeyir.



“Nur’lara ayine olmak” tek derdi.

Ömrünü adamış bir cengâverdi.

Nasıl anlatmalı böyle bir merdi?

Kalem âciz kalır, şaşar Zübeyir!



(*)Müellif'in notu.





Kaynak: Zübeyir Abi - (Necmeddin şahiner)

ISPARTA KAHRAMANLARI
Nur'un Romanın Yazan, Muhterem ıslam Yaşar'a

Mübarek bir belde, nura musahhar.
Taşı,toprağıyla mübarek diyar.
Asrın Sultanına bağrını açar.

Hasretle anılır daima dilde.
Isparta Kahramanları, gönülde.



Altınbaşak gibi bir hat ustası
Elmas kalemi bir nur harikası
Daim işler durur Gül Fabrikası

Hüsrev, mümtaz insan, Kur’an’a hadim.
Isparta Kahramanları, müstakim.



Tahiri bir aziz insan, nur ile
Gerçi haberi yok, velidir bile
Bir takva misali nurlu nesile

Çilelere talip, lakin çok Mutlu
Isparta Kahramanları umutlu




Hafız Ali, bir feragat timsali
Haşirde bayraktar bir er misali
Nur Fabrikasına sahip her hali

Üstad’ın yerine manevi şehid
Isparta Kahramanları hep şahid.


Binbaşı Asım Bey, asil bir asker.
Nura hizmet için her an seferber
Vakar dolu bir duruştu, seraser.

Mahkemede erdi vuslat çağına.
Isparta Kahramanları bağına



Hulusi, Süleyman şevkle çoşuyor.
Hoca Sabri, Bekir Ağa koşuyor.
Bu ihlasa dost ve düşman şaşıyor.

Gavs-ı Geylani’den aldı haberi
Isparta Kahramanları Rehberi



Barla nurlu belde, şerefi azim
Eğirdir, hizmette müstahkem, kaim.
Kuleönü metin, gayretli daim

Mele-i Ala’dan alkış var nura
Isparta Kahramanları, yar nura



Re’fet, Küçük Lütfü mübarek ihvan
Hacı Hafız şevkle yazar her zaman
Tola Ailesi nurlu hanedan

Karanlık günlerde nuru bildiler
Isparta Kahramanları gül’düler



Sav Köyü bin kalem nura hizmette
ıslamköyü sebkat etmiş gayrette
Atabey, Senirkent faal himmette

Mübarekler Heyetinde cevher var
Isparta Kahramanları bahtıyar.


Birçok kahraman var, ismi bilinmez.
Hizmetleri maddi kayda alınmaz.
Bu sıddıklar dualardan silinmez.

Kiyamete kadar, nurlarda bayrak.
Isparta Kahramanları pir-u pak.



Arkadaş olmak için bu canlara,
Meyletmeden hiç kutb-u cihanlara,
ıktifa etmeli nurlu anlara.

Nurla yetindiler, nurla doldular.
Isparta Kahramanları oldular.

Abdulkadir MENEK

Bizim Aile Dergisi- Mart, 2007

SIDDIK SÜLEYMAN

Barla’da bahar yağmuru çok olur.
Üstad kırda bir yağmura tutulur.

Evine giderken ayağı çamur.
Arkasından gelen bir ses duyulur.

Döner bakar, bir saygılı genç adam.
Yardıma kararlı, gelse de idam.

Beraber giderler çeşmeye kadar.
Böylece arada muhabbet başlar.

Süleyman Kervancı, bu zatın adı.
Tanır, sever bu Mücahid Üstad’ı.

Üstad bahçesine gider arada.
Cennet Bahsi, yazılıyor burada.

Buraya ad olur, ‘’Cennet Bahçesi’’
Dünyada sanki bir cennet köşesi.

Hem gayyur, hem metin, hem de çok muhlis.
Bir gaybi işaret: O gerçek enis.

Bu Süleyman, Üstad’ına çok sadık.
ısmine eklenir, böylece ‘’SIDDIK’’

Yeni Asya Gazetesi. Abdulkadir MENEK

EMıRDAğ



Asrın sahibine bağrını açtın
Sende civanmertler vardır, EMıRDAğ
Cihana hakikat nurları saçtın.
Nursuz hayat kalbe bardır, EMıRDAğ



Emir Baba, memnun seyreder nuru.
Lahikalar verir hizmet şuuru
Hamza, bu davayla yaşar süruru
Gönüllerde bir diyardır, EMıRDAğ.



Mehmet, Mahmut, Osman, Hasan Çalışkan
Nurun hizmetine koşar her zaman.
Fedakar, gayretli, nurlu hanedan,
Garip Üstad’ına yardır; EMıRDAğ



Tahir Barçın, nur aşığı bir tabib.
Üstadına müşfik, gönülden habib.
Allah eyler ise nurları nasib,
Bu dünya mümine kardır, EMıRDAğ



Uzun Çarşı’da bir mübarek hane,
Adaçal, Keçili nura pervane.
Bu nurlu yol hizmet eder son dine.
Yolcusu da bahtiyardır, EMıRDAğ



Defalarca zehir konmuş aşına
Mükafat konulmuş aziz başına
Dua, niyaz karışmış gözyaşına
Zulüm kalbi yakan nardır, EMıRDAğ




Ceylan; zeki, cesur, yağız evladın.
şevkle hizmetine koşar Üstad’ın.
Dillerde hasretle dolaşır adın.
Sevgin bize yadigardır, EMıRDAğ

MÜBAREK SÜLEYMAN

Yaz ayları çıkar Nur Çam Dağına.
Sanki asude bir cennet bağına.

Tefekküre uygun ulvi bir zemin.
Hizmet bekler nurdan, bu mukaddes din.

Çam ve katran ağacında menziller.
Zikir ve duada daima diller.

Çam Dağına nazır Eğirdir Gölü.
Göller bölgesinde, göllerin gülü.

Yıldız Sarayına değişmez asla.
Buralarda kalır, nurani hazla.

Günlerce kimseler uğramaz dağa.
Ünsiyet eder ağaca, toprağa.

Çam Dağında refik olur bir çoban.
Temiz kalbli, mübarek, dost Süleyman.


Köy burdan çok uzak, zamanları dar.
Sadece bir parça küflü ekmek var.

O da biter, katran dalında ekmek.
‘’Bunu yemek caiz mi?’’ der MÜBAREK.

Allah razı olsun Alpaslan kardeş. Yanlız hangi kurallara uyulmadı?

Mesajlarımın tamamında Büyük font kullanmadığımı zan ediyorum. Selamla Alpaslan kardeş

HÜSREV AğABEY


Heyecanla nurun emrinde Hüsrev.
Ahir zamandaki mukaddes görev.

Bir nur harikası ‘’Elmas Kalemi’’
Bilir, ‘’tenvir eder bu nur alemi.’’

Nurları şevk ile daima yazar.
Bu kutsi hizmette eylemiş karar.

‘’Gül Fabrikası’’nın nurlu sahibi.
Cihad meydanının mümtaz galibi.

Kur’an hattının ihlaslı neferi.
Üstad’ıyla kazanmış bu zaferi.

Tevafuklu Kur’an bir inci gibi.
ıstinsah işinde birinci gibi.

Levh-i Mahfuz’daki gibi yazıyor.
ınci taneleri gibi diziyor.

Tevafuklu Kur’an mazhar teshile.
Bakınca i’cazı geliyor dile.

Hicri takvimde bin üçyüz elli bir.
Bu yılda yazılır, Kur’an-ı Kebir.

Kur’an kelimesinde aynı tarih,
Ebcedle görünür, delil çok sarih.

Bir harfine vardır binlerce sevab.
Münker ve Nekir’e, Kur’an’dır cevab.

Kur’an hizmetinde bir mümtaz erdir.
Sebatkar, sarsılmaz, metin serverdir.



Yeni Asya Gazetesi. 02.09.2007

SAV KÖYÜ



Bin kalemle şevkle yazar Nurları.
Küfre karşı muhkem kurar surları.

Kur’an hizmetinde bir destan gibi.
Yıkılmaz, sarsılmaz bir vatan gibi.

Davraz dağlarının eteğindedir.
Nur yolcularının yüreğindedir.

Fedakardır hanımları, beyleri.
Bin kalemli Nurcu gibi köyleri.

Âl-i himmet insanlarla doludur.
Nurun müstakim ve emin yoludur.

Büyük ruhlu küçük çocuklar burda,
ıstikbalde huzur görürler nurda.

Tertemiz ruhları şunu his eder:
Nurlara sarılan, cennete gider.

Hacı Hafız sahiblenmiş hizmeti.
Bu davaya verir bütün himmeti.

Sav’a nur hizmeti O’nunla gelir.
Kur’an’a hizmetle manen yücelir.

Taviz vermez, korku duymaz bir candır.
Zındıkaya karşı bir kahramandır.

Sav’lılar bahtiyar, kudsi hizmetten.
Hissedarlar, bu manevi şirketten.

Risaleler yazılır geceleri.
Uyumazlar, günlerce niceleri.

Hanımlar sabırla lambayı tutar.
Beyleri gayretle nurları yazar.

Daim nurun emrinde Mustafa Gül.
Nur bahçelerinde bir aşık bülbül.

Teşvik eder, sevgiyle kardeşleri.
Zulmeti kahreden bu güneşleri.

Sav Köyü aleme bir misal olur.
Tutunacak, kırılmaz bir dal olur.

Abdulkadir MENEK-- Yeni Asya Gazetesi 04.09.2007

Allah cümlemizden razı olsun kardeşim