Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

13.12.2010, 18:01

Mustafa İsmail'in Mufassal Hayat Tercemesi (Arapçadan)

''Kuran ehli Allah ehli ve Allahın has kullarıdır'' (hadis)Allahın fazlından sonra Şeyhi çocukluğunda ve gençliğinde gözetip kollayan ve kari' olmasında en büyük emeği geçen dedesi Mürsi İbrahim İsmail'dir.1933 yılında vefat etti.Şeyh Tanta'ya 8 km. uzaklıkta olan Meytgazal köyünde doğdu.Asıl adı Mustafa Muhammed Mürsi İsmail'dir.Meytgazal şimdi Sinta vilayetine bağlıdır.Şeyhin 3 erkek ve 4 kız kardeşi vardır.
Şeyh el yazısıyla yazdığı Hatıralarında anlatıyor:''Babam Muhammed Mürsi İsmail'dir.Annem Sittite Haseneyn İsmail'dir.Annemin babası Seyyid İsmail, Babamın Babası Seyyid Hasan Fakı'dır.Kardeşlerim Zekiye, Abdüsselam, Emine, Muhammed, Fatıma, Sittül ayle, Seriyye ve Abdülaziz'dir.
Büyük bir evimiz vardı.5 tane amcam vardı.Dedem Ninemi 3 talakla boşadıktan sonra yeniden evlendi.Boşanan ninem yolun karşısında müstakil bie evde yaşamaya başladı.Biz onun evine yatmaya giderdik.Dedem onun maişetini ölünceye kadar çok fazlasıyla karşıladı.Ninem saliha idi.Ölümü yaklaşınca rüyasında kardeşine diyor ki ''ben öleceğim.Gel''Bu ninemin kerameti idi.
Şeyhin ailesi itibarlı bir aile idi Lakablarına ''sem'aniye'' derlerdi.Babası çiftci idi.Şeyh çocukluğunda mesud ve müreffah bir hayat yaşadı.(Hatta 60 ların başında sosyalistlik revaçta iken bir televizyon programında şeyhe çocukluğunun yokluk ve fakirlik içinde geçtiğini söyletip istismar etmek isteyince, Şeyh bilakis aksini söyleyip Kuran ehlinin izzetini izhar edince enis mansur kızdı.Yarab!Kuran ehlinin izzetini artır.)
Babası şeyhi küttab denilen kuran hocasına verdi.Şeyh oyunu seven, inatçı ve çocuklardan uzaklaşıp bir ağacın altına oturup kuran okur ve etrafına insanlar toplanırdı.
Şeyh küçüklüğünde mevlidlere gider, kuran dinler ve dönüşte evin yolunu kaybederdi.6 yaşında babası onu küttab Abdurrahman ebül-ayneyn'e teslim etti.2 sene okuyarak kuranın çeyreğini ezberledi.Sonra Küttab Abdullah Şahhate'ye giderek hıfzını tamamladı.Şeyh bir gün evde kuran okurken ninesi,babası ve dedesi duyup çok sevindiler.Babası Şeyh abdurrahman ebül-ayneyn'e danışınca ''mustafa'da büyük bir gelecek görüyorum'' dedi.Sonra köyün kurra hocaları muhammed ebu haşiş ve İdris Fahir'e danıştı.Onlar Mustafa'ya kuran okuttular.Onlar Mustafa'nın okuyuşunu beğendiler.Şeyh Muhammed Ebu Haşiş'te okumaya başladı.Ebu haşiş'in kalın bir değneği vardı.
Şeyh Hocasının bu değneğini hiç aklından çıkaramaz ve şöyle anlatır:''Bir gün dersi verirken hata yaptım.Hocam değneğiyle omuzuma vurdu ve omzum kanadı.Ağlayarak anneme gittim.Annem çamur sürdü ve beni hocamın hanımına götürdü.Nerde şimdi öyle anneler!''
Hocamız bize derede yıkanmayı yasaklamıştı.Biz ders arkadaşlarımızla dereye yıkanmaya gittik.Hoca bizi bulamayınca dereye geldi ve elbiselerimizi alıp gitti ve bizi çıplak bıraktı.Biz arkadaşlarla çıktık.Ağlıyorduk.Herkes bizimle alay ediyordu.Biz evi en yakın olan arkadaşımızın evine gittik.Arkadaşın dedesi ağacın altında uyuyordu.Bizi görünce dedi:''siz ins misiniz, yoksa cin mi?'' Dedesi gitti ve elbiselerimizi aldı getirdi.Biz de giyinip evlerimize döndük.Büyük bir suç işlemiştik.Hocamızın hanımına hediyeler götürdük bizi dövmemesi için.Derste hediyeleri verdik.Hanımı ''dövme'' diye tenbih etti.Cumartesi-pazar geçti.Pazartesi günü gelince Hocamızın hanımı Tanta'ya gitmiş.Bana görmediğimiz derslerden 2 soru sordu.Sonra değneğiyle acımasızca bize hücum edip vücudumuza vurdu.Sınıf olarak ağladık.Hanımı Tanta'dan gelip ''çocuklara ne yapıyorsun'' diyerek bizi dayaktan kurtardı.
Sonra Şeyh kıraat ve tecvid okumak üzere İdris Fahir'e gitti.İdris Fahir'de 30 defa hatmini tekrarladı.İdris Fahir Şeyhin mustafa ismail'in amcasının kızı ile evli idi.1917 ramazan ayında birgün erkenden İdris Fahir oğluyla Mustafa İsmail'in evine geldi.Oğluna çeyrek cüz okuttu.Ardından Mustafa'ya sad suresini oku dedi.Okudu.Şeyh tebrik etti.Dedesi de İdris Fahir'e hediye aldı.

Mustafa ismail 12 yaşına geldi.Babası ve dedesi Mustafa'yı Tanta'daki Ezher okuluna göndermeyi düşünüyorlardı.Bir gün dedesiyle Tanta'ya bir hasta ziyareti için gittiler.Ziyaretten sonra Saat meydanında atıfe mescidinde namaz kıldılar.Dedesi Mustafa'ya çeyrek cüz oku dedi.İnsanlar okuyuşunu beğendi.Cemaatten Emin Hantire dedesine torununu Tanta'daki Ezheri ahmedi Enstitüsüne yazdırmasını israr etti.Dedesi de Oraya kayıt yaptırdı.Dedesi taha hakim caddesinde Hacı Şazeli'nin evinin 3. katında bir oda kiraladı.Mustafa Ezher Libası olan sarık,cübbe ve kaftan giyerdi.Mustafa ismail okulu bitirmeden insanlar yolunu keser ve kuran okutup dinlerlerdi.Kıraat okulunda Hocası Mustafa Müruc Mustafa İsmail'e dedi:''Senin sesin güzel.Kendini Kuran'a vakfet.Sadece kuran okumakla meşgul ol''.Ders bitince Hocası kapıyı kapatır ve Mustafa İsmail'e ''oku'' derdi.
Dedesi şeyhi topluluk önünde okumaya teşvik ederdi.Dedesi ilk defa onu 2 km. uzaklıktaki kefrsalim köyüne gönderdi.''Para alma ve yemek yeme'' dedi.Azığını yanına koydu.Şeyh 3 gün bu köyde kaldı.(Mısır'da taziyelerde 3 gün kuaran okunması adettir) Dedesi davet olsun olmasın onun merasimlere gidip okumasını isterdi.Yalnız kayıt cihazı olmadığı için o köydeki gece okuyuşu kaydadilemedi.
Şeyh bir ara İdris Fahir'den okumayı bıraktı.İdris Fahir Mustafa İsmail'e kızıp onu dövdü.İdris Fahir'in kardeşi gelip mustafa'yı kurtardı.İdris Fahir'in karısı camız'ı sağarken süt kabı dolunca üzerine elbisesine döküldü ve güldü.İdris Fahir bu olaya kızıp öfkesini Mustafa'dan aldı.Mustafa İsmail 16 yaşına kadar İdris Fahir'den okudu.Köydeki tahsili böylece tamam oldu.
Şeyh anlatıyor:''1920 yaz mevsiminde bir telefon gelip beni çağırdılar.2 km uzaklıkta kefrsalim köyüne taziyeye çağırdılar.3 gece o köyde kaldım ve ilk defa 70 kuruş aldım.Köyüme dönünce parayı anneme verdim.Annem parayı kendin için harca dedi.''
Ramazan Bayramında köyde slaıcaklar yapılırdı.Ben de annemden para ister sancağa binerdim.Binmek için çok para istemeye başlayınca annem reddetti.Evimizin önüne 2 ağaç arasına ip bağlayıp sancak yaptık.Sancaktan taşın üzerine düştüm.Alnımda yara meydana geldi.O yara izi hala alnımda bellidir.Yarayı yoğurtla sarıp cerahati çıkardılar.
16 yaşıma gelip İdris Fahir'den 2 yıl okumamı bitirdim.Ramazan ayı geldi.Bizim evde bir mukri' kuran okuyordu.Şeyh Ali bana saffat suresini oku dedi.Maksadı ben hata edersem İdris Fahir beni iyi okutamadığı için ona hücum edecekti.Bu ani imtihanda ben de hatasız okudum.İdris Fahir Şeyh Ali'ye bu çocuk nasıl deyince o da ''istikbali büyük'' dedi.Babam sevincinden ağladı.
Babam bütün bu safhalarda yok gibi görünüyor.Ancak biz dedemle birlikte oturuyor ve bir sofrada yemek yiyorduk.Herşeyi dedem idare ederdi.Babaerkil ailelerde eskiden adet böyle idi.
Mustafa İsmail tanta'daki okulu bitirmeden kıraata kendini verince Seyyid Ahmed Bedevi Camiinde mukabele okudu.O zaman şeyh İbrahim Selam vardı.Ondan çok faydalandı.Benne ve Husari üzerinde de İbrahim Selam'ın emeği vardır.
Şeyh Mustafa Tanta'da 16 yaşında iken eski kurralardan Şeyh İvaz,Şeyh Şefik Şehbe,Şeyh Muhammed Suudi, Şeyh Muhammed Akle gibi Kurralarla birlikte merasimlerde kuran okudu.
Şeyh Mustafa hatıralarında anlatıyor:''Millet meclisi azası İbrahim Bey İstanbul'da vefat edip cenazesi İskenderiye'ye, oradan trenle Tanta'ya getirildi.Bütün Tanta ahalisi cenazeyi karşılamak üzere tren istasyonuna çıkyılar.Hüseyin Bey'in ailesi Tanta'da meşhur bir aile idi.Ben de İstasyona karşılamaya gittim.Hüseyin Bey'in akrabasından biri beni de taziyede okumaya davet etti.Yaşım 16.Taziyeye Muhammed Ali Vasi, Said Zağlol Paşa, Ömer Tosun Paşa gibi bütün devlet erkenı geldiler.O zaman mikrofon ve cihaz yok.İlk kari' Salim Hezza' okuduktan sonra kürsüye oturdum.Kari' Hasan Subh bana dedi ki''Ey çocuk! Kürsüden in'' O anda Cenaze sahiblerinden biri şeyh Hasan Subh'a dedi ki:'' Oda senin gibi okumaya davetli bir kari'dir''.Ücret olarak 10 cüneyh aldım.Parayı anneme verdim.Bu sırada babamın annesi vefat etti.
Tanta'da pamuk tüccarı İbrahim Bey vefat edince taziyesine beni çağırdılar.ücret 1 cüneth idi.Muhammed Rifat'ta çağrılmış.1. gece Abdülfettah Şaşai okudu.2. gece Muhammed Rifat okudu.Ben nisa suresinden okudum.İstasyon'a kadar Muhammed Rifat'a eşlik ettim.Onu uğurladım.Bana Ahmedi kıraat okuluna gitmemi tavsiye etti.Muhammed Rirat ile 2. görüşmemiz Kahire'de bie taziyede oldu.
Said Zağlol Paşa vefat etti.Paşanın kurraları kuran okudular.Ben de kıraatı bitirdiğim zaman Dimyat eşrafından Muhammed Ömer beni Çay içmeye çağırdı.Baktım pencereden bir kız kafasını uzattı.Muhammed Ömer o kızla beni buluşturdu.Ertesi yıl Dimyat'a gittim.Muhammed Ömer vefat etmişti.Kızı annesinden ve abeysinden istedim.Evlendik.3 kız 3 erkek çocuğum oldu.İsimleri muhammed atıf,ahmed vahid,mahmud semir, samiye enca ve macide.
Kahirede Muhammed Avaici'nin taziyesine çağırdılar.Az bir süre okudum.Beni dinleyenler Kahire'nin Davudiye mahallesinde bir taziyeye davet ettiler.Muhammed Selame de davetli imiş.Muhammed Selame başka kari'lere okumak için az bir vakit bırakırmış.1. gece Mustafa İsmail okumaya vakit bulamadı.2. gece Muhammed Selame akşam 8 den 12 ye kadar okudu.Hava soğuk idi.Okuyuş bitince dinleyenler dağıldı.Mustafa İsmail okumaya başlayınca gidenler tekrar döndüler.Başka gelenler de oldu.Salon Muhammed Selame'yi dinleyenler kadar doldu.Şeyh Mustafa gece 12 den sabah 4 e kadar okudu.Meşhur makam hocası Derviş Hariri de ordaydı.Mustafa İsmail'e bu makamları nerden öğrendin'' dedi.O da ''hiç bir yerden makam öğrenmedim'' dedi.Derviş Hariri dedi:''hiçbir okul bu makamları seninki kadar öğretemez.Bu Allah vergisi''
Sonra Kahire'nin Muğarbeleyn Mahallesinden bir davet geldi.Muhammed SElane davetli olduğu halde buraya gelmedi.Mustafa İsmail tek başına burada okudu.Şeyhin Kahire'lilerle buluşması bu gecede oldu.Bundan sonra Kahire'de davetler devam etti.

Bu konuyu değerlendir