Aloe Vera,"sarısabır",arapça "alloeh",ibranice "halal" ,"mucize bitki", "tabii iyileştirici" gibi çok çeşitli adlarda ve pek çok eski medeniyetlerde yüzyıllardır bilinen ve şifalı gücü nedeni ile çeşitli hastalık ve cilt sorunlarında kullanılan bir bitkidir.
Tarihte; ünlü bir araştırmacı ve arkeolog olan George Ebers,bu bitkinin çok eskilere dayanan ününü MÖ. 3500 yılından kalan bir papirüs el yazmasında keşfetmiştir.Bu papirüs,doğal ilaçlar üzerine yazılmış raporların bir derlemesiydi.Dioskarides ve diğer Yunan ve Romalı hekimler de bu bitkiyi başarı ile kullandıkları ve hatta bir efsaneye göre Aristo,Büyük ıskender’i yaralı askerleri için kullanmak üzere büyük miktarda Aloe Vera elde etmek için,Hint Okyanusundaki Socotra Adasını ele geçirmeye ikna ettiği,Mısır Kraliçesi Nefertiti ve Kleopatra sağlık ve güzelliklerini, Aloe Vera güzellik terapilerine borçlu oldukları da anlatılmaktadır.
200’den fazla cinsi bulunmasına rağmen,şifalı özelliklere sahip yalnızca üç veya dört çeşidi vardır.Bunlardan en etkilisi Aloe Vera Barbadensis (Miller)’dir.”sarısabır” olarak da bilinen Aloe Vera kaktüse benzeyen zambakgiller (Liliaceae) familyasındandır.Tropik iklimlerde yetişen bu bitkinin anavatanı Afrika ve Yemen’dir.
Aloe bitkisi 3 ana bölümden oluşmaktadır.Yaprağın kabuğu(photosynthesis), Latex (musilaj)yapışkan sarı sıvı ve jel tabakası(parenchyma).Bitki yaklaşık dört yılda olgunlaştıktan sonra yapraklarının özü,içindeki jelin ve dış kabuğundaki özsuyunun karışımı ile % 100 doğal bir bitki suyu olarak ürün haline dönüştürülür.
Teksas,Dallas’da eczacılık yapan Dr.Bill Coats,1968 yılında Aloe Vera’nın oksitlenmenin yarattığı zararlı etkilerinden koruyucu bir “stabilizasyon” formulü geliştirmiştir.Bu stabilizasyon formulü günümüzde patent altına alınmıştır.
Aloe vera özellikle “epithel” doku ve “bağışıklık” sistemi üzerinde fayda sağlamaktadır.Bu fayda asırlar boyu Aloe Vera’nın mide ülseri, sindirim rahatsızlıkları, kabızlık, ishal, hemoroid, zihinsel yorgunluk, migren, akne, kireçlenme, egzama, sedef, mantar, böcek sokmaları, tahrişler, güneş ve cilt yanıkları gibi rahatsızlıklarda iyi geldiğini bildiren binlerce insanın beyanlarıyla büyük ölçüde kanıtlanmıştır. Düzenli olarak içilen Aloe Vera sayesinde bağışıklık sisteminin neden olduğu rahatsızlıkların azaldığı görülmüştür.
VitaminlerÇok geniş bir vitamin çeşitliliği ihtiva etmektedir.Fakat en önemli olanları antioksidan vitaminler C, E, Beta-Karoten ve vitamin A’dır.Aynı zamanda dünyada vitamin B-12’ye sahip olan birkaç bitkiden biridir.
Mineraller
Aloe Vera magnezyum, mangan, çinko, demir, bakır, krom, kalsiyum, sodyum ve potasyum minerallerini ihtiva etmektedir.
Aminoasitler
ınsan vücudunun 22 farklı aminoasite ihtiyacı vardır. Aloe Vera hücre yenilenmesinde yapıtaşı olarak görev alan bu aminoasitlerin 20'sini sağlar. Aloe Vera ayrıca insan vücudunun üretemediği bu sebeple dışardan alınması zorunlu olan 8 aminoasitin 7 tanesini de içermektedir.
şeker
Aloe Vera bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rolü olan uzun zincir polisakarit ihtiva etmektedir.
Enzimler
Sindirime yardımcı olan Lipas ve Proteas içermektedir.
Bitki Sterolleri
3 ana tip sterol bulunmaktadır.ıltihaplı hücrelerin tedavisinde etkilidir.
Lignin
Bu madde sayesinde Aloe Vera cildin en alt tabakalarına kadar ulaşmaktadır.
Saponin
Bu sabunsu madde bakteri, virüs,pamukçuk ve mantar gibi oluşumlara karşı etkilidir.
Anthraquinoneıçeriğindeki aloin ve emodin ağrı kesici özelliklerinin yanısıra bakteri ve virüs öldürücü özellikleri ile tanınmaktadır.
Salycylic AcidAspirin benzeri etkisi ile ağrıyı önler ve ölü hücrelerin atılmasını sağlar.
NEDEN ETKıLıVücudun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral, aminoasit gibi maddelerin ayrı ayrı alınmasıyla dengeli bir dağılım mümkün olmamaktadır. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bu maddeler yararlı olabilmesi için herbiri diğerini destekleyerek bir takım halinde çalışmaktadır.Dengeli bir dağılımla daha yararlı olacak bu maddelerin günümüzde ayrı ayrı besinlerden alınması çok güç olduğu gibi, bunun için hangi besinlerde hangi miktarda bulunduğu analiz edilmesi gerekli, buna göre bir diyet uygulanmalıdır.Günümüzün katkılı maddelerle örülmüş besin zincirinde bu neredeyse imkansızdır.Aloe Vera ise doğanın ona bahşettiği zengin içeriği sayesinde vücudumuzun vitamin, mineral, aminoasit gibi ihtiyaçlarını bize zengin bir kokteyl halinde sunmaktadır. Bunun yanında bağışıklık sistemini güçlendirme özelliği ile vücudumuzun hastalıklardan korunmasını desteklemektedir.
NEREDE KULLANILIRAloe Vera besleyici ve antioksidan özellikleriyle öncelikle epitel doku üzerinde etkilidir. Zarar görmüş olan epitel dokuların iyileşmesini hızlandırır. Epitel dokunun tıbbi tanımı vücudu çevreleyen ve dışarıyla temas halindeki hücre tabakasıdır. Epitel dokunun özelliği dış temas halinde olduğundan aşınma sonucu yenilenme özelliğine sahip olmasıdır.En büyük epitel dokumuz cildimiz olduğu gibi aynı zamanda buna bronşlar ve akciğerler, sindirim sistemi ve genital organlar ( üreme organları ) da dahildir.Cildimiz üzerindeki iyileştirme etkisini yine diğer epitel dokular solunum sistemi, sindirim organları ve genital organlar üzerinde de göstermektedir. Aloe Vera tüm vücudumuz için doğal ve destekleyici bir kokteyl olarak günlük alınması gereken aminoasitleri yüksek oranda bir arada içermektedir. Bunun yanında antioxidan özelliği ile vücudumuzu arındırmada destekleyicidir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmekte özellikle vücudun hücreleri yenilemekte ihtiyaç duyduğu aminoasitleri vererek vücut direncini yükseltmektedir. Vücudumuzun savunma sistemini güçlendirmek her türlü hastalığa karşı alınabilecek en iyi önlemdir. ıltihaplara karşı antimikrobik etkisi ve besleyici özelikleri ile hücre gelişmesini arttırarak iyileşmesini sağlar. Kullanan birçok insan kendisini daha iyi ve rahat hissettiğini ifade etmektedir.
ALOE VERA KULLANIRKEN
Kan pıhtılaşmasını engelleyici Varfarin içeren Coumadin ilaç kullanan hastalar Aloe Vera KULLANMAMALIDIR. Yine Bağışıklık sistemini baskılayıcı (düşürücü) ilaç kullanan hastalar, 2 yaşından küçük çocuklar ve hamile bayanlar öncelikle doktorlarına danışmalıdırlar.
Polen alerjisi olan kişilerde kremler ve besin katkıları, bitkiler nedeniyle muhtemel sorunlara ve tepkilere neden olabilir. Aşırı etkilere maruz kalmamak için kremler öncelikle ön kol içinde veya kulak memesinin arkasında test edilmelidir.
HANGı ALOE
Aloe’nin faydalı kısmı aslen içindeki jeldir. Bütün bitkinin yararlı olduğunu söylemek yanlış olduğu gibi asıl önemli olan Aloe içeren ürünlerin kalitesi ve saflık oranıdır.Ne yazık ki Aloe içerdiği iddia edilen birçok ürünün saflık ve kalite olarak gerçek Aloe Vera’ya yakınlığı kuşkuludur. Bu sebeple saflık ve kalite olarak gerçek Aloe Vera özelliklerini taşıdığını onaylayan Uluslararası Aloe Bilim Konseyi mührünü arayınız. Aloe içerikli ürünlerdeki kalite ve içeriği kontrol eden bağımsız bir Amerikan kuruluşu olan Uluslararası Aloe Bilim Konseyi’nin mührü ancak gerekli kalite ve oranda Aloe içeren saf Aloe ürünlerinde bulunmaktadır.
*Kaynakça:"Essentials of Aloe Vera" Dr. Peter Atherton
