Giriş yapmadınız.

1

21.10.2010, 20:07

Sağlık Bilgileri

M. Latif SALİHOĞLU
Sağlık bilgileri


Zaman zaman sağlıkla ve şifâlı ilâçlarla ilgili konularda yazıyoruz. Bu durumu Bedesten'in genel formatıyla bağdaştıramayan bazı okuyucularımızdan gelen eleştirileri saygıyla karşılıyoruz.
Ancak, ekseriyetin yaklaşımı farklı. Pekçok okuyucumuz, bu durumdan memnun olduğunu, hatta bu tür yazıları daha sık aralıklarla görmek istediklerini bildiriyor.
Meraklı bazı okuyucularımız ise, sağlıkla ilgili konulara niçin değinme ihtiyacı duyduğumuzu soruyor.
* * *
Öncelikle ifade edelim ki, "Bedesten" çarşı demektir. Bizim mesleğimizdeki karşılığı ise "fikir çarşısı"dır.
Dolayısıyla, bu çarşıda muhtelif konuların yer alması gayet normal karşılanmalı.
Tarihten siyasete, sağlıktan eğitime, edebiyattan iktisada, sosyal hayat safhalarından nur eksenli konulara kadar, hemen her sahadaki gelişmenin bir veçhesini mümkün mertebe çarşımızın raflarında, yani sütunlarında tezgâhlayarak sizlere sunmaya çalışıyoruz.
Takdir, elbette ki sizlerindir.
* * *
Konuyla ilgili vaki suâlin kısaca bir cevabı ise şudur: İki ana sebepten dolayı, sağlıkla ilgili konulara değinme ihtiyacını duymaktayız.
Birincisi: Cenâb–ı Hakk'ın lütf û ihsânıyla bize verilmiş olan beden ve bedenin âzâları emanetine ihanet etmemek, bu emanetleri hakkıyla korumak ve lâyık–ı veçhiyle kullanmak için.
İkincisi: Gerek hizmet ve gerekse ibadet hayatımızda, kendi hatalarımız yüzünden birtakım sıkıntılara düşmemek için.
* * *
Evet, sıhhatine itina göstermeyen, yemesine, içmesine, uyumasına dikkat etmeyen bazı kimselerin, bilhassa hizmet ve ibadet hayatlarında çok ciddî sıkıntılara düştüklerini yakînen biliyor ve bizzat müşahade ediyoruz.
Bu noktada o insanlara karınca kararınca yardımcı olmak ve diğer insanların benzer durumlara düşmemesi için birşeyler yapmanın pek ehemmiyetli olduğuna inanıyoruz.
Hizmetimizi ve mâneviyatımızı etkileyen sıkıntıların farkına vardığımızda, elbette ki "Nemelâzım" diyemeyiz, öyle diyenlerden de olamayız.
Dolayısıyla, sağlık konusunda tesbit edebildiğimiz doğru veya yanlış bilgileri, yahut alışkanlıkları, vicdan rahatlığı içinde sizlerle paylaşmayı sürdürmek arzusundayız.

Acı kahvenin lezzeti gibi

Acı kahvenin zevkini, lezzetini damağında taşıyanlar, şekerli kahveyi içmek istemez.
Benzer bir durum, çay için de söz konusu... Şekersiz çayı kahve edâsıyla içenler, zamanla bundan öyle bir haz ve lezzet almaya başlarlar ki, şekerli çayı asla bir daha içmek istemezler.
Bu arada, şekersiz çay uygulaması mesai arkadaşlarımız arasında da hızla yayılma istidadı göstermiş bulunuyor.
Böylelikle, iki türlü kâra geşmiş bulunuyoruz: Hem sağlık, hem de tasarruf açısından.

Zayıflama yöntemleri

Gerek bilgi ve gerekse tecrübe itibariyle, çeşitli zayıflama yöntemlerinden söz etmek mümkün.
Bu çerçevede olmak üzere, burada birkaç tanesini kısa maddeler halinde sıralamaya çalışalım.
1) Günde toplam en az bir saat müddetle yol yürümeli. Yürüyüş, normal bir tempoda olmalı.
2) Gün içinde en az iki litre su içmeli. Suyun aç karnına içilmesi tercih edilmeli.
3) Sebze/salata yemek öncesinde yenilmeli. Meyveyi, yemekten en az iki saat sonra yemeli. Bu nimetler, midede değil, barsaklarda öğütülmekte.
4) Çayı şekersiz içmeli. Bir–kaç damla limon, çayın sertliğini aldığı gibi, bir nevî serum kıvamına da çevirir. Çayla birlikte fıtrî tatlandırıcılar alınabilir. O takdirde tam serum etkisi yapar: Glikoz+C Vitamini.
Sıhhatli günler dileğiyle...

2

21.10.2010, 21:03

devam

latif bey kardeşim yaz yeterki

adı bedesten demişsin

çarşı demişsin

çarşıda her çeşit dükkan var demişsin

her birinden bir demet sunacam demişsin

yaz kardeşim nur talebesinin inektende böçektende piredende insanları Allaha yaklaştıran misalleri var

Risale-i Nur dürbünü ile yazılarınıa bakanlar sizin ne demak istediğinizi anlarlar.

3

01.11.2010, 14:18

M. Latif SALİHOĞLU

Uzmanından önemli tavsiyeler




Son aylarda, şeker hastası bazı yakınlarımızın acınacak durumlarına yakînen şahit olunca, beyaz şekere karşı kesin bir tavır alma ihtiyacını hissettim.

Zira, bu mendebur illete birinci derece "beyaz şeker" sebep oluyormuş.

Uzman şahsiyetler, öyle diyor. Tavsiyeleri: "Şeker değil, tatlı alın" şeklinde.

Bizler de uzmanların sözlerini dikkate almak durumundayız.

Beyaz şekerin vücuda zararlı olduğunu önceden de az–çok biliyorduk. Bunu, yeri geldikçe başkasına da söylüyorduk. Ancak, başta kendimiz bu tehlikeli beyazı terk edemiyorduk.

Yazılarımızda ve sohbetlerimizde inandırıcı olmak ve muhatabımıza tesir edebilmek için, önce kendi nefsimizden başlamalıydık. Şükürler olsun, öyle de yaptık ve başardık.

Haftalar oldu ki, şekerli bir tek çay içmedik. Tatlandırıcı olarak, kuru üzüm, hurma gibi fitrî nimetlerden istifade ediyoruz.

Şu an itibariyle, şekerli çay içme isteğim, inanın sıfıra müncer olmuş durumda. Beyaz şeker, bana artık beyaz kireç gibi görünmeye başladı.

Meğerse, vücudun belli bazı bölgelerinde zaten kireç etkisi yapıyormuş. Bunu da, tanınmış hekimlerimizden konu uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun bir yazısından öğrendim.

Yakın zamanda Hürriyet'te yayınlanan bu yazısının ilgili bazı bölümlerini sizlere de aktarmak istiyorum.

İşte "Beyaz şeker zararlı mı?" başlıklı o yazının kısa bir hülâsası:

"Şekeri ihtiyacımızdan çok daha fazla tüketiyoruz. Yalnız çaya, kahveye, tatlılara değil, sıradan yiyeceklere bile çok fazla şeker ekliyoruz. Ve ne yazık ki çoğumuz bunun çok, ama çok önemli bir sağlık yanlışı olduğunu bilmiyoruz.

"Aşırı şeker tüketimi önemli bir sağlık yanlışı. Çünkü, vücudumuz beyaz şekerden faydalanacak tarzda tasarlanmış değil!

"Ne metabolik yapılanmamız, ne hormonal ayarlarımız, ne hücresel organizasyonumuz, tatlı ihtiyacımızı doğrudan beyaz şekerden karşılayacak şekilde organize edilmemiş.

Dolayısıyla, tatlı ihtiyacımızı sağlıklı bir şekilde karşılamanın çaresi, doğal şekerden zengin yiyecekleri sofralarımıza konuk etmemizden geçiyor: Kısacası, tatlı ihtiyacımızı meyve, bal, pekmez gibi doğal yiyeceklerden karşılamamız daha doğru bir yol.

"Günümüz dünyasının en önemli sağlık sorunları olan kilo problemi, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, hipertansiyon ve benzeri sağlık sorunlarının bu kadar önemli problemler haline gelmesinin arkasında, hiç şüphesiz şeker tüketiminin kontrolsüz bir şekilde artması yatıyor.

"Evet, bir kez daha altını çizmemizde fayda var: Son yıllarda sağlık gündemimizi işgal eden kilo sorunu (obezite), hipertansiyon, şeker hastalığı, koroner kalp hastalığı, inme, hipoglisemi ve benzeri pek çok sağlık probleminin büyük bir hızla yayılması, şeker tüketimindeki ciddî artış oranı sebebiyledir.

"Kendimizi de çocuklarımızı da daha az şekerli bir hayata hazırlamamızda fayda var. Sağlıklı bir hayat sürmek için buna mecburuz."

Bu konuyu değerlendir