Giriş yapmadınız.

1

28.12.2004, 13:40

Panik bozukluğu

Tanımı:

Panik bozukluğundan bahsetmeden önce panik atağını anlamak gerekmektedir.‘’Panik atağı’’ çarpıntı, terleme, titreme, boğulma yada nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik gibi bedensel duyumların olağan dışı yoğunlukta hissedildiği, beraberinde kontrolünü kaybetme, delirme korkusu yada ölüm korkusu ile karakterize bir süreçtir. Atak ani başlangıçlıdır ve genellikle hızlı bir şekilde, 10 dakika veya daha kısa bir sürede doruk noktasına ulaşır. Panik atakları yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen yalnızca 1-2 dakika, bazen de bir saatten daha uzun olabilir. Panik atağı başta fobiler olmak üzere diğer bir kısım psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Ancak bunlar stres etkeni ile karşılaşma yada karşılaşma olasılığı sonucunda ortaya çıkar.

Panik Bozukluğunda ise beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve an az bir ay boyunca yineleyen panik atakları söz konusudur. Bazı hastalar uykuda da atak geçirebilirler. Panik ataklarının sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir. Atak sonrasında kişide yeni bir atak daha yaşayacağı yada atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlarla ilgili yoğun kaygı oluşur. Hastalar kalp krizi geçirecekleri, beyninde önemli bir hastalık olduğu, felç olabilecekleri gibi kuşkularla acil servislere başvururlar. Çoğu zaman yapılan ilk tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmamış olmasıyla da yetinmeyip daha ileri tetkik arayışları içine girerler. Sorunun psikolojik olduğunun anlaşılıp bir psikiyatriste yönlendirilene kadar hastaların çoğu beyin tomografisi, beyin MR’ı, kalp anjiografisi gibi son derece pahalı, zahmetli ve riskli tetkikler yaptırırlar. Aynı korkularla hastaların bir kısmı evde yalnız kalamama, kalabalık yerlere girememe gibi sorunlar yaşarlar. Bu durum kişinin mesleki ve sosyal yaşantısını ileri derecede kısıtlayabilir.





Görülme Sıklığı:

Toplumda hastalığın hayat boyu görülme yaygınlığı % 1.5-3 arasında değişmekte olup, hastaların ¾ ‘ünü kadınlar oluşturmaktadır.Hastalık kadınlarda % 2.1 ,erkeklerde % 0.6 oranında görülmektedir. Kişilerin 1/10’u hayatları boyunca en az bir kez panik atak geçirmekte ve bunların yaklaşık olarak 1/6’si panik bozukluğa dönüşmektedir.





Tanı Ölçütleri:

Panik Atağın 13 bedensel bilişsel belirtisi vardır. Bunlardan 4 tanesinin olması nöbet için yeterlidir çoğunlukla 7-10 arası belirti yaşanmaktadır. Nöbet hızlı başlangıçlıdır, 10 dakikada zirveye çıkar. Bazen yarım-veya bir saat sürebilir.

1-Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar,
2-Terleme (Sıcak -Soğuk boşalımlar, bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi),
3-Titreme-sarsılma hissi,
4-Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda düğümlenme veya tıkanma hissi),
5-Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı havanın yetmemesi gibi hisler),
6-Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama,
7-Bunaltı, karında ağrı, şişkinlik ve gaz oluşması (Bazen mideden başlayıp boğaza doğru yayılan rahatsızlık hali),
8-Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş yada bayılacakmış gibi olma hali,
9-Derealizasyon (Gerçek dışılık duyguları panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır, cisimler, küçülür-büyür her şey bulanıklaşır...yada depersonalizasyon (Benliğinden ayrılmış olma hali: sanki bedenle ruh birbirinden ayrılıyor ve kişinin kendisini hissedememe, algılayamama kendisine yabancılaşma durumu oluşur....),
10-Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu (Kendisine başka insanlara, çevreye zarar verme korkusu),
11-Ölüm korkusu,
12-Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar, diken-diken olma halleri,
13-Üşüme, ürperme yada ateş basmaları.



Hastalığın Gidişi:

Panik bozukluk en çok 30'lu yaşlarda ortaya çıkar. Az sayıda çocuklukta başlar. 45 yaşında başlaması olağan değildir. Gidişatı kişiden kişiye değiştiği gibi aynı kişide bile belirtiler değişebilir. Uzun süreli izleme çalışmalarında % 40'nın belirtilerden arındığı, yaklaşık % 50'sinin belirtilerinin çok hafiflediği ve yaşamlarını engellemediği saptanmıştır. % 10-20 belirtilerin iniş çıkışlarla devam ettiği görülmüştür.



Nedenleri:

1- Genetik ve ailesel çalışmalar:
Panik bozukluğu olan hastaların birinci derecede yakınlarında panik bozukluğu ve panik atak görülme oranı %15-30 arası bulunmuştur.

2-Biyolojik teoriler:
Panik atağı esnasında oluşan biyokimyasal ve fizyolojik değişikliklerden yola çıkarak; beynin hangi bölgelerinde ne türlü reaksiyonlar ortaya çıktığı araştırılmıştır.
Serotonin sinir hücreleri arasında iletişim görevi olan önemli bir "nörotransmitter" dir. Serotonin seviyesindeki değişikliklerin ve serotonin işlev bozukluklarının paniğe yol açtığı söylenmektedir.

3-Psikodinamik teoriler:
Alt benlikten kaynaklanan dürtülerle üst benliğin yasaklarının çatışması sonucu anksiyete ortaya çıkar. Benliğin savunma mekanizmaları bunu karşılamıyorsa panik ataklar ortaya çıkabilir. Bastırılan cinsellik, saldırganlık dürtüleri, yasak dürtülerde paniğe neden olabilir.

4-Öğrenme kuramları:
Koşullu refleks kuramına göre anksiyete; tehlikeli dış uyaranlara karşı organizmanın koşulsuz yanıtıdır.

5-Bilişsel modeller:
Bedende herhangi bir sebeple ortaya çıkan belirtileri (örneğin, çarpıntı, uyuşma..) kişinin gereksiz yere tehlikeli olarak algılaması ve "çarpıtıp" ciddi rahatsızlıklar olarak değerlendirmesi paniğe yol açmaktadır. Herhangi bir anksiyete durumuna eşlik edebilecek önemsiz kalp atışı, baş dönmesi, ağız kuruluğu; kişi tarafından bayılacağı, öleceği, kalbinin duracağı şeklinde yorumlanır.




Tedavisi:

- ılaç kullanımı

- Psikoterapi

- Üstüne gitme teknikleri

- Nefes egzersizleri

- Gevşeme teknikleri

Tedavide en yaygın kullanılan ilaçlar serotonin geri alım inhibitörleridir .Yan etkilerinin nispeten daha az olmasından dolayı bu gruptan ilaçlar genellikle tercih edilmektedir.ılaçlarla panik atak % 70 ila % 90 oranında tedavi edilebilmektedir. Tedavi ortalama bir yıl kadar sürmektedir.Ancak tedaviden sonra hastalığın tekrarlama ihtimaline karşın ilaçların 6 ay ile 1 yıl daha kullanılması gerekebilir. ılaçların kademeli olarak azaltılarak kesilmesi gerekir.

Bilişsel-Davranışçı yaklaşımlar en fazla etkili olan psikoterapilerdir. Hastanın, aslında tamamen 'zararsız' olan panik bozukluğu hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtilerle korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.

Sistematik duyarsızlaştırma tekniği oldukça yararlıdır. 'Panik Atağı gelirse' endişesi ile, sokağa çıkma, vapur, otobüs, trene binme, kalabalık yerlere gitme gibi tek başına yapmaktan korktuğu şeylere bir plan dahilinde yeniden 'alıştırılması' amaçlanır.

Panik atak sırasında kişinin dikkatini başka noktalara yönlendirmesi,solunum kontrol teknikleri, gevşeme teknikleri de oldukça yararlıdır.

Ancak tüm bu tedavi yöntemlerinin bir arada uygulanması ile en iyi sonuç elde edilebilmektedir. Bu nedenle sadece ilaç yada psikoterapi yerine tüm tedavi yöntemlerinin bir arada uygulandığı bir tedavi planı çok daha etkin olacaktır.

hnurdan

Orta Düzey

Mesajlar: 324

Konum: sakarya/adapazarı

Meslek: öğrenci

Hobiler: Risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

2

10.11.2006, 03:49

sa

selamünaleyküm arkadaşlar
bende panik atak hastasıyım bazen çok kötü olıuyorum sıkılıyorum boğulacak duruma geliyorum bir yerim ağrıdığında hemen şüpheye düşüyor kendimde birşeyler arıyorum.nefes alamıyorum sanki bu hastalık yeni çıktı bana ya.ne yapacağımı bilemiyoırum elimde oolmadan oluyor işte.dualrınız bekliyorum arkadaşalr.
selam ve dua ile....
Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder,
Halk eder esbabını bir lâhzada ihsan eder.

3

10.11.2006, 08:59

vealeykümselam hnurdan kardeşim..

Rabbim şAFı esmasını en tez zamanda tecelli ettirsin.

Hepsi imtihan..

Rabbim geçenlerden eylesin.

Amin..

Selametle
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Mesajlar: 95

Meslek: Ev hanimi

Hobiler: El sanatları, gezi, yemek, cocugumla vakit gecirmek

  • Özel mesaj gönder

4

08.02.2007, 17:11

Malesef bende de panik bozukluk var.Nedense halk arasinda önemsenmez bu hastalik hatta hastaliktan bile sayilmaz fakat gercek o ki panik atak bir hastalik.Tedavisi olan bir hastalik.Suan eskiye göre azalmis durumda ataklarim.Ben bununla ilgili bir animi anlatmak istiyorum:
Gecen yil mayis ayinda psikyatrist e gitmeye karar verdim.Almanya da yasiyorum ve her ithal gelin gibi dil problemim var.Bu yüzden türk bir psikiyatris aradim internetten ve gittim.Herzaman ki gibi öz gecmisimi anlattim.Ne yazik ki doktor oldugunu söyleyen bu adam bana dikkatli bakti ve bu basindakini neden takiyorsun? diye sordu.Beni basimi örtmeye esimin zorlayip zorlamadigini falan sordu.Sok oldum.Ona basimi örtmemin esimin degil Allahin emri oldugunu söyledim,o da bana peki nerde yaziyo diye sordu anlatti kuran da yazdigini falan..neyse adam tam bir ateist mis,bana hastaligimin basörtümden kaynaklandigini cikarirsam düzelecegini söyledi ve birde ilac verdi.Verdigim cevaplardan ve cikismamdan rahatsiz oldu ve lütfen siz bana tekrar gelmeyin sizle anlasamiyacagim dedi.Birgün vesvese bahsini dinledim,sonra okudum sürekli.Simdi azaldi cok sükür Allahima.

5

08.02.2007, 17:23

Abla o psikyatr panik salakmış. Sen aynı lisanı konuşuyor diye gidiyorsun bunlar oluyor, Alman psikyatrlar bundan daha kötüsünü yapmazdı.

6

08.02.2007, 18:13

burda türklerin yaptigini almanlar dahi yapmiyor
almanlara gercekten saygim var
konu ile alakasi yok ama anlatma ihtiyaci duydum
biz almanya'ya geldigimizde yani bundan 7-8 sene önce falan okula baslamistim iste ve okuldaki tek kapali türbanli olan ögrenci bendim
almanlar basta öyle saygi duyuyorduki anlatamam ama sinifimdaki güya bir müslüman olan türk cocuk tüm sinifa ben kel oldugum icin basimi örttügümü yaymisti.
Siniftaki bircok kiside inandi buna tabi.
Bir türk bunu söylüyor ve ona inanmayan hristiyan sinifimdaki bir kizda ben aglarken beni teselli ediyordu. böyle birsey varmi ya. En basta onun seni savunmasi gerekirken yaptigina bak.
Genelleme yapmak istemiyorum tabiki ama burdaki türke gidecegine bir almana git sema abla inan bin kat daha iyi.
nasil psikiyatr olmus hayret birsey. kendisinin gitmesi lazim önce bir psikologa..

7

08.02.2007, 18:43

Yazıklar olsundan başka birşey diyemiyor insan, psikyatr bu söz konusu olan kişi yahu!

8

08.02.2007, 18:53

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

psikyatr bu söz konusu olan kişi!

evet biliyorum psikyatr oldugunu

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

9

08.02.2007, 21:05

zalum bunlar zalum

Bende SemanIn yanIndaydIm. Sema doktorun yanIndan cIktIktan sonra ben doktor bozuntusunun yanIna gittim. CamIn arkasInda oldugu halde korktu benden. Sert sert kac yillik doktor oldugunu ve egitimini nerde ve nasIl yaptigini sormustum o da cevab veremedi ancak hanimin daha sIk gelmesini söyledi. Bende ona ihtiyac olmadIgInI söyledim.

Evet Risale-i Nur gibi bir deva elinde bulunan baska deva aramasIna ihtiyac yok. HanIm ancak piskiyatristen cIktIktan sonra anladI bu mükerreren söyledigimi.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

10

08.02.2007, 21:09

Abi demek adam da yaptığı şeyin sopalık olduğunu biliyor ki korkuyor,

11

24.11.2007, 07:05

Alıntı

Ne yazik ki doktor oldugunu söyleyen bu adam bana dikkatli bakti ve bu basindakini neden takiyorsun? diye sordu.Beni basimi örtmeye esimin zorlayip zorlamadigini falan sordu.Sok oldum.Ona basimi örtmemin esimin degil Allahin emri oldugunu söyledim,o da bana peki nerde yaziyo diye sordu anlatti kuran da yazdigini falan..neyse adam tam bir ateist mis,bana hastaligimin basörtümden kaynaklandigini cikarirsam düzelecegini söyledi ve birde ilac verdi.Verdigim cevaplardan ve cikismamdan rahatsiz oldu ve lütfen siz bana tekrar gelmeyin sizle anlasamiyacagim dedi.

Alıntı

Abla o psikyatr panik salakmış.

Alıntı

zalum bunlar zalum

zaten hasta olan doktorlara gitmemek lazım..bizim ülkemizin insanları içinde, doktora ve okula gidipte panik olup dönenler o kadar çok ki...

12

26.11.2007, 10:30

açıkçası ben, bir panik atak hastasının pisikolojik tedavi görmesini doğru bulmuyorum özelliklede ilaç almalarını.. çok gerekiyorsada, psikyatr yerine pisikoterapiste gitmesini öneririm... Ama yinede söylemeliyimki bu gibi hastalıkları kişi kendi iradesiyle yener, kendisine yardımcı olarak psikoloji kitapları okuyabilirler ama en faydalı olarak dini konular içeren biyogrofi kitaplarını tavsiye ederim.. tabii kişi kendini sınayarak nasıl atlatacağını bu rahatsızlığı nasıl yeneceğini bulacaktır..

hadim olmayarak yalnış kelimeler kullandıysam şimdiden özürdilerim kardeşlerim..

13

30.07.2008, 02:22

Alıntı sahibi ""nurciv""

burda türklerin yaptigini almanlar dahi yapmiyor
almanlara gercekten saygim var
konu ile alakasi yok ama anlatma ihtiyaci duydum
biz almanya'ya geldigimizde yani bundan 7-8 sene önce falan okula baslamistim iste ve okuldaki tek kapali türbanli olan ögrenci bendim
almanlar basta öyle saygi duyuyorduki anlatamam ama sinifimdaki güya bir müslüman olan türk cocuk tüm sinifa ben kel oldugum icin basimi örttügümü yaymisti.
Siniftaki bircok kiside inandi buna tabi.
Bir türk bunu söylüyor ve ona inanmayan hristiyan sinifimdaki bir kizda ben aglarken beni teselli ediyordu. böyle birsey varmi ya. En basta onun seni savunmasi gerekirken yaptigina bak.
Genelleme yapmak istemiyorum tabiki ama burdaki türke gidecegine bir almana git sema abla inan bin kat daha iyi.
nasil psikiyatr olmus hayret birsey. kendisinin gitmesi lazim önce bir psikologa..


nurciv artık buraya yazmıyorsun gerci okumuyorda degilsin kandilin mubarek olsun burada yazdıkların bir bir basına geliyor insanın maalesef.
Ümitvar olunuz..

14

30.07.2008, 02:25

Alıntı sahibi ""islamiyet Pınarı""

açıkçası ben, bir panik atak hastasının pisikolojik tedavi görmesini doğru bulmuyorum özelliklede ilaç almalarını.. çok gerekiyorsada, psikyatr yerine pisikoterapiste gitmesini öneririm... Ama yinede söylemeliyimki bu gibi hastalıkları kişi kendi iradesiyle yener, kendisine yardımcı olarak psikoloji kitapları okuyabilirler ama en faydalı olarak dini konular içeren biyogrofi kitaplarını tavsiye ederim.. tabii kişi kendini sınayarak nasıl atlatacağını bu rahatsızlığı nasıl yeneceğini bulacaktır..

hadim olmayarak yalnış kelimeler kullandıysam şimdiden özürdilerim kardeşlerim..


Bu gelen attaklar insanın elinde olan birsey degil nefes alamayıp bayılanlar var ve ciddi bir tedavi gerektiriyor .
Ümitvar olunuz..

15

01.08.2008, 14:11

değerli kardeşim Nural,
bence bu durum kişinin elinde olan bişey! Kişi bunu kendi iradesiylede yenebilir.. Tabiiiki bazı durumlarda doktor tedavisi gereklidir, ben faydasız demiyorum ama önemli olan doğru doktoru bulabilmek, bu tür rahatsızlıklarda genellikle psikiyatrisleri öneriyorlar açıkcası ben pek doğru bulmuyorum, bence doğru seçim psikoterapist (özellikle inançlı olan) ayrıca bu tür rahatsızlıklarda ilaç kullanımıda intaharla eş değer bence! bunu panik atak hastaları ilk olarak kendi iradeleriyle atlatabilirler, atakların geldiği ilk anlardan sonra kişinin kendini tamamiyle bırakıp bırakmaması kendi elinde olan bişeydir bence... herşey bizde beynimizde inancımızda biter...

16

01.08.2008, 17:23

Panikatak durumundaki kişi 26. Söz tedavisi altına alınmalıdır, ayrıca Vesvese Risalesi de takviye ilaç olarak verilmelidir. Bu takdirde biiznillah hasta şifa bulacaktır...

17

02.08.2008, 20:48

talhagenc bey, sunduğunuz reçete çok güzel...

18

03.08.2008, 00:08

"Maddiyat, maneviyatın aynasıdır" diyor Bediüzzaman Hazretleri. Elbette esbaba müracaat edip maddi ilaçlar da arayacağız. Ancak panikataklık manevi bir sorundur. Psikoloji ilminden anlamam ama psikolojik sorunlarımı hep ıslam'ın verdiği ilaçlarla tedavi etmişim. Bu yüzden bu tavsiyede bulundum. Önerimi beğendiğiniz için teşekkür ederim.

19

03.08.2008, 06:17

20. Mektub da derde devadır..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir