Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

25.11.2010, 02:38

Daha zirvede bir Yeni Asya için

Geçen sene Konya Ilgın’da yapılan temsilciler toplantısında yazarımız
merhum Şaban Döğen Hocamızla “gazete tirajının arttırılması” konusunda
konuşurken artışların “devamlı” olmasında hemfikir idik. Bunun için
yapılacak çalışma tarzlarını belirlemeyi konuşmuş ve “yüz binlere
ulaşacak Yeni Asya” heyecanı ile oradan ayrılmıştık.

Kendisi bu konuda birkaç yazı yazdıktan kısa bir süre sonra
hastalanıp, bilâhare vefat etti. Ama onun bu duâ ve temennisi bizim için
hiç bitmedi/bitmeyecektir.

40. yayın yılını geride bırakan ve bazı konularda kimsenin sesinin
çıkmadığı zamanlarda “hakkın ve hakikatin gür sesi” olarak üstüne
düşeni yapan ve bunu yaptığında dünya basın tarihinde kapatılma
“rekorları” kıran, her yayını durdurulduğunda “Velev ki bir lahana
yaprağı kadar olsa” anlayışı ile değişik isimlerle bunu devam ettiren
gazetemizin fonksiyonu tarif edilemeyecek kadar büyüktür.

Bu şuurda olan insanımızın “önce gazete sonra ekmek” anlayışıyla bu
günlere gelinmiştir. “Okuyucusu ortağı olan dünyadaki tek gazete”
ünvanına da sahiptir. Biz eskilerin tâbiriyle “Babıali’nin incisi” ve
şimdiki tabirimizle “Risâle-i Nur’un medyadaki dilidir.”

“Gün gelir, matbuât lisanı ile Risâle-i Nur’lar âleme ilân edilir” müjdesinin ispatıdır.

“Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin misyonunu sadece imânî konular
değil; mânevî cihad, siyasî ve sosyal konularda geliştirdiği Kur’ânî
ölçüler de teşkil eder. Onun, gençlik yıllarında, o günün gazetelerinde
yazdığı makalelerde, idareci ve yetkililere ölçü ve prensip olabilecek
hususlardan bahsettiğini görüyoruz” (Yeni Asya, Şaban Döğen,
27.06.2009) tesbitlerini biz de aynen ifade ediyoruz.

Böyle mühim bir görevi ifâ eden Yeni Asya’nın eksikleri yok mudur?
Ebetteki vardır. Ama bu eksikler giderilebilecek ufak-tefek
hususlardır. Hiçbir şey kusursuz değildir, ama “iyilik ve
yanlışlıklarının mukayesesi” yapıldığında takdir kendiliğinden ortaya
çıkacaktır.

Onun için Yeni Asya’nın her satır ve sahifesinde Üstadın müjdesini
hissediyor, Zübeyir Gündüzalp’lerin, M. Nezihi Polat’ların, Sadullah
Nutku’ların, Şaban Döğen’lerin… hizmet anlayışlarını görüyor ve
kâğıdının mürekkebinde onların kokusunu hissediyoruz.

Çıktığı ilk nüshadan yayınlandığı sonra sayısına kadar, her sahada
emeği geçenleri asla ve asla unutmuyor; şükranlar sunuyor, duâlarımızla
yâd ediyor ve diyoruz ki: “Sizin bugüne getirdiğiniz bayrağı bu ten ve
bu canda durdukça yere düşürmeyeceğiz İnşâallah!” Bu konuda rahmetli
Şaban Döğen Ağabeyimizin şu değerlendirmesine katılmamak mümkün
değildir:

“Mademki Yeni Asya çağa damgasını vurmuş, Üstad Bediüzzaman’ın
dâvâsını baş tâcı edinmekte, onu geniş kitlelere duyurma ve ulaştırma
noktasında her türlü fedakârlığı üstlenmektedir. Tabiî ki onun dâvâsını
dâvâ edinenler, gazetelerine sahip çıkacaklardır” (A.g.g.)

Bu anlayışla Anadolu’nun birçok il ve ilçesinden gelecek fedakâr ve
cevval temsilci ağabeylerimizle 2011 yılının ilk altı ayı çalışma
programında “daha zirvede bir Yeni Asya” için Afyon’daki toplantıda
güzel projeler konuşulacak, fikir teâtilerinde bulunulacaktır.

“Sivrisinek tantanasını kesse, bal arısı demdemesini bozsa, sizin
şevkiniz kırılmasın!” anlayışı ile her zaman olduğu gibi bugün de
okuyucularımızın maddî ve manevî duâlarını alarak, alınacak güzel
kararların şevk ve heyecanı ile buradan ayrılacağız.


ŞERİF GÜNDÜZ

sg-kys@hotmail.com
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

Bu konuyu değerlendir