<< Ölen insanmıdır, ondan kalacak şey: Eseri;
Bir eşek göçtü mü, ondan da nihayet: Semeri.>>
Atalar böyle buyurmuş, diye, binlerce alın,
Ne tehâlükle döker, döktüğü biçare teri!
Şu bekâ hırsına akl erdiremem, bir türlü,
Sorsalar, bence,temâyüllerin en derbederi:
Hadi, toprakta silinmez bir izin var, ne çıkar,
Bağlı oldukça telâkkîye hakîkî değeri?
Dün, beyinlerde kıyamet koparan<< hikmet>>i al,
Bu günün zevkine sor: Beş para etmez ciğeri!
Gündüzün, başların üstünde gezen <<şâheser>>in,
Gece, şayet, arasan, mezbeledir belki yeri!
İsteyen almaya baksın boyunun ölçüsünü ,
Geri dursen ki , peşîmân atılanlar ileri.
Bilirim << hep de semermiş!>> diyecek istikbâl,
Tekmelerken şu kabarmış sıra kümbeltileri.
O ne çok bilmiş adamdır ki: gider sessizce ,
Ne esermiş , ne semer, kimsenin olmaz haberi!
MEHMED ÂKİF ERSOY