Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

21

02.04.2007, 19:54

Allah razi olsun Türkiyedeki kardeslerden devletten para almadan hizmete devam ediyorlar insaallah onlarin ihlaslariyla bizde Almanyada hizmeti büyütecegiz.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

22

10.04.2007, 01:29

Bediüzzaman Haftası gönülleri fethetti

Bediüzzaman Haftası mânâsına uygun bir atmosfer içinde idrak edildi. Etkinliklerin Türkiye çapında estirdiği heyecan fırtınası yurt dışına da taştı. Konusu ‘toplumsal barış için sevgi’ olarak belirlenen bu seneki faaliyetlerde konuşmacılar, sevgisizliğin yansıması olarak ortaya çıkan şiddete, çatışmalara, manevî bunalımlara, aile içi iletişimsizliğe Kur’ân’dan, Peygamberimizin örnek ahlâkından ve Risale-i Nur’dan alıntılar yaparak çözümler sundular.

Muhtelif bölgelerde gerçekleştirilen etkinlikler, gazetemizde de haberleştirilerek okuyucularımıza duyuruldu.

Bizim Radyo’nun canlı yayınladığı ıstanbul ve Bursa’daki panellere Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetinde bulunmuş talebelerinden Mustafa Sungur ve Mehmet Fırıncı da katılarak, yaşanan duygusal sahnelere hoş bir renk kattılar. Meclis Başkanı, Başbakan, bakanlar, siyasî parti liderleri başta olmak üzere mahallî ve mülkî erkânca gönderilen yüzlerce kutlama telgrafı da toplantıların dikkatle izlendiğini ve önemsendiğini ortaya koydu.

Bediüzzaman Said Nursî’nin vefat tarihini içine alan günlerde yoğunluk kazanan etkinliklerde konuşmalar, Said Nursî’nin dile getirdiği “Muhabbet şu kâinatın bir sebeb-i vücududur,” “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur” gibi; derin, kapsamlı ve kucaklayıcı bir sevgi felsefesinin çarpıcı ve vurucu ifadesi olan sözleri etrafında şekillendi.

Risale-i Nur Ensitüsü tarfından gerçekleşen etkinliklerin hafta mânâsını pekiştirecek bir şekilde önümüzdeki yıllara da taşınması hedefleniyor.

***

Mehmet Emin Birinci’yi ahirete uğurladık

Ömrünü, genç yaşta tanıma bahtiyarlığına eriştiği Bediüzzaman’a ve Risale-i Nur’a hizmetle geçiren Mehmet Emin Birinci’yi bekâ âlemine yolcu ettik. Risale-i Nur’un ilk defa matbaa ile neşrini gerçekleştirenler arasında yer alan Birinci, hayatının sonuna kadar yurt içi ve dışında bu eserlerin tanınması, okunması ve yaşanması için çalıştı. Cenazesi, on binleri bulan muhteşem bir cemaatin katılımıyla Eyüpsultan Kabristanına defnedilen Birinci, vefatıyla Risale-i Nur müntesiplerinin buluşma ve kucaklaşmasına da vesile oldu.

Yeni Asya ve Bizim Radyo vefat öncesi ve sonrası yaptığı yayınlarla Birinci Ağabeyin hizmet hayatını hatırlatmaya yardımcı oldu. Allah mekânını Cennet etsin.

***

Hanımlar Rehberi yeni tanzimle yayınlandı

Büyük boy külliyatın yeni tarzıyla neşrini tamamlayan Yeni Asya Neşriyat, cep boy risalelerin dipnotlu, lügatçeli ve indeksli olarak yeni tanzimle yayınını sürdürüyor. Bu çerçevede Hanımlar Rehberi yeni tanzimle satışa sunuldu.

Hanımları “şefkat kahramanı” olarak gören Bediüzzaman Hazretleri, tıpkı gençler için Gençlik Rehberi yazdığı gibi, hanımlar için de bir Hanımlar Rehberi yazmanın gerekliliğini şu sözleriyle dile getirir:

“..bu gece şiddetli bir ihtarla kalbime geldi ki: Madem on beş sene evvel gençlerin istemeleriyle Gençlik Rehberi’ni onlar için yazdın ve pek çok istifade edildi. Halbuki hanımlar taifesi, gençlerden daha ziyade bu zamanda öyle bir rehbere muhtaçtırlar.” (Lem’alar, s. 201)

Hanımlar Rehberi’nin ihtiva ettiği konuların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz: Kadınların ahiret mutlulukları gibi dünya mutluluklarının da ıslâm dairesinde olduğu, evlilikte dikkat edilecek hususlar, kadınlardaki yüksek şefkat duygusunun ahirzamanda önemli bir esas olması, imanın ihtiyar kadınlara verdiği teselli, tesettür, taaddüd-ü zevcat meselesi, büluğ çağına ermeden vefat eden çocukların durumu, vs...

Eserde ayrıca Risâle-i Nur hizmetinde bulunan hanımlara ait mektuplar da yer almaktadır.

***

“Nur’un Sadık Kahramanı: Zübeyir Gündüzalp”

Bediüzzaman’ın “Kâinata değişmem” dediği sadık talebesi Zübeyir Gündüzalp’in hayatı kitaplaşıyor. Eğitimci-yazar ıbrahim Kaygusuz’un, yaşadığı mahalleri dolaşıp, çocukluğundan itibaren ebedî âleme göçene kadar bire bir Zübeyir Gündüzalp’le hayatı kesişenlerle görüşerek kaleme aldığı eser, önümüzdeki günlerde “Nur’un Sadık Kahramanı: Zübeyir Gündüzalp” ismiyle piyasaya sunulacak.

Lahika sayfamızda geniş bir özetini yayınlamaya devam ettiğimiz eser, Zübeyir Gündüzalp’in hayat hikâyesi ve örnek hizmetlerini akıcı ve sade bir dille ele alıyor.

***

Dergilerimiz seçkin mağazalarda

Yeni Asya Medya Grup tarafından yayınlanmakta olan Köprü, Bizim Aile, Genç Yaklaşım ve Can Kardeş dergileri, NT mağazalar zincirinin ülke genelindeki 73 şubesinde satışa sunuldu. Prestij marketleri ile Diyanet Yayınevinin Ankara ve ıstanbul’daki kitap mağazalarında da sergilenecek olan dergilerimize bundan böyle daha kolay ulaşılabilecek.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz...

09.04.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

23

16.04.2007, 09:47

ıki yeni kitap

Yeni Asya Neşriyat iki değerli kitapla daha karşınızda. ılki, bir döneme şahitlik edebilecek hatıralardan oluşan bir kitap: Nurlu Hatıralar.

Kitapta, 1963 yılında tanıdığı Risâle-i Nur ile iman hakikatlerini yaşamayı hayatının tek gayesi yapan Hilmi Doğan’ın hatıralarından yola çıkılarak Nurculuk tarihinin bir kesitine ışık tutuluyor. Her biri, asrın büyük ıslâm âlimi Bediüzzaman’ın etrafında kümelenmiş yıldızları andıran saff-ı evvel talebelerini tanıma ve onlara yoldaş olma bahtiyarlığına erişen Doğan’ın hayatını da, aynı dâvâ ve ideal şekillendirir.

Kitapta, çocukluk yıllarından başlanarak memuriyet hayatına, Nurlarla tanışmasına, Zübeyr Gündüzalp, Bayram Yüksel, Bekir Berk, Mustafa Sungur, Tahiri Mutlu, Ahmet Feyzi Kul, Refet Barutçu, Hüsnü Bayram, Molla Hamit Ağabey gibi şahsiyetlerle olan münasebetlerine varıncaya kadar bire bir yaşanmış hatıralar, bir şiir tadında anlatılıyor. Eserde, şairlik yönü de bulunan Hilmi Doğan’ın şiirlerinden örneklere de yer verilmiş.

Bir dâvânın çilekeş kahramanlarından birini daha yakından tanımak isteyenlere, Nuriye Çevik’in yayına hazırladığı bu eseri okumalarını tavsiye ediyoruz.

ıkinci kitabımız ise Kıyamet Alâmetlerinden Ye’cüc ve Me’cüc ismini taşıyor. Dinî literatürlerde Kıyametin büyük işaretleri arasında zikredilen Ye’cüc ve Me’cüc insanlığın kafasını sürekli meşgul eden gizemli kavramlar arasında yer alıyor. Anarşi, kaos gibi olumsuz mânâları da ifade eden bu kavram, özellikle yaşadığımız zaman dilimindeki kargaşa ve çatışma ortamı dikkate alındığında daha bir önem kazanıyor. Ye’cüc ve Me’cüc’le bütünleşen Deccal ve Süfyan kavramları da dikkate alınarak, kitapta, hayatı yaşanamaz hale getiren ahlâkî yozlaşmanın sebeplerine de bir pencere açılmış oluyor.

Yazar Ali Sarıkaya’nın ıslâmî kaynaklar yanında Tevrat ve ıncil’i de tarayarak kaleme aldığı eserin önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.

***

Kutlu Doğum Haftası

Kâinatın Efendisi sevgili Peygamberimizin milâdî takvimle doğum tarihi olan 20 Nisan’ı içine alan hafta, son yıllarda Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanıyor. ıslâm âleminde asırlardır bir bayram coşkusu içinde idrak edilen Mevlid Kandilini mânâsına uygun bir şekilde karşılayan Yeni Asya, Kutlu Doğum Haftasını da aynı ruhla kutlamaya hazırlanıyor.

Risâle-i Nur Enstitüsü evsahipliğinde de bazı mahallerde bu haftaya ilişkin programlar düzenlenecek. Peygamberimizin hayatını ve bunalım içindeki insanlığa model oluşturacak örnek ahlâkını bütün yönleriyle anlamayı hedefleyen programlarda mahallin önde gelen ilâhiyatçıları ve diyanet camiasından konuşmacılar yer alacak. Programlar ilâhiler ve tasavvuf korolarının sunduğu eserlerle renklenecek. Böylece Bediüzzaman Haftası ile başlayan sevgi seferberliği, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (asm) dünyaya teşrifleri vesilesiyle de devam etmiş olacak.

***

Bizim Radyo atakta

104.4 frekansından yayın yapan Bizim Radyo, gaye ve misyonuna uygun programlarının kalite ve çeşidini arttıran bir seyir izliyor. Eleman alt yapısının tamamlanmaya çalışıldığı radyo, müessese birimlerinden aldığı katkı ve destekle de geniş bir dinleyici kitlesine ulaşma çabası içinde. Risâle-i Nur eksenli programların ana gövdeyi teşkil ettiği yayınlar dinleyiciler tarafından da takdirle karşılanıyor. Canlı yayınlanan ıstanbul ve Bursa panelleri ilgiyle dinlenirken, Mehmet Emin Birinci’nin vefatı dolayısıyla, Üstadın hizmetinde bulunmuş talebelerinden Mehmet Fırıncı ile gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular’ın ortak hatıralar ekseninde buluştuğu program dinleyicilere duygulu anlar yaşattı.

***

Manisa büromuz açıldı

Manisa Yeni Asya Gazetesi Temsilciliğimiz geçtiğimiz hafta sonu, gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular’ın da katıldığı görkemli bir törenle okuyucuların hizmetine açıldı. ızmir büromuzun gayretli elemanlarından Orhan Alagöz’ün sorumluluğunda yürütülecek olan temsilcilik faaliyetlerinin hayırlara vesile olmasını ve vatan sathını bir mektep yapmada önemli görevler üstlenmesini diliyoruz.

Hepinize hayırlı haftalar...

16.04.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

24

29.04.2007, 18:32

Meclisin seçimi, milletin seçimi

Türkiye bir cumhurbaşkanlığı sınavından daha geçiyor. Tek parti dönemini saymazsak, demokratik parlamenter hayata geçildikten sonraki yıllarda, her cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Asıl olarak Meclisin yetkisinde olması gereken seçime, zaman zaman birtakım güç odakları da müdahil olmak istemiş, bu mihraklar bazan ihtilâl ve dayatmayla da olsa isteklerini gerçekleştirmiş, çoğu zaman da milletin hür iradesi karşısında hüsrana uğramışlardır.

Yeni Asya, taşıdığı misyon ve ayırd edici vasfı olan demokratlığı ile her zaman ve zeminde milletin hür iradesinin tecellisinin yanında olmuş, antidemokratik oluşum ve baskıların karşısında yer almıştır. Bununla birlikte, müsbet hareket anlayışını da elden bırakmamıştır.

Bu seçimde de—şahıslarla ilgili itiraz ve eleştiri haklarımız saklı kalmak kaydıyla—Meclisin seçiminin milletin seçimi olacağı inancını taşıyoruz. Yürürlükteki kanunlar ve cârî seçim sistemine göre teşkil edilen bir Meclisin, seçilme şartlarını haiz bir ismi, cumhurbaşkanı olarak seçme iradesine sahip olduğu kanaatindeyiz. Alnında “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” yazan Meclisin ve “millî hakimiyet”in bayram olarak kutlandığı bu günün ruhuna uygun olan da budur. Muhalif görüş, düşünce ve şiddete kaçmayan gösterileri ise—haddini tecavüz etmediği sürece—bir demokratik hak kullanımı olarak görmek istiyoruz. Bu görüşlerimizi de manşet, haber ve yorumlarımızda dile getirmekteyiz.

Seçilecek ismin; halkın inanç ve değerleriyle barışık, sivil, demokrat, dine hürmetkâr, milleti kucaklayıcı, temsil kabiliyeti olan, ufku geniş, makul ve mutedil bir yapıda olması tercihimizdir. Seçim sürecinin hür iradenin tecellisiyle sonuçlanmasını ve yeni cumhurbaşkanının milletimiz adına hayırlı olmasını diliyoruz.

***

Yeni çocuk kitapları

Çocuk kitaplarında “Can Kardeş” ismini marka yapmak için yola çıkan Yeni Asya Neşriyat, çocuk yayınlarına Risâle-i Nur eksenli bir bakış açısı katmayı hedefliyor.

Can Kardeş Yayınları arasında neşredilen on kitaplık bir seri daha, geçtiğimiz günlerde satışa sunuldu. Candan’ın Anıları adlı bu seride çocuklar iyilikler ve güzellikler dünyasına çağrılıyor.

Hayrünnisa şen tarafından kaleme alınan seri, Demirhan Kadıoğlu’nun sevimli çizgileriyle süslenmiş. Oruç Tutmayı Seviyorum, Babaannem, Dişim Ağrıyor, Canım Yemek ıstemiyor, Bayram, Kaktüs Çiçeği, Okula Gidiyorum, Küçük Ayım, Yapan Bilir, Hızlı Mı, Yavaş Mı? adlı kitapların oluşturduğu seride bol çizgi, az yazı yer alıyor. Her sayfasının renkli çizgilerle bezendiği kitaplar ilkokul çağı çocuklarına okuma zevkini kazandırmayı da amaçlıyor.

Oruç Tutmayı Seviyorum’da Candan’ın Ramazan ayı sevincine yer verilmiş. ılk orucu için sahura kalkan Candan, gün içindeki açlığın, susuzluğun yaşattığı tatlı telâşı iftar sevinciyle elde ettiği şükürle birleştiriyor. Orucun insana kazandırdıklarını çocukça bir dille anlatıyor.

Bayram adlı kitapta Candan’ın ailesinin Kurban Bayramı hazırlıkları konu edilerek, bayram telâşı, evdeki temizlikler, misafire yapılacak ikram hazırlıkları, arefe günü, bayram alış verişleri, bayram namazı ve nihayet kurban kesimi ile bayramın mânâsını yakından yaşama anlatılıyor.

Yapan Bilir’de, bir makinayı yapan ustanın onun dilinden en iyi anlayan kişi olacağından hareketle, bizleri yaratan Allah’ın da kitapları ve peygamberleri vasıtasıyla emir ve yasaklarını insana bildireceği çocuksu bir anlatımla hatırlatılıyor. Dişim Ağrıyor’da bize verilen organlara iyi bakmamız, onları yerli yerinde kullanmamız ve verilen nimetlere şükretmemiz gereği üzerinde duruluyor. Diğer kitaplarda verilen mesajlardaki ana tema da, çocukları, günlük olaylardan hareketle iyi, doğru ve güzel olana yönlendirmek.

Haydi çocuklar okumaya!

***

Yeni Asya Neşriyat ızmir Fuarında

21 Nisan’da, Uluslararası Fuar Alanında açılan ızmir TÜYAP Kitap Fuarına, Yeni Asya Neşriyat da bütün ürünleriyle katılıyor. 250 seçkin yayınevinin iştirak ettiği fuardaki standımızda, yeni tanzimle yayınlanan Risâle-i Nur Külliyatı başta olmak üzere bütün yayınlarımız indirimli fiyatlarla okuyuculara sunulacak. 29 Nisan Pazar akşamına kadar devam edecek fuar boyunca yazarlarımız kitaplarını imzalayacak, okuyucuları ile sohbet imkânı bulacaklar.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

23.04.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

25

29.04.2007, 18:33

Yeni hediyemiz: Elifba cüzü ve vcd'si

“Vatan sathını bir mektep yapmak” azmiyle yoluna devam eden Yeni Asya’nın kültür hizmetleri hız kesmeden sürüyor. Birbirinden değerli eserlerin hediye edildiği kampanyalarımızda son halka elifba cüzü ve sesli-görüntülü vcd’si. Birlikte verilecek elifba ve vcd ile Kur’ân öğrenimi çok kolaylaşacak.

Kur’ân öğrenmek, öğretmek ve her daim okumak aşağıdaki ifadelerde de görüleceği gibi övülen ve insana manevî mertebeler kazandıran bir davranış: “Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve başkalarına öğretendir.” (Hadis-i şerif, Riyâzü’s-Sâlihîn, No: 995.)

“Aziz, sıddık, ciddî, samimî âhiret kardeşim ve hizmet-i Kur’âniyede çalışkan bir arkadaşım Refet Bey, (...)

Hem herbir has talebenin mühim bir vazifesi, bir çocuğa Kur’ân öğretmek olduğundan, sen bu vazifeyi yapmaya başladın.” (Barla Lâhikası, s. 173.)

“Kur’ân-ı Hakîmin her bir harfinin bir sevâbı var; bir hasenedir. Fazl-ı ılâhîden o harflerin sevabı sünbüllenir; bazan on tane verir, bazan yetmiş, bazan yedi yüz—Ayete’l-Kürsî harfleri gibi; bazan bin beş yüz—Sûre-i ıhlâsın harfleri gibi; bazan on bin—Leyle-i Beratta okunan âyetler ve makbul vakitlere tesadüf edenler gibi; ve bazan otuz bin—meselâ, haşhaş tohumunun kesreti misillü, Leyle-i Kadirde okunan âyetler gibi. Ve ‘O gece bin aya mukabil’ işaretiyle, ‘Bir harfinin o gecede otuz bin sevâbı olur’ anlaşılır. ışte, Kur’ân-ı Hakîm tezâuf-u sevâbıyla beraber elbette muvâzeneye gelmez ve gelemiyor.” (Sözler, s. 312.)

ışte bu ve benzer mânâlardan hareketle, Yeni Asya hediye edeceği elifba cüzü ve vcd’siyle, yaz tatilini bereketlendirmek isteyen minik okuyucularımıza önemli bir fırsat sunuyor.

Kupon neşrine 1 Haziran’da başlanacak olan elifba cüzü ve vcd’si ile ilgili teknik detayları şöyle sıralamak mümkün:

*Konular vcd’de ayrı bölümler olarak yer alacak. (Her konu ayrı ayrı tıklanarak izlenebilecek.)

*Günde 15 dakika çalışacak şekilde 15 günde Kur’ân öğrenimi hedefleniyor.

*Vcd’nin sonunda kitaba uyumlu alıştırmalar bulunuyor.

*Kelimeler ekranda tam sayfa görünüp, ekranda sadece 6 kelime görünecek şekilde yer alacak.

*Vcd kitaba bağlı olarak hazırlanacak ve hangi sayfada olunduğu ekranda belirtilecek.

*Ekranda okunan harf veya kelime kırmızı renkte olacak.

*Vcd’nin sonunda kitap alıştırmaları ses ve hat olarak verilecek.

*Kısa sûreler yavaş ve makamlı olarak okunacak.

*Vcd sadece Kur’ân harflerini tanıma ve öğrenme, Kur’ân âyetlerini okumayı, öğrenmeyi öğretme gayesi taşıyor.

*Film süresi yaklaşık 60 dakika olarak tasarlandı.

*Ana bölüm olarak; harfler, işaretler, harflerin birleşme şekilleri ve kelime alıştırmaları bulunuyor ve en sonunda da namazda okunabilecek kısa sûrelerden örnekler veriliyor. Bunlar hem hat olarak ekranda görünecek, hem de okunan kelimeler işaretlenerek sesli biçimde takibi yapılabilecek. Hem kulak, hem gözle Kur’ân okuma pekiştirilebilecek.

Kampanyanın tanıtım ve reklâm materyalleri hazırlanmakta olup, önümüzdeki günlerde talep eden bürolarımıza ulaştırılacaktır.

Not: Bir önceki promosyonumuz olan Rüya Ansiklopedisinin tamamı temsilcilerimize gönderilmiştir.

***

Yayın politikamız beğeniliyor

Müsbet hareketi esas tutan objektif yayıncılık anlayışımız takdir görüyor. Gelişen gündemler karşısındaki dik duruşumuz, hakkın hatırını üstün tutmamız ve müsbet hareketi esas alan objektif yayıncılık anlayışımız beğeni topluyor. Okuyucularımızdan gelen birkaç tebrik mesajını sizlerle paylaşmak istiyoruz:

“Gazetemizin son siyasî gelişmelerdeki olgun tavrı, bilhassa cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tavrını çok beğendiğimi bildirmek istiyorum. Bize de bu yakışırdı. Hele hele bazı partilerin tavrını gördükten sonra, hakikaten naşir-i efkârımız olan gazetemizi tebrik ederim. Selâmlar.” Cevat Tümce

“Yeni Asya’nın hem Ermeni, hem de AB konusundaki yaklaşımı isabetli ve dışarıdan da takdir ediliyor. Selâmlar.” Mustafa Demir

“Yazı ve yorumlarınız için sizi kutlarım. Yeni Asya gazetesini hep pozitif olarak görmek istiyorum. Haklıya haklı, haksıza haksız demeye devam ettiğiniz sürece gazetenizin tirajının artacağına kaniyim.” Ayşenur Demirkol

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

30.04.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

26

07.05.2007, 04:21

Demokrat misyon

Bediüzzaman Said Nursî, “Kalbe ıhtar Edilen ıçtimaî Hayatımıza Ait Bir Hakikat” başlıklı bir lâhika mektubunda, Türkiye’deki siyasî akımları tasnif ve tahlile tabi tutar. 1950’li yılların başında kaleme alınan bu mektupta Üstad “Bu vatanda şimdilik dört parti vardır” diyerek, bunları şöyle sıralar: “Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri ıttihad-ı ıslâmdır.”

Daha sonra bu ana eğilimlerin tahliline geçildiği mektupta, ıttihad-ı ıslâm Partisi olarak isimlendirilen akıma,—günümüzde daha bir önem kazanan—dikkat çekici ikazlar vardır: “ıttihad-ı ıslâm Partisi, yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin (dindar) olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete âlet etmemeye, belki siyaseti dine âlet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i ıslâmiye zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete âlet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lâzımdır.”

14 Mayıs 1950’de “beyaz ihtilâl” olarak tarihe geçen bir demokrasi zaferi ile iktidar olan Demokratlar, tek partili koyu istibdat dönemine son verip millet iradesini hakim kılmışlardır. Üstad Hazretleri, Halk Partisini tahlile tabi tuttuğu paragrafta, halkçıların nefse hoş gelen bir benlik rüşvetini memurlara verdikleri için iktidarlarını devam ettirdiklerini belirterek “Yirmi sekiz senelik bütün cinâyatıyla başkaların cinâyâtı ve ıttihatçıların ve mason kısmının seyyiatları da o partiye yükletildiği halde, Demokratlara bir cihette galip hükmündedirler” der. Millet Partisi için yapılan değerlendirmelerde de, ırkçılığın ıslâm âlemini parçalamak için içimize atılmış bir frenk illeti olduğu belirtilerek “Millet Partisi ise: Eğer ıttihad-ı ıslâmdaki esas olan ıslâmiyet milliyeti ki, Türkçülük onun içinde mezc olmuş bir millet olsa, o Demokratın mânâsındadır, dindar Demokratlara iltihak etmeye mecbur olur” tesbitine yer verilir.

Ve son olarak da “dindar ve dine hürmetkâr” Demokratlara hitaben bazı değerlendirme ve uyarılarda bulunur. “Ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar, siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve câzibedar nokta-i istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve mânevî cazibedar nokta-i istinad olan hakaik-i ıslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz. Yoksa, sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri nasıl eski partiye yüklüyorlarsa, size de yükleyip, Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi mağlûp etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim. Ve ıslâmiyet namına telâş ediyorum” der.

Ve bilindiği gibi, dediği olur. Halkçılar ırkçılarla bir olup 27 Mayıs kanlı ihtilâlini gerçekleştirirler.

Öte yandan, “Meşrûtiyeti din namına alkışladığını” belirten Said Nursî’nin, din adına siyaset yapmanın yanlışlığı ve sosyal bünyede yapacağı tahribat konusundaki öngörüleri de 28 şubat sürecinde ve günümüzde, “Değiştik” diyen bir siyasî heyetin çoğunluk iktidarında ağır bedeller ödeme pahasına doğrulanmıştır.

Dinin kimsenin tekelinde olmadığını belirten Said Nursî Sünûhat adlı eserinde, dini inhisar altına almanın azim tehlikesine şöyle dikkat çeker:

“Dediler: ‘Dinsizliği görmüyor musun, meydan alıyor. Din namına meydana çıkmak lâzım.’

Dedim: Evet, lâzımdır. Fakat kat’î bir şartla ki, muharrik (hareket noktası), aşk-ı ıslâmiyet ve hâmiyet-i diniye olmalı. Eğer muharrik veya müreccih, siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hatâ da etse, belki ma’fuvdur (affedilir). ıkincisi isabet de etse, mes’uldür.”

Denildi: ‘Nasıl anlarız?’

Dedim: (...) Hem umumun mâl-ı mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslektaşlarına daha ziyade has göstermekle, kavî bir ekseriyette dine aleyhdarlık meyli uyandırmakla nazardan düşürmek ise, muharriki tarafgirliktir.”

Bütün bu ikazlar ve iki asra yakındır “zedelenen terbiye-i ıslâmiye” dikkate alındığında, bugünkü Türkiye şartlarında demokrasi ortak bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Son günlerdeki gelişmeler de bunu teyid etmekte, din-siyaset ilişkisini doğru bir temele oturtamamanın ne kadar büyük sıkıntılara yol açtığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Yukarıdaki alıntılar ve izahatlardan da anlaşılacağı üzere Bediüzzaman Hazretleri, demokrasinin gerçek takipçisi ve savunucusu olarak gördüğü Demokrat misyon lehine bir siyasî tavır koymuştur. Bu hürriyetçi akım da Osmanlı Ahrar Fırkasından başlayıp sırasıyla DP ve onların devamı olan AP ve DYP ile temsil edilegelmiştir.

Ölçülerini, Kur'ânın bu asra bakan tefsiri olan Risâle-i Nurdan alan Yeni Asya, çizgisinde herhangi bir kırıklık olmadan her zaman ve zeminde millet iradesinin üstünlüğünü ve demokrasiyi savunmakta, insan hak ve hürriyetlerinin kâmil mânâda temini ve bu yolda elde edilen kazanımların korunması adına antidemokratik unsurlarla mücadelesini sürdürmekte, din hizmetlerine siyaset gölgesi düşürmeme hassasiyetini korumakta kararlıdır.

Son gelişmeleri, hissî ve günlük yorumlardan kaçınarak bu ölçüler ışığında yeniden değerlendirmek, daha sağlıklı bir kanaat ortaya koymamıza yardımcı olacaktır.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

07.05.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

27

08.05.2007, 16:20

Son gelişmeleri, hissî ve günlük yorumlardan kaçınarak bu ölçüler ışığında yeniden değerlendirmek, daha sağlıklı bir kanaat ortaya koymamıza yardımcı olacaktır.

allah razı olsun güzel tesbit

28

13.05.2007, 19:15

Toplantı haftası

2007 yılı Bahar Dönemi Temsilciler Toplantımız bu hafta sonu, 19 Mayıs Cumartesi günü ıstanbul-Güneşli’deki tesislerimizde yapılacak. 4 Kasım 2006’da yapılan son toplantıdan bu yana, her gün size ulaşan bir lâhika mektubu özelliği taşıyan gazetemizle ilgili olarak yaşanan son altı aylık gelişmeleri kısaca hatırlayalım:

1. 4 Kasım 2006 tarihinde yapılan Sonbahar Dönemi Temsilciler Toplantısından bu yana geçen sürede gündem oluşturan Hrant Dink cinayeti, Malatya suikastı, demokratikleşmedeki duraklama, cumhurbaşkanlığı seçimi, Genelkurmay muhtırası, CHP’nin tavrı, Anayasa Mahkemesi kararı gibi konularda, Risâle-i Nur’dan aldığımız ölçülere dayanan ilkeli, tutarlı, yapıcı ve dengeli yayınlarımızla Yeni Asya farkını ortaya koymaya devam ettik.

2. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclisi, iktidar partisinin yanlışlarına rağmen, maruz kaldığı antidemokratik baskılara karşı savunduk. Dengeli, ölçülü ve yapıcı yayınlarımızla millî iradenin yanında yer aldık.

3. 38. hizmet yılımıza girdiğimiz 21 şubat 2007 tarihli gazetede, dışımızdaki isimlerin Yeni Asya hakkındaki hakperest ve olumlu değerlendirmeleri ilgiyle karşılandı. Aynı gün verdiğimiz, ıbrahim Özdabak’ın beğeni toplayan birbirinden değerli karikatürlerinden derlenen karikatür albümü ilgiyle karşılandı.

4. Üstadımızın vefatının 47. sene-i münasebetiyle 23 Mart 2007’de çıkardığımız, toplam 130 bin basılan özel sayı ve beraberinde hediye ettiğimiz “Biz Muhabbet Fedaileriyiz” ilâvesi büyük takdir gördü.

5. Manşetlerimiz, köşe yazılarımız, röportajlarımız ve karikatürlerimiz ses getirmeye, bizim dışımızdaki yayın organlarında ve internet sitelerinde iktibas edilmeye devam etti.

6. Farklı organizasyon ve dâvetlerle katıldığımız dış geziler sürdü.

7. Hukukî baskılar yoğunlaştı. Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz hakkında, emekli orgeneral Doğu Aktulga hakkındaki yazısı sebebiyle verilen tazminat kararı Yargıtay’da onaylandı. Yazıişleri Müdürümüz Faruk Çakır, Danıştay cinayeti sonrasında “Oyun geri tepti” manşetimiz sebebiyle açılan dâvâda, “yargıyı etkileme” suçlamasıyla mahkûm edildi. Ankara eski Temsilcimiz Cevher ılhan, deprem yazıları sebebiyle açılan dâvâda yeniden yargılanıp yine hapis cezasına çarptırıldı. (Bu kararlara karşı hukukî takiplerimiz sürüyor.) Dink cinayeti sonrasındaki bazı haberlerimizde 18 yaşından küçük zanlının isim ve resmini yayınlayarak kanunu ihlâl ettiğimiz iddiasıyla savcılıktan toplam 50 bin YTL ödememiz istenen, aksi halde dâvâ açılacağı bildirilen tebligatlar aldık. Yine aynı haberlerden biri için, tahkikatın gizliliğini ihlâl suçlamasıyla dâvâ açıldı.

*

Bu vesile ile sayfalarımızı muhteva ve ifa ettikleri misyon itibarıyla bir kez daha gözden geçirmek gerekirse:

1. sayfa: Hakkın hatırını üstün tutan manşetleri gündem oluşturuyor, tavizsiz çizgisi dikkatli nazarların beğenisini kazanıyor.

Lâhika: Günlük koşuşturma içinde ruhu sıkılan insana, manevî bir soluklanış, olaylara, insanlara ve hayata Kur’ân’ın penceresinden süzülen Risâle-i Nur eksenli bir bakış sunuyor.

Haber sayfaları: Yurttaki gelişmeleri, hayatın içinden haberleri aktaran haber sayfaları, doğru, dengeli ve ölçülü yayınlarıyla gündemi belirliyor.

Politika sayfaları: Meclis, siyasî partiler ve günlük politika ile ilgili haber ve yorumların yer aldığı politika sayfaları, demokrat, dürüst ve objektif bir bakış açısıyla gündemin nabzını tutuyor.

Ekonomi: Ekonomideki gelişmeler, çarşı-pazarın nabzı, ekonomistlerin değerlendirmeleri, orta ve uzun vadeli öngörüler, hayatın içinden ayrıntılar ekonomi sayfasında.

Dünya: Ortadoğu’dan Amerika’ya, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar dünyadaki sıcak gelişmeler, ıslâm âleminden önemli ayrıntılar, tartışmalı konular, uzman görüşleri ve usta kalemlerin gözüyle dünya sayfalarında.

Kültür san’at: Sinema ve tiyatrodan müziğe, kitap dünyasından Türk-ıslâm san’atlarına, sergi, konser ve festival gibi faaliyetlerden tarihî mirasımıza kadar kültür ve san’atın her renginin kendine yer bulduğu dopdolu bir sayfa. Kültürel değerlerimiz bu sayfamızda yaşatılıyor.

Medya Politik: Ülke ve dünya gündemi Türk basınına nasıl yansıdı? Kim hangi yorumda bulundu? Paylaştığımız görüşler, tenakuz teşkil edenler bu sayfada. Medya-Politik, basının nabzını tutarak, dünün gazetelerinden bir seçme sunuyor.

Makale: Usta kalemler, maddî ve manevî hayatımıza dair yorumlarıyla farklı pencerelerden, gündeme ışık tutuyorlar.

Tv-Aile: Aile toplumun temel taşı. O ne kadar güçlü olursa, toplum da o kadar huzurlu olur. Aile-tv sayfası, ailece okuyacağınız, televizyon programlarına da süzgeçten geçirilerek yer veren bir sayfa.

Spor: Sporun bütün renkleri, haftanın maçları, değerlendirmeler, spor dünyasındaki gelişmeler burada.

Magazin: Magazin sayfasında, hayata ve insana dair her şey, insanın yaratılış özellikleri ve kâinatı Yaratıcısı adına değerlendiren bir bakış açısıyla sunuluyor.

Röportajlar: Gündemdeki konular ve konuklar, çarpıcı açıklamalar, günlerce tartışılacak değerlendirmeler bu sayfamızda kendine yer buluyor.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Mahkemede biten 11. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, iktidar partisinin siyasî fırsatçılığı ile CHP’nin demokrasi hazımsızlığına sahne oldu. Meclisteki çoğunluğuna güvenerek son ana kadar diğer partilerle işbirliği arayışına girmeyen AKP, diğer yanlışlarının da buna eklenmesiyle birlikte maksadının aksiyle tokat yedi. Böylelikle, hadiselere hikmet cihetiyle bakıldığında görülen “Beşer zulmeder, kader adalet eder” kaidesi bir kez daha tecellî etti. Kâzım Güleçyüz’ün 9 Mayıs tarihli Tahlil köşesinde yaptığı şu tesbit de bu mânâyı doğruluyor: “RP’nin gelenekçi kanadı, 28 şubat’ın olanca kasvetiyle ülkenin üzerine çöktüğü günlerde, 5+5 formülüyle Demirel’in görev süresinin uzatılması yönünde tavır koydu, ama partinin sonradan AKP’ye vücut veren ‘yenilikçi’ kanadı buna karşı çıkarak Sezer’in yolunu açtı. AKP’de bugün bile ‘Sezer’i Demirel’e tercih ederim’ diyenler ağırlıkta.

“Onun için de kader, Sezer’in sona eren süresini onların eliyle belirsiz bir tarihe kadar uzattı.”

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz..

14.05.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

29

04.06.2007, 01:14

Okuma Zamanı

Havalar ısındı, okulların tatiline az bir süre kaldı. Önümüzdeki günlerde yapılacak sınavların ardından ilk ve orta öğretimde kapanış zili çalacak. Okulların tatili ile başlayan süreç, son yıllarda okuma-yazma faaliyetlerine ara verilen bir dönem olarak sunuluyor. Mutlu bir azınlık tarafından sahiplenilen bu anlayış, toplumun geniş kesimlerine de yaygınlaştırılmak isteniyor. Bu yanlış kanaat, sıcakların bastırması ile pekişmekte, tatil boşa geçirilmesi gereken bir zaman dilimi olarak algılanmaktadır. Özellikle dünyevileşmenin hakim olduğu son yıllarda tatil, bir kısım ehl-i din tarafından da bu yönüyle “moda”laştırılmaktadır.

Bediüzzaman Said Nursî Emirdağ Lâhikası’nda yer alan “Bir Suale Mecburî Cevab”ın tetimmesidir” başlıklı bölümde tenbellik veya meşguliyetle ortaya çıkan bu ‘rehavet tehlikesi’ne şöyle dikkat çeker:

“Aziz sıddık kardeşlerim,

“Bu yaz mevsimi, gaflet zamanı ve derd-i maîşet meşgalesi hengâmı ve şuhûr-u selâsenin çok sevaplı ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risâle-i Nûr’un hizmeti zararına bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf başlar.

“Aziz kardeşlerim, siz katî biliniz ki, Risâle-i Nur ve şâkirtlerinin meşgul oldukları vazife, rû-yi zemindeki bütün muazzam mesâilden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakâver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyvenin Dördüncü Meselesini çok defa okuyunuz; kuvve-i mâneviyeniz kırılmasın. (s.41)”

Bize göre tatil; sıla-i rahim yapma, dinlenme, farklı kültürel aktivitelere yönelme, tarihî yerleri gezme, bol bol okuma ve kâinatta bir resmigeçit halinde boy gösteren varlıkları tefekkür zamanı olarak değer kazanmalıdır. Yaz mevsimi de bu faaliyetler için güzel bir fırsat sunar.

Öyleyse, bu hakikatleri yaşamak ve yaz mevsimini okuma mevsimi yapmak isteyenleri, her yaştan okuyucumuza farklı alternatifler sunan okuma programlarına davet ediyoruz. Bu imkânı bulamayanlara da başta kâinat kitabını, kâinatı okuyan Kur’ân-ı Kerimi ve onun bu asra bakan tefsiri olan ve insana geniş bir tefekkür ufku kazandıran Risâle-i Nur eserlerini bol bol okumalarını tavsiye ederiz.

Yeni Asya verdiği kültür hizmeti ile Yeni Asya Neşriyat ise satışa sunduğu eserlerle size bu konuda zengin bir tercih imkânı sağlamaktadır.

***

Tatil ve gazeteniz

Henüz tatil başlamadı, ama önceden bir hatırlatma yapmakta fayda olduğuna inanıyoruz. Tatil ve dinlenme mevsimi olarak görülen yaz aylarında özellikle büyük şehirlerden küçük yerleşim birimlerine doğru akan bir hareketlilik yaşanır. Bu sene, 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimler dolayısıyla kısmen kesintiye uğrayacak olsa da, turistik gezi ya da sıla-ı rahim amaçlı bu yer değiştirmeler yaz boyunca devam eder. Yayıncılar açısından bakıldığında bu hareketlilik, genelllikle gazete tirajlarına da olumsuz yönde yansır. Bu bakımdan yaz ve tatil ayları yayıncıları pek sevindirmez. Tiraj kayıplarından da en çok da bizim gibi abonelik ve elden dağıtım usulüyle okuyucusuna ulaşan gazeteler nasibini alır. Okuyucu, ya tatil hengâmesiyle, ya da gittiği ücra bir yerde gazetesini bulamaz ve gazetesiyle buluşamaz.

Yaz kayıplarını önlemek ve gittiği yerde gazetemizi okuyucusu ile buluşturmak için gerekli tedbirler alınacak. Abone ve Dağıtım Servisimiz, yaz münasebeti ile yer değiştirmek durumunda kalan okuyucularımızın gittikleri yere gazetesini ulaştırma hazırlığı yapıyor. Okuyucularımız gittikleri yerin adresini Abone ve Dağıtım Servisine bir telefonla bildirmeleri halinde gazetelerine birkaç gün içinde ulaşmaları mümkün olabilecek. Servis yetkilileri, bu hizmetin Yay-Sat Dağıtım şirketi kanalıyla gazete giden yerlere verilebileceğini kaydedip, gazete istenecek yerin bayi kod numarasının önceden öğrenilmesinin gerektiğini belirtiyorlar.

Bu açıdan tatile gidecek abonelerimize şimdiden bir çağrımız olacak: Lütfen adres değişikliğinizi bize bildiriniz. Bizler sizlere elimizden geldiğince ulaşmak ve beraberliğimizi kesintisiz sürdürmek istiyoruz..

***

Kampanyamız ilgi gördü

Yaz tatilini bereketlendirmek isteyen minik okuyucularımıza önemli bir fırsat sunduğumuz elifba cüzü ve vcd’sinin hediye edildiği kampanyamız büyük ilgi gördü. Kupon neşri 1 Haziran’da başlayan kampanyamızdan geç haberdar olanlar için de fırsat kaçmadı. Kupon neşri bitiminde yayınlanacak yedek kuponları biriktirerek eksiklerini tamamlayanlar, elifba cüzü ve vcd’sine kavuşabilecek. Kampanyanın hediyeleri okulların kapanması ve Kur’ân kurslarının başlaması ile birlikte elinizde olacak.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

04.06.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

30

11.06.2007, 04:36

Bediüzzaman ve Demokratlar

Bediüzzaman ve Demokratlar

Yeni Asya ekolü olarak adlandırılan ve ölçülerini Risale-i Nurdan alan çizgi, demokrat misyona verdiği destekle, ehl-i din arasında farklı bir yere sahiptir. Dini siyasete âlet etmenin sosyal bünyede açacağı tahribata dikkat çeken Bediüzzaman’ın meslek ve meşrebini takipte tavizsiz bir titizlik gösteren Yeni Asya ekolünün haklılığını zaman tefsir etmiş ve edecektir.

“Bu vatanda dört parti var” diyerek ana siyasî eğilimleri tahlile tabi tuttuğu lâhika mektubunda, Demokratların neden desteklenmesi gerektiğini anlatan Bediüzzaman, talebelerinin şehadetleri ile hayatta iken bu desteği tatbikatıyla da göstermiştir.

Bediüzzaman, Ahrarların hürriyetçi geleneğini devam ettiren DP’ye açıkça destek vermiş, Emirdağ ilçe teşkilâtını talebelerine kurdurarak, ziyaretine gelen milletvekilleri ile görüşmüştü. DP döneminde devam eden mahkemeleri ve emniyet makamlarının dindarlara karşı kötü muamelelerini bürokrasiye hâkim olan Halk Partisi zihniyetinin varlığına bağlayarak, Demokratları açıkça korumuştu.

Bediüzzaman, ehl-i haktan görünerek Demokratlara darbe vurmaya çalışanların varlığından da söz etmiş, Demokratları ve ehl-i imanı bu tehlikeye karşı uyarmıştır.

ınanmadığı ve taraftar olmadığı halde Demokratların arasına giren ve kendini Demokrat gibi gösteren bazılarının Demokratları dinin aleyhindeymiş veya en azından dine lâkaytmış gibi gösterme oyununa dikkat çeker. Hem Demokratlar, hem de vatan ve millet aleyhine büyük bir tehlike oluşturan bu duruma karşı ehl-i imanı, Kur’ân ve vatan namına Demokratlara yardımcı olmaya çağırır.

Açık bir tezgâh olduğu anlaşılan Ticanî olayından ve Ahmet Emin Yalman suikastinden sonra DP aleyhine başlatılan kampanyaya ve daha dindar görünümlü olan Millet Partisinin varlığına rağmen, Bediüzzaman 1954 ve 1957 seçimlerinde de DP’ye desteğini açıkça sürdürür. Bu desteği, oyunu izhar ederek gösterir, “Benim reyim ehemmiyetlidir” diyerek, özellikle ehl-i imanı hedefleyen bir davranış sergiler.

Üzerinde önemle durulması gereken bir husus da şudur:

Günümüzdeki Demokrat mânâsındaki parti mensuplarının takındığı bir takım siyasî tavırları yanlış yorumlayarak, ‘Hata yaptılar’ değerlendirmesinde bulunanların isabet edip etmedikleri hususunda yapılacak en doğru karar Bediüzzaman’ın hayatına bakmaktır. Bediüzzaman’ın DP’yi tercih ederken parti zihniyeti ve disiplinini esas aldığını, şahsî kusur ve tavırlara önem vermediğini görürüz. Çünkü ekonomi sanayi ve siyaset gibi konular teknik meseleler olduğu için, “San’atta salâhatten ziyade maharet geçerlidir” ölçüsüne göre, devleti idare etmek san’atını icra edenler için tercih kıstası dindarlığı değil, işe olan yatkınlığı ve ustalığı olmalıdır.

Bu ölçüye örnek bir olay Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ’da iken yaşanmıştır: Barla’da iken aleyhinde bulunan ve kendisine yapılan bazı zulümlere sebep olan bir öğretmenin (Tevfik Tığlı) DP’den aday olması üzerine talebelerinin aleyhinde bulunarak seçilmesini engelleme çalışmalarına mani olmuştur. “Mecliste parmak hesabı vardır. Kimse parti zihniyetinden ayrı hareket edemez” diyerek, partiyi desteklemeye devam etmelerini istemiştir. Hatta durumu düzeltmeleri için talebelerini harekete geçirmiştir.

CHP ve millî şef ısmet ınönü’nün başını çektiği ve dindarların, milliyetçi ve muhafazakârların da dolaylı-dolaysız destek verdikleri karalama ve zayıf düşürme kampanyaları esnasında DP ve Demokratlar lehinde açık bir tavır takınarak “Nurcular Demokratlara nokta-i istinaddır” diyerek demokratların yanında olunması gerektiği talimatını vermiştir.

DP’nin iktidar olur olmaz başlattığı dini ihya hareketine karşı bir tertipten ibaret olan Ticanî hareketinden sonra çıkarmak zorunda kaldığı M. Kemal’in şahsını, hatırasını, ilke ve inkılâplarını koruma altına alan 5816 Sayılı Kanun, Anıtkabirin yaptırılması, radikal sağ eğilimli kimseler tarafından düzenlenen başarısız Ahmet Emin Yalman suikastinden sonra yapılan geniş çaplı tevkifleri ve CHP tarafından başlatılan ‘Vatan ve lâiklik elden gidiyor, irticaya taviz veriliyor’ kampanyasına karşı ülkenin değişik yerlerinde Başbakan Adnan Menderes’in yaptığı lâiklikle ilgili konuşmalarını ‘şer güçlere verilmiş rüşvetler’ olarak değerlendiren Bediüzzaman, Demokratları bunlardan dolayı tenkide yönelenleri de “Ben onların kalbini biliyorum, dine ve dindarlara karşı samimidirler” diyerek durdurmuş, ‘dine hürmetkâr’ kabul ettiği Demokratları desteklemeye devam etmiştir.

Bütün bu ölçüler ve demokrat misyon çizgisi orta yerde dururken anlık siyasî dalgalanmalar ve günlük gelişmelere bakarak hissî kararlar verilmemeli, Risale-i Nur’un bir bütün olduğu hatırdan çıkarılmayarak, Bediüzzaman’ın siyasî tesbitleri esas alınmalıdır.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

11.06.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

31

25.06.2007, 21:29

Bir şaheser daha

Yeni Asya’da hizmet kervanı yürüyor. Altı senedir kesintisiz süren ve birbirinden değerli eserlerin hediye edildiği promosyon kampanyamız ıstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı muhteşem eseriyle taçlanıyor.

“Kur’ândan alıp ilhamı/ Asrın idrakine söyletmeliyiz ıslâmı” diyen millî şairimiz Mehmet Âkif, hayatını dâvâsına adamış, son asır düşünce dünyasının sembol şahsiyetlerinden biridir. şair bu yönüyle, Kur’ân’ın asra bakan tefsiri olan Risâle-i Nurların takip ettiği “tavr-ı esâsîyi bozmadan ve rûh-u aslîyi rencide etmeden” Kur’ân’ı asrın insanlarının fehmine sunma ölçüsünü esas almıştır.

şairin edebiyatımızda yeni bir çığır açan şiirleri, fikir ve san’at hayatımızda derin tesirler uyandırmış, Millî Mücadele yıllarındaki hizmetleri ona ıstiklâl şairi ünvanını kazandırmıştır. Âkif, millete emanet ettiği ve “Allah bir daha yazdırmasın” dediği ıstiklâl Marşımızın da yazarıdır. ınancı için yaptığı san’atı, doğruluğu, dürüstlüğü, ahlâkı ve örnek dâvâ adamlığıyla milletimizin hafızasında yer tutmuştur.

Milletin dertleriyle dertlendiği, ona yeni bir ruh ve ufuk kazandırmaya çalıştığı şiirlerini topladığı Safahat adlı kitabı ise bir anıt eser olarak gerçek bir başucu kitabı olma hüviyetini korumaktadır.

Bu şaheser, yakın tarih çalışmalarıyla tanınan, araştırmacı Ertuğrul Düzdağ'ın editörlüğünde neşre hazırlandı. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın tam metni ile, Safahat dışında kalmış bir kısım şiirlerinin de derlendiği eserin giriş kısmında, ıstiklâl şairinin Ertuğrul Düzdağ tarafından kaleme alınmış geniş bir hayat hikâyesi yer alıyor.

Kitabı neşre hazırlayan Düzdağ’ın takdimiyle Safahat “bugünkü ve yarınki nesillere din, tarih, vatan sevgisi, birlik duygusu, millî şuur” gibi gerekli bilgileri kazandırabilecek bir eser.

Onu okumayan ve anlamayanın ‘okumuş’ ve ‘aydın’ olma iddiasında bulunamayacağı eserin hediye edileceği kampanya, öğrenciler için de önemli bir imkân sunuyor. Kupon neşrine 16 Temmuz’da başlanacak bu şaheser okulların açılmasından önce elinizde olacak.

Çağrımız 7’den 70’e herkese: Bu fırsatı kaçırmayın.

***

Yeni Asya ve ıslâm dünyası

Yeni Asya’nın yayın hayatı boyunca iddialı olduğu alanlardan biri de, başka yayın organlarının görmezlikten geldiği ıslâm dünyasıdır. Risâle-i Nur müellifinin “Cemahir-i müttefika-i ıslâmiye” olarak zikrettiği ıslâm birliği mânâsının uzağında kalındığı için kan ve gözyaşının eksik olmadığı bu talihsiz coğrafyaya, imkânlarımız ölçüsünde projektör tutmaya çalışıyoruz.

Uzun yıllardır bu alanın tartışılmaz ismi Mustafa Özcan sorumluluğunda yayınlanan dış politika sayfamız, takdir görüyor. Yeni Asya’yı yakından izleyenlerden biri olan akademisyen-yazar Kürşat Bumin Yeni şafak’ta yayınlanan birkaç yazısında Ortadoğu, Arap âlemi ve ıslâm dünyası hakkında geniş bir vukufiyete sahip olduğunu belirttiği Özcan’ı övdü. Bumin, Özcan’ın bu son derece geniş bir bölgeye ilişkin gelişmeleri yakından izleyip yorumladığını belirterek “Mustafa Özcan’a sahip olmasından dolayı Yeni Asya’yı kıskanmamak imkânsız” diye yazdı.

Bumin’e teşekkür, Özcan’ı da tebrik ediyoruz.

***

Can Kardeş tiyatro kursu başlıyor

Çocukların 26 yıllık arkadaşı Can Kardeş dergisi yeni bir projeye imza atıyor: Can Kardeş Çocuk Tiyatrosu. Can Kardeş’in çocuklara kazandırdığı değerleri san’atla desteklemeyi amaçlayan kurs, 8 Temmuz tarihinde Edirnekapı şubesinde başlıyor.

Eğitimi, Bizbize Tiyatro Grubu tarafından verilecek kursta çocuklar diksiyon dersleri de alabilecek. Kurs, 1 Eylül’de çocukların edindiği bilgileri ve hünerlerini sergileyecekleri bir gala ile son bulacak. Önümüzdeki sezon talebe göre, diğer illerimizde de kurslar yaygınlaştırılacak.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

25.06.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

32

09.07.2007, 01:32

Bürolarımız toplandı

Büro temsilcilerimiz önceki hafta sonu neşriyat hizmetlerimizi görüşmek ve gelecek dönemin planlamasını yapmak üzere ıstanbul’da toplandı. Güneşli tesislerimizde yapılan toplantı verimli görüşme ve müzakerelere sahne oldu. Gün boyu süren toplantıda kitap, gazete, dergiler, takvim ve imsakiye ana başlıkları üzerinde duruldu. Birim sorumluları, birimlerinin faaliyet raporlarını sunarak, yeni yayın dönemi çalışmaları hakkında bilgi verdiler.

Promosyon kampanyalarımızın da değerlendirmeye tabi tutularak gelecek dönem verilecek hediyeler konusunda görüşleri sorulan temsilcilerimize Prof. Dr. Sabri Erdil tarafından bir pazarlama semineri verildi. Pazarlamanın püf noktalarını anlatan Erdil konuşmasında aktif pazarlamadan örnekler verdi ve temsilcilerimizin sorularını cevaplandırdı.

Bürolar toplantısında, satış ve pazarlama açısından durgun geçen yaz aylarına, tüm illerDe açılacak kitap sergileri ile canlılık kazandırılması kararı alındı. Tanıtım ve reklâm kampanyalarına hız verilmesi kararlaştırılırken, dergiler için ayrı bir kampanya düzenlenmesi de karara bağlandı.

Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular toplantının açış konuşmasında, ifa ettikleri önemli hizmetler dolayısıyla temsilcilerimize teşekkür ederken, gayretlerin daha geniş sahalara yayılması talebinde bulundu.

Katılımcıların periyodik hale getirilmesi dileğinde bulundukları bürolar toplantısı mihmandarlığını ıslâm Yaşar’ın yaptığı ve ıstanbul’u anlattığı Boğaz gezisiyle sona erdi.

***

Prodüksiyon çalışmaları

Yayıncılıkta adından söz ettirecek eserler ortaya koymak üzere 2006 yılı başında faaliyete geçen Yeni Asya Prodüksiyon, çalışmalarını sürdürüyor. Risâle-i Nur eksenli eserleri yayın hayatına sunan birimin hedeflerinden biri de külliyatın tamamını seslendirmek.

Prodüksiyon birimi şimdiye kadar şu eserleri seslendirerek cd ve kaset halinde piyasaya sundu:

ıhlâs Risâleleri, Ramazan-ıktisat-şükür Risâleleri, Hastalar Risâlesi, Küçük Sözler, Uhuvvet Risâlesi, ıhtiyarlar Risâlesi ve 23. Söz.

Risâle-i Nurların seslendirilmesi yanında, tanıtım ve sinevizyon filmleri de hazırlayan birim, promosyon kampanyalarımızın reklâm filmleri ile kampanyalarda hediye edilen vcd’lerin üretiminde de aktif rol aldı. Bu kapsamda; Namaz Öğreniyorum, Cevşen ve Kısa Sûrelerden oluşan Namaz ve Duâ vcd seti ile, sürmekte olan kampanyamızın hediyesi olan Kur’ân Elifbâsı vcd’sini hazırladı.

Birim, piyasaya sunulduğunda çok ses getireceğine inandığımız Bediüzzaman ve Risâle-i Nur vcd seti üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor.

***

23. Söz de seslendirildi

Prodüksiyon birimi son olarak 23. Söz’ü dinleyicilerin hizmetine sundu. Ali Erdem Özkan’ın seslendirdiği eser, toplam 66 dakikalık bir cd olarak hazırlandı. Bölüm bölüm yapılan kayıt, eserin istenilen bölümünü seçerek dinlemede kolaylık sağlıyor. 23. Söz Risâle-i Nurların tamamının seslendirilmesinin ardından MP3 formatında da dinlenilebilecek.

Bediüzzaman Said Nursî tarafından telif edilen 23. Söz’de insanın mahiyeti, dünyaya gönderiliş gayesi, imanın insana kazandırdıkları ve duâ üzerinde duruluyor. Ayrıca eserde, her namaz sonrasında tesbihat sırasında okunan Tevhid cümlesinin on bir kelimesi ile Konferanstan bir parça da yer alıyor.

***

Külliyatta kampanya

Yeni Asya Neşriyat tarafından yeni bir tanzimle yayına hazırlanan renkli büyük boy külliyatta, yaz kampanyası başlıyor. Her eve bir külliyat mânâsından hareketle düzenlenen kampanya 1-15 Temmuz tarihleri arasında geçerli olacak. şok fiyat indirimlerinin uygulanacağı kampanyanın şartları gazetemizde yayınlanan ilânlarla duyuruluyor. Anlaşılması en kolay külliyata bu kampanya ile en hesaplı ve en kolay şekilde sahip olabileceksiniz. Bu fırsatı kaçırmayın.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz...

02.07.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

33

09.07.2007, 01:33

ıçtimaî-Siyasî tesbitler

Yeni Asya Neşriyat, 22 Temmuz 2006 milletvekili genel seçimleri öncesi daha önce yayınlanan bir eseri güncelleyerek yeniden yayınladı. Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Vapurlu imzasıyla yayınlanan “Bediüzzaman Said Nursî’den ıçtimaî-Siyasî Tesbitler” adlı eserin ‘takdim’inde şu cümleler yer alıyor:

“Asrımızda, insanlığın, özellikle Müslümanların, içinde bulunduğu, ferdî, içtimaî ve siyasî kaoslardan kurtuluşunun Kur’ân’ın imanî, içtimaî ve siyasî reçetelerini ihtiva eden bir yaklaşımla mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

“ışte Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin üç hayat devresinin bir neticesi olarak ortaya koyduğu altı bin sayfayı aşan Risâle-i Nur Külliyatının böyle bir yaklaşımı taşıdığı kanaatindeyiz. Bu yaklaşımın tahakkuku ise, eserlerde verilmek istenen imanî ve içtimaî mesajların doğru anlaşılıp doğru yerlerde tatbik edilmesi ile mümkün olacaktır.”

Hacmi küçük bu eserin, önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz.

*

“22 Temmuz’da tuzakları bozalım” broşürünü, okurlarımızdan gelen istek üzerine, gazeteyle birlikte vereceğiz.

*

Siyasî Komisyonun son toplantısında yapılan müzakerelerde, seçim öncesi mahallerdeki DP teşkilâtlarının sosyal komisyon üyelerince ziyaret edilmesinin faydalı olacağı görüşü dile getirildi.

*

Külliyat kampanyasına yoğun ilgi

1-15 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen “Her eve bir külliyat” kampanyamız tahminlerin üstünde ilgi gördü. Temsilci ve bürolarımızın da desteğiyle bu imkândan istifade etmek isteyen okuyucularımız kütüphanelerini Risâle-i Nur’la süslemeye başladı. Büyük fiyat avantajı sağlayan kampanyamızla okuyucularımız, yeni tanzimle hazırlanan Risâle-i Nur Külliyatına, 355 YTL yerine 210 YTL karşılığında sahip olabiliyorlar. Kampanyamız, dostlarına Risâle-i Nur Külliyatı hediye etmek isteyen okuyucularımız için de bir fırsat.

***

Safahat afişleri hazır

Altı senedir kesintisiz süren ve birbirinden değerli eserlerin hediye edildiği promosyon kampanyamız ıstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı muhteşem eseriyle devam ediyor.

“Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı / Asrın idrakine söyletmeliyiz ıslâmı” diyen millî şairimiz Mehmet Âkif, hayatını dâvâsına adamış, son asır düşünce dünyasının sembol şahsiyetlerinden biridir.

şairin edebiyatımızda yeni bir çığır açan şiirleri, fikir ve san’at hayatımızda derin tesirler uyandırmış, Millî Mücadele yıllarındaki hizmetleri ona ıstiklâl şairi ünvanını kazandırmıştır. Âkif, millete emanet ettiği ve “Allah bir daha yazdırmasın” dediği ıstiklâl Marşımızın da yazarıdır. ınancı için yaptığı san’atı, doğruluğu, dürüstlüğü, ahlâkı ve örnek dâvâ adamlığıyla milletimizin hafızasında yer tutmuştur.

Milletin dertleriyle dertlendiği, ona yeni bir ruh ve ufuk kazandırmaya çalıştığı şiirlerini topladığı Safahat adlı kitabı ise bir başucu kitabı olma hüviyetini korumaktadır.

Bu şaheser, araştırmacı M. Ertuğrul Düzdağ’ın kontrolünde neşre hazırlandı. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın tam metni ile, Safahat dışında kalmış bir kısım şiirlerinin de derlendiği eserin giriş kısmında, ıstiklâl şairinin Ertuğrul Düzdağ tarafından kaleme alınmış geniş bir hayat hikâyesi yer alıyor.

Safahat’ın tanıtım çalışmaları da hızla sürüyor. Bunun için gerekli olan afişler hazırlanıp temsilcilerimize ulaştırıldı. Safahat’ı hediye edeceğimizi duyurduktan sonra çok sayıda tebrik aldık. Okuyucularımız, bu eserin promosyon olarak verilmesini coşku ile karşıladılar.

Kampanya, öğrenciler için de önemli bir imkân sunmuş oluyor. Kupon neşrine 16 Temmuz’da başlanacak bu şaheser, inşallah okulların açılmasından önce öğrencilerimizin elinde olacak.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

09.07.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

34

23.07.2007, 03:27

Seçim haftası

Bu hafta sonu millet olarak bir kez daha sandık başına gidecek ve vereceğimiz oylarla, önümüzdeki dört-beş yılın siyasî şekillenmesine katkıda bulunacağız.

Bu katkının olumlu olması, geçen seçimlerde yaptığımız tercihlerin önümüze çıkardığı neticeleri doğru ve sağlıklı bir şekilde değerlendirmemize bağlı. Bir mânâda, dilimizle ya da kalbimizle şikâyetçisi olduğumuz yanlışlıkları elimizle düzeltme imkânı bulacağız.

Bu gerçekten hareketle, geçen ayın ilk günlerinde ıstanbul’da toplanan Siyasî Komisyonun aldığı karar gereğince hazırlanan “22 Temmuz’da tuzakları bozalım” broşürü büyük ilgi gördü. AKP’nin iktidardaki uygulamalarının mutedil bir üslûpla eleştirildiği broşürde, CHP, MHP ve GP’nin de çözüm olamayacakları, buna karşılık Türkiye’nin yine demokrat misyon çizgisinde bir buluşmaya ihtiyacı olduğu mesajı veriliyor.

Broşürü iki ayrı formatta çıkardık. Biri küçük boy, diğeri dörtte bir gazete sayfası ebadında. Her iki formata da ilgi sürüyor. DP Genel Merkezinin ardından teşkilâtlardan gelen talepler de devam ediyor. Bu çerçevede, ıstanbul teşkilâtının talebiyle basılan on binlerce broşür, önceki gün yapılan Çağlayan mitinginde dağıtıldı. Broşür muhtevası gazetemizde de yayınlandı.

Seçim çalışması yapan adaylara ve teşkilâtlara, seçime sadece altı gün kaldığını, dolayısıyla broşür için ek talepte bulunmayı düşünüyorlarsa ellerini çabuk tutmaları gerektiğini hatırlatıyoruz.

Seçimin ve tercihlerimizin hayırlı neticelere vesile olması dileğiyle...

***

Safahat’a büyük ilgi

Birbirinden değerli eserlerin hediye edildiği promosyon kampanyamız ıstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı muhteşem eseriyle taçlanıyor.

Kupon neşrine bugün başladığımız şaheser, araştırmacı M. Ertuğrul Düzdağ’ın kontrolünde neşre hazırlandı. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın tam metni ile, Safahat dışında kalmış bir kısım şiirlerinin de derlendiği eserin giriş kısmında, ıstiklâl şairinin Ertuğrul Düzdağ tarafından kaleme alınmış geniş bir hayat hikâyesi yer alıyor.

Temsilcilerimizin hız kazanan ‘saha çalışmaları’ bazı ulusal ve mahallî radyo ve TV’lerde yayınlanan reklâmlarla destekleniyor.

Kampanyamız okuyucularımızın büyük ilgisiyle karşılandı. Millî şairimizin bu unutulmaz eserini kütüphanelerine kazandırmak ya da dostlarına hediye etmek isteyenlere son bir çağrımız olacak: Bu fırsat kaçmaz.

***

Yeni kitaplar

Risâle-i Nur Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Arama Konferansları kitaplaştırıldı. Enstitü yayınları arasında çıkan kitaplarda ilk üç Arama Konferansının sonuç bildirileri yer alıyor. Risâle-i Nur’da üst başlığı altında Sivil Toplum, ıletişim ve Modelleme adlarını taşıyan bu üç eserde ilgili konular Risâle-i Nur eksenli bakış açıları ile değerlendirilmiş. Günlük hayatta karşılaştığımız sorulara cevap vereceğini umduğumuz kitapların, okuyucusuna önemli bir ufuk genişliği kazandıracağına inanıyoruz.

***

Üç aylara girdik

Manevî ticaret mevsimi olan üç aylara bugün itibarıyla girmiş bulunuyoruz. Mü’minlerin hayat yolu üzerinde her sene kurulup kaldırılan bir sergi hükmünde olan üç aylarda işlenen her hayır, okunan her bir Kur’ân harfi binler misli sevap olarak değer kazanmakta. Üç ayların ve 19 Temmuz Perşembe gecesi idrak edeceğimiz Regaib Kandilinin insanlığa, ıslâm âlemine ve milletimize hayırlar getirmesini diliyoruz.

Hepinize hayırlı haftalar...

16.07.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

35

23.07.2007, 03:29

Seçim sonrası

Proje ve çözüm tekliflerinden ziyade polemik ve şahsî atışmaların öne çıktığı bir seçim dönemini geride bıraktık. Partilerin seçim beyannamelerine yansıyan bir takım vaadleri olsa da bunların çoğunun pratikte uygulanabilir gözükmediği seçmen tarafından da teyid edildi.

Biz gazete olarak, bu seçim döneminde dengeli ve yapıcı bir yayın anlayışı ile geçmiş iktidarın genişletemediği hak ve özgürlük alanları ile düşünce ve inanç hürriyeti önündeki yasaklara vurgu yaptık. Seçimlerde iddialı olan bazı partilerin programlarında yer vermedikleri insan hakları, demokratikleşme, kanunsuz yasakların kaldırılması ve AB gibi konuları ısrarla gündeme getirdik. Bediüzzaman’ın muhteşem ifadesiyle “Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” dedik. Yapacağımız tercihlerin bu mânâya hizmet etmesi tavsiyesinde bulunduk.

Türkiye seçimini yaptı ve bir kez daha millî irade tecellî etti. Bu yazı yazıldığı sırada sandıklar henüz açılmamıştı. Sonuçların ülkemize hayırlar getirmesini diliyor, yeni kurulacak hükümetten, öncelikle, bir demokrasi projesi olan AB üyeliği için daha fazla çaba harcamasını ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırmasını bekliyoruz.

***

Külliyat kampanyası uzatıldı

Yeni Asya Neşriyat tarafından yeni bir tanzimle yayına hazırlanan renkli büyük boy külliyattaki yaz kampanyası yoğun talep üzerine 31 Temmuz’a kadar uzatıldı.

Her eve bir külliyat mânâsından hareketle düzenlenen kampanyanın bir de hediyesi var. Bu kampanya ile külliyat alanlara Risâle-i Nur cd’si hediye ediliyor. şok fiyat indirimlerinin uygulandığı kampanyanın şartları gazetemizde yayınlanan ilânlarla duyuruluyor. Lügatçenin aynı sayfada yer verildiği, indeks, dipnot ve kronolojik bilgiyle zenginleştirilerek anlaşılması daha da kolaylaştırılan külliyata bu kampanya ile en hesaplı ve en kolay şekilde sahip olabileceksiniz. Bu fırsatı kaçırmayın.

Kampanyamız ızmit başta olmak üzere, Adana, ıstanbul, Tokat, Kdz. Ereğli, Diyarbakır, şanlıurfa, Denizli, Ankara, Bursa, Kastamonu, Muş ve Van’da büyük ilgiyle karşılandı.

***

Kampanyada fırsat kaçmadı

Birbirinden değerli eserlerin hediye edildiği promosyon kampanyamız ıstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı muhteşem eseriyle taçlandı.

Eser, araştırmacı M. Ertuğrul Düzdağ’ın kontrolünde neşre hazırlandı. Safahat’ı teşkil eden yedi kitabın tam metni ile, Safahat dışında kalmış bir kısım şiirlerinin de derlendiği eserin giriş kısmında, ıstiklâl şairinin Ertuğrul Düzdağ tarafından kaleme alınmış geniş bir hayat hikâyesi yer alıyor.

Kupon neşrine geçen hafta başladığımız şaheserde fırsat kaçmadı. Kampanyadan geç haberdar olanlar için yeni bir imkân daha sunuyoruz. Millî şairimizin bu unutulmaz eserini kütüphanelerine kazandırmak ya da dostlarına hediye etmek isteyenler kupon neşri bitiminde yayınlanacak yedek kuponlarla eksiklerini tamamlayabilecekler.

Örnek kitapların kendilerine gönderildiği temsilcilerimiz de ‘saha çalışmaları’nı hız kesmeden sürdürüyorlar.

***

www.mehmetkutlular.com yayında

Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular sanal âlemde sizlerle buluşuyor. www.mehmetkutlular.com adresinde yayına başlayan sitede Kutlular’ın biyografisi, başyazıları, seminer ve konferanslardaki konuşma metinleri ve videoları yanında, medyada kendisine atfen çıkan yazı ve haberlere ilişkin değerlendirmeleri de yer alacak.

Yeni Asya okuyucuları ile kendisi arasında yeni bir iletişim kanalı olacak sitede, gündeme ilişkin sorular da cevaplandırılacak.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz...

23.07.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

36

30.07.2007, 12:55

Sünnet-i Seniyye edeptir

Cep boy risâlelerden Sünnet-i Seniyye Risâlesi yeni tanzimle yayınlanarak satışa sunuldu.

Peygamber Efendimizin (asm) sünnetine uymayı, mesleğinin birinci esası kabul eden Bediüzzaman, eserlerinde ve hayatında bu meseleye çokça önem vermiştir.

Bir lâhika mektubunda Risâle-i Nur’un asıl ve önemli vazifelerinden birinin, sünnet-i seniyyenin esaslarını muhafaza etmek olduğuna, zamanın zarûret ve fetvalarıyla bu vazifenin ihmal edilemeyeceğine dikkat çeken Bediüzzaman, özellikle bid’aların çoğaldığı ve insanlığın iman ve ahlâk yönünden bozulmaya yüz tuttuğu günümüzde sünneti ihyâ etmenin daha bir önem kazandığını vurgular. Nitekim Sünnet-i Seniyye Risâlesinin başına düştüğü “Mirkatü’s-Sünne ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a” (Sünnetin Dereceleri ve Bid’a Hastalığının ılâcı) kaydı da, bu açıdan manidardır.

“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin” (Âl-i ımrân Sûresi, 3:31.) âyetine dikkat çekerek, Allah’a olan sevginin de Peygamber Efendimizin (asm) sünnetine uymayı gerektirdiğini ifade eden Bediüzzaman, sünnete ittibâ etmenin insanların basit gibi görünen hareketlerine bile mânâlar kazandırdığını, âdetleri ibadete çevirdiğini beyan eder.

Ayrıca sünnet-i seniyyenin edep olduğuna ve her meselesinin altında bir nur, bir edep bulunduğuna dikkat çeken Bediüzzaman, Cenâb-ı Hakk’ın, edebin çeşitlerini Habibinde topladığından söz ederek “Onun sünnet-i seniyyesini terk eden, edebi terk eder” der.

“Sünnet-i Seniyyeye ittibâ, mutlaka gayet kıymettardır” diyen Bediüzzaman, bu ehemmiyet verişin bir neticesidir ki, Sünnet-i Seniyye Risâlesi’ni telif etmiştir. Sünnet-i seniyyenin esas ve mahiyetini ortaya koyan bu eserde çağımızın Kur’ân müfessiri Bediüzzaman, yaşanan Kur’ân ahlâkı olarak ifadesini bulan Peygamber Efendimizin (asm) hayat modelinin, insanlığı ferdî, ailevî ve içtimaî sahada her türlü keşmekeşlikten kurtardığını, beşeriyete istikametli, selâmetli ve mânâlı bir hayat bahşettiğini ortaya koyar. ınsanlığın şahsî ve manevî kemâlât ve terakkîsinin sünnet-i seniyye dairesinde hareketle ancak mümkün olabileceğini tesbit eder.

Metne ait lügatçenin aynı sayfalarda verildiği eserde indeks, dipnot ve kronolojik bilgiler de yer alıyor.

***

Ramazan sayfası

Üç ayların girmesi ile Ramazan hazırlıkları da hız kazandı. Bu vesile ile Ramazan sayfası için bir duyuruda bulunalım.

Babıali’de Yeni Asya ile birlikte başlayan güzel bir gelenek olan ve günümüzde birçok gazete tarafından örnek alınan Ramazan sayfamız her yıl farklı şekil ve muhteva ile sizlerle buluşuyor.

Önemli bir bölümü eli kalem tutan okuyucularımızın katkılarıyla hazırlanan sayfamız için, bu sene de aynı çağrıyı tekrarlamak istiyoruz. Çağrımız hem geçen yıllarda sayfamıza katkıda bulunan, hem de bu sene için hazırlık yapmış eser sahipleri için geçerli.

Ramazan sayfasının mânâ ve muhtevasına uygun çalışmalarınızı en geç Ağustos ayı sonunda elimizde olacak şekilde bekliyoruz. Mümkünse bilgisayar ortamında yazılmış, Ramazan sayfası formatına uygun, kısa, öz ve çarpıcı, tefekküre dayalı düz yazı, şiir ve fotoğraf çalışmalarınızı ramazan@yeniasya.com.tr adresine bekliyoruz. ısteyenler, 0212 655 88 60-433 numaralı telefondan sayfa editörü ısmail Tezer’le de irtibata geçebilirler.

***

ımsakiye sezonu açıldı

Ramazan’ın ‘alâmet-i farika’larından biri olan imsakiyede sezon açıldı. Yeni Asya Takvim-Promosyon bu sene de beğenilen kalite ve çeşitleriyle piyasadaki iddialı yerini alacak.

Ürün yelpazesini giderek genişleten Yeni Asya ımsakiye birimi, sekizi ekonomik ve kuşe, sekizi de yaldızlı lüks gofreli olmak üzere on altı çeşit imsakiyeyi müşterilerinin beğenisine sundu.

Yeni sezon imsakiyeleri hakkında bilgi veren Tanıtım ve Pazarlama Birimi sorumlusu Recep Taşçı, ürün kataloglarının büro ve temsilciliklerimize gönderilmeye başlandığını belirtti. Daha detaylı bilgi için ilgili birim aranabilir.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

30.07.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

37

05.08.2007, 22:36

Bediüzzaman Seti

Yeni Asya Prodüksiyon, uzun ve yoğun çalışmalar sonucu önemli bir çalışmaya daha imza attı. 9 cd, 1 kaset ve 1 kitaptan oluşan “Bediüzzaman Seti” isimli çalışma, Bediüzzaman Said Nursî ve Risâle-i Nur’la ilgili birçok bilgi ve dokümana farklı ortamlarda aynı anda ulaşma imkânı sağlıyor.

Tabiî, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur ile ilgili çalışmalar süreklilik arz ettiğinden set, belli bir tarihe kadar olan bir kısım çalışmaları ihtivâ ediyor.

Toplam 11 parçadan oluşan setin muhtevâsı şöyle:

1- Bediüzzaman Said Nursî’nin Genel Biyografisi (interaktif cd): Tamamı interaktif olan ve Bediüzzaman Said Nursî ile Risâle-i Nur hakkında çok detaylı bilgileri ihtiva eden bu cd, 10 bölümden oluşuyor.

1. Bölüm: Bediüzzaman Said Nursî kimdir?

a) Bediüzzaman’ın biyografisi.

b) Fotoğraflarla Bediüzzaman

c) Bediüzzaman bibliyografyası (Bediüzzaman ile ilgili kitaplar, makaleler, tezler, yabancı dilde yapılan çalışmalar)

2. Bölüm: Bediüzzaman’ın eserleri (Risâle-i Nur Külliyatı’nda bulunan eserlerin listesi ve hakkında açıklamalar)

3. Bölüm: Risâle-i Nur’un telif kronolojisi (Her risâlenin yazıldığı tarih ve dil tablo olarak görünmektedir.)

4. Bölüm: Tarihsel gelişim ve olaylar içinde Bediüzzaman Said Nursî (Bu bölümde aynı tarihte; dünyadaki, Osmanlıdaki ve Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatındaki olaylar karşılaştırmalı olarak tablo halinde sunulmakta.)

5. Bölüm: Bediüzzaman’ın tarihçe-i hayatı ve yaşadığı olaylar. (Bediüzzaman’ın hayatı özet olarak sunulmaktadır.)

6. Bölüm: Bediüzzaman için ne dediler?

7. Bölüm: şiirlerle Bediüzzaman (Risâle-i Nur’daki şiirlerden seçmeler)

8. Bölüm: Basında Bediüzzaman (1935-1967 yılları arasında, gazetelerde Bediüzzaman ve Nurculuk hakkında çıkan haber ve makalelerin resimleriyle metinleri yer almaktadır.)

9. Bölüm: Nur talebeleri hakkında açılan dâvâlar (Harita üzerinde hangi ilde kaç dâvâ açıldığını gösteren bir tablo mevcuttur.)

10. Bölüm: Tanıtım filmleri (Bu bölümde; Risâle-i Nur Külliyatı’nın yeni tanzim çalışmasının anlatıldığı tanıtım filmi ile Nur talebeleriyle Risâle-i Nur hakkında yapılan görüntülü röportajlar bulunmaktadır)

2- Dört Dönemde Said Nursî (Belgesel cd, interaktif film)

Dört tarihî dönem olarak, hem yazı, hem film ortamında izlenebilir.

3- Ekmeksiz Yaşarım, Hürriyetsiz Yaşayamam (Belgesel cd)

4- Zamana Düşen Işık (Belgesel cd, interaktif film)

5- Veda Yolculuğu (Belgesel cd, interaktif film)

6- Tarih ve mekânlarla Bediüzzaman Said Nursî (Belgesel cd)

7- Risâle-i Nur Külliyatı (PDF formatında dijital kitap, cd)

8- Risâle-i Nur’dan şiirler (Ses cd’si)

9- Risâle-i Nur’dan kasîdeler (Ses cd’si)

10- Risâle-i Nur’dan şiirler ve kasîdeler, (Ses kaseti)

11- Bediüzzaman Said Nursî biyografisi (Kitap, 128 sayfa)

Üzerinde uzun zamandır çalışılan ve önümüzdeki günlerde piyasaya sunulması planlanan setin, sahasında mühim bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Mevcut haliyle bir başlangıç ve temel çalışma olarak düşündüğümüz Bediüzzaman Seti’nin önemli bir ihtiyaca cevap vereceğini ümit ediyor, muhtemel eksiklikler için hoşgörünüzü ve değerli uyarılarınızı bekliyoruz.

***

Can Kardeş tiyatro kursu

Can Kardeş tiyatrosu öğrencileri eğitimlerine başladı. Çocukların 26 yıllık arkadaşı Can Kardeş’in okurlarına kazandırdığı değerleri, san’atla desteklemeyi amaçlayan kursa on beş minik öğrenci katılıyor. Üç haftalık eğitim sürecinin geride kaldığı kursta dersler Bizbize Tiyatro Grubu tarafından veriliyor. ısteyen öğrenci diksiyon dersleri de alabiliyor.

Kurs, Ekim ayı sonlarında, çocukların edindiği bilgi ve hünerlerini sergileyecekleri bir gösteri ile son bulacak. Önümüzdeki sezon, talebe göre, diğer illerimizde de kurslar yaygınlaştırılacak.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

06.08.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

38

12.08.2007, 22:54

Bizim Radyo'da yeni dönem

104.4 frekansından yayın yapan Bizim Radyo, gün geçtikçe gaye ve misyonuna uygun programlarının kalite ve çeşidini arttıran bir seyir izliyor. Eleman alt yapısını tamamlamaya çalışan radyo, müessese birimlerinden aldığı katkı ve destekle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşma gayreti içinde. Risâle-i Nur eksenli programların, ana gövdeyi teşkil ettiği yayınlar dinleyiciler tarafından da takdirle karşılanıyor.

Son olarak Regaib ve Mi’rac Kandillerinde yaptığı özel yayınlarla göz dolduran Bizim Radyo, muhtevasına zenginlik katacak yeni programların hazırlığı içinde. Bizim Radyo, Ramazan ayı için de ayrıntılarını daha sonra duyuracağımız özel bir program planlıyor.

şu anda yayında olan seçme bazı programları yayın seyri ve kısaca muhtevaları ile bilginize sunmak istiyoruz:


Zamanın Sesi

Kur’ân-ı Kerim ve meâli, Cevşen ve Risâle-i Nur okumalarından oluşan dopdolu, mâneviyât ve tefekkür yüklü Zamanın Sesi, güne güzel başlamak isteyenler için eşsiz bir program.


Bir Başka ıklim

Asrın Kur’ân tefsiri Risâle-i Nur'dan derslerin yapıldığı programda, günümüz insanının en çok ihtiyacını duyduğu sorular cevabını buluyor. Hafta içi hergün canlı yayınlanan programı Mehmet Kutlular, Ali Toker, Oğuz Umurca ve Malik Atom dönüşümlü olarak sunuyor.


Hayatın Tadı

Güzel görüp güzel düşündürmeyi hedefleyen bu programı, Pazartesi ve Perşembe günleri, gazetemiz yazarı, eğitimci şaban Döğen hazırlayıp sunuyor.


Arayışlar

Mehmet Yaşar ve Malik Atom, insanın bu dünyada bir yolcu oluşundan hareketle, yolculuğun hiç bitmeyen yanı olan arayışları, dinleyicileriyle paylaşıyorlar.


Tefekkür Zamanı

ısmail Tezer, her Cuma ele aldığı farklı konuları, tefekkür tadında dinleyicileriyle paylaşıyor.


34. Pencere

Dr. Hakan Yalman, Pazar akşamları, Risâle-i Nur’dan hayata dair çıkarımlar yapıyor.


Sırlar Hazinesi

Kubilay Aktaş, Perşembe’den Cumartesi’ye, gecenin derin tefekkür saatlerinde dinleyicilerini sırlarla dolu yolculuğa çıkarıyor.


Bizimle Sabah:

Gazetelerin haber manşetleri ve ayrıntıları, günün siyasî yorumları hafta içi her sabah Davut şahin’in sunumu ve Kâzım Güleçyüz’ün yorumlarıyla aktarılıyor.


Akşam Sefası

Günü huzurla kapatmak isteyenler, Ayşegül Akakuş tarafından hazırlanan bu programla yorgunluklarını atabilirler. Pazartesi’den Perşembe’ye günün akşama uğrayan saatlerinde dinleyicileri ile buluşuyor.


Bizim Aile

Bizim Aile Dergisi’nin katkılarıyla hazırlanan programda aileye dair her şey masaya yatırılıyor. Yasemin Güleçyüz ve Tubanur Arıcan’ın hazırladığı Bizim Aile, Çarşamba’dan Cuma’ya yayında.


Mavi Dünya

Tuğba Akbey ınan’ın hazırlayıp sunduğu Mavi Dünya, önemli konu ve konuklarıyla hafta içi Pazartesi’den Perşembe’ye dinleyicileriyle buluşuyor.


Masal Bahçesi

Bizim Radyo’da çocuklar da unutulmuyor. Tubanur Arıcan’ın anlattığı en güzel masallar, hafta içi her akşam yayında.


Gündemin Nabzı

Gündemin Nabzı Bizim Radyo’da atıyor. Gündemde öne çıkan siyasî, aktüel ve sosyal konuları, olayları ve gelişmeleri Umut Yavuz konuklarıyla ele alıyor.


Günlük

Gazetemiz edebiyatçı-yazarlarından ıslâm Yaşar, hafta içi her akşam, edebî sohbet havasında, hayatın içinden konuları ele alıyor.


Bedesten

Gazetemiz yazarı Latif Salihoğlu, tarihî olaylara getirdiği yorumlarla, her Perşembe dinleyicileriyle buluşuyor.


Güncel Hukuk

Avukat Kadir Akbaş’ın hazırlayıp sunduğu programda, güncel olayların hukuk alanındaki yansımaları ve hukuktaki yeri işleniyor.


Reel sektör

ış dünyasının önde gelen isimlerinin konuk edildiği ve sektörlerle ilgili konuların masaya yatırıldığı program Recep Taşcı tarafından hazırlanıp sunuluyor.


Seyyah

Hakkı Karatekeli, dinleyicilerini, 2010 yılının kültür başkenti seçilen ıstanbul’un tarihî ve manevî mekânlarında gezintiye çıkarıyor.


Muhabbet Olsun

Mervenur Yener ve Fatma Yılmaz’ın karşılıklı sohbet havasında gerçekleştirdikleri program, hafta sonları dinleyicilerine sesleniyor.


Duygu ve Düşünce Ufku

Duygu ve düşüncelerinizi özgürce paylaşabileceğiniz bu programı, Ayşegül Akakuş hazırlayıp sunuyor.


Hoşsohbet

Oğuz Umurca ve Ali Toker, Pazar sabahları, samimî ve dostane sohbetleriyle yayında.


Gülbahar Mevsimi

Ayşegül Irgaç, hazırlayıp sunduğu bu programla, aile ve çocuk eğitimi konusunda dinleyicileriyle buluşuyor.


Fasl-ı Muhabbet

Mehtap Babacan’ın hazırlayıp sunduğu Fasl-ı Muhabbet, hafta sonları, Türk San’at Müziğinin en seçkin eserlerini dinleyicilerle buluşturuyor.


Nane Limon Kabuğu

Meryem Tortuk, sağlıklı bir hayatı ilgilendiren konuları Pazartesi ve Salı günleri dinleyicileri ile paylaşıyor.


Bizim Seçtiklerimiz

Bu programda Tuğba Akbey ınan, dinleyicilerin isteklerine yer veriyor.

13.08.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

39

13.08.2007, 13:46

Bizim Radyo programcılarına dikkat edince radyo spikeri olanlar içinde erkek ve bayan sayıları eşit. Ne kadar demokratça değil mi? :roll:

40

20.08.2007, 08:46

Kur’ân ayında Kur’ân okuyalım

Yeni Asya’da hizmet kervanı kesintisiz yürüyor. Hayır ve güzellikleriyle manevî iklimimizi şenlendiren Kur’ân ayı Ramazan’ı Kur’ânla karşılıyoruz. Aralarında; Cüz Cüz Kur’ân, Kur’ân Meali, Mealli Büyük Cevşen, Risâle-i Nur’da Hz. Muhammed (asm) ve Safahat gibi değerli eserlerin yer aldığı hediyelerin verildiği kültür kampanyamız yine Kur’ân-ı Kerimle taçlanıyor.

Bediüzzaman Hazretleri, Rabbimizi bize tarif eden üç büyük delilden birinin de ‘Kur’ân-ı Azîmüşşan’ olduğunu söyler.

Ve Kur’ân’ın tarifini yaptığı Sözler adlı eserinde, onu (özetle) şöyle tavsif eder:

Kur’ân,

- Büyük kâinat kitabının ezelî bir tercümesi.

- Görünen ve görünmeyen âlemlerin müfessiri.

- Allah’ın yer ve gökte gizli olan güzel isimlerinin manevî hazinelerinin keşfedicisi.

- Hadiseler altında saklı hakiketlerin anahtarı.

- Gayb âleminin şehadet âlemindeki lisanı.

- Manevî ıslâmiyet âleminin güneşi, temeli, planı.

- Ahiret âlemlerinin mukaddes haritası.

- Allah’ın zat, sıfat, isim ve fiillerinin ap açık tefsiri, kesin delili ve parlak bir tercümanı.

- ınsanlık âlemini gerçek mutluluğa ulaştıracak hakikî bir terbiye edici, mürşid ve hidayet edici.

- şeriat, duâ, hikmet, ubûdiyet, emir ve dâvet, zikir ve fikir kitabı ve bütün insanların manevî ihtiyaçlarının tümüne kaynak olacak bir çok kitabı ihtiva eden tek, kapsamlı, mukaddes bir kitap.

Bediüzzaman Hazretlerinin saymakla bitiremediği ve bizim de ondan istifadeyle sadece birkaç yönünü özetle ifade etmeye çalıştığımız, insanlığa ılâhî bir hediye olarak Ramazan ayında indirilen mukaddes kitabımızı, yine aynı ayda okuyucularımıza hediye etmeyi büyük bir şeref ve iftihar vesilesi biliyoruz.

Her zaman olduğu gibi Kur’ân ayında da en çok okunmaya lâyık olan Kur’ân-ı Kerim’in kıraatiyle ilgili olarak yine Bediüzzaman Hazretleri şöyle der:

“Ramazan-ı şerifte sevab-ı a’mâl, bire bindir. Kur’ân-ı Hakîmin, nass-ı hadisle, herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir.

Ramazan-ı şerifte herbir harfin on değil, bin; ve Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler; ve Ramazan-ı şerifin Cumalarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene sayılır. Evet, herbir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur’ân-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki, milyonlarla o bâki meyveleri Ramazan-ı şerifte mü’minlere kazandırır.” (Mektubat, Sayfa 391)

Sevgili Peygamberimiz de “Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve başkalarına öğretendir” buyurmaktadır.

Kur’ân kampanyamızın bu mânâlara vesile olması dileğiyle...

***


Örnek baskılar hazır

Hediye edeceğimiz Kur’ân-ı Kerim üç senelik bir çalışma sonunda en son teknoloji ile bilgisayar ortamında yazıldı. Hafız Osman hattının bütün özelliklerine sahip olan Kur’ân-ı Kerim 11 kişilik bir heyet tarafından titiz bir incelemeden geçirildikten sonra baskıya hazırlandı. Yeni başlayanlar için önemli bir okuma kolaylığı sağlayan Kur’ân-ı Kerim, emsalleri içinde en okunaklı olanı olarak biliniyor.

Kapağı altın yaldızlı ve lüks sıvama olan Kur’ân, sık ve uzun süreli okumaya imkân tanıyacak şekilde bir cilt dikişine sahip.

Kupon neşrine 13 Eylül’de başlanacak olan Kur’ân-ı Kerim’in, Ramazan’la birlikte okuyucularımızın elinde olması hedefleniyor. Matbaamızın geceli gündüzlü bir mesai ile ilk baskılarını yaptığı Kur’ân nüshaları, kampanya ve tanıtım çalışmaları için hafta sonunda büro ve temsilciliklerimize ulaşmış olacak.

Öte yandan, planlanan reklâm ve tanıtım kampanyası da eş zamanlı olarak başlayacak. Ulusal ve mahallî TV ve radyo reklâmları ile desteklenecek kampanya için gazetelere de ilânlar verilecek, afiş ve el ilânları hazırlanacak. Kampanyamız önde gelen haber portalları ve büyük şehirlerde toplu taşıma araçları ile duyurulacak. Kalabalık meydanlarda abone standları açılacak. ‘Saha çalışması’ yapan büro ve temsilciliklerimize tanıtım materyalleri de en kısa zamanda gönderilecek.

Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.

20.08.2007
Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir