Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

1

05.09.2004, 21:21

Necip Fazıl siirleri

Elimden öpen dudakları tepeyim,
Allah diyen gel ayağından öpeyim.
Seyfullah Putkıran

2

07.09.2004, 23:38

şehirlerde tabanım değil,yüreğim yarık:
Nur şehrine gidelim,yürü,çilekeş çarık!

3

07.09.2004, 23:40

Öleceğiz;müjdeler olsun,müjdeler olsun!
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!

4

10.09.2004, 19:03

Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...

NECıP FAZIL KISAKÜREK

5

10.09.2004, 19:04

Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde,
Allah'tan nasıl korkmaz, insan Onu sever de...

NECıP FAZIL KISAKÜREK

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

6

11.09.2004, 15:08

çile

ÇıLE


Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyâmet!
Dediklerin çıktı ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mâvi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun,
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna "yok"un,
Kustum öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünyâ;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikât, al sana rûyâ!
ışte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çâre diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünyâ etti hediye.

Bu nasıl bir dünyâ, hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamânı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakîkat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

.
.
.
.
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşyâ uzakta?
Gözsüz görüyorum rûyâda, nasıl?
Zamânın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

Bir fikir ki, sıcak yarada kezzab,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azâb;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrârını aç!
Annemin duâsı, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Tesellî pınarı, sabır memesi;
Size serbest, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rûyâlarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep, nokta nokta rûhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

.
.
.
.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesâfelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rûyâmı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü, ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.

Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvablarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?


Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mîmârının seçtiği arsa;
Hayattan muhâcir; eşyâdan öksüz?

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakîkatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabîatta,
ıçimdeki kadar iniş ve çıkış.

.
.
.
.

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamânın, hem geleceğin.

Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde Mâverâ Dede.
Yandı sırça saray, ılâhî Yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nûr, çevre çevre nûr.
ıçiçe mîmârî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Râb, bilinmez meşhûr!

Nizâm köpürüyor, med vakti deniz;
Nizâm köpürüyor, tâ çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni âheng, al beni birlik!
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şâirlik,
şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta!

Öteler, öteler, gayemin malı;
Mesâfe ekinim, zaman mâdenim.
Gökte saman-yolu benim olmalı!
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuz'a varmak...







Necip Fazıl KISAKÜREK
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

7

11.09.2004, 15:12

AşK


Rabbim, Rabbim, bu işin, bildim neymiş Türkçesi;
Senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi...






Necip Fazıl KISAKÜREK
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

8

18.09.2004, 12:18

ALLAH DERıM

Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
ısterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!

Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Ebedi oluşun urbası kefen!
Kursa da boşluğa asma köprü, fen,
Allah derim, başka hiçbir şey demem!


Necip Fazıl Kısakürek (1973
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

9

18.09.2004, 12:20

ALLAH DIYENE

Her sey, her sey su tek mujdede;
Yoktur olum, Allah diyene
Canim kurba, basi secdede,
Iki buklum, Allah diyene

Akil, kirik kanadi hicin;
Derdi gucu 'nasil' ve 'nicin'...
Bagli, percin ustune percin,
Benim gonlum allah diyene...

N.F.Kisakurek
(Cile)
1972
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

10

18.09.2004, 12:23

Musluman Yuzu

O yuz, her hatti tevhid kaleminden bir satir;
O yuz ki, goz degince Allahi hatirlatir...


Necip Fazil 1976
Seyfullah Putkıran

Mesajlar: 16

Konum: diyarbakır

Meslek: üniv.öğrencisi

Hobiler: risale-i nur,kitap,sinema,internet

  • Özel mesaj gönder

11

26.09.2004, 14:22

beklenen..

ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar.. :( :( :( :( :(


necip fazıl
Allah göklerin ve yerin nurudur...(nur,35)

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

12

09.10.2004, 12:02

şııRıN DEVAMI

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Nede şeytan günahı
Seni beklediğim kadar´

Geçti istemem artık gelmeni
Yokluğunda buldum
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar :arrow: :!:

N.FAZIL KISAKÜREK
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

13

09.10.2004, 12:16

BEKLEYEN

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,
Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
ıstersen dünyayı çağır imdada;
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!

Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.

Kimsesiz odanda kış geceleri,
ıçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Odur sarsan pencereleri,
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!

Göğsümden havaya kattığım zehir,
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
Bana kalacaksın yine son günü.

Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye,
Toprağında bir taş olur, beklerim...

NECıP FAZIL KISAK
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

14

09.10.2004, 12:22

Allah Derim

Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
ısterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!

Ey akıl, nasıl da delinmez küfen?
Ebedi oluşun urbası kefen!
Kursa da boşluğa asma köprü, fen,
Allah derim, başka hiçbir şey demem!


Necip Fazıl Kısakürek
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

15

09.10.2004, 12:23

Allah Diyene

Her şey, her şey şu tek müjdede;
Yoktur ölüm, Allah diyene
Canım kurban, başı secdede,
ıki büklüm, Allah diyene

Akıl, kırık kanadı hiçin;
Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'...
Bağlı, perçin üstüne perçin,
Benim gönlüm Allah diyene...
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

16

28.10.2004, 13:01

üstat Necip Fazıl dan şiir

Allah’ın Sevgilisi

Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı?


Necip Fazıl Kısakürek
Seyfullah Putkıran

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

17

28.10.2004, 13:10

Allah Dostu

Allah dostunu gördüm, bundan altı yıl evvel;
Bir akşamdı ki, zaman, donacak kadar güzel.

1940

Necip Fazıl Kısakürek
Seyfullah Putkıran

18

17.01.2005, 01:07

...Başım, artık onu taşımak ne zor!
Başım, günden güne kayıtsız bana.
Dalında bir yaprak gibi dönüyor,
Acı rüzgarların çektiği yana...

(yolculuk adlı şiirinden)
selametle...

19

23.01.2005, 14:31

N.F.K

Sen, fikir kadar guzel;

Ve tek, birden daha tek..!

ItrInI suzmus ezek;

Bal sensin, varlik petek...

Sensin olume hisar;

Bakisi hep inkisar..

Sar bizi, cepcevre sar, Rahmetin ruzgarI etek..!
ÇÖllere inen akşamIn genişliginde kalbime

inşiraH indi..

Kalbim kendi darliginda Genişledi..

Zülfikar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "Zülfikar"

Mesajlar: 117

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

Hobiler: tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

20

29.01.2005, 16:31

Anlamak

Anlamak yok çoçuğum, anlar gibi olmak var;
Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var...

1983
Seyfullah Putkıran

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir