Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "SerZenis"

Mesajlar: 49

Konum: Manisa

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Risale-i Nur,Edebiyat,Müzik...

  • Özel mesaj gönder

1

15.08.2005, 12:02

ZoR ZaMaNdA SeVdALaNmAk...

Zor Zamanda Sevdalanmak

“ıslam garip başladı, garip haline geri dönecektir..
Öyle bir zaman gelecek ki ıslam’ı yaşamak,
imanı muhafaza edebilmek, avuçta kor tutmaya eşdeğer olacaktır..
Onu yaşayanlar, asırlarında gariplerdir..
O Hakk erlerine, O gariplere müjdeler olsun!..”

Kolay değil şu câzibedar fitne asrında,
Nefse geniş, gönüllere dar şu zamanda sevdalanmak..
Yani; O’nun boyasına boyanmak.. Aşk eri olmak..
BıN güzelden yüz çevirip,
BıR güzele, EN GÜZEL’ e yâr olmak..
Hiç kolay değil..

Ve: Kurak topraklarda gül yetiştirmeye talip olmak..
Çöllerde vâhaların, bin çiçekli bahçelerin heveslisi olmak..
Ve: Kanınla suladığın, ihtimamla yetiştirdiğin çiçeklerin hoyratça tarumâr edilişine sessiz kalmak, kalabilmek..
Ve: Zulme şahidler olmak..
Zor.. Çok zor..

Yüreğinin bin kez “hayır!” dediği önünde saygıya durmak ve bin kez “evet”
lediğine tam yâr olamamak...

Benliğini alıp ta ayaklar altına, kanın çekilircesine, sanki ölürcesine –Ve
aslında dirilircesine- “LA!” diye haykırmak..
Hiç kolay değil..

Ve yılmamak..
Yeniden.. Yeniden ebed bahçelerine talip olmak..
Yeniden tohum saçmak..
“Her dem yeniden doğarız// Canlar ölesi değil..”
şevkle her başa dönüşü, hedefe bir yaklaşma bilmek..
Çok zor..

Bin kez kovulduğun kapılara,
Hakk adına yine varmak tebessümle..
“Öz yurdunda garip, öz vatanında parya” olmak..
Gurbet içre gurbetleri yaşamak dâim;
Evinde, okulunda, işinde, sokaklarda...
Ve hatta aynı safta omuz verdiklerinle..

Atılmak, ezilmek hep.. Aşağılanmak..
Gözyaşından bir yolda yürümek dâim..
Hep hüzün bestelemek..

Ve yine de, inadına sevda türküleri söylemek..
ınadına sebat etmek, dimdik ayakta kalmak..
Hiç kolay değil..

Her gün yüreğine bin put asanlara “LA!” demek..
Ve; her gece kafanda, yüreğinde bir bir kırmak onları..
Her an, her an şeytan taşlamak..
Nefsinin her meylettiği karşısında ellerini hatta tüm bedenini yakmak O’nun
adına..

Yani:
Sana her gün sunulan bin süslü günahlara hayır demek..
Yani: Elest Bezmi’ndeki sözünün eri olmak..
Yani: Ateşler ortasında yanmamak..
Yani: “Belâ” demek her ânında..
Yani: O’na, yalnız O’na sevdalanmak....

Ve:
Emaneti O’ndan aldığın sâfiyetiyle yine O’na teslim etmek..
Nefsin hiç istemedikleriyle kuşatılana meyilden öte,
O Didâr’a talip olmak...
Ve;
Emanetin karşılığı “olanı” hiç düşünmeden,
Sırf O râzı olsun diye,
Sadece O sevsin diye,
Yalnızca O’nu üzmemek için,
“ılla” demek.. “ılla O” demek...
Zor.. Çok zor..

Evet, zordur bu dar zamanlarda sevdalanmak..

Yüreğinde hicret türküleriyle hep Medine’yi özlerken..
Tüm bedenin, sanki demir taraklarla taranıyormuşcasına ızdırapla inlerken
sabretmek.. Sebat etmek..
Zor.. Çok zor..

Ama:
Müslüman zora talip olandır..
O bilir ki; “En üstündür.. Çünkü inanmıştır..”
Bilir ki; ıman en büyük iddiadır..
Ve büyük iddialar, büyük ispatlar ister..
Bilir ki; ısbatlaması gerek yüreğini koyduğunu..
Değilse; kupkuru bir iddiadır tüm davası..
Ucuz değildir “müslümanım” demek..

Bilir ki; Allah yolunda bedel gerek..
O yolda sıkıntı gerek..
“Belâ!” derken O, buna taliptir..

Bilir ki O, mücâhiddir..
Ve; insanla Allah arasındaki,
ınsanla ıslam arasındaki tüm engelleri kaldırmaya taliptir..

Bilir ki O, aslında hicret;
Onu şeytandan Allah’a taşıyan herşeydir..

Bilir ki; Sabaha en yakın an; şafak sökmeden az öncedir.. Ve zorluklar, ikiye katlar ulaşılacak olanı..


Ve; Kulun gücünün tükendiği yerde O’nun yardımı elbet yetişecektir imdâdâ..
Ve sıkıntılar doruk noktasında,
Feryadlar ayyûka çıkmışsa,
Bilir ki O’nun yardımı yakındır..

“Yoksa siz, sizden evvelkilerin hali başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız?. Onlara öyle yoksulluklar ve sıkıntılar gelip çattı ve öyle sarsıldılar ki, hatta Peygamber beraberindeki mü’minlerle birlikte: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyordu.. Bilin ki Allah’ın yardımı muhakkak yakındır.” Bakara//214

“Fitne asrında zorlanan ve sebat eden kimseye,zorluklar nisbetince, eski devrin inanmış 50 kişisinin sevabı verilir.” Kutubu Sitte//Fiten

Var ya şimdi;
Tam zamanı sevdalanmanın..
Yani; aklamanın tüm karaları..
Ötelere yelken açmanın..
ınadına gül yetiştirmenin..
ınadına sevda türküleri söylemenin..
Zincirleri kırmanın..
Zamana meydan okumanın,
Medine’de şahlanmanın..

Yani:
Yürek boyu dirilmenin,
Ve yürekleri diriltmenin..
Ve âşık olmanın O En Güzel’e..
Boyasıyla boyanmanın…
BüTün FiRaKLaRdAn GeLeN FeRyAdLaR, AşK-ı BeKaDaN GeLeN AğLaMaLaRıN TeRCuMaNLaRıDıR...

2

15.08.2005, 12:38

Allah razı olsun kardeşim.şiire sevdalanmak,şiirsel olarak Yaradan'ı düşünmek ne kadar güzel.Yüreğine sağlık

3

15.08.2005, 19:27

Allah razı olsun

Mesajlar: 40

Konum: Diyarbakır

Meslek: Öğrenci

  • Özel mesaj gönder

4

16.08.2005, 23:20

Allah razı olsun.
Zeval-i elem lezzet olduğu gibi; zeval-i lezzet dahi elemdir.(B.S.N)
"GAYEMıZ VATAN SATHINI BıR MEKTEP YAPMAKTIR"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir